Gaziantep’te Şahinbey Belediyesince inşa edilen, Türkiye’nin ikinci büyük camisi olacağı övünçle belirtilen Hz. Abdullah Camii inşaatında kubbeye çakılan beton kalıbının çökmesi sonucu, inşaat iskelesi altında kalan İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan ve iki işçi yaralanmıştı, hatırlanacağı gibi. Maalesef Korkut Küçükcan kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Bu iş cinayetinde kaybettiğimiz inşaat mühendisi mesleğinde deneyimli, işin tekniğine uygun yapılması için çalışan teknik elemandı. İskele üstüne çöktüğünde de ölçüm yapıyordu. Bu iş cinayeti irdelendiğinde göze batan bazı gerçekler vardır. Bazı sorulara cevap verilmelidir.
Cami inşaatı ruhsatsızdır. Yani inşaat ruhsatı alınmamıştır. Statik betonarme projeleri ile onaylı mimari projesi yoktur. Kaçak inşaattır. Bu inşaatın yapımına ilgili Belediye göz yummuştur. Belediye Başkanı, İmar Müdürü ve görevli mühendisler ile projeyi yapan firma yetkilileri yargılanmalıdır.
Projelerin “hayırsever” firmalara yaptırıldığı doğru mudur? Yaptırıldıysa neden Belediye tarafından onaylanmamıştır?
Cami inşaatının ruhsatsız olduğu halde sürdürülmesinde şirketin Feto’cu olmasının rolü olmuştur. 15 Temmuz’dan sonra tutuklanan Edacan firma yetkilileri Belediyece korunduysa ve göz yumulduysa Belediye yetkililerinin Feto bağlantısı sorgulanmalıdır.
2012 yılında başlayan cami inşaatına Feto tutuklanmasından sonra verilen ara sırasında ahşap inşaat iskelesinin çürümesi söz konusudur. İnşaat iskelesi fen ve sanat kurallarına uygun mudur? İş güvenliği yönünden inşaat iskelesi çalışmaya uygun mudur?
Yani bu iskelenin güvenliğinden sorumlu olanlar hakkında soruşturma açılmalıdır.
Onaysız projelerle kubbe betonu atılması fen ve sanat kurallarına aykırı olmasına rağmen bu inşaatın sürdürülmesi cinayete davetiye çıkartılmasıdır. Nitekim Korkut mühendis ölmüştür.
Şantiye günlük defteri var mıdır? Yüklenici firma ve şantiye şefi tarafından günü gününe işlenmiş midir? Bu defterde, tabiî varsa, inşaat iskelesi konusunda ne yazılıdır? Kontrolleri yapılmış mıdır?
Cami inşaat iskelesinin defalarca güçlendirilmesi istemi İnşaat mühendisi Korkut Küçükcan tarafından yetkililere söylendiği halde neden yerine getirilmemiştir?
Cami inşaatında iş makinelerinin rahatça girebileceği kapı olmadığı, küçük kapılar olduğu doğru mudur?
Yani fen ve sanat kurallarına uygun mimari proje yapılmadığı aşikârdır. Mimari proje düzgün yapılmış olsaydı Korkut mühendis yaşıyor olurdu. Çünkü 30 saat enkaz kaldırılamadı. Çünkü iş makinesi cami inşaatına giremedi. Bunların hepsi, iş güvenliğinin sıfır olduğu bir inşaat olmasıyla övünülebileceğini, Korkut Mühendisin katlinden Belediyenin sorumlu olduğunu göstermektedir.
Belirttiğimiz iş güvenliğine ve güvenilir yapı niteliğine aykırı bu çalışmalar iş cinayetini bile bile getirmiştir. Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla temeli atılan ve “Türkiye’nin ikinci büyük camisi” olacağı için övünülen caminin temel atma töreninde Bülent Arınç ve Fatma Şahin de bulunmuştu.
Kaçak olarak inşaat başlıyor ve AKP’giller’in gözetiminde temeli atılıyor. Proje sahipleri Feto davasından yargılanıyor, inşaata ara verildiğinde malzemeler sağlıklı korunmuyor, iş güvenliği önlemi alınmıyor. Sonuç: Korkut Mühendis yaşamını kaybediyor.
Artık yeter!
Denetimsiz ve güvenilir olmayan inşaatlar derhal durdurulmaldır. Belediye başkanı ve sorumlular derhal tutuklanmalıdır. Cami inşaatı mühürlenmelidir.
Halkın Kurtuluş Partisi, sorumsuzların ensesinde olacaktır. Cami inşaatında yapılanlara göz yumulamaz. Yandaşlar korunacak diye işçiler yaralanamaz, iş cinayetinde mühendis ölemez!
Yaşamını yitiren Mühendis Korkut Küçükcan’ın ailesine baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Sabırlar diliyoruz. İş cinayetinde yaralanan işçi kardeşlerimize de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 19.11.2019
HKP Gaziantep İl Örgütü