İşgal ettiğiniz Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ)’yi Derhal Boşaltın!

Partimiz, Cumhurbaşkanlığına ve ABD Büyükelçiliğine İhtar çekti:

İşgal ettiğiniz Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ)’yi Derhal Boşaltın!

Halkın Kurtuluş Partisi olarak söz verdik halkımıza, “yolsuzlukların, hırsızlıkların, hukuksuzlukların peşini bırakmadık, bırakmayacağız”, diye…

Danıştay çok yerinde bir şekilde, Yargının AKP’giller’in Hukuk Bürosuna dönüştürüldüğü bir dönemde “Hâlâ, vicdanın, hukukun sesine kulak veren hâkimler, savcılar varmış”, dedirten bir karar verdi. Karar çok açık. Mustafa Kemal’in mirası, onun yadigârı, bataklıktan ormana dönüştürülen, Başkentin ortasında tarımsal ve zirai üretim merkezi, halkımızın mesire alanı Atatürk Orman Çiftliği üzerine her ne ad altında olursa olsun inşaat yapılamaz:

“(…) Dava konusu düzenleme ile; tarihi sit alanlarındaki bitki örtüsünü, topografik yapıyı, siluet etkisini korumaya yönelik olarak getirilen inşai ve fiziki uygulama yasağının istisnası kapsamına altyapı uygulamalarının dışında, kamu hizmet binalarının da dahil edildiği görülmekte olup, kamu hizmet binalarının, tarihi sit alanlarında meydana getireceği bitki örtüsünü, topografik yapıyı, siluet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik sonuçlarının koruma kapsamından çıkarılmış olmasının, 2863 sayılı Kanun’da öngörülen koruma esaslarına ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanununun 10. ve 14. maddesi hükümlerine aykırı olduğu açıktır. Bu nedenle dava konusu kararın (a) maddesindeki ‘kamu hizmet yapıları’ ibaresinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”

Yargı daha ne desin, daha açık nasıl anlatılır AOÇ’nin birinci derece SİT alanı olduğu, üzerine inşaat yapılamayacağı?

Lafın tamamı aptala anlatılır, der halkımız. Üstelik Danıştay tıpkı Bilal Oğlan’a anlatılır gibi, açık açık, lafın tamamını da anlatmış. Ama karşımızda aptal yok, Mustafa Kemal’in adını ortadan kaldırmaya yeminli; Tarihe, Doğaya, Hayvana, Bitkiye düşman; hukuk mukuk takmayan Ortaçağcı AKP’giller var.

Bu Ortaçağcı AKP’giller’in ve bunlarla özdeşleşen yolsuzlukların, hırsızlıkların, vicdansızlıkların, hukuksuzlukların, ihanetlerin karşısında da Halkın Kurtuluş Partisi var.

Partimiz Danıştay’ın son kararı üzerine bir kez daha harekete geçti. Cumhurbaşkanlığına, ABD Büyükelçiliğine ve Dışişleri Bakanlığına 26 Şubat’ta dilekçeyle ihtar çekti: Hukuksuz bir şekilde üzerine konduğunuz AOÇ Arazilerini terk edin!

Cumhurbaşkanlığına çekilen ihtarda; “Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası olan Atatürk Orman Çiftliği arazisinde hukuksuz bir şekilde inşa ettiğiniz ve hukuksuz olduğu Danıştay tarafından açıkça tespit edilen” binanızı tahliye edin, dedik. Ama uymayacaklarını bile bile; “aksi halde ilgililerin yargı kararına uymamaktan dolayı hukuken sorumluluklarının doğacağını ifade ederiz”, diye de ekledik.

Arkalarına aldıkları AB-D Emperyalistlerinin gücüyle yasa masa dinlemiyorlar ama dinlemek zorunda kalacakları Halkın İktidarında gerçek hukukçulara yol gösterecek, verdiğimiz bu mücadeleler.

Yerli Satılmışların, efendileri ABD Emperyalizmine elçilik binası için peşkeş çektikleri AOÇ Arazisi için de ABD Büyükelçiliğine ihtar çektik:

“Atatürk Orman Çiftliği arazisinde hukuksuz bir şekilde başlatılan ve hukuksuz olduğu Danıştay tarafından açıkça tespit edilen ABD Büyükelçiliği inşaatının durdurularak arazinin derhal tahliye edilmesini, Atatürk’ün mirası olan araziyi terk etmenizi, aksi halde cezai, hukuki ve idari sorumluluğunuz doğacağını ihtaren bildiririz!”

İnsan soyunun en büyük düşmanı katil ABD,  kendilerine dünyada ilk olarak yenilgiyi tattıran Mustafa Kemal’in mirasının peşkeş çekilmesinden ne kadar da mutlu olmuştur… Bu kanlı zalim de yasalardan, cezalardan korkmaz. Onların korkusu Halkların örgütlü bir güç haline gelmesidir. O da olacak, Halkın Kurtuluş Partisi önderliğinde.

Ayrıca Dışişleri Bakanlığına da görevini hatırlattık:

“ABD Büyükelçiliği inşaatının durdurularak arazinin derhal tahliye edilmesinin sağlanmasını talep eder, aksi halde ilgililerin yargı kararına uymamaktan dolayı hukuken sorumluluklarının doğacağını bildiririz!”

Bu kadar açık talanı, peşkeşi, pervasızlığı görünce, bu kadar Tarihe, Doğaya, İnsana, Hayvana düşmanlığa tanık olunca içimiz sızlıyor, kahroluyoruz.

Tüm gücümüzle mücadele ediyoruz AB-D Emperyalistlerine ve Yerli Satılmışlara karşı, edeceğiz de. Çünkü bu bizim omuzlarımıza tarihen yüklenmiş bir görevdir. Bütün yaptığımız, bu görevin gereklerini yerine getirmektir.

Başaracağız!

Eninde sonunda bu soysuzları Tarihin çöplüğüne gönderecek, Halkın İktidarını kuracağız!

26.02.2021

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi