Tarih yazıyorlar, örnek oluyorlar, umut veriyorlar dünya halklarına. Sineye çekmiyor Fransa Emekçileri haklarına yapılan saldırıyı. Fransa Parababalarının iktidarı Macron Yönetiminin, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapacak politikalarına karşı geri adım atmadan direniyor bütün emekçiler.
Tüm dünya halklarının gözü şimdi Fransa’da! Fransa Emekçi Halkının direnişinde!
Artık Fransa denilince akla, direnişle simgeleşen “Sarı Yelekliler” geliyor. Kendi ülkelerine bu direnişin sıçramasından korkan Parababalarının iktidarları, aynı AKP’giller gibi, Sarı Yelekli görünce hortlak görmüş gibi oluyorlar. Kendi ihanetlerinin de farkında olduklarından her zaman, her yerde yaptıkları gibi zora başvuruyorlar. Vuruyorlar, tutukluyorlar, baskı uyguluyorlar. Eninde sonunda emekçi halklar tarafından tarihin karanlık sayfalarına gönderilme sürecini uzatmaya çalışıyorlar.
Dünyanın neresinde olursa olsun Parababaları iktidarları “Reform” adı altında bir şeyler hazırlıyorlarsa, Emekçi Halklar bilirler ki hakları budanacak, ellerinden alınacak, yarınları çalınacak.
Fransa’da da Macron Yönetiminin hazırladığı “Emeklilik Reformu”, Emekçi Halkın süresiz greve gitmesine neden oldu. Emeklilik yaşı sürekli olarak ileri çekilip sigorta primleri arttırılırken maaşların enflasyon oranının altında kalması artık Emekçi Halkı çileden çıkardı.
Fransa’da toplumun neredeyse bütün kesimleri kendi haklarına ve geleceklerine yapılan bu saldırı nedeniyle bu eylemlere, grevlere aktif katılım sağlıyor. Greve gidenler arasında Paris ve çevresinde toplu taşımayı düzenleyen RATP, Fransız Ulusal Demir Yolları Şirketi (SNCF) ve Fransız hava yolu şirketi Air France çalışanları, polisler, doktorlar, hemşireler, acil servis görevlileri de dahil sağlık çalışanları, öğrenciler, öğretmenler, memurlar, avukatlar, tarım işçileri, postane çalışanları, taksi ve nakliye şoförleri, elektrik üretim ve dağıtım şirketi EDF, otomotiv üreticisi Renault ve rafineri çalışanları da var.
Bu eylemelere ve grevlere destek işçilerde yüzde 72’ye, kamu çalışanlarında da yüzde 81’e ulaşmış durumda.
Sendikalara göre ülke genelinde eyleme katılanların sayısı 1,5 milyonu bulmuş.
Macron yönetimi ise Parababalarını daha fazla nasıl memnum ederimin peşinde. Zenginlerden alınan Servet Vergisi’ni, servetin yurt dışına kaçışını önlemek için kaldıran Macron Yönetimi, Emekçi Halkın sırtına daha fazla yük bindirmenin peşinde. Fransa’dan tüm dünyaya yayılan Sarı Yelekliler de eylemlere destek verince Fransa’nın “Gezi İsyanı” daha da büyüyor.
Bizim Şanlı Gezi İsyanı’mız başarıya ulaşamadı. Hedefi yoktu, programı yoktu ve en önemlisi devrimci bir önderlikten yoksundu. Gerçek devrimcilerin önderliğinde gelişen bir isyan değildi. Kendiliğinden gelişen bir halk hareketiydi. Ama bu bile milyonları sokağa döktü. Türkiye Tarihinin gördüğü en büyük sokak eylemlerini yaşadı Türkiye Şanlı Gezi İsyanı’mız’da. Ve Gezi İsyanı’mız dünyaya örnek oldu. Simgeleşen “Kırmızılı Kadın”a göndermeler yapıldı Brezilya’dan.
Fransa’daki Emekçi Halkın isyanı da maalesef gerçek bir devrimci önderlikten yoksun. Hedef, bütün sorunların kaynağı Parababalarının iktidarını yıkmaya, Tarihin karanlık sayfalarına mahkûm etmeye yönelik değil. Dolayısıyla Emperyalist Fransa’nın Parababaları sevicisi Macron, tavizler verip bu işten sıyrılacak gibi duruyor.
Ama bir gerçek var ki Fransa Emekçi Halkı bir araya gelip başkaldırınca zalimin zulmüne, bir şeylerin değiştiğini gördü. İşte bu büyük bir kazanımdır. Hele Fransa sömürgeleri tam anlamıyla bağımsızlığına kavuşup oradan Fransa’ya aktarılan artıdeğerler kesildiğinde, o zaman Parababaları Emekçi Halka daha fazla saldıracaklar. Emekçi Halklar da bugünlerden yarına taşınacak deneyimlerle artıdeğer sömürüsünü tümüyle sona erdirmek, Sosyalizmi kurmak için ayağa kalkacaklardır.
Fransa Emekçi Halkının bizlere göre çok büyük bir şansları var. Onlarda Ortaçağcı Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfı ve temsilcileri yok. Onlar bu işi halletmişler yıllar öncesinden. Karşılarında sadece Finans-Kapitalistler var. Dolayısıyla düşmanları Ortadoğu Ülkelerine göre daha az.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak Fransa Emekçi Halkını selamlıyor, mücadelelerini destekliyoruz.
Nasıl ki Şanlı Gezi İsyanı’mız tüm dünya halkları tarafından benimsenmiş, halklara umut olmuşsa, Fransa Emekçi Halkının bu Direnişi de dünya halkları tarafından alkışlanıyor, halklara umut oluyor.
İnsanlık eninde sonunda; insanın insanı sömürmediği, ezmediği, insanının insandan korkmadığı, bütün insanların aynı anadan doğmuş kardeşler gibi yaşayacağı bir düzene ulaşacak.
Dünyada esen, emekçi halkları yakan gerici rüzgârlar yerini insanların içini ferahlatan Devrim Rüzgârlarına bırakacak. Bu kaçınılmaz!
İşte bu süreçlerde Şanlı Gezi İsyanı’mız da, Fransa Emekçi Halkının isyanı da bizlere yol gösterecek, ışık olacak.
Nasıl ki aradan geçen 149 yıla rağmen Paris Komünü, aradan geçen 102 yıla rağmen Ekim Devrimi hâlâ yol gösteriyorsa, insanlığın önünü bir fener gibi aydınlatıyorsa, bu direnişler, bu grevler de insanlığa yol gösterecek, insanlığın önünü aydınlatacak. 10.12.2019
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi