Gezi Şehidimiz Abdullah Cömert Davası Yine Ertelendi, Katil Hala Serbest

Dışarıda Açıklama AnıGezi Şehidimiz Abdullah Cömert Davası Yine Ertelendi, Katil Hala Serbest

Hatay’da Gezi Şehidi Abdullah Cömert’i öldüren Polis Memuru Ahmet Kuş’un yargılandığı davanın 13. Duruşması 15 Ocak 2016 günü Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Daha önceden mahkemece Adli Tıp’a gönderilen dosya ile ilgili olarak, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şubesi ve Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlar geldi.

Kurulca düzenlenen raporda; “Abdullah Cömert’in ölümünün gaz fişeğinin kafaya isabet etmesi ile oluşan kafa tası kırıklarıyla birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana gelmiş olduğu ve kafaya gaz fişeği çarpması sonucu yaralanmayla ölüm arasında illiyet bağının bulunduğu” tespit edilmiştir.

Ayrıca mahkemece, önceki duruşmalardaki katılan avukatlarının tüm itirazlarına rağmen Adli Tıp’tan sorulmasına karar verilen; “Görevli polisin gaz tüfeğini usulüne uygun olarak kullanıp kullanmadığı ve almış olduğu eğitimin de dikkate alınarak yaralanmayı öngörüp öngöremeyeceği” konularına ilişkin, Adli Tıp Birinci İhtisas Kurulu; “Kastın tayini Adli Tıbbın çalışma alanına girmediğinden bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı, bunu adli tahkikatla mahkemenin görevi olduğu” şeklinde mahkemeye ders verir nitelikte bir cevap vermiştir.

Adli Tıp’ın bu raporuna karşı sanık polisin avukatı, büyük bir yüzsüzlükle; “Adli Tıp raporunun çelişkili olduğunu, Cömert’in ölümünün gaz fişeği kapsülünün açtığı yaradan ya da kapsülden yayılan siyanür karbürden kaynaklandığına dair bir bulgu olmadığını” öne sürdü.

Bunun üzerine İl Başkanımız Avukat Tacettin Çolak söz alarak; böyle bir savunmanın olamayacağını, Ölümün gaz fişeği kapsülünden olduğuna dair illiyet bağının Adli Tıp Raporuyla somut bir şekilde tespit edildiğini, bu nedenle Ölümün gaz fişeğinden olmadığını savunmanın abesle iştigal olduğunu belirtti, bu nedenle “Adaletin yerine gelebilmesi için sanık polisin tutuklanması gerekir” dedi.

Mahkeme, Abdullah Cömert’in ailesinin avukatlarının Adli Tıp Raporundaki tespitlere göre polis Ahmet Kuş’un Abdullah Cömert’i gaz fişeği ile öldürdüğü kanıtlandığından tutuklanmasına karar verilmesi talebini reddetti. Esas hakkında iddialarının alınması için duruşmayı 19 Şubat 2016’a erteledi.

Abdocan’ın Ana ve Babası, bu kış-kıyamette yine 1300 km yol katettiler. Yine sonuç yok. Duruşma çıkışı yaptıkları açıklamada katillere lanet okudular.

Acılı anne Hatice Cömert, “Biz adalet istiyoruz ama adalet yok. Ne adalet var, ne vicdanı var. Biz Hatay’dan buraya geldik, yolculuğumuz 18 saat sürdü. Mahkeme ise bir saat sürdü. Yine karar verilmedi. Dava yine uzadı. Katil yine dışarıda. Benim oğlumu katlettiler. Bu Abdullah’ın duruşması değil hepimizin duruşması. Kimse ölmesin, başka analar ağlamasın. Ben 2.5 yıldır ağlıyorum. O hakim, o savcı, korkuyorlar, ceza vermiyorlar. O katil dışarıda. Bizi Hatay’dan Balıkesir’e sürüklüyorlar. Benim oğlum Hatay’da öldü, Balıkesir’de ölmedi. Niye buraya taşındı? Bize ceza veriyorlar. Katile ceza vermiyorlar bize ceza veriyorlar.” dedi.

Baba Edip Cömert ise polisle birlikte Vali, Emniyet Müdürü, İçişleri Bakanı ve Başbakan’ın da oğlunun ölümünden sorumlu olduğunu iddia etti. Baba Cömert, “Bunlar üstlerinden aldıkları emirle benim çocuğumu öldürdüler” dedi.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak baştan itibaren takip ettiğimiz bu davanın 13. Duruşmasında da Aileyi yalnız bırakmadık.

YürüyüşHKP olarak her duruşma günü olduğu gibi Balıkesir’deydik. Sabah saatlerinde “Abdullah Cömert Ölümsüzdür”, “Abdocan’ın Hesabı Sorulacak”, “Gezi Şehitleri Ölümsüzdür” sloganlarıyla Adliye binası önündeydik.

Duruşma salonunda Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin ÇOLAK ve Bursa İl Başkanımızı Av. Halil AĞIRGÖL ailenin avukatları arasında, İzmir, İstanbul ve Bursa İl Örgütlerimiz de Adliye Dışında pankartlarımız ve dövizlerimizle destek olduk. Katiller hak ettikleri cezaya çarptırılana kadar bu davanın takipçisi olacağız.

 

HKP İZMİR İL ÖRGÜTÜ