Halkların kanıyla beslenen AB-D Emperyalistleri cellâtlarına ve işbirlikçi hainlerine emir verdi:
Suriye düşsün artık!
ABD ve AB Emperyalistleri nereye adım atmışlarsa kan, gözyaşı ve acıları da beraberinde götürmüşlerdir. Adım atılan her yerin kaderi haline gelmiştir ölümler, katliamlar. İnsanlık düşmanı Emperyalistlerin amaçları belli: Halkları yıldırmak, başını kaldıramaz, sesini çıkartamaz, adımını atamaz hale getirmek; böylece de emperyalist sömürülerine sorunsuz devam edebilmek. İşte bu aşağılık amaçlarını gerçekleştirmek içindir AB-D Emperyalistlerinin Suriye’de giriştiği katliamlar. 1000 ülkeli bir dünya oluşturmak amaçlarına ulaşmada bir diken olarak gördükleri içindir Suriye Halkına ve önderlerine yönelik saldırıları. Farklı dinden, mezhepten ve ırktan insanların yıllardır birlikte yaşadığı ve laik, antiemperyalist bir hat izlediği içindir Suriye Halkına ve önderliğine düşmanlıkları. Emperyalizmin Ortadoğu’daki bekçi köpeği İsrail’e karşı net bir tavır aldığı içindir Beşşar Esad’ı yok etmek istemeleri.
“İstedikleri kadar ambargo uygulasınlar, herkes şunu bilmeli ki biz asla onurumuzu, ulusal egemenliğimizi ve kişiliğimizi bir ekmek parçası için satmayacağız. Sonuna kadar direniriz. Bunu herkes görecek. Üç-beş dolar için teslim olacak halimiz yok. İstedikleri kadar ambargo koysunlar asla sonuç alamayacaklar.” dediği, satılık olmadıklarını tüm dünyaya gösterdiği içindir, Suriye Halkının Önderi Beşşar Esad’a olan kinleri.
“Ben kişisel olarak koltuğu düşünmüş olsaydım Amerikan telkin ve talimatlarını yerine getirirdim. Petro-dolarların peşinde koşardım ve kendi ilkelerim ve ulusal tutumumdan vazgeçerdim. Ama daha önemlisi ülkemde füze kalkanı kurmasına izin verirdim.” Dediği; onurunu her şeyin önüne koyduğu içindir Beşşar Esad ve diğer yöneticilerine karşı girişilen katliamlar. Onlar istiyor ki ülkelerin yöneticileri, Tayyipgiller gibi, Suudiler gibi, Arap Halkının başına bela krallar gibi, şeyhler gibi koyun olsunlar, her denilene, kuburdan aşağı süpürülmemek için evet desinler, gel deyince gelsinler, git diyince gitsinler, kısacası çok rahat satın alınabilir olsunlar.
CİA-MOSSAD tarafından düzenlenen bir bombalı saldırıda, Savunma Bakanı Davud Racha, Savunma Bakanı Yardımcısı olan Beşar Esad’ın kayınbiraderi Asıf Şevket, Başkan Yardımcısı Hasan Türkmani ve istihbarat teşkilatının Tahkikat Bölümü Başkanı Hafız Mahluf hayatını kaybetti. İçişleri Bakanı Muhammed el-Şaar ve istihbarat şefi Hisham Bekhtiyar ise yaralandı. Suriye Halkının Önderi Beşşar Esad günler öncesinden Cumhuriyet Gazetesinden Utku Çakırözer’e verdiği röportajda bu tür katliamların kimler tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı:
“Herkes şunu anladı ki bu Suriye içinde bir olay değil. Dışarıdan desteklenen bir oyun. Birçok Arap ülkesinden radikal İslamcı kişi Suriye içine sokularak terör eylemleri yaptırılıyor. Bu teröristlerin sınırlardan kaçırılan gelişmiş silahları var. Dışarıdan gelen çok da para var.”
AB-D Emperyalistleri para, casus ve askeri gücüyle Halklara ve ulusal onura sahip önderlere boyun eğdirmek için vuruyor, yakıyor, yıkıyor ve katlediyor. Suriye Halkına ve önderlerine yönelik bu katliam sonrasında ABD ve AB Emperyalistleri, başta bizim Tayyipgiller olmak üzere, diğer bütün şakşakçıları sevinç naraları atıyorlar, Esad gitti gidiyor, senaryo gerçekleşiyor diye. Senaryo da belli: AB-D Emperyalistleri, maşaları Tayyipgiller, Suriye’deki satılık hainler, Arap Halkının yüz karası Suudiler eliyle, Suriye’de iç savaş çıkaracak, işbirlikçiler iktidarı eline alacak, Halklar birbirine kırdırılacak, Suriye parçalanacak, arkasından İran’a el atılacak, leş yiyiciler İran’ı da karıştıracak, sıra Türkiye’ye gelecek, en az üçe bölünecek Türkiye ve 1000 ülkeli dünya senaryosu hayata geçecek.
Ama Emperyalist kan içicilerin senaryolarına karşı Halklar da kendi senaryolarını hayata geçirdiler bugüne kadar. Bundan sonra da hayata geçecek Halkların kendi senaryoları… Tâ ki emperyalist saldırganlar dünya üzerinden silininceye kadar. Halklar kendi senaryolarını emperyalist saldırganlığa karşı direnmek, bu saldırganlığa karşı mücadeleyi yükseltmek üzerine yazdılar. Ve tarih göstermiştir ki, insanlık düşmanı sömürgenlere karşı direnen, isyan eden ve bu canavarlıklara karşı mücadele eden Halklar her zaman zafere ulaşır. İşte Irak Halkı’nın hiç değilse bir bölümü direniyor, işte Afgan Halkı her geçen gün AB-D Emperyalistlerine Afganistan topraklarını dar ediyor. Suriye Halkı da AB-D Emperyalist canavarlarının niyetlerini gördü, önderlerinin arkasında birlik oldu ve gelen her türlü saldırılara karşı direneceğinin ve mücadele edeceğinin sinyalini verdi Emperyalist güruha.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak ilk baştan itibaren AB-D Emperyalistlerinin Suriye oyununu gördük, bu oyunu açık ettik ve her zaman Suriye Halkının yanında olduğumuzu gösterdik. Bundan sonra da Suriye Halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu son saldırılarda hunharca katledilen Suriye Halkının yöneticileri için yüreğimiz Suriye Halkıyla birlikte acıdı. Bu katliamları gerçekleştiren katillerin bizim ülkemizde CİA ve MOSSAD tarafından eğitiliyor olması acımızı daha da büyütüyor. Maalesef ülkemizi yönetmekle AB-D Emperyalistleri tarafından görevlendirilen Tayyipgiller, “kişisel olarak koltuğu düşün”en “Amerikan telkin ve talimatlarını yerine getir”en, “Petro-dolarların peşinde koşa”n “ve kendi ilkeleri”nden “ve ulusal tutum” dan vazgeçen, “Ama daha önemlisi” ülkemizde “füze kalkanı kurmasına izin ver”en satılmışlar takımından. Bunlar ruhlarını AB-D Emperyalistlerine üç günlük dünyada saltanat sürmek için satmış durumdalar. O yüzden Tayyipgiller topraklarımızda yaşayan Halkları temsil etmiyor. Tayyipgiller AB-D Emperyalistlerinin taşeronu, maşası, sözcüsü, hınk deyicisidir. Halklarımız Suriye Halkıyla dosttur ve bu böyle kalacaktır.
Suriye Halkının başı sağolsun. Bu acı günleri atlatacaktır Suriye Halkı. Çünkü biliyoruz ki “Yürek ve akıl bir iş üstünde yoğunlaşırsa bu dünyada hiçbir şey imkansız değildir.” Bunu, Türk ve Kürt Halkları Emperyalist 7 Düvele Karşı mücadeleyi zaferle taçlandırarak kanıtladı. Bunu Küba Halkı kanıtladı. Bunu Venezüella Halkı kanıtladı. Bunu Vietnam Halkı kanıtladı…
Suriye Halkı da yüreğini ve aklını, Emperyalist saldırganlığa son verip bu saldırganlığa karşı mücadeleyi yükseltmeye yoğunlaştırdığı zaman görecektir zaferin imkansız olmadığını.20.07.2012
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi