HKP’den Malta Files Belgelerinde Ortaya Çıkan Mal Varlıklarını Bildirmeyen Tayyip ERDOĞAN hakkında Suç Duyurusu

BASINA VE KAMUOYUNA
Malta Files Belgelerinde Ortaya Çıkan Mal Varlıklarını Bildirmeyen Tayyip ERDOĞAN hakkında Suç Duyurusunda Bulunulmuştur

Malta FİLES tarafından ifşa edilen Tayyip Erdoğan ve ailesinin Mansimov’un sahibi olduğu Agdash, paravan şirket Bumerz Limited ve diğer paravan şirketler aracılığıyla gerçekleştirdiği yolsuzluklar üzerine suç duyurusunda bulunulmuştur.
Mediaport aracılığıyla haber yapan dayanışma.net haber sitesinden alınan bu Maltafiles bilgilerine göre 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na aykırılık (3628 S. Kanun Madde 2,3,5,6,11,12), Haksız Mal Edinme, Mal Kaçırma veya Gizleme ( aynı yasa m.4,13) Suçlarının gerçekleştiği ortaya çıkmıştır.
Bu nedenlerle yapılan suç duyurusu dilekçesi ağaıdadır. 31.05.2017

HKP Genel Merkezi

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

BAŞVURUDA BULUNAN.: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı

                                               Karanfil Sokak No: 24/15 Kızılay/ANKARA

V E K İ L L E R İ……….: Av. Orhan ÖZER, Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN, Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Ayça OKUR, Av. Halil AĞIRGÖL, Av. Pınar AKBİNA, Av. Doğan ERKAN, Av. Ferit CÖHCE

Adres: Sezenler Cad. No: 4/15 Sıhhiye/ANKARA

Ş Ü P H E L İ……………..: Tayyip ERDOĞAN (Cumhurbaşkanı)  –  ANKARA

SUÇ……………………….: 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na aykırılık (3628 S. Kanun Madde 2,3,5,6,11,12), Haksız Mal Edinme, Mal Kaçırma veya Gizleme (aynı yasa m.4,13)                                                                

KONUSU …………………: Malta files belgelerinde ortaya çıkan mal varlıklarını bildirmeyen şüpheli Tayyip ERDOĞAN hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılması istemimizin sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR………..: Birkaç gün önce basında şöyle bir haber yer aldı:

 “MALTA FİLES, ERDOĞAN’IN YOLSUZLUKLARINI İFŞA ETTİ

“Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milyarlarca dolarlık bir servete sahip olduğundan bahsediliyor. Malta Files belgelerinde bunun bir kısmı ortaya çıktı. Mübariz Mansimov ve Sıtkı Ayan, Erdoğan ailesine 26 Milyon Euro “hediye” etti.

“Belgeler Erdoğan’ın yolsuzluklarının sınır tanımadığını gösteriyor. Avrupa Araştırmacı Gazeteciler Birliği (EIC) içerisinde yer alan gazeteciler ağı, Erdoğan ailesi ve iktidarının yolsuzluklarını ortaya çıkardı. Ancak bu, buz dağının sadece görünen yüzü. Fransız alternatif internet gazetesi Mediapart, Türk Başbakanı Binali Yıldırım’ın sadece on yıl içerisinde en az 140 milyon euroluk bir servet elde ettiğini gözler önüne serdi. İnternet gazetesi şimdi de Erdoğan ailesinin yolsuzluklarına dikkatleri çekti.

“Vergi cennetlerine ilişkin bu araştırma “Malta Files” belgelerine dayanıyor. Mediapart, “Türkiye Cumhurbaşkanı zengin biri, ama ne kadar zengin olduğunu bilemezsiniz” diye şaşırıyor. Erdoğan’ın muhalifleri, Cumhurbaşkanı’nın milyarlarca dolarlık bir servete sahip olduğunu belirtiyor. Bunlar yolsuzluklarla elde edilen zenginlik olarak önem kazanıyor. Türkiye’de ortaya çıkarılan yolsuzlukların üstü örtüldü, ancak bu kez yurtdışındaki belgelerle resmiyet kazandı. 2003 yılından beri iktidarda olan Erdoğan, bu süre içerisinde sömürdükçe sömürdü.

“ERDOĞAN’IN PETROL TANKERİ

“Mediapart ve EIC’deki ortakları ilk kez Erdoğan ailesinin gizli bir operasyonunu ortaya çıkardı. Bu operasyon, Cumhurbaşkanı ailesinin nasıl iktidarı kullanarak zenginleştiğini gösteriyor. Klasik bir yöntem kullanılıyor. Yıldırım ailesinin yaptığı gibi, siyasetçiler kendi ellerini kirletmemek için, kirli faaliyetlerini aile bireyleri üzerinden gerçekleştiriyor.

“Medipart’ın elde ettiği bilgilere göre, Erdoğan ailesi Malta’daki paravan şirketler aracılığı ile “Agdash” isimli bir tankere sahip. Tanker, Man Adası’nda Bumerz Limited isimli paravan şirket adına kayıtlı. Şirketin adı, temel ortakların baş harflerinden oluşuyor. Diğer bir ifadeyle, şirket ismi Cumhurbaşkanı’nın oğlu Burak Erdoğan’ın, kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen’den adını alıyor.

“Bu petrol tankeri, Erdoğan’a yakın iş adamları tarafından hediye edildi. Sıtkı Ayan, 6.2 milyon Euro tanker için öderken, Mübariz Mansimov, gemiyi kullanmak için 20.3 milyon Euro “kira” adı altında verdi. Erdoğan ailesi sadece “Agdash” operasyonu sayesinde toplamda 26.5 milyon Euro elde etti.

“MÜBARİZ MANSİMOV KİM?

“Paranın dörtte üçünü ödeyen Mübariz Mansimov, Azeri bir milyarder. Bakü’de doğdu. Erdoğan tarafından, Türk vatandaşlığına geçirildi. 48 yaşında ve özellikle İstanbul’daki Palmali armatörünü yönetiyor. Mediapart şu soruları yöneltiyor: “Bu hediyesi, vatandaşlığın bedeli miydi? Karşılığında başka bir şeyler aldı mı? Recep Tayyip Erdoğan ile bağları nasıl olursa olsun, iş adamının böylesi bir hediyeyi sadece dostluk adına verdiğini düşünmek zor.”

“Temmuz 2008’de Erdoğan ve partisi laiklik ilkelerini ihlal ettiği gerekçesiyle soruşturma konusu oldu. İktidardan düşürülme noktasına geldi. Yüksek Mahkeme, Erdoğan’ı kurtardı. Üç ay sonra, Erdoğan ailesi Mübariz Mansimov ile bu pahalı “hediye” Agdash anlaşması yaptı.

“Azerbaycanlı Mansimov, Kızıl Ordu’da da rol aldı. Sovyetler Birliği’nin yıkılması ardından denizcilik sektörüne girdi ve Azerbaycan Devleti armatörü için çalıştı. Daha sonra kendi denizcilik şirketi Palmali’yi kurdu. 1.5 milyar dolarlık servetin başında olan Mansimov, 100 gemilik bir filoyu yönetiyor. Kurduğu bu imparatorluk, Karadeniz bölgesindeki petrol ulaşımının üçte ikisini kontrol ediyor.

“Mansimov, ABD Başkanı Donald Trump’a yakın biri olarak da biliniyor. Öyle ki, Ocak ayında Trump’ın yemin törenine de katıldı. İstanbul’da Trump Tower 2009’da açıldığında Mansimov ilk müşterisiydi. 39 katlı bu gökdelendeki sekiz daireyi satın aldı. Bunlar arasında, zirvedeki lüks daire de var.

“1998’de Türkiye’deki denizcilik faaliyetlerine başlayan Mansimov, 2006’da Türk vatandaşlığını elde etti ve Erdoğan’ın talebi üzerine Mubariz Gurbanoğlu adını aldı. EIC’e konuşan Mansimov’a yakın bir iş adamı, Mansimov’un pasaportunu satın aldığını söyledi. Bunun doğruluğu kesin olarak tespit edilemese de, vatandaşlığa geçtikten sonra Erdoğan ailesinin zenginleşmesine katkıda bulunduğu kesin.

“2008’DEKİ GİZLİ ANLAŞMA

“2007 sonbaharından itibaren, Mansimov’un sahibi olduğu Agdash, Karadeniz ile Baltık Denizi arasında gidip gelmeye başladı. Bu seyahatlerde Letonya, Hollanda ve İngiliz petrol terminallerine yanaştı. Bu sırada Erdoğan askerlerin ve Türk mahkemelerinin baskısı altındaydı. Ekim 2008’de ne tesadüf ki, Erdoğan’a yönelik tehditler ortadan kalkınca, eniştesinin yönettiği paravan şirket Bumerz Limited, Agdash petrol tankerine sahip Maltalı şirket Pal Shipping Trader One’ın yüzde 100 sahibi oluverdi. Bu transferin ertesinde, yani 24 Ekim 2008’de, Parex bankası Bumerz ile 18.4 milyon dolarlık bir kredi anlaşması yaptı. EIC’in eline geçen bu kredilere ilişin birçok belgede Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen’in imzası var. Ancak Erdoğan ailesi, bu tek bir sent bile geri ödemedi. Bu borçla, Mübariz Mansimov ilgilendi. Bunun belgelerin de ortaya çıktı. Yine ne tesadüf ki, 2008’deki bu gizli anlaşmadan sonra, Mansimov’un işleri, devletle yaptığı anlaşmalar sayesinde dallanıp budaklandı.

“PETROL VE GAZ BORU HATLARINDAKİ ÇIKAR İLİŞKİLERİ

“Mansimov aynı zamanda Tekfen isimli şirketin de hissedarı durumunda. Bu Türk şirketini, 2008 yılında, Azerbaycan Devlet petrol şirketi Socar ile birlikte satın aldı. Tekfen, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının ortakları arasında yer alıyor. Bu şirket aynı zamanda, değeri 500 milyon dolar olarak ifade edilen Trans-Anatolian Natural Gas gaz boru hattında da pay sahibi.

“ERDOĞAN HOLDİNGİ BEŞ PETROL TANKERİ DAHA ALDI

“EIC’in ele geçirdiği belgeler, Mansimov, Socar ve Türkiye arasındaki şüpheli ilişkilere işaret ediyor. Mediapart’a göre, Socar bir süre önce Maltalı paravan şirketler aracılığı ile Agdash’ın dışında beş tanker daha satın aldı. Bu tankerler, Erdoğan ailesinin diğer bir holdingi olan BMZ Group’a ait. Satış işlemi Ocak 2017’de gerçekleşti. Bu operasyon da Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünden sonrasına denk geldi. Erdoğan hükümeti, eski suç ortağı Gülen cemaatine yakın olduğundan şüphe ettiği Socar’ın Türkiye’deki gaz şubesi yöneticilerini görevden aldı. Yerlerine kendisine yakın “güvenilir” isimleri atadı. Öyle görünüyor ki, Socar da bu operasyondan rahatsız olmadı, zira hiçbir tepkide bulunmadı.

“BARZANİ AİLESİ DE İŞİN İÇİNDE

“Mansimov’un hizmetleri bunlarla da sınırlı değil. 2015’te hükümet Mansimov’u çağırarak, Irak ile yaşanan krizi çözmesini istedi. Türk Devleti petrol şirket, Bağdat yönetiminin izni olmadan Güney Kürdistan’dan gelen brüt petrolü Ceyhan üzerinden ihraç ediyordu. ABD’nin desteğini alan Bağdat yönetimi, bu petrolü satın alan kim olursa hakkında hukuki yaptırımda bulunacakları tehdidinde bulunarak, daha önce Türk hükümeti tarafından seçilen deniz şirketini kara listeye aldı. Sonuç olarak, petrol Ceyhan’daki tankerlerde birikiyordu. Mübariz Mansimov devreye girdiğinde, soruna bir çözüm buldu. Liberyalı şirketler adında tankerleri kullanan Yunan bir armatörü bu iş için görevlendirdi. Petrol ihracatı da kaldığı yerden devam etti.

“Erdoğan, Mansimov ile ilişkilerini görünmez kılmak için her şeyi yaptı. 2011 yılında, Agdash’ın sahibi Bumerz Limited şirketinin hisseleri, Man adasındaki diğer bir şirket olan Belway Limited’e aktarıldı. Bu şirket, gemi için 2008’de 7 milyon Euro veren Türk iş adamı Sıtkı Ayan ve oğlu Bahattin Ayan’a ait.

TANKERİN GERÇEK SAHİBİ ERDOĞAN, İŞTE BELGESİ

“Agdash’ın resmi ve gerçek sahibi Erdoğan ailesi. EIC’in elde ettiği belgeler, Ayan ailesinin Agdash’ın kayıtlı olduğu Ayan soyadının basit bir görüntüden ibaret olduğunu gösteriyor. Ortaya çıkan belgeler, enişte Ziya İlgen’in üç kez baba ve oğul Ayan ailesinin kendi adına faaliyetlerde bulunmasına izin verdiğini gözler önüne seriyor. Ziya İlgen, 25 Ağustos 2014’te, yani tankerin Belway Limited’e transfer edilmesinden üç yıl sonra, imzaladığı gizli bir belgede, tankerin esas sahibi Maltalı Pal Shipping Trader One şirketinin tek hissedarı olduğunu hatırlatıyor. (http://www.dayanisma.net/2017/05/27/malta-files-erdoganin-yolsuzluklarini-ifsa-etti/)

II-Bu durum 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’ndaki düzenlenmeye açıkça aykırılık oluşturmaktadır. Yasanın “Amaç” başlıklı 1. Maddesine göre:

“Madde 1 – Bu Kanunun amacı, rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele cümlesinden olarak; bu Kanunda sayılanların mal bildiriminde bulunmalarını, bildirimlerin yenilenmesini, mal edilmelerin denetimiyle, haksız mal edinme veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunma halinde uygulanacak hükümleri, bu Kanunda belirlenen suçlarla bazı suçlardan dolayı kamu görevlileri ve suç ortakları hakkında takip ve muhakeme usulünü düzenlemektir. “

"Mal Bildiriminde Bulunacaklar” başlıklı 2. Maddesine göre:

“Madde 2 – a) Her tür seçimle iş başına gelen kamu görevlileri ve dışardan atanan Bakanlar Kurulu üyeleri, (Muhtarlar ve ihtiyar heyeti üyeleri hariç) …

f) Siyasi parti genel başkanları, vakıfların idare organlarında görev alanlar, kooperatiflerin ve birliklerinin başkanları, yönetim kurulun üyeleri ve genel müdürleri, yeminli mali müşavirler, kamu yararına sayılan dernek yönetici ve deneticileri, …

Mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar. 

Özel Kanunlarına göre mal bildiriminde bulunmak zorunda olanlar da bu Kanun hükümlerine tabidir. “

Aynı kanunun “Mal Bildirimlerin Konusu” başlıklı 5. Maddesi hükmü şöyledir:

“Madde 5 – Bu Kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder. “

“Bildirimin Zamanı” başlıklı 6.maddesine göre:

“Madde 6 – Mal Bildirimlerinin; 

a) Bu Kanun kapsamındaki göreve atanmada, göreve giriş için gerekli belgelerle, 

b) Bakanlar Kurulu üyeliğine atanmalarda, atamayı izleyen bir ay içinde, 

c) Seçimle gelinen görevlerde seçimin kesinleşmesi tarihini izleyen iki ay içinde, 

d) Mal varlığında önemli bir değişiklik olduğunda bir ay içinde, 

Verilmesi zorunludur. 

(a) Bendinde yazılı bildirim verilmedikçe göreve atama yapılamaz. “

Şüpheli Tayyip ERDOĞAN bu açık yasa hükümlerine uymamıştır. Kendisine ve ailesine ait haberde belirtilen şirket ve gemileri bildirmemiştir.  Şüpheli böylece suç işlemiştir. Bildirdiği mal beyanı gerçeği yansıtmamaktadır. Bu olayda bir kısım malvarlığını beyan etmekten kaçındığı ortaya çıkmıştır. 

Bu durumda:

  1. ŞÜPHELİ TAYYİP ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANLIĞI YOK HÜKMÜNDEDİR.

Öncelikle yukarıda aktardığımız 3628 sayılı kanundaki “Madde 6 – Mal Bildirimlerinin; 

a) Bu Kanun kapsamındaki göreve atanmada, göreve giriş için gerekli belgelerle, 

Verilmesi zorunludur. 

(a) Bendinde yazılı bildirim verilmedikçe göreve atama yapılamaz. “ hükmü uyarınca şüpheli  Tayyip ERDOĞAN’ın CUMHURBAŞKANLIĞINA YAPILAN ATAMASI YASAYA AYKIRIDIR. YOK HÜKMÜNDEDİR. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığına atandığı günden buyana yaptığı BÜTÜN İŞLEMLER GEÇERSİZDİR. Cumhurbaşkanı sıfatıyla kendisine yapılan BÜTÜN ÖDEMELER GERİ ALINMALIDIR.

  1. Ayrıca şüpheli Tayyip ERDOĞAN, aynı yasanın “GERÇEĞE AYKIRI AÇIKLAMA “ başlıklı 11. Maddesindeki:

“Madde 11 – Mal bildiriminin muhtevası hakkında 9 uncu maddeye aykırı davranan üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. …”;

Ve “GERÇEĞE AYKIRI BİLDİRİMDE BULUNMA” başlıklı 12. Maddesindeki:  
“Madde 12 – Kanunen daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde gerçeğe aykırı bildirimde bulunana altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. “  hükümleri uyarınca cezalandırılmalıdır.

III- Yukarıdaki habere göre: “Agdash” isimli petrol tankeri, Erdoğan’a yakın iş adamları tarafından hediye edildi. Sıtkı Ayan, 6.2 milyon Euro tanker için öderken, Mübariz Mansimov, gemiyi kullanmak için 20.3 milyon Euro “kira” adı altında verdi. Erdoğan ailesi sadece “Agdash” operasyonu sayesinde toplamda 26.5 milyon Euro elde etti…”

3628 sayılı yasanın “Hediye” başlıklı 3. Maddesi şöyledir:

Madde 3 – Yukarıdaki maddede sayılan kamu görevlileri, milletlerarası protokol, mücamele veya nezaket kaideleri uyarınca veya diğer herhangi bir sebeple, yabancı devletlerden, milletlerarası kuruluşlardan, sair milletlerarası hukuk tüzelkişiliklerinden, Türk uyruğunda olmayan herhangi bir özel veya tüzelkişi veya kuruluştan; aldıkları tarihteki değeri on aylık net asgari ücret toplamını aşan hediye veya hibe niteliğindeki eşyayı aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde kendi kurumlarına teslim etmek zorundadırlar. Ancak, yabancı devlet adamları ve milletlerarası kuruluş temsilcileri tarafından verilen imzalı hatıra fotoğraflarının çerçeveleri bu madde hükümlerine dahil değildir.

Hediyelerin bedellerinin tespiti çıkarılacak yönetmeliğe göre Maliye ve Gümrük Bakanlığınca yapılır. “

Bu açık yasa hükmünü ihlal eden Tayyip ERDOĞAN’ın cezalandırılması gerekir.

Haberde belirtildiği üzere “ Mediapart, “Türkiye Cumhurbaşkanı zengin biri, ama ne kadar zengin olduğunu bilemezsiniz” diye şaşırıyor. ..” Sadece  haberde geçen şirket ve gemilerin değeri yüzlerce milyon avro tutmaktadır. Böyle bir servetin  milletvekili maaşı ile veya cumhurbaşkanı maaşı ile elde edilemeyeceği açıktır. Bu devasa mal varlığı nasıl edinilmiştir? Kaynağı nedir? Bilindiği üzere, 3628 sayılı yasanın     “HAKSIZ MAL EDİNME “ başlıklı 4. Maddesi:

“Madde 4 – Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışlar, bu Kanunun uygulanmasında haksız mal edinme sayılır. “ hükmünü içermektedir. Kanımızca şüpheli bu açık yasa hükmüne aykırı davranmıştır. 

Bu nedenle, anılan yasanın “HAKSIZ MAL EDİNME, MAL KAÇIRMA VEYA GİZLEME” başlıklı 13. Maddesindeki:

“Madde 13 – Kanunun daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde haksız mal edinene üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş milyon liradan on milyon liraya kadar adli para cezası verilir. 
Haksız edinilen malı kaçıran veya gizleyene de aynı ceza verilir. “

 hükmüne göre cezalandırılmalıdır.

 Ayrıca şüpheliye aynı yasanın “ZORALIM” başlıklı 14. Maddesindeki: 
“Madde 14 – Haksız edinilmiş olan malların zoralımına hükmolunur. Bu malların elde edilememesi veya bir malın tümünün haksız mal edinme konusu teşkil etmemesi sebepleri ile zoralımın mümkün olmadığı hallerde haksız edinilen değere eşit bedelinin hazineye ödenmesine karar verilir. Bu bedel, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Hükümlerine göre tahsil olunur. “ hükmü uygulanmalıdır.
 

V- 3628 sayılı Yasanın “KAMU HİZMETLERİNDEN YASAKLANMA “ başlıklı 15. Maddesine göre:
“Madde 15 – Bu Kanunun 11 ve 12 nci maddeler hükümleri ile cezalandırılanlara ceza süresi kadar; 13 üncü madde hükmüne göre cezalandırılanlara müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklanma cezası hükmolunur. “

“TECİL, PARAYA ÇEVİRME VE ÖN ÖDEME YASAĞI “başlıklı 16. Maddesine göre ise:
“Madde 16 – Bu bölümde yazılı olan cezalar 10 uncu maddenin birinci fıkrası hariç tecil edilemez, şahsi hürriyeti bağlayıcı olanlar para veya tedbire çevrilemez, failleri hakkında Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesi hükümleri uygulanamaz. “

Şüpheli hakkında yapılacak yargılamada bu yasa hükümlerine göre karar verilmesini istiyoruz.

VI- 3628 sayılı yasanın “SUÇUN İHBARI “ başlıklı 18. Maddesine göre:
“Madde 18 – Yukarıdaki maddede yazılı suçlara ilişkin ihbarlar doğrudan Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapılır. …”Bu çerçevede sayın başsavcılığa başvuruda bulunuyoruz.

     VII- Müvekkil Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) her türlü yolsuzluğa, vurguna karşı mücadele etmeyi savunan bir partidir. Programındaki  “ UCUZ DEVLET” başlıklı bölüm aşağıdadır:

“UCUZ DEVLET

5- UCUZ YÖNETİM: Devlet, belediye, özel idare ve her türlü mahalli bütçelerle, her türlü Devlet ve yarı-resmi Ekonomi kurumlarında fuzuli, kırtasiyeci lükse, mirasyedice israflara son verilecek.

Bütçe, bugün olduğu gibi borç faizine, devletluların lüksüne ve Parababalarının vurgununa harcanmayacak. Yatırıma ve Halkımızın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına gidecek. Böylece üretimimizle birlikte halkımızın mutluluğu da şahlanacak…

Başta bakanlar gelmek üzere, büyük memurlara: İsveç’in tramvayda ölen Başbakanı, karısı hem öğretmenlik hem ev işleri görürken kendisi de her sabah bisikletle Bakanlığa giden Savunma Bakanı örnek tutularak, barem yapılacak. (Hatırlanacağı gibi 1986’da alçakça bir suikasta kurban giden İsveç’in namuslu ve halkçı bir diğer Başbakanı olan Olaf Palme de işine toplu taşım araçları ya da bisikletle gider gelirdi.) Büyük memurlar lehine küçüklerin tırpanlanması yöntemleri kaldırılacak. Bireysel olarak kamu emekçilerinin maaşlarında ulusal gelire oranla oluşan düşüş önlenecek. Böylelikle, kafa ve mideleri doyurulan memurlardan bazılarının sürçmeleri önlenecek. Kamu emekçilerinin terfi ve ücret artışında, kuru kıdem yerine çalışmaya ve başarıya önem verilecek. Başarı grafikleri esas tutularak, Kamu Emekçileri Sendikaları söz sahibi edilerek; azil ve tayinlerde kişiselliğe ve kişisel kanılara dayanan etkilere set çekilecek.

HKP, bu nedenle bu suç duyurusunda bulunmayı ülkemize, halkımıza karşı bir görev bilmektedir.

SONUÇ ve İSTEM……….: Yukarıda ayrıntılıca açıklandığı üzere;

 Şüpheli Tayyip ERDOĞAN’ın 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na aykırılık (3628 S. Kanun Madde 2,3,5,6,11,12), Haksız Mal Edinme, Mal Kaçırma veya Gizleme ( aynı yasa m.4,13) Suçlarını işlediği çok açık olduğundan, şüpheli hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılması istemiyle Kamu Davası açılmasını,

İşbu suç duyurusu 3628 sayılı yasanın 18. Maddesi uyarınca doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığınıza yapılmakla; Başsavcılığınız bu konuda kendini yetkili ve görevli görmüyor ise dilekçemizin görevli ve yetkili makama gönderilmesini, bu durumda tarafımıza bilgi verilmesini,

Sonuçta dilekçemiz akıbetini takip etmemi ve diğer yasal haklarımızı kullanabilmemiz, açılacak davaya müdahil olarak katılacağımızdan aşama ve gelişmelerden tarafımıza bilgi verilmesini müvekkil parti adına saygıyla arz ve talep ederiz.31.05.2017

Başvuruda Bulunan
Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı

V e k i l l e r i
Metin BAYYAR        Av. Sait KIRAN      Av. Doğan ERKAN      Av. Ayça OKUR