Biz İkinci Kurtuluş Savaşçıları, Mustafa Kemal’i; “sürü muamelesi yapılmak istenilen bir milletin ihtilal, istiklal sembolü” olduğu için unutmuyoruz.
Biz Gerçek Devrimciler Mustafa Kemal’i; “Milli şuuru, milli haysiyeti, milli vicdanı, milli namusu, milli izzetinefsi, milli gururu haklı bir ihtilalin meşruiyet ilkeleri saymış bir lider” olduğu için anmaktan vazgeçmiyoruz.
Biz İkinci Kuvayimilliyeciler, Mustafa Kemal’i; “Ya istiklal, Ya ölüm” parolasıyla, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızı örgütleyip, zaferle taçlanmasına neden olan bu iradeden bir milim sapmadığı için anıyoruz.
Biz Gerçek Vatanseverler Mustafa Kemal’i; kişiliğini belirleyen “Bağımsızlık benim karakterimdir” sözünü mücadelesinin merkezine koyduğu ve bu anlayışla, Mandacılığa karşı bağımsızlığı, bağımsızlık için savaşmayı, savaşmak için fedakârlığı ve; “emperyalistlerin pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş aşağılık bir ölüme mahkûm olmaktansa babalarımızın oğulları olarak vuruşa vuruşa ölmeyi tercih” ettiği için unutturmuyoruz.
Biz Mustafa Kemal’in gerçek devamcıları Mustafa Kemal’i; “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiç bir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, ilim ve akıldır” diyerek, bir asır önceki karanlığı ışığıyla yardığı ve bugün yaşadığımız karanlık günlere ışık tuttuğu için mücadelemizde yaşatıyoruz.
Ne demişti Mustafa Kemal: “Egemenliği hiç kimse, hiç kimseye, bilim gereğidir diye, görüşmeyle, tartışmayla veremez. Egemenlik güçle, iktidarla, zorla alınır”.
İşte Cesareti de bir Vatan olarak belleyen biz HKP’liler, Mustafa Kemal’i; Emperyalist Yedi Düvele ve yerli işbirlikçilerine karşı bir an olsun yumuşamadan nasıl mücadele edileceğini, bu sömürgenlere, asalaklara karşı kararlıca nasıl savaşılacağını, zorun Emperyalistlerin oyunun bozacağını gösterdiği için anmaktan vazgeçmiyoruz.
Daha 17’sinde elde silah Yunan’a karşı savaşan, bileğinin hakkına Köyceğiz Kuvayimilliye Askeri Komutanlığı’na kadar yükselen Tarihi Genel Başkanımız Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileri olan bizler Mustafa Kemal’i; “Eğer onlar hakkında yani devrime karşı koyanlar hakkında ne düşündüğümü bilmek isterseniz, derim ki ben şahsen onların düşmanıyım. Onların ileri atacakları her adım yalnız benim şahsıma değil, milletimin kaderine karşı bir saldırıdır. Böyle bir saldırıyı yapanların karşısında Meclis bulunmazsa, kanunlar bulunmazsa, bütün arkadaşlarım beni terk etse ben yalnız kalsam, onlara karşı yine yürürüm, yine öldürürüm” inancıyla hareket ederek, bağımsızlığa olan inancını, vatanseverliğinden, halkseverliğinden taviz vermeyen kararlılığı gösterdiği için mücadelemizde yaşatıyoruz.
Çanakkale’de destan yazdığı, burnu havalarda yenilmez denilen Emperyalistlerin gururunu kırdığı, Mazlum Halklara umut ve örnek olduğu, Antiemperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı’mızı zaferle taçlandırarak Laik Cumhuriyet’i kurduğu için hep anacağız Mustafa Kemal’i ve Kuvayimilliyeci Atalarımızı.
Baş eğmeyi boyunduruktan ağır kabul eden Mustafa Kemal’i ve Birinci Kuvayimilliyeci Atalarımızı savunmaya, onların mücadelelerini İkinci Kurtuluş Savaşımıza bayrak yapmaya devam edeceğiz.
Biz, onuru yaşamdan değerli bulan Gerçek Devrimciler; “Söz konusu Vatansa gerisi teferruattır” diyerek, başlarında sallanan idam fermanlarına aldırmadan, onuru için yaşamını feda eden kahramanları savunmaktan, anlatmaktan, yiğitliklerini yazmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğiz.
Bir asır önce varlığımıza, namusumuza, bağımsızlığımıza kast eden Emperyalist Yedi Düveli, silah, asker üstünlüklerine bakmadan “Geldikleri Gibi Gidecekler” kararlığıyla gönderen Kuvvacı Atalarımızı, Mustafa Kemal başta gelmek üzere önderlerini yaşatmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
Ne acıdır ki bugün yani Mustafa Kemal’in bedence kaybının 86’ncı yıldönümünde;
O’nu unutturmak, Halkımızın gönlünden silmek,
O’nun önderlik ettiği Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Mazlum Halklara ve önderlerine örnek ve umut oluşunu ortadan kaldırmak,
Birinci Kuvayimilliyeci Atalarımızın kahramanlığını yok saymak,
Sevr’i, BOP adı altında hortlatıp ülkemizi parçalamak isteyenler,
AB-D Emperyalistleri tarafından iktidar koltuklarına yerleştirilmiş durumda.
Ne yazık ki Emperyalist Yedi Düvelin günümüzdeki devamcıları olan ABD ve AB Emperyalistleri, Vahdettin’lerin, Damat Ferit’lerin, Nemrut Mustafa Paşa’ların, Ali Kemal’lerin, Dürrizade Abdullah’ların, Sait Molla’ların günümüzdeki temsilcileri olan “Keşke Yunan galip gelseydi”ci, “Keşke Hatay Fransa’da kalsaydı”cı AKP’giller; ülkemizin en az üç parçaya bölünmesi demek olan Yeni Sevr’in adı olan BOP’a hız vermiş durumdalar.
Son 22 yılda kerte kerte aşındırdıkları Mustafa Kemal’in ve silah arkadaşlarının kurduğu Laik Cumhuriyet’e son darbeyi vurup Ortaçağcı Faşist Din Devletini kurmayı hedefliyorlar.
“Göz odur ki, dağın arkasını göre, akıl odur ki, başa geleceği bile” atasözümüzde olduğu gibi, yıllardır Mustafa Kemal’lerin, İsmet İnönü’lerin ve Kuvayimilliyeci Atalarımızın gerçek devamcıları İkinci Kurtuluş Savaşçıları HKP’liler olarak; “Yugoslavya, Irak, Libya, Suriye… Sıra Sende Türkiye” uyarılarını yapıyoruz.
Teori gücümüzle görmüştük gelen tehlikeyi ve Halkımızı uyarmıştık, halen uyarmaya da devam ediyoruz: “Ülkemiz Hızla BOP cehennemine sürükleniyor! Uyan ey halkımız!”
İşte biz Antiemperyalist, Antifeodal, Antişovenist ilkelerle donanmış ve zırhlanmış İkinci Kurtuluş Savaşçıları,
Tarihi Genel Başkanımız Hikmet Kıvılcımlı Usta’nın teori ve pratiğiyle bilimli, bilinçli, inançlı, kararlı mücadele yürüten biz HKP’liler;
ABD ve AB Emperyalistlerine karşı,
Halk düşmanı bu haydutların emirleri doğrultusunda halkımızı Ortaçağın karanlıklarına hapsetme hedefini gerçekleştirmeye çalışan AKP’giller’e karşı,
Mücadelemizde tek başımıza da kalsak,
Dört yanımız puşt zulası da olsa,
Sağlı sollu susuş suikastına de uğratılsak,
ABD ve AB Emperyalistlerine, onların Yerli işbirlikçilerine karşı mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
Bir asır öncesinde geldikleri gibi inlerine gönderilen insan soyunun baş düşmanı ABD ve AB Emperyalist Çakallarına, onları Yeni Sevr’i olan BOP’a karşı savaşmaktan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz.
İnatla, kararlıca; “Emperyalistler, İşbirlikçiler Geldikleri Gibi Gidecekler”, “Katil ABD Ülkemizden Defol”, “Bağımsızlık Bizim Karakterimizdir” sloganlarını haykırmaktan hiçbir zaman geri durmayacağız.
“Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar” diyor Mustafa Kemal. Bize başarıya nasıl ulaşacağımızı gösteriyor.
Biz sadece bir çay içimlik süreyi dinlenmek olarak gören ve kendini alevin kalbine atan Türkiye Devrimi’nin Önderi Hikmet Kıvılcımlı Usta’nın,
Hikmet Kıvılcımlı Usta’dan Bayrağı devralan ve özel yaşamını parantez içine alarak 1967’den bugüne heyecanını, umudunu, inancını, kararlılığını, savaşkanlığını, Vatan ve Halk düşmanlarına karşı hep bilediği hıncını bir an olsun bile kaybetmeden mücadele eden Gerçek Devrimci-Gerçek İnsan Nurullah Efe Ankut’un öğrencileriyiz.
Kuvvacı Atalarımıza, İkinci Kurtuluş Savaşı’mızın teorik ve pratik önderlerine layık olmak demek; onların bu mücadele anlayışlarını yaşama geçirip, gelecek güzel günler için mücadele etmek demektir.
Ant olsun ki AB-D Emperyalistlerini bu topraklardan gönderinceye,
Yerli İşbirlikçilerini Onların gemilerine uçaklarına bindirip Tarihin çöplüğüne atıncaya,
Demokratik Halk İktidarını kuruncaya kadar,
Mustafa Kemal ve Kuvayimilliyeci Atalarımızın ve insanlığın kurtuluşuna kendini vakfeden önderlerimizin yaptığı gibi mücadele etmekten,
Savaşmaktan,
Vatan aşkını söylemekten ve gereğini yapmaktan korkar hale gelmektense ölmeyi yeğ tutmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
Mustafa Kemal ve Birinci Kuvayimilliyeciler başardı, biz de başaracağız!
Şan olsun Mustafa Kemal’e!
Şan Olsun Birinci Kuvayimilliyecilere!
Mustafa Kemal Ölümsüzdür!
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
10 Kasım 2024
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi