Tayyip’in diplomasızlığını bir kez daha yargıya taşıdık.
Bilindiği gibi; Tayyipgiller İBB Başkanı İmamoğlu’nun diplomasını ülke gündeminin üst sıralarına taşıyarak diplomanın geçersizliğini soruşturma süreci başlattı. Hukuk bürosuna dönüştürdüğü yargıya bu konuda talimat verdi.
Oysa bu ülkede diploma söz konusu olursa, hele soruşturma söz konusu olursa ilk kimin diploması, daha doğrusu diplomasızlığının soruşturması için yargı sürecinin başlatılması gerekir?
Elbette Kaçak olduğu en yüksek Yargı Organı kararıyla kanıtlanmış Kaçak Saray’da mukim Tayyip’in…
Partimiz işte bu gerçeklikten hareketle daha önce onlarca kez yaptığı gibi; bugün de, “asıl soruşturulması gereken Tayyip’in diplomasıdır”, diyerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunun ardından Çağlayan Adliyesi önünde bir eylem gerçekleştirdik. Partili Yoldaşlarımızın katıldığı eylemde “Diploma Nerede” pankartı ve Parti bayraklarımız açıldı. Basın açıklamasını Genel Sekreterimiz Av. Ali Serdar Çıngı yaptı.
Ali Serdar Yoldaş, 10 yıldan bu yana diplomanın olmadığını, var denilenlerin sahte olduğunu belgelerle ortaya koyanların yaptığı çalışmaları kanıtlarıyla göstererek İBB Başkanına karşı gösterilen “duyarlılığın” Tayyip için de gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Suç duyurusunda, bu konudaki bilgi ve belgeleri, bu konuda çaba harcayan, kitap yazan, araştırma yapan, gerçeğin ortaya çıkması için kurumlara, yargıya başvuranların tanık olarak gösterildiğini ifade etti.
Örnek olarak; Partimizin Genel Başkanı Nurullah Efe Ankut’un “Yok Hükmünde” adlı kitabını, 2014 yılında ortaya konulan sözde diplomaların sahte olduğunu kanıtlayan o yıllardaki MHP Grup Başkan Vekili Yusuf Halaçoğlu, “Diplomasız” kitabını yazan araştırmacı yazar Ergün Poyraz, AKP’nin eski milletvekili Metin Külünk ve YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan’ın açıklamalarını gösterdi. Türkiye Noterler Birliği tarafından, diplomanın aslını değil sahte fotokopisini aslı gibi onaylayarak Tayyip’in CB adaylığı için YSK’ya sahte belge vermesini sağlayan İstanbul 15’inci Noterliğine disiplin cezası verildiğinin belge ve bilgilerinin suç duyurusu dilekçesinde tek tek belirtildiğini dile getirdi.
Genel Sekreterimiz Av. Ali Serdar Çıngı konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Biz bu dilekçemizi, suç duyurusu dilekçemizi Anayasanın 36’ncı maddesi, TCK’nın 128’inci maddesindeki ‘Dilekçe Hakkı’nı kullanarak verdik. Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı da dediğimiz gibi 10 yıldır bu diplomanın takipçisidir. Kendisi şu anda ev hapsindedir. Ağaç kesenlere, doğayı katledenlere, hayvanlara zulmedenlere karşı durduğu için ev hapsi verilmiştir. Ayrıca şu ana kadar 14 yıl 7 ay 5 gün yerel mahkemeler ceza vermiştir TCK 299’dan, Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten. Dediğimiz gibi 14 yıl 7 ay 5 gün ceza verilmiştir ve siyasetten yasaklanma cezası verilmiştir. Bunların hepsi istinafta ve temyiz aşamasındadır. Ayrıca neredeyse her hafta bir soruşturma açılmaktadır Genel Başkan’ımıza ve orada da 60 yıla yakın ceza istenmektedir.
Şu andan sonra artık yetki ve sorumluluk Cumhuriyet Başsavcılığındadır. Dilekçemizin, suç duyuru dilekçemizin takipçisi olacağız sonuna kadar. Mademki Büyükşehir Belediye Başkanının diploması hakkında soruşturma yürütülmektedir. E bu kadar devlet tarafından kabul edilen, geçerli organ, grup, kişilerin iddialarını da mutlaka araştırması gerekmektedir Cumhuriyet Başsavcılığının. Onun için bu dilekçemizin, dilekçemizi izlemeye devam edeceğiz.
Ummak istiyoruz ki, umuyoruz diyemiyoruz ne yazık ki ummak istiyoruz ki bu konuda da Cumhuriyet Savcılığımız gerekli soruşturmayı yapsın
Hepinize teşekkür ediyoruz bizi izlediğiniz için.”
Eylemimiz, “Diploma Nerede”, “Gün Gelecek Devran Dönecek, Diplomasız, Halka Hesap Verecek”, “Yaşasın Halkın Kurtuluş Partisi” sloganlarıyla sona erdi.
10 Mart 2025
HKP Genel Merkezi