Halkın Kurtuluş Partisi olarak yolsuzlukların, vurgunların peşini bırakmayacağız!

Bilindiği üzere Sayıştay 2019 yılı için Karayolları Genel Müdürlüğü Denetim Raporu hazırlamıştır. 2020 Eylül ayında yazılan bu rapor TBMM’ye sunulduğu gibi kamuoyuna da duyurulmuştur. Söz konusu bu rapor özellikle TBMM’deki 2021 yılı Bütçe Kanunu görüşmelerinde de gündeme gelmiştir. Rapordaki birçok usulsüzlük bu nedenle basına da yansımıştır.

Raporda 21 bulguda değerlendirme yapılmış ve usulsüzlükler tespit edilmiştir. Halkın Kurtuluş Partisi olarak yaptığımız değerlendirme sonucunda söz konusu raporda belirtilen yolsuzluklar çerçevesinde Kamunun Zarara Uğratılması-Görevi Kötüye Kullanmak (TCK 257), İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Yoluyla Kamu Zararı (TCK 235), Edimin ifasına fesat karıştırma (TCK 236/2) suçlarının oluştuğu tespit edilmiştir.

Bu 21 olay ve bulgudan en çarpıcı olanlarından biri, 17 numaralı BULGUDUR.  Bu olayda: İkizdere İspir Yolu Ovit Tüneli ve Bağlantı Yolları İkmal İşi’nde ihale dokümanı kapsamında isteklilere proje verilmediği, yaklaşık maliyetin hesabında işin bazı kısımlarının dikkate alınmadığı, herhangi bir Onay veya Olur’a da dayalı olmadan yüklenicinin, yaklaşık maliyet ve diğer isteklilerin teklifine göre aşırı yüksek teklifli olan imalatları yaptığı ve bedelinin ödendiği görülmüştür. Yaklaşık maliyette bedeli 19.568,00 TL olarak belirlenen iş kalemi için yaklaşık 17.000.000,00 TL ödeme yapılmıştır işi üstlenen şirketlere.

BULGU 16 olarak yapılan değerlendirmede ise  İkizdere İspir Yolu Ovit Tüneli ve Bağlantı Yolları İkmal İşi’nde, elektrik-elektromekanik projelerin değiştirilmesi sonucu rekabet koşullarında oluşmayan yeni birim fiyatlarla imalat yaptırılmasının, işin öngörülenden daha yüksek maliyetle tamamlanmasına yol açtığı tespit edilmiştir. Tünel aydınlatması için başlangıçta belirlenen yöntemden vazgeçilmesiyle birlikte başlangıçta 6.000.000,00 TL olan maliyet iş sonunda 21.500.000,00 TL’ye çıkmıştır.

Başka bir örnek olay ise BULGU 18 olarak yapılan değerlendirmedir. Bu değerlendirmede Karayolları 9 uncu (Diyarbakır) Bölge Müdürlüğünde köprü inşaatlarına ilişkin onaylı projeler üzerinde, yüklenici ve yapı denetimi elemanları tarafından, İdarenin onayı alınmadan değişiklik yapıldığı belirtilmiştir. Başur ve Hasankeyf-1 köprü projelerinde Reşat Baysal Köprüsünün yapımına gerek kalmadığı için yapılmadığı halde kabul tutanaklarında açıkça yapılmadığının belirtilmediği, Başur Köprüsü orta ayağı onaylı projesine göre 2,95 metre daha kısa yapıldığı halde, mevcut durumuna göre temel hesaplarının revize edilmediği anlaşılmıştır.

123 sayfalık söz konusu bu raporda bu türden daha birçok usulsüzlük değerlendirilmiştir. söz konusu Sayıştay raporu içeriğine göre kamu ihale mevzuatı çiğnenmiş, haksız rekabet koşulları oluşturulmuş ve yapılan işlerde ihale şartnamesinden farklı nitelikte işler kabul edilerek fahiş miktarda ödemeler yapılmıştır. Belirtilen her vakıada kamu milyarlarca lira zarara uğratılmıştır. Ayrıca raporda bir kez daha kamu ihalelerindeki çeteleşme gün yüzüne çıkmıştır. Raporun konusu ihalelerde de yine yüklenici firmalar herkesin malumu şirketlerdir. Örneğin yukarıda belirtilen Ovit Tüneli inşaatını üstlenen Cengiz İnşaat isimli şirket AKP eliyle devletten sürekli ihale alan 5 şirketten biridir.

Görüldüğü üzere mevzubahis olan şey, anayasal yüksek yargı makamı olan Sayıştay’ın bir raporudur. Bir anlamda Sayıştay tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına inceleme yapmış ve bir rapor hazırlamıştır.

Halkımızın yüksek çıkarları adına faaliyet gösteren Halkın Kurtuluş Partisi olarak kamunun hukuksuz şekilde zarara uğratıldığını gösteren bu raporu görmezden gelemezdik. Söz konusu işlerle ilgili ihale süreçleri dikkatli ve tarafsız yargı makamlarınca incelendiğinde tespit edilenden daha fazlasının ortaya çıkacağından eminiz. Bu nedenle Partimizce Sayıştay’ın Karayolları Genel Müdürlüğü ile ilgili hazırlamış olduğu raporda işlendiği tespit edilen suçlarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

Yolsuzlukla dolu işler halkımıza “yollar, köprüler, yapılıyor, büyük işler beceriliyor”muş gibi lanse edilmektedir.  Oysa ki Halkın parası birkaç şirkete usulsüz ihale ve işlerle akıtılmakta ve insanlarımız büyük zarara uğratılmaktadır. Bu nedenle sorumluluğu bulunan kişilerin bir an evvel yargılanarak cezalandırılması tek dileğimizdir.

Halkın Kurtuluş Partisi, kendi tüzüğünde belirtilen amaç maddesine uygun olarak kamunun zarara uğratılmasına,  ulusal değerlerimizin yerli-yabancı parababalarına peşkeş çekilmesine  sesiz kalmayacak ve takipsiz bırakmayacaktır.

Bugün değilse bile elbette bir gün tam bağımsız bir ülkede tam bağımsız namuslu yargıçlar, işlenen bu suçların uğratılan zararın hesabını soracaklardır.

04/12/2020

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN                         Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı

Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

V E K İ L L E R İ              : Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN, Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Azime Ayça OKUR, Av. Halil AĞIRGÖL, Av. Pınar AKBİNA, Av. Doğan ERKAN

Ş Ü P H E L İ L E R           : 1- Recep Tayyip Erdoğan-Cumhurbaşkanı

2-Ahmet Arslan-Ulaştırma ve Alt Yapı Eski Bakanı (2016-2018)

3- Mehmet Cahit Turhan

Ulaştırma ve Alt Yapı Eski Bakanı (2018-2020)

4- Adil Karaismailoğlu – Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı 2020

5-İsmail Kartal – Eski Karayolları Genel Müdürü (2015-2018)

6- Abdulkadir URALOĞLU – Karayolları Genel Müdürü

7- Mehmet CENGİZ – Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

8- Soruşturma aşamasında ortaya çıkartılacak; menfaat temin eden

şüphelilerin fiillerine onay veren,  görmezden gelen diğer kamu

görevlileri.

S U Ç                                  :  Kamunun Zarara Uğratılması-Görevi Kötüye Kullanmak (TCK 257), İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Yoluyla Kamu Zararı (TCK 235), Edimin ifasına fesat karıştırma (TCK 236/2)

A Ç I K L A M A L A R  

1-GENEL OLARAK:

            Bilindiği üzere Karayolları Genel Müdürlüğü, Kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen görevleri yürütmek üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip merkezi Ankara’da, merkeze bağlı bölge müdürlükleri taşrada hizmet veren özel bütçeli bir kuruluştur.

Anayasanın 160’ıncı maddesine göre kuruluş ve görevleri belirlenmiş Sayıştay 2019 yılı için Karayolları Genel Müdürlüğü Denetim Raporu hazırlamıştır. 2020 Eylül ayında yazılan bu rapor TBMM’ye sunulduğu gibi kamuoyuna da duyurulmuştur. Bu rapora Sayıştay Başkanlığının,

https://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/62643830/files/raporlar/kid/2019/%C3%96zel_B%C3%BCt%C3%A7eli_%C4%B0dareler-B/KARAYOLLARI%20GENEL%20MUDURLUGU.pdf” adresinden erişmek mümkündür.

Söz konusu bu rapor özellikle TBMM’deki 2021 yılı Bütçe Kanunu görüşmelerinde de gündeme gelmiştir. Rapordaki birçok usulsüzlük bu nedenle basına da yansımıştır.

Raporda 21 bulguda değerlendirme yapılmış ve usulsüzlükler tespit edilmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Kamunun Zarara Uğratılması-Görevi Kötüye Kullanmak (TCK 257), İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Yoluyla Kamu Zararı (TCK 235), Edimin ifasına fesat karıştırma (TCK 236/2) suçlarının oluştuğu ortaya çıkmıştır.

Örneğin bu 21 olay ve bulgudan en çarpıcı olanlarından biri, 17 numaralı BULGUDUR.  “İhaleye Esas Projeler Arasında Yer Almayan Yaklaşık Maliyet Hesabında da Dikkate Alınmayan İşlerin Herhangi Bir Onay Olmaksızın Yüklenici Tarafından Yapılması ve Bedelinin Ödenmesi” başlıklı bu olayda: İkizdere İspir Yolu Ovit Tüneli ve Bağlantı Yolları İkmal İşi’nde ihale dokümanı kapsamında isteklilere proje verilmediği, yaklaşık maliyetin hesabında işin bazı kısımlarının dikkate alınmadığı, herhangi bir Onay veya Olur’a da dayalı olmadan yüklenicinin, yaklaşık maliyet ve diğer isteklilerin teklifine göre aşırı yüksek teklifli olan imalatları yaptığı ve bedelinin ödendiği görülmüştür. Yaklaşık maliyette bedeli 19.568,00 TL olarak belirlenen iş kalemi için yaklaşık 17.000.000,00 TL ödeme yapılmıştır işi üstlenen şirketlere.

“İşin Yapımı Sırasında İhaleye Esas Projelerin Değiştirilmesi Sonucu Yeni İmalatların İhale Koşullarında Oluşan Fiyatlardan Daha Yüksek Bedelle Yaptırılması” başlığıyla BULGU 16 olarak yapılan değerlendirme de kamunun ne derece zarara uğratıldığını göstermektedir.

İkizdere İspir Yolu Ovit Tüneli ve Bağlantı Yolları İkmal İşi’nde, elektrik-elektromekanik projelerin değiştirilmesi sonucu rekabet koşullarında oluşmayan yeni birim fiyatlarla imalat yaptırılmasının, işin öngörülenden daha yüksek maliyetle tamamlanmasına yol açtığı tespit edilmiştir.

Tünel aydınlatması için başlangıçta belirlenen yöntemden vazgeçilmesiyle birlikte başlangıçta 6.000.000,00 TL olan maliyet iş sonunda 21.500.000,00 TL’ye çıkmıştır. Sayıştay’ca yapılan değerlendirmeye göre kurum tarafından neden proje değişikliklerine gidildiği sorgulanmamıştır. İhale öncesi hazırlanan elektrik-elektromekanik projeler sözleşmenin uygulanması esnasında bu derece değişikliğe meydan vermeyecek şekilde sağlıklı hazırlanmış olsaydı, ihalede ortaya çıkan rekabet koşulları içerisinde İdare yaptırmak istediği imalatları daha uygun fiyatlara yaptırabileceği de tespit edilmiştir raporda.

Başka bir örnek olay ise BULGU 18 olarak yapılan değerlendirmedir. Bu değerlendirmede Karayolları 9 uncu (Diyarbakır) Bölge Müdürlüğünde köprü inşaatlarına ilişkin onaylı projeler üzerinde, yüklenici ve yapı denetimi elemanları tarafından, İdarenin onayı alınmadan değişiklik yapıldığı belirtilmiştir. Başur ve Hasankeyf-1 köprü projelerinde enleme kirişi bulunmadığı ve yapılmadığı halde kabul tutanaklarında enleme kirişi bulunduğu şeklinde tespite yer verildiği, Reşat Baysal Köprüsünün yapımına gerek kalmadığı için yapılmadığı halde kabul tutanaklarında açıkça yapılmadığının belirtilmediği, Başur Köprüsü orta ayağı onaylı projesine göre 2,95 metre daha kısa yapıldığı halde, mevcut durumuna göre temel hesaplarının revize edilmediği anlaşılmıştır.

123 sayfalık söz konusu bu raporda bu türden daha birçok usulsüzlük değerlendirilmiştir. Belirtilen her vakıada kamu milyarlarca lira zarara uğratılmıştır. Söz konusu işlerle ilgili ihale süreçleri dikkatli ve tarafsız yargı makamlarınca incelendiğinde tespit edilenden daha fazlasının ortaya çıkacağından eminiz. Her şeyden önce söz konusu ihalelerde işi yüklenen her nedense hep aynı firmalar olmaktadır. Örneğin yukarıda belirtilen Ovit Tüneli inşaatını üstlenen Cengiz İnşaat isimli şirket devletten sürekli ihale alan 5 şirketten biri olarak anılmaktadır.

ŞÜPHELİLERİN SORUMLULUĞU AÇISINDAN;

Anayasanın 104’üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Bu nedenle söz konusu ihale süreçlerinin gerçekleşmesi ve hayata geçmesiyle ilgili uğranılan zarardan kaynaklı ilk sorumlu kişi Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten kişi olacaktır.

Ayrıca 15/7/2018 tarihli 30479 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan BAKANLIKLARA BAĞLI, İLGİLİ, İLİŞKİLİ KURUM VE KURULUŞLAR İLE DİĞER KURUM VE KURULUŞLARIN TEŞKİLATI HAKKINDA 4 SAYILI CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ’ne göre Karayolları Genel Müdürlüğü görevlerinin uygulanmasından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı sorumlu tutulmuştur. (Md. 209) Söz konusu kararnamenin 208’inci amaç ve kapsam maddesinde belirtilen karayolları ve karayollarıyla ilgili altyapı ile diğer yatırım, hizmet ve faaliyetlerini yürütecek kişi ise Karayolları Genel Müdürü (Md. 213)  olarak belirlenmiştir. Bu nedenle belirtilen şahıslar söz konusu kamu zararının oluşmasında ilk sorumlu tutulacak kişilerdir.

Bununla birlikte dilekçemiz gerekçesi Karayolları Genel Müdürlüğü 2020 Eylül Sayıştay Raporunda ihale alan şirketlerin yapmış olduğu usulsüzlüklerden, ihale süreçlerinin şeffaf olmamasından ve ihaleye giren şirketler arasındaki muvazaalı ilişkilerden de bahsedilmektedir. Örneğin İkizdere İspir Yolu Ovit Tüneli ve Bağlantı Yolları İkmal İşi BULGU 16 ve BULGU 17 olaylarında bu durum söz konusudur.  Hiç kuşkusuz ki bu durumda ihaleyi alan ve işi yüklenen firma yöneticileri de ihaleye fesat karıştırma suçunun bir parçası olmaktadırlar. Bu iki olayda söz konusu ihaleyi alan Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’dir. bu nedenle bu şirket yöneticileri hakkında da Sayıştay raporunda belirtilen hususlarla ilgili soruşturma yapılmalıdır.

Sonuç olarak; söz konusu Sayıştay raporu içeriğine göre birden fazla olayda kamu ihale mevzuatı çiğnenmiş, haksız rekabet koşulları oluşturulmuş ve yapılan işlerde ihale şartnamesinden farklı nitelikte işler kabul edilerek fahiş miktarda ödemeler yapılmıştır. Bu nedenlerle belirtilen kişiler hakkında soruşturma başlatılması gerekmektedir.

Görüldüğü üzere dilekçemize dayanak olan şey, anayasal yüksek yargı makamı olan Sayıştay’ın bir raporudur. Bir anlamda Sayıştay tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına inceleme yapmış ve bir rapor hazırlamıştır. Halkımızın yüksek çıkarları adına faaliyet gösteren Halkın Kurtuluş Partisi olarak kamunun hukuksuz şekilde zarara uğratıldığını gösteren bu raporu görmezden gelemezdik. Bu nedenle bu suç duyurusunu yaparak ilgili kişilerin tarafsız ve vicdanlı yargı organları eliyle soruşturulmasını talep etmekteyiz.

Söz konusu şaibeli durumlar halka; yanlış bir şekilde “yollar, köprüler, yapılıyor, büyük işler beceriliyor”muş gibi lanse edilmektedir.  Oysa ki Halkın parası birkaç şirkete usulsüz ihale ve işlerle akıtılmakta ve insanlarımız büyük zarara uğratılmaktadır. Bu nedenle sorumluluğu bulunan kişilerin bir an evvel yargılanarak cezalandırılması tek dileğimizdir.

 SONUÇ ve İSTEM      :

Yukarıda açıkladığımız şekilde, bu eylemler nedeni ile görevi kötüye kullanmaktan, ihaleye fesat karıştırma yoluyla yine kamunun zararına neden olma ve edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından şüpheliler hakkında soruşturma açılarak kamu davası açılmasını vekaleten talep ederiz. 03/12/2020

Suç Duyurusunda Bulunan
Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Vekilleri

Av. Metin BAYYAR, Av. Sait KIRAN, Av. Azime Ayça OKUR, Av. Doğan ERKAN