Ya ortaya gerçek bir diploma (böyle bir şeyin olmadığı yüzde yüze yakın olasılıktır) koyacak ya da 1994’ten bu yana milleti yani 84 milyonu eşek yerine koyarak işlediği yüzlerce zincirleme suçun hesabını vermek üzere önce çelik bilezikle tanışacak, sonra hayatında ilk kez Türkiye Cumhuriyeti adına yargılama yapan, emri sadece yasalardan ve vicdanından alan savcı ve yargıçlardan kurulu tarafsız ve bağımsız mahkemeler önüne çıkarılacak…
Bundan kaçışı, kurtuluşu asla olmayacak… Nereye çıkarsa çıksın, nereye giderse gitsin, sonunda dönüp dolaşıp yukarıda andığımız durumla karşılaşacak…
İşte bu amaçla yıllardır çabalıyoruz, uğraşıyoruz, çalışıyoruz.
Tayyip’in Diplomasızlığını -bir diploma sahtekârı olduğunu- bal kabağı veya kallavi Diyarbakır karpuzu gibi milletin önüne çıkarmak-koymak istiyoruz…
Bundan vazgeçebileceğimiz asla düşünülmemelidir. Çünkü “Diploma Nerede?” sorusu, masayı devirecek sorudur. Bu kumar, bu ihanet, bu soygun masasını devirecek sorudur. Tayyipgiller İktidarını-Kaçak Saray İktidarını gümbür gümbür devirecek sorudur…
Tayyip’in Diplomasızlığı hiçbir şek ve şüpheye yer bırakmaksızın belgelendikten sonra, o ve avanesi iktidar koltuğundan tekerlenecek…
Tayyip, “Resmi Evrakta Sahtecilik”ten ve “Nitelikli Dolandırıcılık”tan dolayı tutuklanıp mahkemeler önüne çıkartılacak…
Ve 1994’ten bu yana Tayyip’in attığı bütün imzalar boş düşecek. Yok hükmünde olacak… Kurduğu bütün hükümetler, çıkardıkları tüm yasalar ve kanun hükmünde kararnameler yok sayılacak yani çöp olacak…
Tayyip’in “Kantin Subayı” olarak yaptığı askerlik bile çöp hükmünde olacak ve er olarak yeniden askerlik yapması gerekecek.
İstanbul Belediye Başkanlığı sürecinde attığı imzalar da geçersiz olacak çünkü kuşkusuz oraya da sahte diploma verdi…
Tayyip sadece zor kötek; “Ya Müslüman gencimiz mağdur olmasın”, denilerek Fatih’teki “İstanbul İmam Hatip Lisesi”ni bitirmiştir. Bu okulların en baba dersleri olan Arapça ve Kur’an’dan bütünlemeye kalmıştır.
Bütünlemede de işte yukarıda söylediğimiz şekilde düşünen öğretmenler tarafından mezuniyeti sağlanmıştır…
Bilindiği gibi Tayyip’in “işte diplomam” diyerek servis ettiği her iki diplomanın da sahteliği kesin olarak ispatlanmıştır. Üstelik bu sahte diplomalar da birbirinden farklıdır…
Ve “Türkiye Noterler Birliği” Tayyip’in Noter onaylı diplomasının da sahteliğini, verdiği kararla belgelemiştir. Aslını görmeden “aslı gibidir” denilerek verilen diploma örneğinin geçersizliğini belirttikten sonra, bu sahteciliğe yardım ve yataklık eden İstanbul 15’inci Noterine ceza vermiştir. Tayyip işte bu sahte diploma örneğiyle YSK’ye başvurup CB adayları arasına katılabilmiştir.
Ve de Tayyip’in tâ Kasımpaşa’dan arkadaşı ve yanından hiç ayrılmayan, şu günlerde de Sedat Peker videolarıyla ve Süleyman Soylu ifşaatlarıyla gündemin en renkli kişilerinden olan Metin Külünk de aynen şu ifadeyi kullanarak Tayyip’in Diplomasızlığını itiraf etmiştir:
“Peygamber’in de diploması yoktu.”
Tayyip’in Diploması’nı mezun olduğunu iddia ettiği Marmara Üniversitesine sorduk. Ses yok, yanıt yok. Ölü numarasındalar…
Askerlik Şubesine başvururken nasıl bir sahte belge verdiğini görmek için Hulusi’nin MSB’sine sorduk, aynı durumla karşılaştık…
YSK’ye başvurduk, durum yine aynı…
Ve Eyüp Lisesine başvurduk. Tayyip diyor ya; İHL’den sonra Eyüp Lisesine kaydolup fark derslerini verdim ve lise diploması aldım, o diplomayla da Marmara Üniversitesine kaydoldum ve oradan mezun oldum, diye… Oradan da hiçbir ses seda çıkmadı ve dönüş yapılmadı…
O yıllarda İHL mezunları yalnızca Yüksek İslam Enstitüsülerine ve İlahiyat Fakültelerine gidebiliyorlardı, eğer yüksekokul da okumak istiyorlarsa…
O yüzden başka üniversitelere de gidebilmek için İHL mezunları, o görevle yetkilendirilmiş liselere gidiyorlar, lise mezunu sayılabilmek için gerekli olan derslerin sınavlarına giriyorlar, başarılı olurlarsa da lise diploması almaya hak kazanıyorlardı… Ve o diplomayla da sınavını kazanmak koşuluyla üniversitede okuma hakkı elde ediyorlardı.
Ve bir de İBB’ye başvuralım, dedik. Tayyip bakalım oraya nasıl bir sahte diploma örneği sunmuş, onu görmüş olalım dedik…
Fakat bu da bizi şaşırtmadı… Gerçi geç de olsa bir yanıt verdi. Öbürlerinden o kadarcık bir fark ortaya koydu. Fakat bu fark olumlu mu yoksa daha da mı olumsuz; ona siz karar verin. İşte bize verdikleri cevap:
“Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN hakkında bilgi ve belge talebinize dair ilgi elektronik başvurunuz incelenmiştir.
“4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nda bilgi edinme hakkına ilişkin istisnalar düzenlenmiş olup, söz konusu kanunun 21. maddesinde “kişinin izin verdiği haller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır” düzenlemesi yer almaktadır.
“Bu nedenle talebiniz, bilgi edinme hakkı kapsamı dışında olduğundan ilgi dilekçeniz üzerinde herhangi bir işlem yapılamamıştır.”
Gördünüz işte… Bu konu “özel hayatın gizliliği” kapsamına giriyormuş, Hafızlar da o sebepten talebimizi karşılayamazlarmış.
Bunlarda zerre miktarda olsun hukuk bilgisi olmadığı gibi akıl fikir, mantık da yok…
Tabiî ahlâk ve namus da…
Yahu Kamu Görevi yapmış bir insanın, o kuruma nasıl bir öğrenim belgesi sunmuş olmasının, “özel hayatın gizliliği”yle ne ilgisi var?
Ne ilgisi olabilir?
Besbelli ki bu fırıldak Hafızlar da biliyor Tayyip’in Diploma Sahtekârı olduğunu… Onun açık edilmesinde rol almak işlerine gelmiyor… Başta o yürek yok bu İnce Hafızlarda… Tayyip’in hışmına uğramaktan korkuyorlar… Sonra bunların muhalifliği, hepsinin efendisi ve oynatıcısı olan ABD Emperyalist Haydudunun izin verdiği ölçüler-sınırlar içindedir…
Bunlar “Masabaşı Muhalefeti” yaparlar. Hani toplarlar ya Burjuva-Küçükburjuva Medyasının kanallarına her akşam bir sürü sermaye demagogunu… Onlar da farklı taraflardanmış gibi geyikleşirler saatler boyu… Sonra el sıkışıp, birbirlerine hayırlı geceler dileyerek giderler ya evlerine… Bunlarınki de aynen öyle. Kayıkçı kavgası, bir başka ifadeyle…
Biz ise oyun bozucu, masa deviriciyiz bunlara göre. O yüzden de ortak düşmanlarıyız tamamının…
Bu sebepten bizim adımız geçmez bunların medyasında. Bizim yayınlarımız yer bulmaz…
Tayyipgiller, zaten Meclisteki muhalefet rolü oynamakla görevlendirilmiş (ABD tarafından) sahte, ikili oynayan Muhalefet yüzünden 19 yıldır devran sürmektedirler Türkiye’de. Bunların gözü önünde Laik Cumhuriyet’i yıktı Tayyipgiller. Yerine Ortaçağcı Faşist bir Din Devleti oluşturdular. Mafyatik bir suç iktidarı kurdular… Devasa bir Hırsızlar İmparatorluğu kurdular…
Muhalefet rolü oynayan sahtekârlar ne yaptı?
Seyretti…
TESEV’ci, Sorosçu Kemal’in Yeni CHP’si zaten Soros çizgisine çekildi. Yani Tayyipgiller AKP’si gibi o da Mustafa Kemal, İnönü ve Kuvayimilliye düşmanı…
Kaçak Saray’ın “Arka Bahçeli”sinin MHP’si zaten CIA yönetimindeki Kontrgerilla ya da Süper NATO’nun paramiliter örgütü…
Arka Bahçelinin kendisi ise zaten Kaset Tutsağı…
PKK’nin legal örgütü HDP deseniz, zaten resmen Amerikancı… NATO’cu, CIA’cı, AB’ci… Ve bu da Türkiye ve Kuvayimilliye düşmanı ve açıktan SEVR’ci… Sevr’in yıldönümlerini kutlarlar Avrupa ülkelerinde…
Akşener’in İyi Partisi deseniz, zaten o da NATO’culuğu Parti Programına bile geçirerek ABD’li efendilerine sadakatini perçinlemiş durumda…
Bunlar, yani iktidarıyla ve muhalefetiyle ABD’nin buyrukları dışında parmaklarını bile oynatamazlar…
Böyle bir felaketin içine düşürülmüş durumdayız, Saygıdeğer Halkımız…
Hani yiğit, namuslu şairimiz Ahmet Arif diyor ya;
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz,
diye. İşte öyle bir şey…
Ne diyor Sorosdaroğlu Kemal Efendi?
“Devr-i sabık yaratmayacağız… Erdoğan’la el sıkışmak istiyoruz.”
Öyle mi Hafız?
Efendin George Soros öyle mi emretti sana?
Yok öyle bir dünya!..
Tayyipgiller tepeden tırnağa binbir suça batmış çıkar amaçlı bir suç örgütüdür. 84 milyonluk ülkenin tüm varına ÇÖKEN en büyük Mafyatik Yapıdır.
Vatan topraklarımızı ve Mavi Vatanımızı da AB-D’li efendilerinin emriyle Yunanistan’a, Siyonist İsrail’e ve Batılı Emperyalistlere peşkeş çeken bir hain mücrimler örgütüdür bu AKP.
Bir tek suçları ve çaldıkları tek kuruş bile yanlarına kalmayacaktır…
Ha, bak tüm Amerikancılar da yargılanacaklardır vatana ihanetten ve AKP’giller’e yardım ve yataklıktan… Yaz bunu…
Özetçe Arkadaşlar; Sorosçu’nun adamı İmamoğlu’nun başında bulunduğu İBB de, bize Tayyip’in sahte diplomasının bir örneğini vermeyerek suç işliyor… Suç ve suçluyu kayırıyor, gizliyor. Böylelikle de suçluya yardım etmiş, onun suçuna ortak olmuş oluyor…
Hâlbuki onun kendiliğinden yapması gerekendir, bizim talep ettiğimiz şey. Suçu yani sahte evrakı resmi makamlara; hem adli hem idari makamlara bildirmesi gerekir. Görevinin sorumluluğu bunu gerektirir…
Hukukçu Yoldaşlarımız İmamoğlu başkanlığındaki İBB yönetimine karşı da bir hukuk mücadelesi başlatacaktır, kuşkusuz…
Bre düzenbazlar, ikili oynayıcılar; hiç değilse oyunu aldığınız 4 milyon 741 bin 868 İstanbullu seçmen insanımıza saygı duyun biraz…
Onları eşek yerine koyan adamın sahtekârlığını, dolayısıyla işlemiş olduğu suçu gizliyorsun; ondan sonra kalkıp; “Biz Halkçıyız-Halktan Yanayız”, diyorsun. Hadi be! Ne Halkçısı olacaksınız siz… ABD işbirlikçisi burjuva politikacılarısınız sadece!..
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
11 Haziran 2021
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı