Aslında Kaçak Saraylı Hafız ve avanesi de, ABD Başkanı Faşist Bunak Trump ve ABD Derin Devleti de bütünüyle anlaşık durumdadırlar.
Bunlar, Suriye’de “Tantanacılık” yaparak, Karagöz Oyunu’ndaki gibi birbirleriyle çene yarıştırarak, bilinçsiz halkımıza; “Cambaza bak!”, numarası çekiyorlar.
Bu arada da Ege’deki 18 Adamızın ve Denizimizin ve Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki haklarımızla birlikte Yunanistan’a tam anlamıyla devrini gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.
İşte bu ihaneti halkımızın gözünden kaçırabilmek için de durup dinlenmeden Suriye’yle ilgili laf cambazlığına girişiyorlar.
Dünya âlem bilmektedir ki, Suriye’de Beşşar Esad liderliğindeki BAAS İktidarı kazanmıştır…
ABD Emperyalist Haydudu’yla Avrupa Birliği’nin kaşar emperyalist çakal devletleri hezimete uğramış durumdadırlar.
Ne diyor Beşşar Esad?
“Bir karış toprağımızı bile teröristlerin elinde bırakmamacasına, vatanımızın tamamını kurtarmadıkça savaşmaya devam edeceğiz.”
Burada soralım ve seslenelim, Kaçak Saray’da mukim, “Tayyip” nam ABD taşeronu Hafız Efendi’ye:
Eğer sıfır virgül milyonda bir miktarında olsun vatanseverlik ve siyasi ahlâk taşıyorsan, Beşşar Esad’dan özür dile ve onunla el sıkış…
Bak, yolun başında seninle aynı ihanet cephesinde olan ABD kuklası Arap Devletçikleri bile izledikleri yolun tıkandığını görerek, istemeye istemeye de olsa, Suriye’yle yeniden diplomatik ilişkiler kurma yoluna girdiler. Yani Suriye’nin Beşşar Esad liderliğindeki yönetimini tanıma mecburiyetinde kaldılar.
Bir sen kaldın, Suriye konusunda ABD işbirlikçiliğinde, piyonluğunda ve İslam Dünyasına ihanette direnmeye devam eden…
Türkiye’de her namuslu aydın, yüzde yüz kesinlikte bilmekte ve söylemektedir ki; Suriye’de Türkiye’nin çıkarlarıyla Beşşar Esad ve yönetiminin çıkarları bire bir örtüşmektedir.
Tüm yapman gereken Beşşar Esad’la el sıkışıp sınırı kapatmandır.
Türkiye’de ortalama yedi yıldan bu yana beslemekte olduğumuz, yoksul halkımızın alınterinden senin tarafından çalınan 60-70 milyar dolar civarındaki bir parayı (belki de çok daha fazla miktarda olabilir bu para) boğazına ve barınmasına akıttığın, sayıları 5 milyonu aşkın olarak tahmin edilen hainler sürüsünü de göndermendir ülkelerine. Ya da gitmek istiyorlarsa, o cehennemin, yani Suriye cehenneminin odun taşıyıcılarından olan AB Emperyalist Haydut Devletlerinin ülkelerine doğru sevk etmendir.
İşte bütün yapman gereken sadece bunlardan ibarettir, Suriye’ye ilişkin olarak.
Ondan sonra da Ege’deki 18 Adamız ve Denizimizden başlamak üzere Kıbrıs’taki ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumak için harekete geçmendir.
Fakat bu senin için ölümlerden bile daha zordur, değil mi?
Çünkü bunları yaparsan, seni devşiren, iktidara getiren ve 16 yıldan bu yana da orada tutan ABD Emperyalist Haydudu seni hemen alaşağı eder…
Bunu da biliyorsun, değil mi?
İşte bildiğin için de ihanetlerini sürdürüp gidiyorsun…
Bir türlü dönüş yapamıyorsun…
Çünkü başlangıçta söz verdin ABD’li efendilerine; BOP’un o haydutlar tarafından hayata geçirilmesine bütün gücümle ben de yardım edeceğim, diye.
İsrail’in düşmanlarının ortadan kaldırılmasına, siz ve İsrail’le birlikte elimden gelen her şeyi ortaya koyarak çalışacağım, diye.
Ve İslam’ın içinin boşaltılarak Kur’an ve Muhammed İslamı’nın ortadan kaldırılıp onun yerine bir hırsızlar ve hainler dini olan CIA-Pentagon İslamı’nı geçireceğim, diye.
İşte bu sebepten ihanetlerine, tahribatlarına, vatanımıza, halkımıza verdiğin zararlara, ettiğin kötülüklere ara vermeksizin devam ediyorsun…
ABD Haydut Çakalı sana Irak’ta oynadığın ihanet oyununu Suriye’de de oynatmak istiyor. Tabiî o kadarıyla da yetinmiyor. Türkiye’de de oynatmak istiyor. Zaten yapmış olduğun bazı girişimler, ki bunlardan daha önce söz etmiştik, Mart Yerel Seçimlerinden sonra Türkiye’yi eyaletlere bölme maskesi ardında BOP’un Türkiye ayağını da sinsice hayata geçirmeye başlayacağını gösteriyor.
Fakat işte bütün bunlar, artık en zavallı, en cahil, en bilinçsiz “hülooğğ”cuların tarafından bile yutulmayacak, hazmedilmeyecek ihanetler boyutuna vardı.
Yani ne edersen et, yolun sonuna varmaktan kendini kurtaramayacaksın!
Her hain gibi hak ettiğin hazin sonla karşılaşacaksın…
Bak, bugünkü yasalar çerçevesinde yargılayacağız seni. Sadece savcılar gerçek anlamda Laik Cumhuriyet’i koruma bilinç ve sorumluluğunda olan hukukçulardan oluşacak. Yargıçlar da emri sadece hukuktan, onun evrensel ilkelerinden, Anayasa ve yasalarla vicdanından alan gerçek anlamda hukukçular olacak.
İşte bunlardan oluşan mahkemenin karşısına çıkarılacaksınız, Tayyip! Sadece kendin değil, tüm avanenle birlikte. Yani AKP’giller’inin tamamıyla birlikte…
Ne kamu malından aşırdığınız kör kuruş yanınıza kalacak, ne de bugüne dek yapıp ettiğiniz binbir ihanetten bir teki!
Hepsinin hesabını vereceksiniz!
Hazır ol o güne, Tayyip!
Ve aklında da mıh gibi tut bu uyarımızı…
Unutma ki biz ne demişsek odur.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
16 Ocak 2019
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı