AYHAN KAYA VE MAHMUT-İBO-SADİ YOLDAŞLARIMIZI İZMİR’DE ANDIK

Bundan yedi yıl önce yakalandığı kanser illeti nedeniyle bedence aramızdan ayrılan Ayhan Kaya yoldaşımızı ve Ankara’nın Şentepe’sinde 1 Eylül 1978 tarihinde Pol-Bir’li Faşist polislerce katledilen Mahmut-İbo-Sadi Yoldaşlarımızı Ayhan Kaya Yoldaşımızın İzmir Doğançay’daki mezarı başında andık. Yapılan açış konuşmasında Mahmut-İbo-Sadi Yoldaşlarımızın, Ayhan Kaya Yoldaşımızın ve yine Ankara Şentepe’de Faşistlerce 14 Eylül 1979’da vurularak katledilen Engin Yüzbaşıoğlu yoldaşımızın mücadelesinden söz edildi. Engin Yüzbaşıoğlu yoldaşımızın son sözlerinin ‘yoldaşlar mücadelemizi devam ettirsinler’ olmuştur dendi. Yoldaşlarımız nezdinde tüm devrim şehitlerimiz için yapılan saygı duruşunun ardından ilk konuşmayı Parti gençliğinden Ahmet Engin Gençer yoldaşımız yaptı. Yoldaşımız konuşmasında şunları söyledi;

Merhaba Yoldaşlar. Bugün yoldaşlarımızın mezarı başında bana konuşma görevi verildiği için gurur duyuyorum. Çünkü mezarı başında bulunduğumuz Ayhan Kaya yoldaşımız olsun, gerek Mahmut-İbo-Sadi yoldaşlarımız olsun gerçekten zaman bakımından kısa ama bir o kadarda dolu dolu geçirdikleri ömürlerine sığdırdıkları mücadeleleriyle biz Kurtuluş Partisi Gençliğine ve bu mücadeleyi yürüten yoldaşlarımıza aradan geçen yıllara rağmen hala ışık olmaya, yol göstermeye devam ediyorlar. Mahmut-İbo-Sadi yoldaşlarımız Ankara Şentepe’de, Ayhan Kaya Yoldaşımız İzmir Yamanlarda olmak üzere yaşadıkları çevrede gerçekten önderlik koyabilmiş insanlardır. Bu zaten devrimciliğin bize verdiği en temel beceri olmalıdır. Bulunduğunuz her yerde, çalıştığımız işyeri, okuduğumuz okul yani yaşamın sürdüğü her alanda biz devrimciler halklara, işçi sınıfına, gençliğe, köylüye bir ışık olmayı ve tarihin bize verdiği sorumlulukla umut olmayı becerebilmeliyiz yoldaşlar. Ve bugün burada andığımız dört yoldaşımız da gerçekten kısa süren ömürlerine dolu dolu geçirdikleri yıllarıyla bu görevi hakkıyla yerine getirmiş ve verdikleri mücadele ile hala bize önder olmaya yol göstermeye devem eden yoldaşlarımızdır. Bu yoldaşların mezarı başında konuşma yapıyor olmak, bu partinin bir ferdi olarak, Türkiye Devrimine emek sunmaya çalışan bu uğurda mücadele edip bir birey olarak benim için başlıca bir onurdur.

Bundan 44 yıl önce yitirdiğimiz Mahmut-İbo-Sadi Yoldaşlarımız ve yedi yıl önce bedence aramızdan ayrılan Ayhan Kaya yoldaşımızın huzurunda bir kez daha onların anısını selamlıyor ve Kurtuluş Partisi Gençliği adına, Yoldaşlarımızın bize bıraktığı mirası, bu ülkenin emekçi halkına, gençliğine, köylüsüne, bir cümle bu toplumu oluşturan cefakar insanlarımıza borcumuz olan devrimi zafere ulaştıracağımızın sözünü buradan bir kez daha veriyor, bedence aramızdan ayrılan yoldaşlarımızın huzurunda saygıyla eğiliyorum.” Dedi

Ardından partimiz İşçi Komitesinden Yusuf Gençer konuşmasını yaptı. Konuşmasında şunları söyledi;

‘Yoldaşlar Ruhsati diyor ki çok yaşayan 100’e kadar yaşıyor. Yani burada önemli olan insanın yaşının ne olduğu değil nasıl yaşadığıdır. İnsan olmanın hakkını vererek mi yaşamış ya da sıradan bir insan gibi mi yaşamış. Ayhan Kaya yoldaşımız Mahmut- İbo -Sadi yoldaşlarımız o kısacık yaşamlarında az önce Ahmet Engin’in de söylediği gibi insanlıklarının hakkını vererek yaşadılar. Onun için unutulmuyorlar. Onun için insanlık var oldukça, bizler var oldukça unutulmayacaklar. Nasıl ki 44 yıldır Mahmut -İbo- Sadi yoldaşları ve diğer devrim şehitlerini anıyorsak, 7. Yılında Ayhan Kaya yoldaşımızı anıyorsak bundan sonraki 44 yıllarda da 7 yıllarda da anmaya devam edecek bizden sonra gelecek yoldaşlarımız. Onun içindir ki insanlığından başka her şeyini bu mücadeleye vermiş insanlar unutulmazlar. Onlar sadece bedence aramızdan ayrıldılar. Dolayısıyla onların düşünceleri idealleri tıpkı diğer devrim şehitleri gibi Denizler gibi Mahirler gibi devrimci kavgamızda yaşıyor. Onun içindir ki biz devrimci mücadelede yaşamını yitirmiş yoldaşlarımızı anarken onların ardından ağıt yakmayız onların bize bıraktığı mirası daha ileri taşımanın mücadelesini veririz ve öyle yapıyoruz da. Onları anmak ve yaşatmak ancak böyle olur.

Bugün aynı zamanda 1 Eylül Aras Kargo İşgalinin yıldönümü aynı zamanda benim de içinde yer aldığım, Zeki Başkanda var birlikte kavgayı yürüttük. Yüzlerce polisin, jandarmanın saldırısı sonucu 1Eylül sabaha karşı sona erdirilmiş. Aras Kargo işgali bugün Türkiye’de İşçi Sınıf sendikacılığının bayraktarlığını yapan Nakliyat-İş Sendikasının da yeniden yapılanmasına sebep olmuştur. Bugün Türkiye’de devrimci sınıf sendikacılığın tek adresi Nakliyat-İş Sendikasının tohumları orada atılmıştır. Onun içindir ki başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere diyoruz. Ayhan yoldaşımız da bir işçiydi. Çalışırken de ki birlikte çalıştık sendikal alanda da mücadele ettik. Hem çalışmanın hakkını verirdi hem de sendikal mücadelede. Ne yazık ki en verimli olacağı çağda aramızdan ayrıldı. Bizi en çok yaralayan tarafı budur tabii ki. Elbetteki burada insanlarımızın genç yoldaşlarımızın bizlere bıraktığı bu kavgayı bu mirası daha ileri taşımak gibi bir sorumluluğumuz var bu sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Etmeye de devam edeceğiz.

Geçen yıl ki mezar başı anmasında sanırım yine Ahmet Engin söylemişti. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle neyin barışı demişti. İşçi sınıfımız günde 16 saat çalışarak sömürü altındayken parababalarının, Tefeci -Bezirgan Sermayenin sömürüsü altındayken neyin barışından bahsediyoruz? Evet bugün 1 Eylül Dünya barış günü. Dünyada gerçek anlamda barış mı var? Ortadoğuda milyonlarca insan kan kusuyor ABD Emperyalistlerinin dünyaya hükmetme planları yüzünden. İşte bugün yanı başımızda Ukrayna’da yaşananlar, Afrika’da yaşananlar insanlar açlıkla kırılıyor. Pandemiden dolayı milyonlarca insan aşıya ulaşamıyor. Dolayısıyla barış dediğimizde bizim aklımıza gelen sınıfsız, sömürüsüz herkesin kardeşçe özgür ve eşit yaşadığı bir dünyadır. Öyle bir dünyada barış mümkündür. O barış da İşçi Sınıfı mücadelesiyle onun müttefikleri yoksul köylülük ve aydın gençliğin mücadelesiyle gelecektir. O zaman dünyada ve ülkemizde barışlar kutlanır. İnsanlık gerçek anlamda insanlığa erişmiş olur. Onun içindir ki mezarı başında andığımız yoldaşlarımıza hep sözümüz vardır ve bu sözümüzü tutmaya devam ediyoruz.

Bugünlerde Partimizi yoğun bir çaba içerisinde. Seçimlere katılmak için olağanüstü bir örgütlenme çalışması yürütüyoruz. Aynı zamanda da siyasi faaliyetlerimizi Türkiye’nin gündemine oturtuyoruz. Yaptığımız çalışmalar partimizin yürüttüğü faaliyetler partimizi Türkiye’de hakettiği yere yavaş yavaş getiriyor. Bu yeterli mi? Tabii ki değil. Bu düşüncelerimizi ete kemiğe büründürürsek yani kitleselleşirsek, yani halk nezdinde daha çok etrafımızda halk birikirse o zaman gerçek anlamda ideallerimiz anlam bulur. Buna inancımız tam. Halkın Kurtuluş Partisi olarak başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere yoksul köylümüzle, aydın gençliğimizle gerçekten özgür yaşanacak bir ülkenin kuruluşu için mücadele ediyoruz ve bu uğurda andımızda söylediğimiz gibi kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Bunun sözünü burada bir kez daha veriyoruz. Ayhan Kaya yoldaşımız, Mahmut- İbo -Sadi yoldaşlarımız ve Engin Yüzbaşıoğlu yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Sözümüzdür mutlaka anıları ve idealleri zafere ulaşacaktır.

01 Eylül 2022
HKP İzmir İl Örgütü