Füze Kalkanı Halklara İhanettir

 
 
VATAN SATICILARI, FÜZE KALKANI PROJESİNİ VE YUNANİSTAN’IN KARASULARINI EGE’DE 12 MİLE ÇIKARMASINI KABUL EDEREK HALKLARA İHANET ETMEYE DEVAM EDİYORLAR
 
Tayyipgillerin; AB-D Emperyalistlerinin ülkemize Füze Kalkanı yerleştirmesini ve Yunanistan karasularının 12 mile çıkartılmasını kabul

 

 etmesi İl Örgütümüz tarafından protesto edildi.
 
Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü; AB-D Emperyalizminin ülkemiz topraklarına füze kalkanı yerleştirerek, olası bir İran saldırısında ülkemizi ilk kapışılacak yer, savaşın yaşanacağı cephe olarak kullanmak istemesine karşı halkı uyarmak ve halkların kardeşliğine sahip çıkmak için, 28 Kasım’da Konak YKM önünde bir eylem gerçekleştirildi.
Aynı eylemde, Tayyipgillerle Yunanistan Hükümeti arasında Ege Denizinde Yunan karasularının 12 mile çıkartılmasında varılan anlaşma da protesto edildi.
Hazırlanan Basın Açıklaması İzmir İl Sekreteri Levent Çelik tarafından okundu.
“Füze Kalkanı Halklara İhanettir”, “Kahrolsun AB-D Emperyalizmi”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “NATO Halkların Düşmanıdır”, “Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız” vb. sloganlarının atıldığı eylemde, Halklarımız Kurtuluş Partisi saflarında yekvücut olmaya çağrıldı.
 
Yapılan Basın Açıklaması:
 
Vatan satıcıları, Füze Kalkanı Projesini ve Yunanistan’ın Karasularını Ege’de 12 mile çıkarmasını kabul ederek halklara ihanet etmeye devam ediyorlar
Tayipgiller, AB-D Emperyalizmine ve Siyonizme hizmette sınır tanımıyor. AB-D Emperyalizminin vurucu gücü NATO tarafından Türkiye topraklarına Füze Kalkanlarının yerleştirilmesine izin vererek, Ortadoğu Halklarına karşı Türkiye’yi hedef yapıyor.
Emperyalistler, Başkan Bush döneminde Polonya ve Çekoslavakya’ya yerleştirmek istedikleri Füze Kalkanları Projesinden, Halkların yoğun tepkisi ve Rusya’nın karşı çıkması üzerine geçici olarak geri çekilmişlerdi. Barack Obama (ABD Emperyalistleri), aynı projeyi tekrar yaşama geçirmek istemiş ve Türkiye’yi seçmiştir.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ABD’de Türk-Amerikan İş Konseyi toplantısında; “Amerika’nın aşamalı ve uyarlanabilir yaklaşımını ittifakın güvenliğine değerli bir katkı olarak memnunlukla karşılıyoruz. Bizce bu, NATO çerçevesi altında geliştirilmelidir.” diyerek ABD’ye göreve hazır olduklarını bildirmiştir.
Katliamcı Bush’un; “ABD tarihinin en önemli güvenlik projesi” olarak nitelendirdiği proje için Türkiye toprakları seçilmiş ve Emperyalistlerin bir dediğini iki etmeyen, bu nedenle İngiltere Kraliçesi tarafından ödüllendirilen Abdullah Gül tarafından Lizbon Zirvesi’nde bu istem kabul edilmiştir.
Böylece (NATO Stratejisine göre) Türkiye, cephe ülkesi ya da savaşta ilk vuruşulacak yer durumuna getirilmiştir. 
AB-D Emperyalistlerinin enerji tedarik kaynağı olan Hazar Havzasına, Basra Körfezine, Irak’a ve genel anlamda Ortadoğu’ya en yakın NATO ülkesi olan ve enerji köprüsü durumundaki Türkiye, enerji arz yollarının güvenliğinin hayati önemi ve bu arz yollarının saldırılardan korunması için uluslararası işbirliğinde, stratejik hedef tahtası seçilmiştir.
16 Kasım 2010 tarihli Wall Street Journal gazetesinde yer alan ve Başbakan T. Erdoğan’ın üst düzey bir danışmanına dayandırılan haberde “Türkiye kalkan karargâhına NATO’nun İzmir’deki üssünde ev sahipliği yapmayı umuyor.”
Başbakan Tayyip, güzel İzmir’imizi (kendi deyimiyle “Gâvur İzmir”i) çirkin emellerine alet etmek istiyor. Ne Türkiye, Füze Kalkanının yerleştirdiği ülke ne de İzmir; Füze kalkanlarına ev sahibi ve komuta merkezi olamaz.
Peki, ABD Emperyalistleri neden Türkiye’yi seçmiştir?
NATO’nun Füze Kalkanı Projesi’nin mimarı Daniel Fata diyor ki:
“Projede Türkiye’ye radar yerleştirilmesi planlanıyor. Bunun Türkiye’de olmasının istenmesinin ana nedeni tehdit gelmesi beklenen Ortadoğu bölgesinde 1000 kilometre bandındaki en uygun bölge olması.”
“Türkiye’ye yerleştirilmek istenen X-BAND adı verilen radar sistemidir. 900 milyon dolarlık bu radar sistemi belirli bir bölgeye sabit olarak yerleştirildiği gibi gemi üzerine ya da denize platform olarak da kurulabiliyor. X-BAND sistemi dünyanın en gelişmiş radar sistemi olarak kabul ediliyor Ortalama menzili 2 bin km olmasına rağmen mobil haldeyken bu menzil 5000 km’ye çıkabiliyor.” (İlhan Tanır, Vatan, 15.11. 2010)
Bu projeye göre Türkiye Ortadoğu Halklarının hedef tahtasıdır. Çünkü İsrail’e karşı atılacak balistik füzeleri bile ayırt edecek zaman bulamadan havada imha edeceklerdir. Bu da sözde NATO ülkelerini, özde İsrail’i korumak için oluşturulan bir saldırı projesidir.
Tayipgiller’in, Emperyalistlerin çıkarları için yapmayacağı hizmet yoktur. İşte Tayipgiller’in son bombası: 
Yıllardır Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarmasına karşı çıkıldığı halde Tayipgiller’in bu konuda Yunanistan’la anlaşmaya vardığı Yunan basınına yansımıştır.
İşte Yunan basının haberi:
Atina’da yayımlanan Kathimerini gazetesi, ismini açıklamadığı “diplomatik çevreleri” kaynak gösterdiği haberinde, “Ege konusunda tüm konuları kapsayan toplu bir ‘paket çözüm’ henüz kesinleşmemekle birlikte, tarafların bu konuda bazı ilkeler üzerinde anlaşmaya vardıklarını” ileri sür”dü. (Sabah, 21.11.2010)
Türkiye ve Yunanistan arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi çalışmaları 2009 Mayıs ayında başlamıştı. Tayyip ve Papandreu, Halklara bilgi vermeden görüşmeleri sürdürüyorlar:
Kathimerini gazetesi, “Her iki taraftan da hiç kimsenin şu ana kadar mutabakata varılanlarla ilgili ifşaatta bulunmadığı, ancak bu konuda öne çıkan senaryoya göre tercih edilen çözümde Yunan karasularının, adaların çevrelerinde daha sınırlı olmak üzere, bazı bölgelerde 12 mile varacak şekilde inişli çıkışlı genişletilmesinin öngörüldüğü” iddiasına yer verdi.
“Haberde, “Yapılan hesaplamalara göre, bu formül ile pratik olarak Ege’nin yüzde 80’inden daha azının Yunanistan’ın kontrolüne verildiği, Lahey Adalet Divanı’na gidilmesi durumunda da bu şekilde bir karar çıkacağının sanıldığı” öne sürüldü.” (Hürriyet, 24.11.2010)
Bu demektir ki, Yunanistan’dan izin almadangüzel İzmir’imizde denize giremeyeceğiz artık. Tayyipgiller, Yunan karasularının 12 mile çıkarılmasına göz yumabilir. Bu tavır onun vatan satıcı kişiliğine uygundur. Bunun en somut kanıtı, Yunanistan karasularının 12 Mil’e çıkarılmasının SAVAŞ NEDENİ olmaktan çıkarılmasıdır. Biz devrimciler halkların kardeşliğini savunuruz ama Megalo İdea demek olan topraklarımıza ve karasularımıza Yunanistan tarafından göz dikilmesine izin vermeyiz. İngiliz maskeli Yunanlıları denize döktüğümüz İzmir’de, Yunan Karasularının burnumuzun dibine girmesine de, Füze kalkanı komuta merkezinin İzmir’de kurulmasına karşı da, Türkiye Halklarının kalkanı olmaya kararlıyız.
ABD Emperyalistlerinin bu oyunu bozulacaktır. Kurtuluş Partisi bu mücadeleyi kararlıca sürdürecektir. Çünkü emperyalistlere karşı verilen bu mücadele 2. Kurtuluş Savaşı’mızın bir adımıdır. Ortadoğu Halklarının düşmanı Siyonist İsrail’in de Emperyalistlerin borazanı Yunanistan’ın da Ege ve Kıbrıs’taki oyunlarını boşa çıkartmak için Halklarımız Kurtuluş Partisi saflarında yekvücut olmalıdır.
Emperyalistlere ve Siyonistlere karşı gerçek kalkan; Türk ve Kürt Halklarının örgütlü birleşik gücüyle kuracakları Demokratik Halk İktidarı olacaktır. 28.11.2010

HALKIN KURULUŞ PARTİSİ
İZMİR İL ÖRGÜTÜ