Bin yalan, bir gerçeğin yerini tutmaz… Boşuna çabalıyorsunuz Hafızlar…

Marmara Üniversitesinin tepesine Tayyip tarafından oturtulmuş Mustafa Kurt nam Hafız ve Kaçak Saray’ın Altun Fahrettin’i; kofti atmayın!

Yeter bunca yıldır milleti eşek yerine koyduğunuz. Artık yolun sonu göründü. Hiç kaçışınız kurtuluşunuz olmayacak.

Ne Mustafa Kurt Hafız’ın açıkladığı, kuru gürültüden öte hiçbir anlam taşımayan satırlar, ne de Altun Fahrettin’in, Tüpçü’nün Hürriyet’inde yayımlattığı, Photoshop’la imalatı beş dakikayı bile bulmayacak sahte belgeler, artık yetmez milleti kandırmaya.

Eski YÖK Başkanınız, şimdinin Davidson Ahmet’in Gelecek’çilerinden Yusuf Ziya Özcan ne diyor sizin bu sahtecilikleriniz için?

“Akılları sıra trollük yapmaya çalışan aklı evveller halkımıza diplomanın aslını göstersinler. Noteri ayarlayıp aslı görülmeden aslı gibidir damgası almak AKP’nin taktiğidir. Mühürsüz oy pusulalarını geçerli saymak gibi yolsuzlukları mükemmel yaparlar. Diplomanın aslı nerede?”[1]

Ve bu adam; “özel olarak peşine düştüm bu diploma işinin”, diyor. “Ve hiçbir iz toz bulamadım”, diyor. “Marmara Üniversitesiyle de Tayyip’in ilişkisine dair hiçbir kayıt göremedik”, diyor.

Şimdi kalkmışlar, damardan Tayyipçi Mustafa Kurt’a açıklama yaptırtıyorlar. Ve 25 katlı binada, Ankara’nın göbeğinde 800 personelle çalışan Kaçak Saray Goebbels’i Altun Fahrettin’e, açıklamalarla ilgili sözüm ona belgeler yayımlattırıyorlar.

Bakın, Tayyip’in mezun oldum dediği yıllarda Marmara Üniversitesinden mezun olan Mustafa Temel ne diyor, Tayyip’in “geçici mezuniyet belgesi”yle ilgili olarak:

“– Yüksek Okul Geçici Çıkış Belgesinde ‘GEÇİCİ ÇIKIŞ BELGESİ’ yazar, ‘MEZUNİYET BELGESİ’ değil. Bir not: Bunu okuyunca dönüşümde benim okuldan aldığım belgeye baktım, “Geçici Çıkış Belgesi” yazıyordu!..

“– RTE’nin sahte belgesinde ‘YUKARIDA FOTOĞRAFI ONAYLANMIŞ BULUNAN’ diye yazıyor. Ama yukarıda fotoğraf yok. Bu bir sahteliktir.

“– RTE’nin Yüksek Okul Çıkış belgesinde iki tane belge numarası vardır. 440 ve 677. Bu yasal değildir. Bir belgeye tek numara verilir. Bu da sahteciliktir.

“– 1980’li yıllarda Yüksek Okulları Müdürlükler yönetirdi. DEKAN değil. Bu da yasal değil. Benim yüksek okul belgem örnektir. RTE’nin Yüksek Okul Diploması, sahtecilikle hazırlanmıştır, yok hükmündedir.

“Ağır ve incitici değil mi?.. Ama son iki madde olayı iyice vahim hale getiriyor:

“– RTE’nin bu sahteciliği kendi ıslak el imzası ile onaylaması, sahteciliği bilerek ve isteyerek yaptığının kanıtıdır.

“– RTE’nin ‘Yüksek Okul Mezuniyet Belgesi’ Microsoft’un 2005 yılında piyasaya çıkardığı ‘CALİBRİ FONT’ ya da 2008’de ortaya çıkan yazı türü ‘MALGİN GOTIC FONT’ ile düzenlenmiştir. Bu açıkça resmi belgede sahteciliktir. Çünkü Erdoğan’ın 1981’de aldığını iddia ettiği İktisat Yüksek Okul Mezuniyet belgesi olan 1980-81’de böyle bir yazı türü yoktu!..”[2]

Hayatınız hile, dümen, kandırmaca. Bir de Müslümanız, diyorsunuz değil mi?

Namaz kılarsınız, oruç tutarsınız, Mekke’ye gidersiniz, on dakikalık konuşmanızda en az 10 sefer “inşallah”, “maşallah” çekersiniz. Velhasıl; sizin uzmanlık alanınız, insanları “Allah’la Aldatmak”tır. Çok beceriklisiniz o işte. Din, Allah, Kitap, Kur’an söylemleri, sadece hırsızlıklarınızı, yolsuzluklarınızı, hilelerinizi, dümenlerinizi örtmekte kullandığınız bir maskeden ibarettir sizin için.

Diyorsunuz ya; Tayyip’in diplomasının üzerinde Dekan olarak imzası olan şahıs, Ömer Faruk Batırel’dir, diye. Yani onun imzasını atmışsınız, düzenlediğiniz sahte belgeye.

Bu konuda da Sözcü Yazarı Sultan Uçar, 24 Mart tarihli köşe yazısında aynen şöyle diyor, bu şahısla ilgili olarak:

“Marmara Üniversitesi’nin kuruluşundan 2 yıl önce tarihli diplomayı ‘dekan’ olarak imzalayan ve 5 yıl önce ölen Prof. Dr. Ö. Faruk Batırel’e, defalarca diplomayı sordum, sustu. Bakanlar Kurulu kontenjanından 2003-2007 yılları arası YÖK üyeliğine atanması sus payı mıydı? Bilemeyiz.”[3]

Boşuna çabalamayın, sahte belgelerle eskiden olduğu gibi milletin gözünü boyayacağınızı sanmayın. Artık büyü bozuldu. Yaşamın kayalıklarına çarpan, Kaçak Saray’ın Saltanatı oldu. Tuz buz olmasına çok az zaman kaldı.

Kafanız hep sahteciliklerle meşgul olduğu için, hiç işin gerçeğine gelemiyorsunuz. Ortaya iki tane diploma koydunuz, ikisi de birbirinden farklı. Çünkü ikisi de sahte. Bir insana nasıl iki tane farklı diploma verilir be…

Tüm üniversite mezunları gibi biz de yaşayarak tanık olduk ki üniversitenin son senesinin bitimine yakın, Fakülte Kalemi sizden diplomada kullanılmak üzere fotoğraf ister birkaç tane. Bir de diploma harcı olarak az miktarda bir para ister. Onları tedarikleyip verdiniz miydi, mezuniyetinizle birlikte kısa sürede diplomanız hazırlanır ve okulun arşivine konur. Siz ne zaman isterseniz, mezun olduğunuz tarihte hazırlanmış olan diploma size verilir. Sizin iddia ettiğiniz gibi 1981’de mezun olan Tayyip’in diploması 1991’deki başvurusu üzerine hazırlanmaz.

Bir de bir insanın mezun olduğu andaki okulun adı neyse diplomanıza o yazılır: “Şu tarihte şu adı taşıyan okuldan mezun olmuştur”, denir.

Siz 1981 diyorsunuz iddianızda. O zaman var mı Marmara Üniversitesi?

Yok.

1982’de kurulan Marmara Üniversitesini nasıl bitirmiş olursunuz?

İnsan aklıyla alay mı ediyorsunuz yoksa herkesi ahmak mı sanıyorsunuz?

Kaçak Saray Sultanlığının değişik alanlardaki Hafızları, geçin bu boş işleri. Varsa gerçek bir diplomanız, çıkarır ortaya koyarsınız. “İşte diploma” dersiniz. 10 küsur yıldır koyamadığınıza göre, yüzde yüz kesinliğe sahip bir gerçektir ki diplomanız yok.

Resmi evrak sahtecisisiniz hepiniz; Tayyip de, Mustafa Kurt da, Altun Fahrettin de…

Bunlardan dolayı yargılanacaksınız. Haber vermedi demeyin bakın!

Kaldı ki Tayyip’in düz lise diploması da yok. Eyüp Lisesiyle de bir bağlantısı olmamıştır Tayyip’in, bugüne kadarki araştırmaların ortaya koyduğu verilere göre. Tayyip sadece Fatih’teki İstanbul İmam Hatip Lisesinden mezundur. O da, Kur’an ve Arapça gibi en baba derslerden ikmale kaldığı için, güz döneminde mezun olabilmiştir.

Sizin bu sahtecilik işinizi araştıran sadece Yusuf Ziya Özcan olmamıştır. AKP kurucularından ve şu anki Tayyipgiller AKP’sinin programını da ben yazdım, diyen Ekonomi Profesörü Abdüllatif Şener de araştırmıştır bu konuyu.

O ne demişti, Babala TV’de gençlerin bu konuyla ilgili sorusu üzerine?

Aynen şunu:

“Bu problem ne olabilir, diye bazıları ile görüş alışverişinde bulundum. Biri dedi; eskiden “muhbir öğrenciler” olurdu. Bunlar ellerindeki belgeleri resmi olarak kullanmasınlar diye formatını farklı yaparlardı. O nedenle dedi, bu gerçekten puanıyla kaydolmuş, puanı ile mezun olmuş, derslerini vererek mezun olmuş bir öğrenci görüntüsü vermiyor, demişti.

“Ben de bugün itibari ile Sayın Erdoğan’ın bir diploması olduğu konusunda tereddüt içerisindeyim. Benim daha çok genel eğilimim de; böyle bir diplomasının olmayacağı kanaatindeyim. Ama sorduğunuz soru, diplomasız biriyle niye parti kurdunuz, diyorsunuz. O dönemde herkes diploması var zannediyor. Bu konu sonradan gündeme geldi. Askere gitmiş yedek subay olarak yapmış, milletvekili adaylığını almış, cumhurbaşkanı adaylığında ilgili kurumlar itiraz etmemişler. Hepsi bir vakıa ama yarın ortam değiştikten sonra bunlar incelenecek, incelendiği zaman Türkiye her şeyi gerçek bir şekilde görecek.”[4]

Ne diyor, Abdüllatif Şener de?

Yarın işin aslı kabak gibi ortaya çıkacak, herkes görecek. Bakalım o zaman nereye kaçacaksınız…

Sahte bir diploma yap; hani ne der İngiliz, sizin yaptığınız bu işlere?

“Deepfake.”

Onun fotokopisini çıkar, götür İstanbul 15’inci Noterine, o da; “gerçek diplomayı gördüm, işte bu verdiğim de onun bir suretidir”, diye size yine sahtenin sahtesi bir suret versin; sen de onu hem YSK’ye götür, oraya yedir hem de “işte diplomamız”, diye Tüpçü’nün gazetesinde yayımlat…

Oh, ne âlâ, değil mi?

Yersen papaz eriği…

Türkiye’de tek akıllı varlıklar sizlersiniz. Diğer 85 milyon koyun sürüsü…

Kendi kendinize diyorsunuzdur; “Biz neyi yedirmedik ki bu millete? 17-25 Aralık belgelerinin gerçek olmadığını yedirdik. Tayyip’in uydurduğu onlarca akıl mantık dışı yalanı, numarayı yedirdik. 2 buçuk milyon sandık kurulu mührü taşımayan sahte mührü yedirdik. Bu sahte diplomayı da yedirdik 10 yıldır, bundan sonra da yediririz.”

Artık oyun bitti Hafızlar!

Hesap günü yaklaşıyor…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

25 Mart 2023

Nurullah Efe Ankut
HKP Genel Başkanı

[1]https://twitter.com/yziyaozcan/status/1639589853737234432?s=20

[2]https://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/erdoganin-diplomasi-ile-ilgili-suphelerin-kaynaklari-1260477/

[3]https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarlar/sultan-ucar/diploma-kayalara-carpmis-7630880/

[4]https://onurlugazeteciler.net/tayyip-in-diplomasi.