Türkiye’deki tek ve gerçek muhalefet partisi olan Partimizin Genel Başkanı Nurullah Ankut (Efe)’ye AKP’giller’in açtırdıkları soruşturma ve davaların ardı arkası kesilmiyor.
Neredeyse söylediği her söze, yazdığı her yazısına dava açılan Genel Başkan’ımıza, hatırlanacağı gibi Kurtuluş Yolu Gazetesi’nin 160’ıncı sayısında yayımlanan “1500 yıllık İslam Tarihinin Ümmete en fazla kötülük edeni…” başlıklı yazısından dolayı yeni bir dava daha açılmış ve geçtiğimiz Mayıs ayında bu davanın ilk duruşması İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde görülmüştü. O duruşmada mahkeme hâkimi, izlemeye gelen seyircileri duruşma salonuna almak istememiş, Parti Avukatlarımızın müdahalesi ile duruşma salonuna izleyiciler alınmıştı. Mahkeme hâkimi duruşmanın bir aşamasında polis ve özel güvenliği çağırarak ve mahkeme bitmeden duruşmayı kapatmıştı.
İşte bu davanın 15 Kasım 2022 tarihinde görülen 2’nci duruşmasında Genel Başkan’ımız, bitmeyen savunmasını devam ettirerek 2,5 saat süren AKP’giller yargılamasına; ortada Anayasanın aradığı koşullara uygun bir Cumhurbaşkanı olmadığını çünkü Tayyip Erdoğan’ın lise ve üniversite diplomasının bulunmadığını belirterek başladı.
Genel Başkan’ımız AKP’giller yargılamasının devamında, AKP’giller’in tepeden tırnağa suça batmış bir mücrimler topluluğu olduğunu belirterek “Asıl yargılanması gereken bu çıkar amaçlı suç örgütüdür”, ifadelerini kullandı.
Genel Başkan’ımız, Tayyip Erdoğan’ın gerçekten de davaya konu olan yazının başlığında geçen “1500 yıllık İslam Tarihinin Ümmete en fazla kötülük edeni” olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyarak AKP’giller’in Reisinin işlediği suçların bir kısmını belgeleriyle gözler önüne serdi.
Tayyip Erdoğan’ın, ülkemizi en az üç parçaya bölmeyi hedefleyen Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Afrika Projesi’nin Eşbaşkanı olduğunu bizzat kendisinin defalarca dile getirdiğini belirten Genel Başkan’ımız, AB-D Emperyalistlerinin 1990’ların başından itibaren Ortadoğu’da yaklaşık on bir milyon insanı katlettiğini, Tayyip Erdoğan’ın da bu katliamlara ortak olduğunu dile getirdi.
Genel Başkan’ımız aynı zamanda Cemal Kaşıkçı Katliamına da değinerek Tayyip Erdoğan’ın para uğruna ülkemizin onurunu ayaklar altına aldırdığını, Suudi Cellat Muhammed Bin Salman önünde diz çöktüğünü dile getirdi. İddianamede geçen “Kaçak Saray” ifadesine de değinen Genel Başkan’ımız; Sarayın kaçak olduğunun mahkeme kararlarıyla da sabit olduğunu kanıtlarıyla gösterdi.
Önemli bir gerçekliğin daha altını çizen Genel Başkan’ımız, Tayyip Erdoğan’ın, yaşadığı birden fazla psikiyatrik sorundan ötürü artık gerçeklik algısını bütünüyle yitirdiğini, bir gün dahi kamu görevi yapmaması ve acilen psikiyatrik tedaviye alınması gerektiğini ifade etti.
AKP’giller’in işlediği binbir suçun kendi ifadesiyle “eşantiyon babından” sadece bir bölümüne değinen Genel Başkan’ımız, 2,5 saat süren AKP’giller yargılamasını “O mücrimler topluluğu ve şefi eninde sonunda buralara gelerek bağımsız yargı önünde hesap vermekten kurtulamayacak”, diyerek bitirdi. Bir sonraki duruşma 21 Mart 2023 tarihinde görülecek.
Duruşma sonrası Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Genel Başkan’ımız şunları dile getirdi:
***
Video oynatıcı
Av. Doğan Zafer Çıngı: Bugün AKP’giller’in kendi mahkemelerinde Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Nurullah Ankut (Efe), tarih yazan bir savunmaya daha doğrusu bir yargılamaya daha imza attı. Şimdi konuyla ilgili açıklama yapması için sözü Halkın kurtuluş Partisi Genel Başkanı Nurullah Ankut (Efe)’ye bırakıyorum.
Nurullah Ankut (Efe): Saygı ve sevgideğer arkadaşlarım;
Bizim davalarımızda, bildiğimiz gibi, medya olmaz. Burjuva medyası olmaz. Sadece karga kardeş olur. O da peynir kapmak için gelir. Ama olsun, hiç değilse yalnız kalmamış oluruz…
Saygıdeğer arkadaşlar;
Kaçak Sarayda mukim Amerikan devşirmesi Tayyip, bizi bir kez daha yargılamaya kalktı. Fakat onun hâkimleri, savcıları, avukatları karşısında biz onu yargıladık. İşlediği binbir suçtan, zamanımız kısıtlı olduğu için eşantiyon babından birkaç tanesini seçip ortaya koyduk.
Hep söyleyegeldiğim gibi o, cürüm örgütünün, mafyatik çıkar amaçlı bir suç örgütünün şefi; eninde sonunda tanık olacaksınız, buralara gelecek. Bağımsız ve tarafsız mahkemeler huzuruna çıkacak, işlediği bütün suçun hesabını verecek. O zamana kadar onun suçlarını sayan bizleri; artık bir operasyon silahı haline getirdiği ve Kaçak Saray’ın bir hukuk bürosuna dönüştürdüğü mahkemelerinde yargılamaya kalkışacak. Olsun…
Biz bunlardan zerre miktarda korkmayız, endişe etmeyiz. Çünkü biz kendimizi 55 yıldan bu yana, 1967 yıllından bu yana halkımızın mutluluğuna ve bağımsızlığına adamışız. Bizi hiç kimse yıldıramamış, korkutamamıştır. Ne faşist, sapık işkenceci cellatların yaptıkları ne de faşist diktatörlüklerin tepemizde sallandırdıkları yağlı urganlar; zerre miktarda bizim kararlığımızda, inancımızda, hırsımızda bir aşınma yaratamamıştır. Tayyip ne yapabilir ki ya…
Eninde sonunda yapabileceği, bizi Silivri Zindanına attırmak olur. Olsun…
Biz hep şunu söyledik ve sözümüzün ardındayız:
Ya o binbir suça batmış vatan satıcı Amerikan devşirmesi mücrim buralara gelecek, Çelik Bilezikle tanışarak gelecek, bağımsız yargı huzuruna çıkacak ya da biz ömrümüzü Silivri Zindanında tamamlayacağız. Hepsi hoş geldi, sefa geldi!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
15 Kasım 2022
HKP Genel Merkezi
