Halkçı Hukukçularımız Atatürk Orman Çiftliği peşkeşini protesto etti!

Atatürk Orman Çiftliği bir simgedir. Bir bataklık ormana nasıl dönüşür, bu bataklıktan nasıl bir cennet yaratılır, işte AOÇ buna örnektir. Mustafa Kemal’in mirasıdır. AOÇ bir tarihtir, “biz başardık, başaracağız”ın tarihidir.

Biz HKP’lilerden başka kalmadı tarihe, kamusal bir değere, Halka armağan edilen bir simgeye saygı duyan. Saygı duyduğu bir değerin peşkeş çekilmemesi için mücadele eden, bu yağma, bu talan karşısında vicdanı sızlayan başka parti kalmadı.

Bir Halkçı Hukukçular, bir de Ömer Faruk Eminağaoğlu, Kemal Gözler gibi hukukçular kaldı, gerçek Hukukçu tanımına uyan. Ama hukuk mücadelesini örgütlü yürüten bir Halkçı Hukukçular var. Onlar ki Hikmet Kıvılcımlı’nın devamcıları, HKP’nin yöneticileridir. Onlar ki her biri 100’den büyük birer bilimli-bilinçli-kararlı-inançlı Gerçek Devrimci, Gerçek İnsanlardır.

İşte bugün AOÇ’nin peşkeş çekildiği, yağmalandığı gün, Atatürk Orman Çiftliği HKP’lilerin, yani Halkçı Hukukçuların sloganlarıyla, protestosuyla çınladı. Halkçı Hukukçularımız yaptıkları basın açıklamasıyla peşkeşe, talana, yağmaya karşı mücadele edeceklerini haykırdılar. Yankılanan bu ses onurun, umudun, kararlılığın, yurtseverliğin sesiydi. Bu sesin arkasındaki güç, Kuvayimilliye’nin gücüydü, Köyceğiz Kuvayimilliye Komutanı Hikmet Kıvılcımlı’nın gücüydü, İnsanlığın Kurtuluş Davasına hayatını vakfeden devrim şehitlerinin gücüydü.

Bataklıktan Ormana dönüştürüldü Atatürk Orman Çiftliği. Biz de ant olsun ki AB-D Emperyalistlerinin ve Parababalarının yarattığı kanser düzenini; insanın insandan korkmadığı, insanın insanı sömürmediği, insanın insanı ezmediği, bütün insanların kardeşçe yaşadığı bir düzene dönüştüreceğiz.

AOÇ önünde HKP MK Üyesi Av. Sait Kıran tarafından okunan basın açıklamasını aynen yayımlıyoruz.

***

BASINA ve KAMUOYUNA

Atatürk Orman Çiftliği Mustafa Kemal’in Mirasıdır Peşkeş çekmek suçtur!

Bugün burada yapılan ihaleyle suç işlenmekte ve Halkımıza ait bir değer, bir miras yasalar hiçe sayılarak heba edilmekte, yağmalanmakta, yandaşlara peşkeş çekilmektedir.

Bugün burada yapılacağı ilan edilen açık arttırma, Atatürk Orman Çiftliği içerisindeki 2.681 m2’ lik taşınmazın otopark alanı olarak ve 35.382 m2’ lik taşınmazın rekreasyon alanı olarak kiraya verilmesi Anayasaya ve kanunlara aykırı olduğu gibi aynı zamanda suçtur.

Bilindiği üzere Atatürk Orman Çiftliği, Mustafa Kemal Atatürk tarafından, 1925 yılında 55 bin 538 dekarlık bir ölçeğe sahip alanda kurulan modern tekniklerin ülkemizde ilk uygulandığı tarımsal faaliyet bölgesidir. Mustafa Kemal bu çiftliği, 11 Haziran 1937 tarihli tezkere ile hayvan varlığı ve demirbaşları ile birlikte Hazine’ye bağışlamıştır. Bu şartlı bağışa göre; AOÇ üzerindeki bütün zirai işletmeler, donanımları birlikte bir zirai üretim birimi olarak korunması ve işlerliğinin devamı şartı ile Hazine’ye devredilmiştir. Bağış senedinde ayrıca, çiftlikte arazi ıslahı ve düzenlenmesi yapılması, çevrenin güzelleştirilmesi, halka gezecek-eğlenecek ve dinlenecek sağlıklı yerler sağlanması, halka nefis ve katıksız gıda maddeleri üretilmesi ve temini amacı açıkça belirtilerek bunların gerçekleştirilmesi yükümlülüğü konulmuştur.

5659 Sayılı Atatürk Orman Çiftliği Kanunu’na göre, kuruluşu ve işletilmesi belirlenen Atatürk Orman Çiftliği, 1. derecede doğal sit alanıdır.

Ne yazık ki Atatürk Orman Çiftliği, bağışlayanının şartlı bağışına ve bu yasal korumalara rağmen her siyasi iktidar döneminde asıl amacından farklı şekillerde kullanılmak üzere hukuka ve vicdana aykırı şekilde adeta talan edilmiş ve yağmalanmıştır.

Bunların en somut örnekleri Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde çiftliğin kuruluş amacına ve kurucusunun iradesine aykırı şekilde, “Cumhurbaşkanlığı Hizmet Binası” adı altında kaçak bir sarayın ve elçilik binası adı altında kaçak ABD Büyükelçiliğinin inşa edilmesidir. Bu gün burada yapılan ihaleler de bu yağma işleminin bir parçasıdır.

Bu ihale ile de tarıma yönelik faaliyet için Hazineye devredilen arazi tarım amacı dışında kullanıma ve yapılaşmaya açılmaktadır.

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2016/4419 ESAS SAYILI KARARI VE  DANIŞTAY 6’INCI DAİRESİNİN 2020/8233 ESAS SAYILI KARARI  ile Çiftlik Arazisi üzerine kondurulan Kaçaksaray’ın kaçak olduğu kesin yargı kararıyla tescillenmiştir. Yargı verdiği kararlarla Atatürk Orman Çiftliği üzerinde bu tür yapılaşmanın 2863 sayılı Kanunda öngörülen koruma esaslarına uygun olmadığı sonucuna varmıştır.

Buna rağmen “Cumhurbaşkanlığı Hizmet Binası” olarak adlandırılan binanın karşısındaki parsel, otopark alanı ve yakınındaki parsel ise rekreasyon alanı olarak belirlenerek bu gün  ihale yoluyla kiraya verilmek istenmektedir. Böylesine değer biçilemez bir araziyi üstelik metrekaresi 1,5 Liralık bedelle peşkeş çekiyorlar. Bu tarım ve zirai amaçlarla kullanılması için AOÇ’yi kuran Mustafa Kemal’in hatırasına ihanettir, Ankara’ya, Ankaralılara ihanettir, Doğaya, İnsana, Hayvana, Bitkiye ihanettir.

Atatürk Orman Çiftliği’nin kuruluş amacı bağış senedinde net bir şekilde belirtilmiştir. Kaçak bir yapıya otopark alanı yapılması, rekreasyon alanı adı altında tarım ve zirai amaç dışında ticari işletmeler kurulması kanuna aykırıdır. 5659 sayılı yasanın 10’uncu maddesine göre; “Atatürk Orman Çiftliğinin bu kanunun yayımı tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin gerçek veya tüzelkişilere devir ve temliki ve kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır.” Böyle bir yasal izin alınmadan çiftlik arazisinin bir bölümü devredilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca bu alan ilan edilmiş sit alanıdır ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6’ıncı maddesinde belirtilen “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları” kapsamındadır.

Bu nedenlerle Atatürk Orman Çiftliği arazisi kapsamında bulunan taşınmazların, belirli bir alanın amacı dışında kullanılmasına izin verilmesi, amacı dışında yapılaşmaya açılması 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun koruma kurallarına aykırıdır. 2863 Sayılı Yasanın 65’inci maddesinde; tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapılması veya yaptırılması cezaya tabi suç olduğu belirtilmektedir

5659 Sayılı ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ KANUNU’nun 1’inci maddesine göre Tarım Bakanlığı ve ona bağlı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü suç konusu ihaleden sorumludur.

Atatürk Orman Çiftliği; Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımızın zaferle taçlanmasından sonra yapılan başarılı işlere örnek olarak gösterilen tarihi bir simgeydi.

Kamusal, ekonomik, kültürel değeri çok yüksek, bir döneme tanıklık etmiş, her karışı Mustafa Kemal’in izini taşıyan bu tarihi simge, maalesef parsel parsel yok edildi, yağmalandı, ranta kurban edilerek peşkeş çekildi. Tarımsal, zirai üretim yapılan, şehir içindeki bu ormanlık alanın, orman vasfı, çiftlik vasfı yok ediliyor. Nefes alınan, oksijen üreten ormanlık alan, insanın soluğunu kesen, zehir saçan, betonla, asfaltla kaplı bir alana dönüştürülüyor.

İşte bu paha biçilemez değeri korumak yasalarla yetkili kılınmış kamu görevlilerinin asli görevidir, göreviydi. Korunması gereken varlıklar, bizzat bu görevli şahıslar eliyle talana açıldı, açılmakta ve kamu zarara uğratılmaktadır.  Bu nedenlerle bu zararın doğumuna neden olmuş ve yasaya aykırı işlem ve fiillerde bulunarak görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin belirtilen suçlardan yargılanmaları gerekmektedir. Kamu Malının, bir tarihin, ekonomik ve kültürel bir değerin yağmalanmasının, talan edilmesinin, peşkeş çekilmesinin affı olamaz. Ne bu kararı alanlar, ne aracılık edenler, ne göz yumanlar, hesaba çekilmekten kurtulamazlar.

Siyasi Saiklerle, tüm bu yasadışı işlerin üstünün örtülmemesi için Halkın Kurtuluş Partisi, defalarca suç duyurularında bulunmuş ve konunun takipçisi olmuştur.

Biz Halkın Kurtuluş Partisi olarak “Halk İçin, Halk Tarafından” bir yönetim anlayışını benimsemekteyiz. Halkımıza ait bir değerin yasalar hiçe sayılarak heba edilmesine sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu nedenle söz konusu yasadışı eylemin durdurulması ve sorumlular hakkında soruşturma başlatılması, cezalandırılması için her türlü mücadeleyi vereceğiz.

Topluma, tarihe, kültüre ve doğaya karşı işlenen bu suçlar elbette unutulmayacak ve üstü örtülemeyecektir. Buna izin vermeyeceğiz.

22 Şubat 2021

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi