Çantacı, Aracı, Komisyoncu, CIA İslamcısı, “Gazeteci” Veyis Ateş hakkında Partimizden Suç Duyurusu

Partimiz bir kez daha Tarihe not düştü. Gazetecilikle ilgisinin hiçbir şekilde olmadığı ortaya çıkan, Mafyatik yapılanmalar arasında getir götür, aracılık, komisyonculuk işleri yaptığı açığa çıkan, Habertürk TV ve Gazetesinin bile savunamadığı Veyis Ateş hakkında, Halkın Kurtuluş Partisi olarak, 18 Haziran tarihinde suç duyurusunda bulunduk.

Bekledik; ortalıkta dolaşan, Medya Tarihinin en büyük skandalı olarak adlandırılan iddialar karşısında acaba bir Savcı çıkarda Resen bir soruşturma başlatır mı diye. Ama AKP’giller’in Hukuk Bürosuna dönüştürülmüş Yargının içerisinden bir Savcı çıkıp resen soruşturma başlatma cesaretini gösteremedi.

Olsun, Gücünü hukuktan ve vicdanlarından alacak Savcı ve Hâkimlerin, o hesap günü geldiğinde, yapmış olduğumuz bu Suç Duyuruları çok ama çok işlerini kolaylaştıracak.

Suç duyurumuz sonrası, Partimiz Avukatlarından Av. Ayça Okur’un yapmış olduğu açıklamayı aşağıda yayınlıyoruz:

Değerli halkımız değerli basın emekçileri,

Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı yıllar önce, AKP İktidarını oluşturanların çıkar amaçlı suç örgütü olduğunu, tümünün de mücrimler olduğunu dillendirmişti. Aynen şöyle demişti “Kaçak Saraylı Caligula” kitabında:

Kaçak Saraylı Reis ve onun AKP’giller’i, defalarca söylediğimiz gibi, tepeden tırnağa suça batmış durumdadırlar. Bunlar, daha önce de söylediğimiz gibi, TCK’de yazılı hemen tüm suçları defalarca işlemişlerdir. Bunlar, birer suçludur. Bunların partileri, bir çıkar amaçlı suç örgütüdür. Bunlarla oturup konuşulmaz. Herhangi bir tartışma, anlaşma yapılmaz. Yapan, bunların suçuna bulaşmış, bunlarla suç ortaklığı etmiş olur.

İşte bu gerçeği dile getirdiği için olmayan Cumhurbaşkanına, diplomasıza  hakaret ettiği gerekçesiyle kendisini yargılamaya çalışan AKP’nin Hukuk Bürolarına dönmüş mahkemelerdeki Hâkim adı altındaki memurlarına da bu gerçeği Bilal’e anlatır gibi anlatmıştı. İşte Genel Başkanımızı yargılamaya çalışanlar yanıldılar çünkü onlar yargılandı halk nezdinde. Verilen cezalar da genel başkanımız için birer onur madalya idi.

HKP Genel Başkanının bu değerlendirmesi işte bugün Sedat Peker’in açıklamalarıyla günyüzüne çıkıyor. İki mafyatik teşkilat, çıkarları çatışınca lağım patladı. Pislikler ortaya bir bir saçılmaya başladı.

Bu pisliklerden biri de gazeteci namı altında AKP çıkar amaçlı suç örgütü adına işadamlarına çöken, sonra da onları bir takım klik ve lobi güzellemesi adı ile kurtaracağını söyleyerek tehdit, şantajla menfaat elde etmeye çalışan Veyis Ateş’tir.

Ne duruyorsunuz savcılar soruşturma başlatmak için. Bizi, Halkın Kurtuluş Partisinin suç duyurusu yapmasını mı bekliyorsunuz. Buyurun o halde. Beklenen suç duyurusunu yaptık İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı önünde dosya. Tehdit ve şantaj, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs. Her şey açık.  Biz takipteyiz bilin. Ama halkımız, milyonlar da takipte onu da bilin.

18.06.2021

HKP Genel Merkezi

Suç duyurusu dilekçemizi aynen yayımlıyoruz:

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN                           :HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞI

Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

VEKİLLERİ                                    :Av. Metin BAYYAR – Av. Ayhan ERKAN – Av. Ali Serdar ÇINGI – Av. Tacettin ÇOLAK – Av. Sait KIRAN – Av. Azime Ayça OKUR – Av. Halil AĞIRGÖL – Av. Pınar AKBİNA – Av. Doğan ERKAN

Atatürk Bulvarı Emlak Bankası Blokları B Blok No:4/16 Fatih/İstanbul

ŞÜPHELİ                            : Veyis ATEŞ (Habertürk Eski Yazarı)

                                              

SUÇ                                       : 1- Tehdit (TCK M. 106-2/d)

                                                 2- Şantaj (TCK M. 107-1)

                                                 3– Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma (TCK M. 220)

                                                 4- Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs (TCK M. 288)

 

AÇIKLAMALAR               :

            Son günlerde ülkenin gündemine; “Organize Suç Örgütü Lideri” ya da “Mafya Lideri olarak, hakkında yakalama kararı olduğu dile getirilen Sedat Peker’in videoları ve twitleri oturmuş durumda. Sedat Peker’in son videosu ve twitlerinde ve ardından aşağıda linklerini verdiğimiz haberlerde ve Televizyon Programlarında:

Habertürk Televizyonu eski spikerlerinden ve Habertürk Gazetesi eski Yazarlarından şüpheli Veyis Ateş’in, yine Kamuoyunda “Klik” ve “Lobi”ler olarak dile getirilen, Devlet İçinde Oluşturulduğu iddia edilen mafyatik yapılanmalar adına ARACILIK yaptığı,

Hakkında arama kararı, ülke dışına çıkış yasağı bulunan Sezgin Para Korkmaz’a, kendisine ödeyeceği 10 milyon Euro karşılığında hakkındaki bütün suçlamaları kaldırılarak Türkiye’ye gelebileceğini, temsil ettiği Klik ve Lobiler adına taahhüt ettiği,

Medya Tarihinin En Büyük Skandalı” olarak adlandırılan bu kirli ilişkiler ağının bir figürü şüpheli Veyis Ateş’in Tehdit, Şantaj boyutuna varan suçlara bulaştığı,

İddia edilmektedir.

İşte o iddialara konu olan, gazete haberlerinin ve Televizyon Programlarının linkleri ve alıntıları:

1-(https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/3103989-veyis-ates-le-ilgili-vahim-iddialar)

Dün öğle saatlerinde Dalaman civarında otomobildeyim.

Telefon çaldı.

Tanımadığım bir numara.

Uluslararası arama.

Bir Avusturya numarası.

Tanımadığım numaraları açmayı pek sevmiyorum ama Avusturya kodunu görünce yeğenim orada okuduğu için “Belki o arıyordur” diyerek açtım.

Bir erkek sesi.

“Fatih Bey iyi günler dilerim. Ben Sezgin Baran Korkmaz, numaranızı bir gazeteciden aldım” dedi.

“Fatih Bey bugünkü yazınızı okudum ve çağrınıza yanıt olarak arıyorum” dedi.

“Size kirli bir gazeteciyi anlatacağım. Çünkü ben hayatımda böyle utanç verici, böyle rezil bir tehdit görmedim” dedi.

“Veyis Ateş isimli gazeteci beni 7 Ocak günü aradı” diye başladı.

Gerisi utanç vericiydi.

Tehdit, şantaj iddiaları. 10 milyon euroluk talepler, bir ekip adına aracılıklar.

Kriminal nitelikte suçlamalar.

Akıl alır gibi değildi.

Bu suçlamalar ile bir gazetecinin adının yan yana gelmesi bile aklımın hafsalamın almayacağı bir durumdu.

Dahası Baran Korkmaz elinde tüm bu iddialarını kanıtlayabilecek bir bant kaydı olduğunu ve bunu ablası gibi sevdiği bir gazeteciye daha önce dinlettiğini de iddia ediyordu.

Korkmaz’a tanıdığı onca gazeteci varken bunu niye hiç tanışıklığı olmayan benimle paylaştığını sordum.

İstediği kişiye bunu yazdırabileceğini ama benim çağrıma yanıt verdiğini söyledi.

İlginç bir yanıttı.

Sezgin Baran Korkmaz’ın Veyis Ateş’le ilgili iddialarını Habertürk yönetimi ile de paylaştım.

Kendisinden son bir kez bu iddialara yanıt vermesini isteyeceklerdir muhtemelen.

Veyis Ateş’in de bu iddialara verecek bir yanıtı var mı bilemem!

Keşke ilk gün çıkıp, “Bunlar külliyen yalandır” diyebilseydi.

Keşke hem kendisinin hem de kendisine güvenenlerin onurunu koruyabilseydi.

Bu satırları yazmaktan, hiçbir yerinde olmak istemediğim bu işe müdahil olmaktan, hayatımda tanışmadığım birinin iddialarını muhataplarına sormaktan bile utanıyorum.

Keşke başkalarında da bu duygu olabilseydi!

2-(https://www.haberturk.com/yazarlar/sevilay-yilman-2383/3104376-veyis-atesin-o-ses-kaydinda-ne-var)

Yazı yazarken genellikle telefonumu sessize alırım.

Dün de öyle yaptım.

Ben az sonra aşağıda “Mal varlığım” ile ilgili okuyacaklarınızı yazarken dünyadan bihaberim…

Bitince baktım ki onlarca çağrı.

Fatih Altaylı bombayı patlatmış.

Sedat Peker’in gündeme getirdiği Veyis Ateş ile ilgili bir iddiayı açıkça aktarmış.

Bu arada da adımı yazmamış ama söz konusu iddianın gerçek olup olmadığı ile ilgili; “Sezgin Baran Korkmaz o kaydı abla gibi sevdiği bir gazeteciye dinletmiş” cümleleriyle de bendenizi şahit olarak işaret etmiş.

Bu yüzden de ben yazıdayken memleket yana yakıla beni arıyormuş.

Birkaç kişiye cevap verdim ama konu o kadar skandal bir konu ki…

Öyle tek tek cevap vermekle filan bitmez.

Ben ne biliyorsam anlatayım istedim.

Cumartesi öğleden sonraydı.

Akşam saatleri…

Facetime’dan, 41 kodu ile başlayan bilmediğim bir numara.

Açtım…

“Ablacığım selamlar. Ben Sezgin Baran Korkmaz… O kadar yakın olduğum gazeteci arkadaşıma rağmen onların bana vebalı gibi muamele göstermesine rağmen senin çıkıp; ’Evet tanıyorum kardeşim! Çok da severdim!’ demen büyük yürek! Sağ olasın” diye başladı söze…

Yurt dışına çıktıktan sonra hiç görüşmemiştik.

Doğruya doğru ben birkaç kez; “Neler oluyor?” demek için aramıştım ama o cevap vermemişti.

Neyse…

Önce nerede olduğunu filan söyledi ve sonra da benim sorularım üzerine yaşadıklarını tek tek anlattı.

Tabii ki Sedat Peker’in bir videosunda gündeme getirdiği otelinde beleş kalan, aylık paraya boğduğu gazeteciler ve Habertürk Grubu bünyesinde çalışan Veyis Ateş ile ilgili iddiaları da tek tek sordum.

Bir sürü gazeteci ile ilgili bir sürü şey anlattı ve sonunda da; “Veyis Ateş beni alenen tehdit etti ablacığım ve bunun da kaydı var” dedi.

Korkunçtu anlattıkları ve duymuştum da zaten ama sonuçta bunlar bir söylentiydi…

İnanmam için bizzat duymam ya da şahit olmam gerekiyordu.

“Dinlemek istiyorum o kaydı. Yollar mısın bana” dedim.

“Yollayamam ama yakında yayınlayacağım zaten. Yazmayacağına söz verirsen sadece o kısmını sana dinletirim” dedi.

“Off the record” kaydıyla bir başka telefondan dinletti.

Şoka girdim.

İnanamadım.

Söylediğine göre de kayıt 12 dakikalıkmış ama benim dinlediğim kısmı 3 dakikalık filandı.

Kaydı dinledikten sonra tekrar sordum…

“Bu rezalet, skandal bir olay. İzin ver yazayım” dedim…

“Hayır ben yayınlayacağım. Ondan evvel böyle bir şey yapmamanı rica ediyorum” dedi.

Telefonu kapatır kapatmaz derhal Habertürk yönetimini aradım.

Duyduklarımı bire bir paylaştım kendileri ile.

Ama yine de dayanamayıp üstü örtülü olsa da 10 milyon Euro şantajı ima eden bir tweet attım.

Ki o tweet’im de çok yerde haberleştirildi!

Bu arada Sezgin Baran Korkmaz, Altaylı’ya bu kaydı bana dinlettiğini söylemiş ama herkes bilmeli ki dinleyen sadece ben değilim.

Ben de benden önce dinleyen iki kişiden duymuştum zaten bu rezaleti ve hatta o yüzden de bir önceki yazımda da çok net biçimde şu ifadeleri kullanmıştım:

“Eğer bir gazeteci kimliğini, nüfuzunu kullanarak devletle bağlantılı kurum, kuruluş ya da bakanlıklarda bir işadamı hakkında lobi yapıp ve bu yaptığı lobiden ceplerini dolduruyor ya da doldurmaya çalışıyorsa…

Ya da bir işadamının gayri meşru işleri için kalemini, gazeteciliğini tetikçilik ya da şantaj amacıyla kullanıyorsa bu düpedüz namussuzluktur, ahlaksızlıktır!

Umarım doğru değildir ama doğruysa eğer maalesef iddialara göre bazı arkadaşlarımız bu işlere tevessül etmiş gibi görünüyor.

Meslek adına çok üzücü bir durum bu!”

Gelelim şimdi dinlediğim kayıtta Veyis Ateş ve Sezgin Baran Korkmaz arasında geçen diyaloğa…

Kim kimi aramış anlamadım çünkü dinlediğim kısım başı değildi.

Ancak şunu duydum…

Veyis Ateş diyor ki özetle; “Biliyorum canın çok acıyor. Her tarafı yakıp yıkmak istiyorsun. Çıkıp her yere konuşmak istiyorsun. Yaşadıklarını anlıyorum. Hak da veriyorum sana. Sen de eşine, ailene çoluğuna, çocuğuna kavuşmak istiyorsun… Hiçbir şey olmamış gibi ülkene dönmek istiyorsun… Ankara’dayım… Az önce senin görüşmeni yaptım. Şunu anladım ki seninle uğraşan bir klik ve lobi var ama bu arkadaşlarla işi tersine çevirmek mümkün…”

Bunun üzerine SBK diyor ki; ”Abi ben hukuken zaten haklıyım ama yine de sen söyle nasıl olacak?”

Veyis Ateş şöyle cevap veriyor; “Önce senin samimiyetini göstermeni bekliyorlar…”

SBK ise; “Nasıl göstereceğim abi?”

Veyis; “Talep ettikleri meblağı yollayacaksın“ diyor.

SBK da; “Abi diyelim yolladım 10 milyon Euro… Peki ya sonra bu insanlara ulaşamazsak… Ne olacak o zaman?” diye soruyor…

Veyis de diyor ki o zaman:

“Hiç merak etme… Ben her iki tarafın da hakemi ve kefiliyim. Para, iş bitene kadar bende duracak!”

Hülasa…

Benim dinlediğim kısım kelimesi kelimesine olmasa da bu kadar…

Şimdi iki çağrım var:

Birincisi Sezgin Baran Korkmaz’a; “Suçsuzsan ve dürüstsen… Cesur davran ve bana dinlettiğin kaydı ya kamuoyuyla paylaş ya da Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatın vasıtasıyla ilet…

Sonra da memlekete gelip, yargı önünde kendi açıklamalarını, savunmalarını yap ve aklan!

Ki bence sana bu yakışır…

İkinci çağrım ise Veyis Ateş’e:

Veyis…

Kamuoyu önüne çıkan bir televizyoncu olarak bu vahim iddiaları suskunlukla geçiştiremezsin ve zamana bırakıp unutturamazsın!

Bu kayıtta geçen konuşmalar hakkında açıklaman nedir?

Ya çık açıklamanı yap, yapamıyorsan da o halde bu mesleği ona değer veren insanlardan özür dileyerek hemen bırak!

3-(https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/ismail-saymaz/veyis-ates-olayi-6490503/)

Sedat Peker dile getirmeseydi, siyaset-iş dünyası ve medya hattındaki kirli ilişki ağını belki de hiç bilmeyecektik.

İşadamı Sezgin Baran Korkmaz’ın merkezinde yer aldığı ‘çökme’ iddiasından söz ediyorum.

Korkmaz’ın yakın çevresine anlattığına göre…

Bu yıl 7 Ocak’ta cep telefonu çaldı.

Arayan, Veyis Ateş’ti.

Ankara’da olduğunu ve çeşitli resmi görüşmeler yapacağını iddia ederek, “Haksızlığa uğradığınızı biliyorum. Vicdanım elvermedi. Devreye giriyorum. Bir klik var. Kliği çözmemiz lazım” dedi.

Korkmaz, “Nasıl çözeceğiz?” diye sordu.

Ateş, “Borcu sileceksin, bir de 10 milyon Euro vereceksin. Arada bazı arkadaşlar var. Hakkında medyada yapılan olumsuz algı tersine dönecek” diye yanıt verdi.

Ateş’in bilmediği bir şey vardı:

Korkmaz, 12 dakikalık görüşmeyi kaydetmişti.

Üzerinden beş ay geçti.

Sedat Peker, 2 Mayıs’ta ifşaatlarına başladı.

Dokuzuncu videoda Korkmaz’a çöküldüğünü, Ateş’in arabuluculuk yaptığını söyledi ve bir ses kaydından söz etti.

Demek ki kayıt elindeydi.

ATEŞ’TEN SAVUNMA İSTENDİ

Peker’in açıklamaları Habertürk TV’ye bomba gibi düştü. Televizyon yetkililerinden öğrendiğim kadarıyla Ciner Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ, aynı gün Ateş’e “Doğru mu?” diye yazılı şekilde sordu.

Ateş, kesin bir dille reddetti.

Paramount Otel’de Cihan Ekşioğlu’nun davetlisi olarak kaldığını, bu sırada Korkmaz ile tanıştığını, başka hiçbir şekilde görüşmediklerini söyledi. Korkmaz ile gazetecilik dışı ilişkisinin bulunmadığını anlattı.

Tekdağ, “Yazılı açıklama yap, yalanla. Şaibe kalksın, sana sahip çıkalım” dedi.

Ateş, hazırladığı yazılı metni Tekdağ’a gönderdi.

Girişe “Kurumuma, mesleğime ve aileme saygımdan ötürü…” diye yazıldı.

Ancak Ateş, açıklamayı paylaşmadı. Dört saat sonra Tekdağ’ı arayarak “Vazgeçtim. Peker saldırır, çocuklarıma zarar verir” dedi. Tekdağ, “Açıklamayı yapıp yapmamak senin bileceğin iş. Yapmazsan gazeteciliği sürdüremezsin, bunu da bil” dedi.

Tekdağ, Ateş’i süresiz izne çıkardı.

Ta ki Korkmaz, geçen cumartesi Yılman’a kaydı dinletene…

Ertesi gün Fatih Altaylı’yı arayana değin.

İki gazetecinin yazmasıyla iddia kamusallaştı.

Habertürk, pazartesi günü Ateş’ten savunma istedi.

Evrak salı günü Ateş’e ulaştı.

İhtimal, Ateş’in işine son verilecek.

Habertürk yetkilileri bana şunları söyledi:

“Bunu kimse kaldıramaz. İddialar gazetecilikle ilgili değil. Biz işin böyle bir boyutu olduğuna (para istendiğine) ikna olduk.”

BAŞKALARI DA DİNLEMİŞ

Bir ses kaydı var.

Üç dakikasının içeriğini Yılman’dan okuduk.

Bütününde neler konuşulduğunu bilmiyoruz.

Bazı AK Partililerin de kaydı dinlediğini işittim.

Buna rağmen Ateş susuyor.

Korkmaz ise yakın bulduğu gazeteciler üzerinden şantaja uğradığını iddia ediyor.

BASIN TARİHİNİN EN BÜYÜK SKANDALI

Korkmaz ve Ateş arasındaki görüşme, içeriği doğruysa, Türk basın tarihinin en büyük skandalı olarak anılacak. Bu skandalın siyasi sonuçları da olacak.

Çünkü Ateş’in bazı klik ve lobiler adına arabuluculuk yaptığı iddia ediliyor.

Kimdir bu klik ve lobiler?

Bakanlar mı, siyasiler mi, bürokratlar mı, yargıçlar mı, avukatlar mı?

Ya da hepsi mi?

İşadamlarına çökmek için kasıtlı soruşturmalar açılıyor veya bu süreçler bürokratik çetelerce şantaj ve zenginleşme amaçlı mı kullanılıyor?

Ateş, iddiaları yanıtlamak için artık bir saniye bile beklememeli.

Aynı şekilde Korkmaz, varlığını bana da doğruladığı ses kaydını bugünden tezi yok savcılığa sunarak, suç duyurusunda bulunmalı.

Savcılığa güvenmiyorsa kayıt ve dilekçenin bir örneğini benimle paylaşabilir.

Söz, yayınlayacağım.

YARGININ ELLERİ ÖNDEN BAĞLI!

Bir işadamı şantaja uğradığını ileri sürüyor.

Altaylı ve Yılman iddiayı yazıyor.

Savcılık kılını kıpırdatmıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ellerini arkadan bağlayarak yürüdüğünde…

CHP’liler “128 Milyar Dolar nerede?” yazılı pankartı astığında…

Boğaziçi Üniversiteliler partili rektörü protesto ettiğinde…

Bir esnaf “Açım!” diye bağırdığında dibinde biten yargı, Peker’in açıklamaları ve Korkmaz’dan 10 milyon Euro istendiği iddiası karşısında ölü numarası yapıyor.

Sonra da “Peker neden bu kadar izleniyor?” diye soruyorlar.

Savcılıklar iddiaları soruşturmazsa…

TBMM, komisyon kurmazsa…

Basın yazmazsa…

Elbette ki yurttaş ‘yeraltından’ gelen sese kulak kesilecektir.

4(https://www.youtube.com/watch?v=sN5Yt3G8bx0)

KRT TV’de 15 Haziran 2021 tarihinde yayımlanan Şimdiki Zaman Programı, şüpheli hakkında kamuoyunun gündemine oturan iddiaları gündemine taşımış ve şüpheli hakkında Savcıların Re’sen harekete geçmesini gerektirecek bilgilere ve değerlendirmelere yer verilmiştir.

B-SUÇ NİTELEMELERİ:

1- Tehdit (TCK M. 106-2/d)

Yukarıdaki linkleri verilen haberlerde görüleceği üzere şüpheli Veyis Ateş, hakkında ülke dışına çıkış yasağı olan ve yakalama kararı olan bir İşadamını tehdit ve şantajla 10 Milyon Euro talep etmektedir. Şüpheli Veyis Ateş dolayısıyla;

5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun “tehdit” başlıklı 106-2/d Maddesinin: “Tehdidin; d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur..” hükmü gereğince ve,

2-Şantaj (TCK M. 107-1)

“Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırıl”ması gerekmektedir.

3-Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma (TCK M. 220)

Şüpheli Veyis Ateş’in TCK’ya konu olan suçları sadece bir gazeteci sıfatıyla ve kişi olarak istemesi söz konusu olamaz. Arkasını dayadığı ve kendisinin olduğu iddia edilen ses kaydında dile getirmiş olduğu Kilik ve Lobiler, kendisinin Devlet İçi mafyatik bir örgütlenmenin içerisinde olduğunu gösterir niteliktedir. Böyle bir örgütlenmenin içerisinde olmayan, aranan bir suçluyu ülkeye serbestçe girmesini, hakkındaki bütün suçlamaları kaldırtıp serbestçe dolaşmasını sağlayacak kadar devletin en üst katlarında makamlarla, etkili güçlerle bir ilişki ağı olmayan birisi, bu taahhütlerde bulunamaz, bu tehditleri, şantajları yapamaz. Dolayısıyla Şüpheli Veyis Ateş’in yukarıda yer alan ve linkleri verilen haberlerde görüleceği üzere fiil ve eylemleri:

TCK 220 “(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.,

“(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” kapsamına giren fiil ve eylemlerdir.

4-Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs (TCK M. 288)

Şüpheli Veyis Ateş, Türk Yargısınca hakkında yurt dışına çıkma yasağı konulan ve yakalamama kararı çıkartılan Sezgin Baran Korkmaz’a, talep ettiği 10 Milyon Euro karşılığında bütün suçlamaları kaldırtacağını, hakkında verilan bütün kararları kaldırtacağını taahüt etmektedir. Bu alenen TCK 288’de tanımlanan Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs suçunun kapsamına girmektedir. Dolayısıyla şüpheli Veysi Ateş’in “Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır” hükmü uyarınca da cezalandırılması gerekmektedir.

Müvekkil parti, tarihsel görev ve sorumluluğunu yerine getirmek için işbu suç duyurusunu yapmaktadır. Eğer Adalete, Anayasaya, Yasalara, Eşitliğe, Hakkaniyete olan duygunun Toplumda daha da fazla aşınmasına neden olunmayacaksa, bu suçun soruşturulması ve şüpheli Veyis Ateş’e 106-2/d, 107-1 ve 220 (1) (2)’ye göre ceza davası açılması gerekmektedir.

SONUÇ ve İSTEM              : Yukarıda açıklanan ve Cumhuriyet Savcılığınca re’sen araştırılacak sebeplerle;

1.Şüphelinin eylemine uyan Türk Ceza Kanunu ve ilgili kanunlarda belirtilen suçundan yargılanıp cezalandırılması amacıyla hakkında gerekli soruşturmanın yürütülerek iddianame düzenlenmek suretiyle Kamu Davası açılmasını,

2.Gazeteci Fatih Altaylı ve Gazeteci Sevilay Yılman’ın tanıklıklarına başvurulmasını müvekkil Parti adına talep ederiz. 18.06.2021

Suç Duyurusunda Bulunan

Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı Vekilleri

Av. Ayhan Erkan – Av. Ali Serdar Çıngı – Av. Pınar Akbina