HKP’liler bir kez de İstanbul Kanada Konsolosluğunda haykırdı…

HKP’liler bir kez de İstanbul Kanada Konsolosluğunda haykırdı: Kaz Dağları Emperyalistlere ve yerli işbirlikçilerine peşkeş çekilemez! Kaz Dağları’nı katletmek vatana ihanettir!

Kanadalı Alamos Gold şirketinin; Türk yasalarına göre kurdurduğu paravan Doğu Biga Madencilik firmasını taşeron olarak kullanarak, Kaz Dağları’nda başlattığı doğa ve hayvan katliamına karşı Kurtuluş Partililer’in eylemleri devam ediyor.

Hatırlanacağı gibi bu çerçevede geçen hafta, Halkın Kurtuluş Partisi tarafından; başta T. Erdoğan olmak üzere, bu katliama imza atanlar hakkında; Anayasanın, Orman Yasasının, Çevre Yasasının, Milli Parklar Yasasının ihlali suretiyle TCK 305’inci maddede öngörülen temel milli yararlarımıza karşı faaliyette bulunarak toplumun çıkarlarını hiçe sayıp kendileri ve yandaşları lehine haksız yarar sağlama suçlarında suç duyurusunda bulunulmuştu.

Bununla birlikte Partimiz geçen hafta on binlerce doğaseverin katıldığı “Su ve Vicdan Nöbeti”ne aktif bir şekilde katılarak emperyalistlerin ve yerli uşaklarının doğa katliamını bir kez daha protesto etmişti. Ayrıca Kurtuluş Partililer Kaz Dağları’nda çadır kurarak yağmaya ve talana karşı nöbete başlamışlardı.

Kaz Dağları’nın ve içinde yaşayan canlıların katledilmesine karşı yürüttüğümüz mücadele bugün de İstanbul Levent’teki Kanada Konsolosluğu önünde devam etti. Burada bir basın açıklaması gerçekleştirdik.

Basın Açıklamasını okuyan İstanbul İl Yöneticisi Erdinç Bin, Sözde ÇED raporuna göre toplamda 45 bin ağaç kesileceği belirtilmesine karşın, emperyalist şirket doğaya, ormana acımadan daha şimdiden 200 bin civarında ağacı katletmiştir. Kaldı ki, verilen ÇED raporu Danıştay tarafından hukuksuz bulunmuştur. Basına yansıdığı kadarıyla Kaz Dağları’ndaki bu katliamın sadece Alamos’la sınırlı kalmayacağı, kırk civarında şirketin daha ruhsatlandırıldığı ve yakında bu şirketlerin benzer ağaç katliamlarına girişecekleri çok açıktır.

Oysa dünyadaki her türlü kötülüğün kaynağı olan, doğayı kerte kerte zehirleyen, canlılar için yaşanılması zor bir ortam haline getiren bu emperyalist haydutların en önde gelenlerinden ABD ve Kanada, doğacı bir sözleşme olan “Kyoto Sözleşmesi”ni imzalamayı hâlâ inatla reddetmektedirler.” ifadelerini kullanarak ABD-AB Emperyalistlerinin ve Kanada’nın insan ve doğa düşmanı yüzünü bir kez daha teşhir etti.

Bu katliamda aynı zamanda başta AKP’giller olmak üzere yerli işbirlikçilerin de sorumluluğunun olduğunu ifade eden Bin, “Teşvik belgesi verme tekelini eline alan Tayyip Erdoğan; bu Kanadalı bu emperyalist tekele ‘Süper Teşvik’ vermiş midir, vermemiş midir?” sorusunu yöneltti.

“Siyanürcü Şirket, Kaz Dağı’nı terk et”, “Kahrolsun ABD-AB Emperyalizmi”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler geldikleri gibi gidecekler” sloganlarının hep bir ağızdan gür bir şekilde atıldığı basın açıklamasıyla ABD-AB Emperyalistlerinin ve yerli işbirlikçilerinin insan, hayvan, doğa düşmanlığını bir kez daha teşhir ettik.

İnsanın, hayvanın, doğanın talan edilmesine, vatan topraklarımızın emperyalistlere peşkeş çekilmesine karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.

10 Ağustos 2019

HKP İstanbul İl Örgütü