HKP İzmir İl Örgütü olarak haykırdık: Ortaoyununu bırakın, İşçi Sınıfı insanca yaşayacak ücret istiyor!

HKP İzmir İl Örgütü olarak, Parababalarının ve AKP’giller’in, Sarı Sendikacılarla oynadıkları Asgari Ücret ortaoyununu protesto ettik.

İçinde yaşadığımız Parababalarının sömürü ve soygun düzeninin bir oyunu da Asgari Ücret Tespit Komisyonu adı altında yapılan toplantılardır. Kuruluşu bile antidemokratik olan bu komisyon yıllardır ülkemizde uygulanan Asgari Ücreti belirlemektedir. Her toplantı sonunda Parababalarının isteğini emir kabul eden hükümet, TÜRK-İŞ’in mızıldanmalarına rağmen Asgari Ücreti dilediği gibi kabul ettirmektedir. Bu yıl da aynı ortaoyunu başladı. HKP olarak hem bu oyunu teşhir etmek, hem de gerçek Asgari Ücretin ne olması gerektiğini halkımıza anlatmak için İzmir’de bir eylem yaptık.

HKP üyeleri olarak 4 Aralık Cuma günü saat 15.45’te Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü önünde biraraya geldik. Burada açtığımız pankart ve dövizlerle Asgari Ücretin ne olması, ne olmaması gerektiğini belirttik.

Eylem sırasında HKP İzmir İşçi Komitesi adına Nivan Gedik açıklama yaptı. Nivan Gedik yaptığı açıklamada; “Bugün İşçi Sınıfımıza verilecek asgari ücret tespit edilmeye çalışılıyor. İşçi haklarının en fazla gasp edildiği şu pandemi günlerinde, 2021 yılının sonuna kadar geçerli olacak Asgari Ücreti belirlemek için, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” ilk toplantısını bugün yapıyor. İşçi Sınıfımız işyerlerinde, fabrikalarda hem sömürünün cenderesinde hem de virüsle pençeleşirken Asgari Ücreti belirleme komisyonu toplantısını sanal ortamda online yapma kararı almıştır. Komisyon üyeleri kendi sağlığını düşünmekte hiçbir tereddüt göstermezken işçilere verilecek asgari ücret tutarını aynı titizlikle belirlemeye yanaşmayacak besbelli ki

Asgari Ücret Tespit Komisyonu işçilerimizin bir yıllık ücretini belirleyecek. Pandemi döneminde onların belirleyeceği sefalet ücreti ile işçi sınıfımıza ölümlerden ölüm beğendirilmektedir. Bu nedenle bizler diyoruz ki: “işçilerin sağlığı Akpgillerin siyasi gelececğinden, patronların, kapitalistlerin karından daha değerlidir.”

Partimizin Programı’nda İşçi Meselesi başlığı altında Ücret konusu şu şekilde çözümlenir:

“Asgari ücret normal geçim endeksinden aşağı düşmeyecek. Günümüzde uygulanmakta olan asgari ücretin böylece 4 mislinden fazla bir artış sağlanmış olacak. Normal geçim endeksi de üretimimizin verimindeki artışa paralel olarak yükseltilecek.”

Halkın Kurtuluş Partisi olarak, asgari ücretin olması gereken tutarı bugünkü yoksulluk sınırının; 8.197,00 TL’nin altında olmamalı, en az 8.500,00 TL olmalıdır. Bunun altında tespit edilecek olan her tutar, sefalet ücreti olmaya mahkûmdur. Bu tutarın altında kabul edilen her tutar Emekçi Halkımıza ihanettir.

Diyecekler ki, nereden bulacağız bu kaynağı?

Kaynak belli: Emekçi Halkımızın yarattığı değerlerin, sayısı 500’ü bulan Finans-Kapital zümresine, sayısı 3 bini bulan Tefeci-Bezirgânlara akışını kesip, Emekçi Halkımıza geri verdiğimiz zaman müthiş bir kaynak patlaması ortaya çıkacaktır. Tıpkı bir yanardağ patlaması gibi…

İşte bunu yaratacak olan Halkın İktidarıdır.

İnsanca yaşanacak bir ücrete, insanca yaşanacak bir ortama ancak ve ancak Halkın İktidarında kavuşulur.

Omuz verin yıkalım bu kanser düzenini!

Gelin saflarımıza, alalım hakkımızı, yıllardır hakkımızı yiyen Kanser Düzeninin yaratıcılarından ve yürütücülerinden.” Dedi.

Açıklama sırasında sık sık “Sefalet Ücreti İstemiyoruz”, “İnsanca Yaşam Ücreti İstiyoruz”, “İşsizliğe Pahalılığa Zama Zulme Son”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Halkız Haklıyız Yeneceğiz”  sloganları atıldı.

Nivan Gedik’in ardından söz alan HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak da şunları söyledi:

“Asgari Ücret Sadece işçinin sorunu değildir. Asgari Ücret burada sembolik olarak toplanan işçi kardeşlerimizin de sadece sorunu değildir. Asgari Ücret aslında tüm toplumun sorunudur. Buradaki polis memurunun sorunudur. İçeride, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürlüğünde görev yapan memurun sorunudur. Karşımızda Konak Belediyesinde çalışan işçinin . memurun sorunudur. Çünkü emekliye zam yaparken de Asgari Ücreti baz alıyor devlet. Memura zam yaparken de benzer oranları dikkate alıyor.

Dolayısıyla ben buradaki sembolik kitleyi gözlerinden öpüyorum tek tek. Çünkü onlar toplumu canevinden vuran işsizlik ve pahalılık cehenneminde yanan milyonların, on milyonların sesi oluyorlar. Bakın, toplumumuz o kadar korkutulmuş ki, o kadar hak arama noktasından uzaklaştırılmış ki, karşı kaldırımda bizi izleyen insanlar heyecanla, coşkuyla helal olsun bunlara diyerek izliyorlar ama yanımıza gelemiyorlar. İşte bu korku iklimini yıkmak için Halkın Kurtuluş Partisi mücadele ediyor.

Değerli arkadaşlar,

Asgari Ücrette her yıl olduğu gibi, bu yıl da bir ortaoyunu şeklinde başlatıldı görüşmeler. Bu oyun televizyonlarda farklı figürleri kullanarak devam ettiriliyor. TÜRK-İŞ’in Sarı-Gangaster Başkanı bu yıl da bir engelli kardeşimizi kullandı. Geçen dönem bir kadın işçi kardeşimizi o toplantılara dahil etmişti. Sadece figüranlık yaptırıyorlar bu işçi kardeşlerimize.

Çünkü üç konfederasyon da, maalesef bunun içinde DİSK de var, adına devrimciyim diyen DİSK de var. 3000 liraya teşne durumda şu anda Asgari Ücretin. Oysa biraz önce işçi kardeşimiz somut bir şekilde koydu Asgari Ücretin ne olması gerektiğini. Zaten açlık sınırı bu ülkede iki bin beş liranın üzerine geçmiş durumda. Yoksulluk sınırı sekiz bin liranın üzerinde. O nedenle bugün üç bin liraya razı olduklarını ihsas eden işçi konfederasyonları hükümetin ve işverenlerin ellerini rahatlatmakla İşçi Sınıfına ihanet etmişlerdir. Buradan kınıyorum.

Bugün 4 Aralık aynı zamanda Dünya Madencilik Günü olarak kutlanıyormuş. Aslında emperyalistler her takvim gününü özel bir gün olarak lanse ederek insanları oyalamaya çalışıyor. Fakat madenciler gününde dahi madenci kardeşlerimiz hak arama mücadelesinde polisin, jandarmanın acımasız saldırısıyla karşılaşıyorlar. Kazanılmış tazminatları dahi işverenler tarafından gasp ediliyor. Ve gasp edilen tazminat haklarını Soma’da, Ermenek’te mücadelesini veren işçi kardeşlerimiz devlet tarafından saldırıya uğruyor.

İşte bu nedenle biz bu düzene isyan ediyoruz. O zaman bu parababaları düzeninde İşçi Sınıfına modern kölelikten başka bir şey tanımıyorlar bunlar.

Halkın Kurtuluş Partisi bugün itibarıyla sembolik eylemlerle sorunların üstüne üstüne gitmektedir. Ama inanıyoruz ki yarın milyonlar olarak akacağız bu sömürü ve soygun düzenini değiştireceğiz.”

Eylem atılan sloganlarla ve alkışlarla sona erdi.

Sefalet Ücreti Değil İnsanca Yaşam Ücreti İstiyoruz!

Halkız Haklıyız Yeneceğiz!

İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!

   04.12.2020

 HKP İzmir İl Örgütü
İşçi Komitesi