Ankara OSTİM’de ikinci iş kazası

PARABABALARI ve ONLARIN KUKLA HÜKÜMETİ TAYYİPGİLLER OSTİM’DE 19 İŞÇİMİZİN CANINA MAL OLAN CİNAYETLERİNİN HESABINI ENİNDE SONUNDA VERECEKLER
 
Hava işçiden yana dönmüyor, yeller işçiden yana esmiyor. Parababalarının ve kukla hükümetlerinin iş kazası adını verdikleri cinayetlerle anılıyor işçilerimiz. Ve bu cinayetler her geçen gün artarak devam ediyor. İstanbul Kazlıçeşme’de, Tuzla’da tek tek işçi ölümleri artık haber değeri taşımaz oldu. Toplu katliamlarla gündeme gelebiliyor artık Parababalarının ve Tayyipgiller’in ortaklaşa işledikleri cinayetler.
19 can. Neredeyse boğaz tokluğuna, her türlü tedbirden yoksun ve hiçbir korunağı olmadan, her an ölümle burun buruna gecesi gündüzü olmadan çalışan 19 insan… Parababaları ve Şeriatçı Tayyipgiller’in, IMF ve Dünya Bankası gibi Emperyalist Kurumların emriyle çıkartılan yasalarla kuralsız, esnek ve denetimsiz çalıştırılmaları sonucunda yaşamlarından oldular 19 işçi kardeşimiz.
Ankara OSTİM’de İlk Patlamanın olduğu ve 7 işçi kardeşimizin canından olduğu caddenin adı “Uzay Çağı Caddesi”. Ne kadar ironik bir durum. Uzay Çağı diye nitelendirilen çağımızda, Ortaçağ kafasıyla yönetilen güzelim vatanımızda, bu kafaların ürünü antika işyerlerinde çalışan işçilerimiz maalesef iş kazası adı altında, şeriatçı Tayyipgiller’in “Kader” kurbanı dedikleri cinayetlerle hayatlarını kaybediyorlar maalesef.
Hayatlarını kaybeden işçi kardeşlerimizin yaşamları Parababalarının halklarımızı nasıl işsizlik, pahalılık, zam ve zulüm cehenneminde acımasızca yaktıklarının göstergesi. Aydın ve Aydemir, 2 kardeş. Biri 2 çocuk biri bir çocuk babası. Yanarak kaybettiler yaşamlarını. Nejdet 2,5 aylık evliydi, eşi de 2 aylık hamile. Asgari ücretle işe başladığı gün son buldu yaşamı. İşçi emeklisi Abdullah, 2 çocuk babası. Okutmak için çocuklarını 50’sinden sonra yeniden çalışmaya başladı, Ostim Cehennemindeki ateşten sağ çıkamadı. Aile bütçesine katkı sunmak için okulunu bırakan Hüseyin, Keçiören Belediyesinde çalışırken işten çıkartılan Abdulkadir ve hayatlarını kaybeden işçi kardeşlerimizin ailelerinin ocaklarına büyük bir ateş düştü.
Ülkemizde buna benzer iş cinayetleri ve insanlarımızın yaşadığı dramlar, İşçi Düşmanı Tayyipgiller’in 8 yıllık iktidarında artarak devam ediyor. AKP Hükümetinin Bakanları bu cinayetleri bir kader olarak göstermek için çabalamaktadırlar, kedi pisliğini örtercesine. En son yaşadığımız büyük maden ocağı kazasında “Ölümleri temiz oldu, hiç acı çekmeden öldüler” şeklinde pervasızca açıklamalar yapabilmektedirler, bu insan müsveddeleri. Böylece Tayyipgiller, halk düşmanı yüzlerini artık saklamak gereği bile duymadan açıkça göstermektedirler.
Aynı AKP iktidarı, Mecliste görüşülmeye başlanan adına “Torba Yasa” dedikleri yasa ile İşçi Sınıfımızın ve emekçi haklarımızın kazanılmış haklarını ellerinden almak, esnek ve kuralsız çalışmayı iyice yasallaştırmak istemektedir. Yani Tayyipgiller, bu yasa ile zaten sıklıkla görülen işçi cinayetlerini olağan hale getirip, katil Parababalarının ellerini daha da rahatlamaktadırlar.
Ankara OSTİM’de yaşanan cinayetin olduğu dakikalarda, İşçi Sınıfımız da çıkartılmaya çalışılan bu yasayı protesto ediyordu. İşçileri “ayak takımı” olarak gören Tayyipgiller, bu eylemde de demokratik haklarını kullanan insanların üzerine tazyikli su, gaz bombaları ve coplarla müdahale etmiştir. ABD’den aldığı direktif doğrultusunda Mısır Halkı için “demokratik haklarını kullanıyorlar” diyen Tayyipgiller’in başı Tayyip, bu eylemde polisleri işçilere azgınca saldırtmıştır.
Bu Kanser Düzeninin yaratıcıları ABD ve AB (AB-D) Emperyalistleri yok olmadıkları sürece, bu yaşanan cinayetler ne ilk ne de son olacaktır. AB-D Emperyalistlerinin “Ilımlı İslam” adı altında Ortaçağa özgü Şeriat düzenini getirmekle görevlendikleri Tayyipgiller de, Tayyipgillerin sırtını dayadığı Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfı bu Emperyalist Güruhla birlikte yok edildiği zaman bu cinayetler de, Halklarımızın yaşadığı acılar da son bulacaktır.
Şu çok iyi bilinmelidir ki; bu ölümler, halklarımızın yaşadığı acılar kader değildir. Olamaz. Bu ölümler, Parababalarının ve onların kukla hükümetlerinin İşçi Sınıfımızı, daha çok para kazanma hırsıyla, çok olumsuz koşullarda çalıştırmalarının bir sonucudur.O yüzden de Parababaları ve Tayyipgiller taammüden adam öldürmek suçlarıyla yargılanmalıdırlar!
Ve and olsun ki; İşçi Sınıfımız iktidarı ele aldığı gün bu yargılama da yapılacak, bu cinayetlerin ve halkımızın yaşadığı acıların hesabı Parababalarının Kanser düzeninden bir gün mutlaka sorulacaktır. İşçi Sınıfımız gerçek bir proletarya partisini yeniden örgütlediğinde, insanın insanca yaşayabileceği bir vatan mutlaka kurulacaktır. Bundan hiç şüphemiz yoktur! 04.02.2011
 
İşçi Cinayetlerine Son!
İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!
 
Kurtuluş Partisi
Ankara İl Örgütü