Ülkemiz Suriyeleşiyor diye bas bas bağırırken, halkımızı uyandırmaya çalışırken, bir yandan da hep Ortaçağ karanlığına götürülüyoruz, diyorduk.
ABD-AB Emperyalistlerinin dünyayı bin devletli hale getirmek, şehir devletçiklerine bölmek projesinin bir parçası olan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) doğrultusunda ülkemiz bir yandan Ortaçağ karanlığına sürükleniyor, bir yandan da Ankara’da, Suruç’ta, İstanbul’da art arda yaptırılan katliamlarla Suriyeleşiyoruz.
Kadınlarımız ve çocuklarımız en kötü günlerini yaşıyorlar. Her gün kadın cinayetleri, kadın ve çocuk istismarı haberleriyle sarsılıyoruz.
Bunlardan sonuncusu, tam bir iğrençlik örneği olarak AKP’ye yakınlığıyla bilinen Karaman’daki Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (KAİMDER)’e ait olan evlerde yaşandı. Eğitim Bir-Sen üyesi öğretmen Muammer B., sözde ders vermek için geldiği bu evlerde 45 çocuğa tecavüz etti. Şu anda sadece 10 çocuğun durumu doktor raporuyla belgelenebildi.
İşin daha da kötü tarafı, olayın ortaya çıkmasıyla kamuoyundan tepkiler çığ gibi büyürken, AKP İktidarının Ensar Vakfı’na sahip çıkması oldu.
Başta Tayyip ve ailesi olarak üzere AKP mensuplarının Ensar Vakfı etkinliklerinde boy boy fotoğraflarını görüyorduk daha önce.
Ortada bir çocuk istismarı olmasına karşın, İktidar mensupları bırakın bu insanlık dışı olayın yaşandığı kurumları kınamayı, tam tersine suçlu çocuklarmış gibi Ensar Vakfı’na sahip çıkan açıklamalar yaptılar.
Bunlardan en insanlık dışı, ahlak dışı, vicdan dışı olanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun yaptığı açıklamaydı. Ramazanoğlu, “Bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz.” diyerek içindeki bütün insanlık dışı sapkınlıkları kusuverdi.
Nasıl yani?
Çocukların masumiyeti istismar edilmiş, sen bir Aile Bakanı, üstelik de kadın olarak “bir kere rastlanmış olması”ndan bahsediyorsun. Bir kere, iki kere, üç kere, sizin için sınır ne?
Sizin değerli kurumunuzu “karalamak” için çetele mi tutuyorsunuz?
Ardından 17-25 Aralık hırsızlık operasyonlarında ortaya çıkan tapelerle “zeka”sına hayran kaldığımız Bilal Erdoğan,“eşimden sonra en çok Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu’yla görüşüyorum” dedi. Yaşanan olay üzerine ettiği bu lafla bir başka “zeka” pırıltısı daha gösterdi.
Sema Ramazanoğlu’nun hizmetleriyle ön plana çıkmış dediği, AKP’giller’in öve öve yere göğe sığdıramadığı, çocukların istismar edildiği evin sahibi Ensar Vakfı’nın “değerli hizmetlerini” merak ettik:
Ensar Vakfı, AKP ailesinden. Başkanı İsmail Cenk, AKP İstanbul İl Genel Meclisi Üyesi. Vakıf 2012’de Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Vakıf sayılıyor. AKP iktidarının Soma Katliamı’ndan sonra bölge halkının öfkesini bastırmak için başvurduğu bir dizi yöntemin başında gerici uygulamalar gelmiş, iktidar Soma halkını gerici kuşatma altına alırken, Ensar Vakfı yine ortaya çıkmıştı. “Değerler Eğitimi” adı altında bir yaz okulu çalışması başlatarak, yine AKP’ye yakınlığıyla bilinen Soma Holding’in katlettiği işçilerin çocuklarına CIA dini pompalıyor. Onları ulusal değerlerinden, yurt ve ulus sevgisinden uzaklaştırmak, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mıza ve onun Önderi Mustafa Kemal’e karşı düşmanlaştırmak için beyinlerini yıkıyor. Ortaçağcı düşüncelerle çocuklarımızı zehirliyor. Bu yaz okulunun afişlerinde Ensar Vakfı’nın çalışmasını Soma İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Soma Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü, Soma Müftülüğü ve Soma Belediyesi ile işbirliği içerisinde yürüttüğü ibaresi de yer alıyordu.
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında hırsızlık, yolsuzluk çarkında şirketlerden para aktarma, bağış adı altında rüşvet akışını sağlama, kamu arazilerini ele geçirme faaliyetlerinde paravan olarak kullanıldığı bilinen Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV ) ile Ensar Vakfı’nın çeşitli ortaklıkları buluyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2015 yılında yurt olarak kullanılmak üzere TÜRGEV’e 6 bina, TÜRGEV’in yanı sıraOrtaçağcı Ensar Vakfı’na 7, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na 4, Asitane Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’na 1 ve İstanbul Darü’l Fünun İlahiyat Vakfı’na 1 olmak üzere toplam 19 binanın bedelsiz olarak tahsis ettiğini öğreniyoruz.
Okullarda ikinci eğitim – öğretim dönemi başında seçmeli derslerin seçimi sırasında dini derslere öğrencilerin yönlendirilmesine Ensar Vakfı öncülük etmişti. Ensar Vakfı öncülüğünde başlatılan ve MEB’in okullara resmi yazı göndermesiyle devam eden “Dersimi seçiyorum, dinimi öğreniyorum” başlıklı yazıda öğrencilerin seçmeli din derslerine yönlendirilmesi istenmişti.
1979 yılında kurulan Ensar Vakfı’nın kurucuları arasında 2011 yılına kadar başkanlığını da yapan ve bir dönem Yeni Şafak Gazetesi’nin de sahibi olan Ahmet Şişman, AKP’li İBB Başkanı Kadir Topbaş, bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı yapan AKP kurucularından Ömer Dinçer de var. Kuruluş döneminden beri AKP için çalışan İsmail Cenk Dilberoğlu’nun mütevelli heyeti başkanı olduğu Vakıf’ta Abdullah Gül’ün damadı Mehmet Sarımermer Başkan yardımcısı görevinde bulunuyor. Mütevelli heyetinde birçok başka AKP’linin adını görmek mümkün.(Kaynak: insanhaber.org)
Halkımızı, çocuklarımızı CIA diniyle, Ortaçağ ideolojisiyle afyonlayan, bir yandan da bu kılıf altında para aklama, kamu arazilerini lüpleme işini kotaran vakıftır Ensar. Bunları yaparken, zaten düşünmekten, sorgulamaktan aciz bıraktığı insanlarımızın çocuklarına bir de cinsel istismar yapılıyor bu vakfın evlerinde.
İşte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının savunduğu, hizmetlerini yere göğe sığdıramadığı Ensar Vakfı budur. Rüşvet, kamu malı hırsızlığı, halkımızı CIA diniyle uyuşturma, onlar öbür dünya hayalleriyle yaşama tutunmaya çalışırken küpünü doldurma ve çocukların masumiyetinin istismarı.
Çocukların istismarı için “bir kereden bir şey olmaz” diyen Bakan Sema Ramazanoğlu derhal istifa etmelidir.Bırakın bakan olmayı, kadın olmayı, insan olmayı bile başaramamış birinin bu makamda durduğu her dakika hukuk dışıdır.
AKP’giller, bütün Ortaçağcı dostları, işbirlikçileri ile birlikte halkımıza, kadınlarımıza ve çocuklarımıza çektirdikleri acıların hesabını er geç verecekler. Çelik bilezikten kaçamayacaklar! 24.03.2016
Kurtuluş Partili Kadınlar
