Devrimler Kartalı Lenin Usta Ölümsüzdür!

Mustafa-Kemal-Lenin-AfişiVladimir İlyiç Ulyanov, bilinen adıyla Lenin (22 Nisan 1870 Simbirsk – 21 Ocak 1924 Moskova) Ekim Devrimi’nin lideri ve Sovyetler Birliği’nin kurucusu. Rusya Komünist Partisi (Bolşevik)’in ilk lideri.

Lenin, Marksizmin teori ve pratiğini geliştirmiş ve bu sayede ülkesi Rusya’da Çar’a ve Batılı Emperyalistlere karşı Tarihin ilk sosyalist devletini kurmuştur.

Lenin’in ağabeyi Alexander İlyiç Ulyanov, Çar’a suikast düzenleme suçundan idam edilmiş ve bu, Lenin’in devrimci hayata atılmasında önemli bir etken olmuştur. Genç yaşta Marksizmin geliştirilmesi çalışmalarına başlamış ve bu nedenden ötürü Almanca, İngilizce, Fransızca gibi birçok yabancı dil öğrenmiştir. Öğrendiği bu dillerin yardımıyla birçok Marksist makaleyi kendi diline çevirmiş ve Marksist öğretiyi Rusya Halkı içinde yaymaya çalışmıştır.

1895 yılında bir grup arkadaşı ile beraber İşçi Sınıfının Kurtuluşu için Mücadele Birliği’ni kurmuştur. Lenin, 7 Aralık 1895’te bu birliğe üye olduğu gerekçesi ile 14 ay süre ile tutuklanmış ve daha sonra Sibirya’daki Shushenskoye köyüne sürgün olarak gönderilmiştir.

1900 yılında cezasının bitmesi ile beraber pratik mücadeleye yeniden dönmüştür. Sonrasında da yurtdışına çıkmak zorunda kalmıştır. Lenin bir süre sonra yoldaşları ile beraber Iskra (Kıvılcım) gazetesini kurmuş ve Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nde etkin görevler almaya başlamıştır. 1903 yılında Devrimci bir Parti’nin işleyişiyle ilgili yazdığı “Ne Yapmalı?” adlı kitabı, parti içinde Menşevik ve Bolşevik ayrışmasına ortam hazırlamış ve Lenin, Bolşeviklerin lideri olarak mücadeleye devam etmiştir.

Bu sırada Rusya’da 1905 Ayaklanması ortaya çıkmış ama kitlelere önderlik edecek bir devrimci partinin olmayışı sebebiyle bu ayaklanma başarısızlıkla sona ermiştir. Bu süreçte Rusya’ya dönen Lenin, yenilgiyle birlikte, yeniden örgütlenme ve teorik mücadelelerine devam etme amacı ile tekrar yurtdışına çıkmıştır. Yurtdışında birçok toplantı ve konferansa katılan Lenin buradan partisini yönetmeye devam etmiştir.

1914 yılında 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başlaması ile birlikte Lenin, bu savaşın, sınıflar arasında bir savaşa dönüşmesi gerektiğini vurgulamış ve kendi burjuvaları safında yer alarak bu yağma savaşını savunan İkinci Enternasyonal’den ayrılmıştır. Ve bu Enternasyonal’in önderlerinin sosyal şovenliklerini teorik ve pratik olarak kanıtlamıştır. Bolşevik Partisi’nin, başta Rusya İşçi Sınıfı ve köylüleri ve Ordu içinde yaptığı savaşa ve Çar’a karşı yaygın propangadalar kitleler içinde yankı uyandırmış ve Rusya Halkı Lenin’in ve Bolşevik Partisi’nin saflarına doğru gelmeye başlamıştır.

Marks-Engels Ustalar nasıl “Kapitalizmin yüzündeki peçeyi” kaldırmışlarsa, Lenin de “Kapitalizmin En Yüksek Aşaması” olan Emperyalizmin yüzündeki peçeyi kaldırmıştır. Ve kapitalizmin, Serbest Rekabetçi dönemini geride bırakıp Tekelci Aşamaya ulaştığını saptamış, bunun teorik temellerini ortaya koymuştur 1915 yılında, “Emperyalizm Kapitalizmin En Yüksek Aşaması” adlı anıt eseriyle.

Ve böylece de “Usta” mertebesine yükselmiştir.

Şubat 1917’de savaşa, açlığa ve yoksulluğa karşı başlayan eylemler giderek büyümüş ve Şubat ayında Monarşik Çar rejimini yıkmış ve Şubat Devrimi başarılmıştır. Fakat hızlı davranan burjuvazi iktidarı ele geçirmiş ve Geçici Hükümet adlı kendi hükümetini kurmuştur. Bu olaylar üzerine Lenin, savaş sırasında tarafsız ülke konumunda bulunan İsviçre’den çıkarak ülkesi Rusya’ya gelmiş ve burada “Nisan Tezleri”ni yayınlayarak “Bütün İktidar Sovyetlere” şiarını ortaya atmıştır.

Bu sefer Bolşevik Partisi saflarında birleşen halk kitleleri Geçici Hükümete karşı ayaklanmış ve Gregoryen takvimine göre 17 Ekim 1917’de Bolşevikler iktidarı ele geçirip dünya üzerindeki ilk Sosyalist Devleti, Lenin önderliğinde kurmuştur.

Bu Devrimle birlikte, bir avuç vurguncu, soyguncu burjuvazinin iktidarı, burjuva diktatörlüğü yıkılmış, yerine İşçi Sınıfı ve Köylülüğün ittifakı olan Proletarya Demokrasisi ya da Proletarya Diktatörlüğü kurulmuştur.

Devrimin gerçekleşmesi ile durmayan Lenin bu sefer de ülkenin gelişmesi ve ilerlemesi için ortaya birçok teorik yapıt koymuştur.

Lenin, ezilen Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı’nın, evrensel bir hak olduğunu ortaya koymuş ve Batılı Emperyalistlerce ezilen, sömürülen, soyulan halkların kurtuluşunun sosyalizmde olduğunu vurgulamıştır. Bu uğurda “Doğu Halkları Kurultayı” düzenlenmesini sağlamış ve Doğu’nun mazlum uluslarıyla birlikte davranmıştır. Ve onlara her türlü desteği sağlayarak mücadelelerini yükseltmelerini sağlamıştır. Ve onlarla birlikte Üçüncü Enternasyonal’i kurmuştur.

Ve Lenin önderliğindeki Bolşevik Partisi, Ekim Devrimcileri, bizim Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı içtenlikle, kararlılıkla sonuna dek savunmuştur. Mustafa Kemal ve Birinci Kuvayimilliyecilerin yükselttiği Ulusal Kurtuluş Bayrağını sonuna dek sahiplenmiştir.

Kazanılan zaferle birlikte de bizim ülkemize, savaş sırasında yaptığı olağanüstü yardımlara ek olarak ekonomik ve siyasi yardımlarını sürdürmüştür. Yerli sanayimiz, Sovyetler Birliği’nin maddi, manevi, ekonomik ve teknik yardımlarıyla vücut bulmuştur.

Lenin ve O’nun önderlik ettiği Bolşevik Partisi, geri bir ülke olan Rusya’yı hızla gerilikten çıkarmış, ileri ülkeler seviyesine getirmiştir. Sovyetler Birliği, başta Doğu Halkları olmak üzere ezilen ve sömürülen bütün halkların umudu olmuştur.

Ve Lenin’in ülkesi Sovyetler Birliği, ilerleyen yıllar içinde dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi haline gelmiştir bilimde, ekonomide, sağlıkta ve diğer alanlarda.

Ne yazık ki Lenin, erken bir yaşta (54 yaşındayken), 21 Ocak 1924 yılında bedence aramızdan ayrılmıştır.

Ama yine ne yazık ki, önderlerinin Marksizme-Leninizme ihanetleri sonucu Sovyetler Birliği 1991 yılında yıkılmıştır.

Lenin’in önderliğindeki Ekim Devrimi, Halklara kurtuluşun gerçek yolunu göstermiştir somutça. Halklar, Emperyalistlere karşı savaşın zaferle sonuçlanacağını ve eşsiz kazanımlar sağlayacağını yine somutça görmüşlerdir.

O yüzden Lenin’in, Ekim Devrimi’nin ve Sovyetler Birliği’nin kazanımları, idealleri halkların gönlünde ve bilincinde yaşamaya devam etmektedir, edecektir.

Lenin, Halklara, kurtuluşlarının teorik ve pratik silahlarını, bir kez daha ellerinden alınmasına izin vermeyecekleri şekilde sağlamıştır. Geçici yenilgi bizi umutsuzluğa düşürmesin.

İnsanın insanı ezdiği, soyduğu, sömürdüğü, zulmettiği bu sınıflı toplum, bu emperyalist sistem, düzen mutlaka yıkılacak ve Lenin’in ve Ekim Devrimcilerinin idealleri hayata geçecektir bir daha yıkılmamak üzere. Bundan asla kuşkumuz yoktur.

Lenin, işte bu yüzden ölümsüzdür.

Ve biz Halkın Kurtuluş Partililer, Marks-Engels, Lenin ve Türkiye Devrimi’nin önderi Hikmet Kıvılcımlı Ustaların yolunda aynı kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.

Aynı Lenin Usta’nın kendi ülkesinde yaptığı gibi, ülkemizden AB-D Emperyalistlerini ve onlarla etle tırnak gibi kaynaşmış yerli işbirlikçilerini kovacağız.

Bin yıldır birlikte yaşadığımız Kürt kardeşlerimizle gerçek eşitlik ve özgürlük temelinde Türk-Kürt Halk Cumhuriyeti’ni kuracağız. Önce Demokratik Halk İktidarını sonra da Sosyalizmi zafere ulaştıracağız. Buna inancımız tam… 21.01.2016

Lenin Usta Ölümsüzdür!
Kahrolsun Emperyalizm, Yaşasın Sosyalizm!

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi