Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü üyeleri olarak Karşıyaka Çarşı girişinde saat 17.00’de, Kanlı Maraş Katliamı’nın 42. Yıldönümünde “Maraş Katliamı İnsanlık Suçudur, İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Unutulmaz, Affedilemez” yazılı pankartımızı açarak başladığımız ve “Maraş’ın hesabı sorulacak”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, geldikleri Gibi Gidecekler”, “Halkız Haklıyız Yeneceğiz”, “Maraş’ı Unutma, Unutturma” sloganlarımızın eşlik ettiği basın açıklamamızı gerçekleştirdik.
Eylemde açış konuşmasını, HKP MYK üyesi Yusuf Gençer yaptı. Gençer, konuşmasında Maraş Katliamı’nın insanlık tarihinin gördüğü en büyük katliamlardan biri olduğunu belirttikten sonra bu alçakça katliamı 42 yıldır unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı dile getirdi. Gençer, “Dün Ortaçağcı Gericiliğin katlettiği Devrim Şehidi Kubilay’ı anmak için Menemen’deydik, bugün de burada Maraş Katliamı’nın yıldönümü için toplandık. Ortaçağcılığa karşı her alanda mücadele edeceğiz” diyerek sözlerini bitirdi. Ardından, HKP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı, Av. Tacettin Çolak basın açıklamamızı yaptı. Çolak açıklamasına;
“Saygıdeğer İzmir Halkı, maalesef öyle kötü günlerden geçiyoruz ki toplum üzerinde bir korku iklimi yayılmış. Dün Cumhuriyet’in ilk şehitlerinden olan, 1930’da acımasızca katledilen Kubilay’a bile maalesef sahip çıkma cesaretini gösteremedi halkımız. Belediyeler de sahtekârlık yapmaya başladı. Aslında seçim zamanı olsaydı aynı şekilde organizasyon yaparlardı. Ama şimdi hepsi tam siper olmuş, Ortaçağcı irticacılar tarafından katledilen şehitlerimizi anmaktan bile çekinir hale geldiler,” diyerek başladı.
Çolak, sözlerine “O nedenle bu gün de 12 Eylül faşizmine giderkenki, o faşizmin taşlarını döşeyen en büyük katliamlardan olan, 120 insanımızın acımasızca katledildiği Maraş Katliamı’nda hayatını kaybeden şehitlerimize de maalesef göstermelik bir iki organizasyon dışında sahip çıkan yok. Eleştirdiğimiz o belediyelerin partisinin lideri, tam da Maraş Katliamı haftasında o katliamın baş sorumlularını ziyaret etme küstahlığını gösterdi. O şehitlerin kanlarını yerde bıraktı. O şehitlerin ailelerini rencide etti, o şehitlerimizin anılarına saygısızlık etti. İşte bu nedenle biz ısrarla, inatla sayımızın azlığına bakmadan bu şehitlerimizi anmaya devam ediyoruz, bundan sonra da devam edeceğiz” diyerek devam etti.
Av. Tacettin Çolak’ın yaptığı basın açıklamasının tam metni aşağıdadır:
***
42’nci Yıldönümünde Maraş Katliamı’nı bir kez daha lanetliyoruz!
Bundan 42 yıl önce ülkemizin güzel bir şehrinde, Maraş’ta, yürekleri pis, düşünceleri pis insan suretli dördüncü tür yaratıklar tarafından bir katliam yapıldı. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek demeden, içlerinde hamile kadınlarımızın da olduğu insanlarımız katledildi. Hem de bir hafta boyunca sürdü bu katliam. Resmi kayıtlara göre 120 insanımız katledildi, yüzlercesi de yaralandı.
Yerli-yabancı Parababalarının sömürü ve soygun düzeni neden böyle insanlık dışı bir katliam yapma gereği duydu?
Çünkü 27 Mayıs Politik Devrimi’nin sınırlı da olsa getirdiği örgütlenme özgürlüğüyle birlikte yükselen devrimci dalga halk nezdinde yerini bulmuştu ve kitleler devrimci dalgayla birlikte yaşamın her alanında Parababalarının azgın baskı ve sömürü düzenine karşı mücadele ediyordu. Bu haklı ve meşru mücadele karşısında tutunamayan Parababaları ve onların siyasi temsilcileri o dönem AP, MHP ve MSP el ele vererek halkın bu mücadelesini bastırmak için silahlı militanlarını devrimcilerin üzerine salıyordu. Sürekli provokasyonlar yaparak ortamı terörize ediyordu. Bunda da koçbaşı olarak Kontrgerilla’nın özel örgütü MHP’yi kullanıyordu.
Maraş Katliamı planlı bir şekilde ortaya konmuş bir kontrgerilla eylemidir. Planlayıcıları CIA ve MİT, uygulayıcısı ise Kontrgerilla’nın özel örgütü MHP’dir. İl dışından katliamı sevk ve idare edecek Kontrgerilla’nın adamları getirildi. Ve yalanlar üzerine provokasyon, halkımızın en hassas duyguları üzerinden kara propaganda başlatıldı. En son “Çiçek Sinemasına bomba atıldı” yalanıyla halk galeyana getirildi. Tıpkı Şanlı Gezi Halk İsyanı’mızda “Camide bira içtiler, başörtülü bacımın üstüne işediler” yalanını söyleyen Tayyip Erdoğan’ın yapmaya çalıştığı gibi.
İşte bu yalan ve provokasyonlar sonucu galeyana getirilen halk kapı komşusunu boğazlayacak hale getirildi. Bu katliamdan sonra da yüzlerce devrimci, aydın, halktan insanlarımız katledilmeye devam edildi ve planlanan 12 Eylül Faşist Darbesi yapıldı. 12 Eylül Faşist Darbesi ile Faşistler ve Ortaçağcı gericiler korundu, önleri açıldı, iyice palazlandılar.
İnsanlığın baş belası Faşizm ve Ortaçağcı gericilik el ele vererek bugün de ülkemizi karanlığa gömmek istemektedirler. Mustafa Kemal, Laiklik ve Cumhuriyet düşmanlığında birleştiler. Yine yalanlar söyleyerek halkımız arasına kin ve nefret tohumları ekiyorlar. Provokatif söylemlerle olası katliamlara zemin hazırlıyorlar. Maraş Katliamını yapanlar ile AKP’giller aynı zihniyetin ürünüdür. Siyasi genetik şifreleri aynıdır. Her iki anlayış da yerli-yabancı Finans-Kapital ve Tefeci-Bezirgân sermayenin sömürü ve soygun düzenine hizmet etmek için dizayn edilmiş hareketlerdir. Aynı anlayış günümüzde pandemi sürecinde de gerekli önlemleri zamanında almayarak halkımızın sağlığıyla oynamaktadır.
Bu devran böyle gelmedi böyle gitmeyecek. Eninde sonunda biz kazanacağız, insanlık kazanacak!
Kaybedenler ve kaybedecek olanlar da insanlığa çektirdikleri acılarla beslenen sömürgenlerdir. Onlar yok olmaya mahkûmdur. Bugün için bu sömürgenler AB-D Emperyalistleri ve yerli ortaklarıdır. İnsanlık eninde sonunda bu kan emici keneleri ortadan kaldıracaktır.
Yeni Maraş’lar, Sivas’lar yaşamak istemiyorsak; bu topraklarda, tıpkı Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda olduğu gibi, halkımızla, onun bir parçası olan Bilim İnsanlarımızla, Aydınlarımızla, Ordu Gençliği’mizle ve bin yıldan beri birlikte yaşadığımız Kürt kardeşlerimizle omuz omuza vererek, AB-D uşağı hainler cephesini yenilgiye uğratacağız!
Halkız Haklıyız Yeneceğiz!
Maraş Katliamını Unutmayacağız!
24 Aralık 2020
HKP İzmir İl Örgütü
