Bu koca mavi gezegenimizde gün geçmiyor ki insanlık kötü bir haberle sarsılmasın. Biz Kurtuluş Partililer için bu tür haberler hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü içinde yaşadığımız Sınıflı Toplumu, tüm hücrelerine kadar Bilimsel Sosyalizm ışığında Partimizin ilk Genel Başkanı Hikmet Kıvılcımlı’nın teori ve pratiği ile çözümleyebiliyoruz. Aşağıda konu edineceğimiz raporun neden ve sonuçlarını da işte Hikmet Kıvılcımlı’nın şu tespiti ne de güzel açıklıyor:
“Hangi ülkede hangi çocuğun kaç lokma ekmek yiyeceğine, servet sahiplerinin bir araya geldikleri kahvaltılarda ve yemeklerde karar verilir.”
İşte “dünyadaki 160 milyon Çocuk İşçi” gerçekliğinin yaratıcısı da bu kangrenleşmiş, kokuşmuş; dünya halklarına yoksulluk, işsizlik, ölüm, kan, acı ve gözyaşından başka bir şey vermeyen Parababaları düzenidir.
Şöyle ki; UNICEF ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) her dört yılda bir Çocuk İşçiliğine dair raporlar hazırlar ve bunları dünya kamuoyu ile paylaşır. Bu yılki rapor da 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü öncesinde ve Çocuk İşçiliği: 2020 Küresel Tahminler, Eğilimler ve Önümüzdeki Yol başlığı ile yayınlandı. Önce bu önemli rapordan bazı rakamlar paylaşalım:
***
*Çocuk İşçi olarak çalışan çocukların sayısı son dört yılda 8,4 milyon artarak dünya genelinde 160 milyona yükseldi; COVID-19 salgınının etkileri nedeniyle de milyonlarca çocuk daha risk altında.
* 2020 yılı başında kaydedilen bu sayının dört yıl önceye göre 8 milyon 400 bin daha fazla olduğu belirtiliyor.
* Koronavirüs pandemisi nedeniyle tablonun arada geçen zamanda daha da ağırlaştığı tahmin ediliyor.
* Pandemi nedeniyle yoksulluk artışına yönelik tahminlerin doğru çıkması halinde 2022 yılı sonu itibarı ile 9 milyon çocuk daha çalışma hayatına katılmış olacak.
*İstatistik modellemeler ise bu sayının çok daha yüksek olabileceğini ortaya koyuyor. *UNICEF’in istatistik uzmanı Claudia Cappa’nın AFP’ye yaptığı açıklamaya göre ise “Tasarruf önlemleri ve diğer faktörler nedeniyle işçi çocukların sayısı gelecek yılın sonuna kadar 46 milyon daha artabilir”.
*Şu anda dünyadaki Çocuk İşçi sayısının yarısından fazlasını oluşturan 5 ila 11 yaşlarındaki Çocuk İşçilerin sayısında önemli artış var.
* Çocukların sağlığına, güvenliğine veya ahlakına zarar verebilecek işler olarak tanımlanan tehlikeli işlerde çalışan 5 ila 17 yaşlarındaki çocukların sayısı ise 2016 yılından bu yana 6,5 milyon artarak 79 milyona yükseldi.
*Çocukların çalıştırıldığı sektörlerin başında ise tarım geliyor. 112 milyon ile dünyadaki Çocuk İşçilerin yaklaşık yüzde 70’i tarımda çalışıyor.
*Yüzde 20’lik (31,4 milyon) bir kesim hizmet sektöründe, yüzde 10 (16,5 milyon) ise endüstride istihdam ediliyor.
* Çocuk İşçi olarak çalışan 5 ile 11 yaş arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 28’i, 12 ile 14 yaş arasındaki çocukların ise yüzde 35’i eğitim dışında kalıyor.
*Çocuk İşçiliği, her yaştaki erkek çocukları arasında kız çocuklarından daha yaygın görülüyor. Haftada en az 21 saat yapılan ev işleri hesaba katıldığında ise, Çocuk İşçiliğinde görülen cinsiyete dayalı fark azalıyor.
*Kırsal alanlarda Çocuk İşçiliğinin görülme sıklığı (yüzde 14), kentsel alanlardakinden (yüzde 5) neredeyse üç kat daha yüksek.
*Sahraaltı Afrika’da her 4 çocuktan biri işçi.
*Yaklaşık 16 milyon 600 binlik artışla Çocuk İşçi sayısındaki en büyük artış Sahraaltı Afrika’da kaydedildi. Bölgedeki krizler, aşırı yoksulluk ve yetersiz sosyal koruma tedbirlerinin artışta rol oynadığı belirtildi. (Tabii ki bunlar sonuçlar. Ya bu sonuçları doğuran nedenler hangileridir? Raporda emperyalistlerin kendi çıkarları ve karları uğruna bölgede yaptıkları katliamlardan, vurgunlardan, yeraltı ve yerüstü zenginliklerin sömürülmesinden hiç bahsedilmiyor.)
*Sahraaltı Afrika ülkelerinde 5 ila 17 yaş arasındaki çocukların yaklaşık dörtte biri işçi. Bu oran Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde ise yüzde 2,3. (https://www.ilo.org/ankara/areas-of-work/child-labour/WCMS_800638/lang–tr/index.htm)
***
Ülkemize gelirsek…
Türkiye’deki Çocuk İşçiliği ile ilgili ayrıntılı bir yazı Prof. Dr. Özler Çakır tarafından Kurtuluş Yolu Gazetesi’nde 09.08.2020 tarihinde yayınlanmıştı. (https://kurtulusyolu.org/ey-ziya-selcuk-neseli-tatili-ve-egitimde-firsat-adaletini-bir-de-bizden-dinle-bakalim/)
ILO’nun resmi internet adresinden öğrendiğimize göre “10-17 Haziran’da gerçekleştirilecek eylem haftasında, ILO Genel Direktörü Guy Ryder ve UNICEF İcra Direktörü Henrietta Fore, yeni küresel tahminlerin yayınlanmasını ve önümüzdeki yolu tartışmak üzere Uluslararası Çalışma Konferansı kapsamında üst düzey bir etkinlikte diğer üst düzey konuşmacılar ve gençlik savunucularıyla bir araya gelecek” imiş.
Sizce bu konuşmalarda, yemeklerde kahvaltılarda emperyalizmin ve onun yerli işbirlikçilerinin Çocuk İşçiliği cehennemini yarattıkları gerçekliği masaya yatırılabilecek mi?
Biz pek sanmıyoruz.
Dünya halkları özellikle Kovid-19 sürecinde yerli ve yabancı Parababalarının insan, doğa ve hayvan düşmanı yüzlerini çok açık bir şekilde görmüş, etiyle, canıyla, kanıyla onların yarattığı cehennemde yaşamak zorunda kalmış ve kapitalizmin insanlığı öldürdüğü gerçeğini yaşamıştır. Öte yandan dünya halkları Küba öznelinde Sosyalizmin insanlığı yaşattığı gerçeğini de yaşamıştır.
İnsanlık bir gün mutlaka çocukların tüm masumiyetini kirleten, onlara acılar ve ölümler yaşatan ve onları çocuk işçiliği cehenneminde yakan Parababaları düzeninin yıkılıp; insanlığın kocaman “büyük bir Sosyalist aile” olacağı günleri görecektir.
O büyük gün geldiğinde “çocuklar şeker de yiyebilecek.”
İşte o gün;
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
güneşli günler göreceğiz…
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
ışıklı maviliklere süreceğiz…
12.06.2021
HKP Kadın ve Çocuk Komitesi