Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal’i, Aramızdan Bedence Ayrılışının 86’ncı Yılında Andık! Mustafa Kemal Ölümsüzdür!

“Beni görmek demek, behemehâl yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir”, Demişti 86yıl önce yitirdiğimiz Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal kendisini fiziken görmek isteyenlere.

Bugün de Mustafa Kemal’i görmek demek; onun mücadelesini ve kişiliğini anlamaktan geçmektedir. Mustafa Kemal kime karşı, kimin için mücadele etmiş, savaşmıştır?

Can alıcı soru budur. Bunun yanıtı verilmeden M. Kemal’i anlamak ve onun öncülüğünde elde edilmiş kazanımları korumak mümkün olmayacaktır.

Bu sorunun cevabı bizzat kendisi tarafından verilmiştir. Efendiler, biz hakkımızı koruyup gözetmek, bağımsızlığımızı emin bulundurmak icin genel kurulumuzca, milletin bütünlüğümüzce bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletin tümüyle savaşmayı caiz gören bir mesleği izleyen insanlarız.” demektedir 1921 Aralık’ında Mustafa Kemal.

Bu mücadelenin en önünde çilekeş halkımıza önderlik eden Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve silah arkadaşları vardı.

Eğer bu devrimin önderleri olmasaydı, onların etrafında örgütlenen çilekeş halkımız ne yapabilirdi vatan uğruna canını feda etmekten başka?

Zafere ulaşabilir miydi mücadelesi, vatan kurtulabilir miydi?

Ne yazık ki hayır.

Aynı yoklukla, yoksullukla mücadele eden bir halk. Dört bir tarafı AB-D Emperyalistleri ile sarılmış, yangın yerine döndürülmüş ve en sonunda topraklarına göz dikilmiş; kan, gözyaşı, zulüm kapıda bir Türkiye. 101 yıl önce parçalanıp atılan Sevr’in yerini BOP almış. Pençelerini topraklarımızı parçalamak için, halkımızı mahvetmek için çıkarmış Katil Emperyalizm pusuda bekliyor her an saldırıya geçmek için.

İşte o zamandan bu yana tek fark var. Halkımız AB-D Emperyalistlerinin yerli işbirlikçileri tarafından, Ortaçağcı AKP’giller tarafından uyuşturulmuş, gözleri din afyonuyla perdelenmiş. Geliyorum diyen işgali göremiyor. Bunu Sosyalizm Biliminin aydınlattığı fenerle görebilen biz İkinci Kurtuluş Savaşçılarının ise sesimiz soluğumuz kesilmek isteniyor.

Halkımızı aydınlatmak, gelen tehlikeyi fark etmelerini sağlamak için yaptığımız her eylem susuş kumkumasına getiriliyor. Halkımızla buluşmaya çalıştığımız her alanda önümüze sağlı-sözde sollu engeller çıkarılıyor.

İşte yine böyle yasaklı bir 10 Kasım gününde, yine Anıtkabir önünde basın açıklaması yapmak zorunda bırakıldık.

Ankara İl Yöneticimiz Reycan Çakır’ın açıklama yaptığı bu eylemde “Mustafa Kemal Ölümsüzdür!”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler!”, “Bağımsızlık Bizim Karakterimizdir!”, “Yeni Sevr’e Karşı Yaşasın İkinci Kurtuluş Savaşımız!, sloganlarımızı haykırdık.

Ve söz veriyoruz: Vatanımızı, halkımızı özgürleştireceğimiz gibi Anıtkabir’i de özgürleştireceğiz. O’nu gerçekten anlayanlar olarak Mustafa Kemal’in devrimci ruhuna yaraşır, O’nun direngenliğini, yiğitliğini, fedakârlığını anlatan anmalar ile mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz.

10 Kasım 2024
HKP Ankara İl Örgütü