Hileleriniz de, düzenleriniz de, zorbalıklarınız da, zalimlikleriniz de sizi kurtarmaya yetmeyecek artık…

Yolun sonuna geliyorsun, Kaçak Saraylı Hafız…

Hâlâ anlamadın mı?

Amerika arkandan çekiliverince, işte böyle sudan çıkmış balığa dönüverdin. Partindeki milletvekillerinden bile sana sırtını dönüverenler oldu. Bugüne dek avuç dolusu paralarla besleyip doyurduğun Havuz Medyası’nın bile bazı çığırtkanları, Amerika’dan sinyali alınca değişiverdiler birdenbire. Haktan, adaletten bahseder oluverdiler.

Artık Kraliçe’nin Gül’ü de açıktan konuşuyor karşında, Davud’un oğlu Ahmet Efendi de. Samanpazarlı bezirgân Babacan Ali de…

Ne kadar çabalarsan çabala, ne kadar dolap, düzen, film çevirirsen, yaparsan yap; nafile…

Ördüğün korku duvarı yıkıldı gayrı. Herkes zulümlerine ilişkin konuşuyor, konuşacak…

Tekerleneceksin oradan…

Sen kendini bulunmaz Hint kumaşı sandın. Oysa Türkiye gibi geri ülkelerde, Amerika için satılık hizmetkârdan bol ne var…

Binlerce, hatta on binlerce kişi, can atıp durmakta senin yaptığın ihanet işini yapabilmek için. ABD Haydudu’nun emperyalist çakallıklarına yardımda bulunabilmek için. Ona amigoluk edebilmek için, vatanlarını milletlerini, halklarını satabilmek için…

6 bin yıldan bu yana Antika Tefeci-Bezirgân Sermayenin bataklığa çevirdiği bu Ortadoğu coğrafyasında, insanlar çürütülmüş, çamurlara bulanmıştır.

Tarihsel bir devrime öndelik etmiş olan İslam Peygamberi Hz. Muhammed bile ölür ölmez pek çok yakın sahabisi tarafından terk edilivermiştir. Onun Cennet’le muştulanmış (aşere-i mübeşşere) saydığı 10 sahabiden 7’si İslam öğretisinin en temel unsuru olan; “Mal mülk küplemeyin, ihtiyacınıza yetecek kadarını elinizde bırakın”, buyruğunu terk edivermişlerdir. Mala mülke, servete doymak bilmemişlerdir.

Dört Halife’den üçü, cinayete kurban gitmiştir. Ve de Hz. Muhammed’in, Hz. Ali tarafından kıldırılan cenaze namazını sadece 16 kişi kılmıştır.

Sözü uzatmayalım; tüm Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de çıkarı söz konusu olduğunda ideolojisini, davasını, eşini dostunu, vatanını milletini, halkını satmaya hazır yığınla insan bulunabilir.

Özetçe Tayyip; senin artık halk çoğunluğunu aldatarak peşine takıp uzun süre elinde tutabilmen mümkün görülmemektedir Amerika tarafından. Eskidin, yıprandın artık. Her gün sabahtan akşama televizyon ekranlarından, meydanlardan kin, nefret ve öfke fışkıran yüz ifadenle, küfür ve hakaretlerle dolu bağırtıların, artık bezdirmiş, bıktırmış ve olağanüstü rahatsız eder hale gelmiştir insanlarımızı.

Tabiî durup dinlenmeden kamu malı aşırarak doymak bilmez bir hırsla tüm sülaleni ve avaneni dolar milyonerleri, dolar milyarderleri arasına katman da görülür hale gelmiştir artık.

Sen de görüyorsun işte; ABD’li efendinize hizmete hazır, hatta hizmete can atmakta olan yığınla ünlü ünsüz siyasi, ortada dolaşmaktadır gayrı. ABD, öyle görünüyor ki, kendisince en uygun, hizmete en elverişli birilerini, bir bölüm kadroyu, işe alacaktır gayrı. Yani senin yerine…

Sana yıllardan beri söylemekteyiz; bütün diktatörler devrilir, saraylar saltanatlar çöker, yıkılır, zalimler zulümleriyle birlikte Tarihin lanetli sayfaları arasında yer alıp, kaybolup gider, diye…

Bak, dediğimiz gerçekleşiyor işte…

Sen binbir hile ve tuzakla kazanmayı beceremediğin İstanbul Seçimlerini, iktidara gelmenden önce ABD tarafından teslim alınıp emrine sunulan ve 17 yıldan bu yana da sana karşı hizmette zerre miktarda kusur etmeyen YSK eliyle bir “Tam Kanunsuzluk” daha yaparak iptal ettirip yok saydırdın.

Kaybettiğin seçimi yok saydırarak yeniletme uğraşına giriştin…

Fakat bu hileni, bu kandırmacanı ve bu zulmünü halk çoğunluğu yutmadığı gibi gördü netçe ve senden daha da uzaklaşmaya başladı.

Bugüne dek hep Allah’la aldatıp oylarını devşirdiğin yoksul ve cahil halkımızın bir bölümü bile; “Artık bu kadarı da olmaz, haksızlığın böylesi de yapılmaz.”, deyip yaka silkmeye başladı senden.

Dolayısıyla da çıkışın yok gayrı Tayyip!

23 Haziran’da yenileteceğin seçimi eğer hiç kimsenin şu an aklına gelmeyen yeni bir hile ve düzen bularak kendini kazanmış göstertemezsen, kaybedeceğin apaçık bir biçimde görülüyor.

Fakat yeni dolaplar çevirerek, şeytani planlar, kumpaslar kurarak kazanmış göstertsen bile kendini, millet yine de senden uzaklaşmaya devam edecek ve bu son kandırmacanı yemeyecek.

Yani her halükârda sen batmakta olan bir adam olacaksın ve bunu önlemeye hiçbir güç yetmeyecek…

Kork, Tayyip kork!

17 yıldır kanunsuzluk etmektesin, yalan ve iftirada bulunmaktasın, kin ve nefret kusmaktasın; Haccac’la yarışırcasına zulmetmektesin, gözü doymaz bir Firavunlukla kamu malı aşırmaktasın, ABD’li efendilerine verdiğin hainane sözleri yerine getirebilmek için Vatan Toprağı satmaktasın. Ege’deki 18 Ada’mızı Yunanistan’a peşkeş çekmektesin. Yine Ege’deki ve Doğu Akdeniz’deki deniz alanlarımızı Yunanistan’la Kıbrıs Rum Kesimi’nin ilhak etmesine göz yummaktasın, görmezlikten, bilmezlikten gelmektesin. Ve tüm bunlara ilaveten de ABD’li ve AB’li Emperyalist Çakalların, Haydutların Ortadoğu’da 10 milyon Müslümanın canına kıymalarında onlara suç ortaklığı etmektesin, taşeronluk etmektesin. Laik Cumhuriyet’in tüm kurumlarını bir bir çökertip yıkmaktasın. Onun yerine, senin adına bağlı bir Ortaçağcı Din Devleti inşasına girişmektesin. Dolayısıyla durup dinlenmeden suç işlemektesin…

Özetçe; tepeden tırnağa binbir suça batmış durumdasın Tayyip; sen ve avanen…

Hep söylediğimiz gibi hesaba çekileceksiniz!

Bugünkü TCK kapsamında yargılanıp, mahkûm edilip hak ettiğiniz cezalara çarptırılacaksınız. Kaçışınız da olmayacak, kurtuluşunuz da…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

9 Mayıs 2019

HKP Genel Başkanı
Nurullah Ankut