Bu Kaçak Saraylı Hafız ve AKP’giller’inin Türkiye’ye yaptığı kötülükler ve ihanetler saymakla bitmez.
İşte 18 Adamızı da Yunanistan’a peşkeş çekti ya, 2004’ten itibaren bu ABD işbirlikçisi iktidar…
Afrin Harekâtı’nın başlamasıyla birlikte Ege’deki işgalci Yunan Çakal, fırsatı ganimete çevirme uğraşına girdi hemen. İşgal ve ilhak ettiği Adalarımızda inşaatlar başlattı.
“Nasıl olsa FETÖ ve Tayyipgiller Türk Ordusu’nu iyice zayıflattılar, bu Ergenekon, Balyoz vs. kumpaslarıyla ve 15 Temmuz Ganimet Paylaşım Savaşlarıyla. Geri kalan, iyice zayıf düşmüş kesim de şu anda zaten Afrin Harekâtı’yla meşgul, iyisi mi biz bu fırsatı iyi değerlendirelim, kaptığımız Türk Adalarını istediğimiz gibi tahkim ederek iyice zimmetlemiş olalım.” diye düşündüler ve davrandılar bu işgalci çakallar.
İşte konuya ilişkin haber:
“Yunanistan Ege Denizinde çevremizdeki tüm adalara askeri tesisler kuruyor silahlandırıyor – İktidar Sessiz !!!
“Türkiye Afrin’e Operasyon Yaparken Yunan Adasında Dikkat Çeken İnşaat
“Bu adalar AKP iktidarı tarafında bir şekilde peşkeş çekilmiş.Bu nedenle iktidarın sesi çıkmadığı gibi, ses çıkaranları da demokratik olmayan yöntemlerle susturmaya çalışması çok anlamlı.
“Yunanlıların kayalıklara Bayrak resmederek, ayrıca direğe de Yunan bayrağı çektiği Kalalimnoz Adası Konumu itibarıyla Kardak kayalıklarının kuzey batısında 1.5 mil mesafededir. Bu ada Kardak bölgesini ve Doğu Akdeniz ülkelerine ve limanlarına giden deniz trafiğini kontrol eden bir konumdadır. Bodrum Gümüşlük’ten 4.5 mil uzaktadır. Karasularımız olan 6 mil sınırı içindedir.
“Görülen odur ki Yunanistan yeni işgallerle adalarımızdaki askeri gücünü destekleyici ardıl destek birliklerini de kurmaktadır. AKP iktidarı Ege Denizindeki adalarımızı Yunanistan’a devretmiştir ve bu vatana ihanet suçunu oluşturur. Kısa bir süre sonra savaş gemilerimiz Ege’ye çıkamaz ve Akdeniz’e inemez duruma gelecekler. Yunan savaş gemileri bölgeden geçen ticaret gemilerini diledikleri gibi denetleme hakkına sahip olacaklardır. Bunun dışında Balıkçılarımız da avlanacak alan bulamayacaklardır. Yunanistan’a terk edilen adaları bırakın, kayalıkların dahi 6 millik sınırı vardır ve bu sınırlar altındaki deniz kaynaklarının da sahibi Yunanistan olacaktır.” (http://nacikaptan.com/?p=54119)
Kaçak Saraylı Hafız’sa Ortadoğu’da ve Suriye’de, hepsi de felaket boyutundaki binbir yanlışından birini düzeltme peşinde şimdi. Afrin’i Amerikancı Kürt Hareketi PKK’nin elinden kurtarırsam, içeride iktidarımı bir hayli sağlamlaştırmış olurum. Hepsi de “Yeşil Kuşak Projesi” ürünü, kafadan gayrimüsellah hale getirilmiş, cahil ve yoksul taraftarlarıma kendimi “Milli Kahraman” olarak yutturabilirim, hesabı içinde.
Be Hafız!
Toru topu 30 km’lik bir sınır hattını oluşturan Afrin’i kurtarsan ne olacak?..
Fırat’ın doğusunda kalan 570 km boyunca uzanan sınırını zaten PKK, PYD, YPG, Amerika’yla birlikte tutmuş durumda. Üstelik de, bu iki güç, yani Büyük Haydut ve Yerel Müttefiki burada birbirleriyle tam kaynaşık vaziyetteler. Bu bölgede senin de artık itiraf etmek mecburiyetinde kaldığın gibi tamı tamına 20 ayrı noktada askeri üs kurmuş durumdadır, ABD Emperyalist Haydudu.
Buraların geleceği ve gelecekte alacağı statü, bütünüyle ABD ve Rusya arasındaki bir anlaşmayla belirlenecektir. Senin buralarda esamen okunmayacaktır. Sen, o denli ihanete battın ki ve facia boyutunda o denli büyük hatalar işledin ki, onları onarman bu saatten sonra imkânsıza yakın düzeydedir.
Bak, bunun için son bir şansın var:
Tıpkı Putin’den olduğu gibi, Suriye’nin yüzde 84 oranındaki halk oyuyla seçilmiş, meşru ve vatansever Devlet Başkanı Beşşar Esad’dan özür dilemen ve onunla el ele, omuz omuza vermen…
Ama sen de bunu yapamazsın. Sende hem bunu yapacak vicdan yok, hakkaniyet yok, hem de meczuplaştırılmış “hülooğğ”cularının tepkisinden çekinirsin. Bütün cehaletlerine rağmen, o zaman uyanır o garibanlar. “Yahu işin sonu madem buraya varacaktı da, Suriye’nin meşru yönetimi ve lideri Beşşar Esad’la 7 yıldan bu yana niye uğraştık biz?”, diye sormaya kalkarlar sana.
İşte bundan korkarsın sen. Çünkü senin bütün derdin, iktidardan düşmemek, küplerini doldurmana devam etmek ve işlediğin bunca suçun hesabının sorulmasından yakanı kurtarabilmektir.
Öyle olunca da, böyle dürüstlük, içtenlik isteyen bir davranışta bulunamazsın…
Bize kalırsa, her şeyi göze al, bu davranışta bulun…
Bütün bu işleri ben yapmadım, Miki yaptı, pardon, FETÖ yaptı, de…
Ayrıca da, Davidson beni kandırdı, de…
O, meczup işi, hayalhanede üretilmiş, Tarihin ve bugünün gerçekleriyle zerre uyumu olmayan “Stratejik Derinlik” adlı safsatalar kitabını bize “Büyük İlmi Eser” diye yutturdu, de…
Bak, senin rol kabiliyetin müthiş. Elinin altında da kalemi işlek metin yazarları ordun var. Onlara yazdır metinleri. Yüklet prompter’a, beden dilini konuşturarak oku oradan.
Kandırırsın meczuplaşmış “hülooğğ”cularını yine önemli oranda…
İşte böyle olumlu bir davranışta bulunabilirsen, Suriye’de yaptığın felaket boyutundaki yanlışlarının, en azından bir bölümünü olsun onarabilirsin.
Böyle bir davranış, Rusya’nın, Çin’in, İran’ın ve Suriye’nin de, bir ölçüde de olsa sana güven duymasına yol açar.
Sen de biliyorsun ki, trajik yanlışların, zikzakların, satışların ve ihanetlerinden dolayı dünyada, yukarıda andığımız meczuplaştırılmış “hülooğğ”cuların dışında hiç kimse sana güven duymamaktadır.
Ne dersin Hafız?
Varım, diyebilir misin buna?
Biz hiç sanmıyoruz, diyebileceğini…
Birkaç kelam da Yunan Çakala edelim:
İşgal altında tuttuğun, her türlü hukuku çiğneyerek ilhak etmeye kalktığın Adalarımızda ne denli tahkimat oluşturmaya kalkarsan kalk, sonunda oradan defolup gideceksin! Tıpkı Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferinden sonra olduğu gibi…
Bunu hiç aklından çıkarma!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
23 Ocak 2018
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı