Geçen yılki Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde, Halkın Kurtuluş Partisi olarak seçim bildirgemizdeki; “Sözümüzdür: Nereye gidersen git, nereye çıkarsan çık, çelik bilezikle tanışacaksın. Tarihe de; hırsız, katil, hain ve ABD uşağı olarak geçeceksin!” sözünü tüm Parti binalarımıza pankart olarak asmıştık. Ancak İstanbul polisi Seçim Bildirgemizden öylesine rahatsız olmuştu ki rahatsız 15 Ağustos 2015 günü Saat 15.50’de Parti binamızın penceresine aşağıdan bir vinçle uzanarak pankartımızı haber vermeksizin, herhangi bir karar, izin vs. göstermeksizin tam da kendilerine yakışır biçimde hırsız gibi alıp götürmeye kalkışmışlar o anda parti binasında bulunan yoldaşlarımızdan Genel Sekreterimiz Av. Ali Serdar Çıngı ve MYK üyemiz ve İstanbul İl Yöneticimiz Halil Arabulan olaya müdahale etmişler ve pankartı indirmemişlerdi.
Gerekçeleri “devlet büyüğüne hakaret”ti. Bir süre devam eden tartışmalardan sonra sivil polisler dışarıya çıkarak yaklaşık bir saat parti örgütümüzün bulunduğu apartmanın önünde beklemiş Seçim bildirgemizi ve “Mülkün sahibi Allah’tır. İşbirlikçi hırsızların da Amerika” pankartları için hukuka ve siyasi partiler kanununa aykırı olarak savcılıktan aldıkları arama kararını göstererek partimizin penceresinde asılı bulunan pankartlarımızı indirip götürmüşlerdi. Sivil polisler ayrıca İstanbul İl Yöneticimiz Halil Arabulan’ı ifadesini almak üzere Emniyet’e götürmüşler daha sonra Halil Arabulan Yoldaşımıza o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlaması ile dava açılmıştı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerine alınarak müdahil sıfatıyla katıldığı dava İstanbul 79. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yaklaşık 1 yıl süren dava bugün (28.04.2016) Halil Arabulan’ın beraatı ile sonuçlandı.
Davaya katılan Halil Arabulan, Av. Ali Serdar Çıngı ve Av. Pınar Akbina bu pankartın Anti-Emperyalist, Anti-Feodal, Anti-Şovenist, tam bağımsızlıkçı ve laik bir parti olan HKP’nin parti politikalarına ve çizgisine uygun bir şeklide asılmış bir pankart olduğunu belirterek, asıl amacın ülkeyi ABD uşağı haline getiren, “hırsızlıklar İmparatorluğu” olarak anılmasına neden olanları eleştirmek olduğunu belirttiler. Pankartı kimin astığının belli olmadığını, “suçların şahsiliği” ilkesi gereği Halil Arabulan’ın cezalandırılamayacağını belirttiler ve Beraat talep ettiler. Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı cezalandırma talep etti ancak Mahkeme Halil Arabulan’ın beraatına karar verdi.
Yargıyı hukuk bürolarına çevirmek isteyen AKP’gillere rağmen hala bağımsız düşünebilen Yargıçların olduğunu gösteren bu karar halkımızın bir gün mutlaka ama mutlaka ülkeye ihanet edenleri yargılayacağını ve cezalarını vereceğine dair umutları bir kez daha arttırdı.
Ülkemizi ABD uşağı, Hırsızlıklar İmparatorluğu haline getirenler bilmelidirler ki “Hükmü Avam İstinafsızdır!” (Halkın Hükmü Temyiz Edilemez!)
Kahrolsun ABD, AB Emperyalizmi!
Gün Gelecek Devran Dönecek AKP’giller Halka Hesap Verecek!
Halkız, Haklıyız, Kazanacağız!
Halkın Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü
