Baskılar, Gözaltılar, Tutuklamalar Halkımızın, Aydın Gençliğimizin, Emekçimizin Kuvveden Fiile Çıkan Gücünü Engelleyemeyecek!

AKP’giller’e hiçbir zaman unutmadığı, unutamayacağı korkulu dakikalar, saatler, günler yaşatan ve hâlâ da geceleri korkulu rüyaları olan, bu Ortaçağcı Gericilere uykularında hafakanlar bastırtan, baskıyla, korkutmayla, tutuklamalarla unutturabileceklerini sandıkları Şanlı Gezi İsyanı’mızda Halkımızı, Aydın Gençliğimizi ayağa kaldıran; başlangıçta Taksim Gezi Parkı’ndaki iki ağacın insan, doğa, hayvan düşmanı AKP’giller tarafından kesilmek istenmesiydi.

Ama süreçte olay iki ağacın ötesine taştı, insan, hayvan, doğa düşmanı AKP’giller’e karşı halkımızın kendiliğinden, örgütsüz bir isyanına dönüştü. Halkımız, Gençliğimiz; AKP’giller’in Laik Cumhuriyet’e, Laik Cumhuriyet’in kurucuları Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’e, onun en yakın Silah Arkadaşı İsmet İnönü’ye, Kuvayimilliyeci Atalarımıza yapılan saldırılara, bütün ahlâki değerlerin, bu ahlâk, vicdan, sevgi yoksunu Ortaçağcı Gericiler tarafından yerle bir edilmesine karşı ayağa kalktı. Türkiye ve Dünya Tarihine “Şanlı Gezi İsyanı” olarak geçen halk hareketini İnsanlık Tarihinin hiçbir zaman silinmeyecek sayfalarına yazdırdı.

Halkımızın, Gençliğimizin; 19 Mart’ta İBB Başkanı ve önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olacak olan Ekrem İmamoğlu’nun önce tamamen haksız ve hukuksuz bir şekilde diplomasının iptal edilmesi, arkasından gözaltına alınması ve tutuklanması ile başlayan protestoları gün geçtikçe daha da büyüyerek tıpkı Şanlı Gezi İsyanı’mızda olduğu gibi başta İstanbul, Ankara ve İzmir gelmek üzere Türkiye’nin birçok yerinde milyonların sokağa çıkmasıyla sonuçlandı.

Halkımızın, Gençliğimizin bu tepkisi artık İmamoğlu’na yapılan saldırıları aşmıştır. Evet, protestoyu başlatan; İmamoğlu’na ve tabanı ABD Emperyalistlerinin BOP’una karşı duyarlı olan, ülkenin en az üç parçaya bölünmesine karşı tepki koyacak olan CHP’ye karşı hukuksuzca, kanunsuzca, yargı sopasıyla yapılan saldırıydı. Ama Halkımız, Aydın Gençliğimizle birlikte boynumuza ABD Emperyalistleri tarafından dolandırılan lanet halkası AKP’giller’in insan, hayvan, doğa düşmanı politikalarına isyan ediyor.

Emekçi Halkımız, Aydın Gençlik ile birlikte Ortaçağ karanlığına doğru sürüklenişimize isyan ediyor.

Tarihinde, dünyanın ilk zaferle sonuçlanmış Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı olan bu Halk, Kuvvacı Atalarından aldıkları ilhamla bağımsızlığımıza yapılan saldırılara, “Ortaçağcı Faşist Din Devletine” doğru koşar adım götürülüyor oluşumuza karşı ayağa kalkıyor.

Emekçi Halkımız, Aydın Gençliğimiz; artık can dayanmaz ekonomik yıkıma isyan ediyor.

Halkımız; ABD ve AB Emperyalistlerinin kanser düzeninin, bu düzeni bu topraklarda bu insan soyunun en büyük düşmanlarının isteği doğrultusunda uygulamakla görevli AKP’giller’in “ekonomi” politikasının sonucu olan İşsizlik-Pahalılık-Zam-Zulüm Cehennemine karşı “yeter artık!” diyerek ayağa kalkıyor ve “artık ölümden öte köy yok” diyerek, isyan ediyor.

Milyonları sokağa döken bu sürecin öznesidir Aydın Gençliğimiz. Hani şu; “Artık bunlardan bir halt olmaz” denilen, 12 Eylül Faşizmi ile birlikte bütün gerici iktidarlar tarafından, özellikle de 23 yıllık AKP’giller tarafından apolitikleştirilen, cep telefonuna, bilgisayara, tablete bağımlı diyerek küçümsenen Aydın Gençliğimiz. İşte Jön Türk Gelenekli, “Bursla satın alınamayan, kendi alınyazısının, Türkiye Halkının alınyazısıyla bir olduğuna inanan” Aydın Gençliğimiz, iki alınyazısına; açlık sınırında bir maaşla Kapıkulluğuna ve “Emperyalist Anavatanlarının esir pazarında satılık ‘aşağı ırk’ eşantiyonu olmak üzere Türkiye Anayurdunu ve Milletini inkâr etmeye” mahkûm edilmeye isyan ediyor. O nedenle Şanlı Gezi İsyanı’mızda da, 19 Mart’tan bugüne milyonların isyanında da Aydın Gençliğimiz en önde mücadele ediyor. Çünkü Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği gibi:

“Aydın genç Antika çağın ezik, cahil köylüsü değildir. Aydın genç, hiçbir zulmün sindiremeyeceği Modern İşçi Sınıfı gibi bir yenilmez devrimci özgücün müttefikidir. Üstelik, gençliğimizin tükenmez “Genç Türkler” devrimci geleneği vardır. Yıldırılamaz gençlik.”

Halkımızın ve Gençliğimizin dünyanın en haklı ve meşru bu isyanını, AKP’giller ve iktidardan düştüğü anda, işledikleri binbir suçtan dolayı tüm avanesiyle birlikte yargılanma korkusu yaşayan Reisi, gece yapılan ev baskınlarıyla, tutuklamalarla, zorbalıkla, gaz bombalarıyla, tazyikli sularıyla, biber gazlarıyla engelleyebileceklerini sanıyorlar.

İşte 19 Mart’tan bugüne öğrencilere, basın emekçilerine, parti yöneticilerine ve üyelerine, üyelerimize yapılan saldırılar, evlere gece baskınlarıyla yapılan gözaltılar, tutuklamalar artık gittikçe sona doğru yaklaşan AKP’giller’in son çırpınışlarıdır.

İşsizlik-Pahalılık-Zam-Zulüm Cehenneminde kavrulan Emekçi Halkımız, yarınlardan umudu yok edilmeye çalışılan Aydın Gençliğimiz; “Bıçak Kemiğe dayandı artık” diyerek, kararlı bir şekilde bu zorbalıklara direniyor, direnecek.

Bu ülkenin en Vatansever, en Halksever Partisi HKP’nin Genel Başkanı, Gerçek İnsan Gerçek Devrimci Nurullah Efe Ankut nasıl sonuç alınacağını gösteriyor ve uyarıyor:

“Tayyipgiller’i geriletebilmek, nihayetinde de alaşağı edebilmek için yapılması gereken, 19 Mart’tan bu yana devam eden kitlesel direnişin yükseltilerek sürdürülmesidir. Başka hiçbir şey bunların hainane amaçlarına doğru yürümelerini durdurmaz, engellemez.

“O zaman yol açık, yapılması gereken meydanda. Kitleler, halkımız bunu göstermiş. Aslında CHP yöneticilerinin hiçbiri, halkımızın böylesine kitlesel bir tepki ortaya koyacağını beklemiyordu. Ama kitlelerde artık bıçak kemiğe dayanmış. Tayyipgiller’in ihanetlerinin içyüzünü halkımız görmüş. Demek ki yapmamız gereken, bütün gücümüzle bu halk muhalefetini büyüterek sürdürmektir.

“Görev budur.”

24.03.2025

Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi