Türkiye Yargısı son dönem iyice tersine döndü. Suç işleyenler değil de suçluları teşhir eden, onlar hakkında konuşanlar, haber yapanlar yargılanıyor artık. İşte bu dava da böyle bir dava. Ortadoğu’yu ve ülkemizi kan gölüne çevirenler değil de buna karşı mücadele edenler yargılanıyor. Ülkedeki tüm haksızlıklara karşı amansızca savaş veren Halkın Kurtuluş Partisi yargılanıyor. Halkın Kurtuluş Partisi’nin ömrünü insanlığını Kurtuluşu Davasına adamış Genel Başkanı Nurullah Ankut yargılanıyor.
13 yıllık iktidarları boyunca ABD’nin emrinden çıkmayan ve Suriye’nin bugünkü durumuna gelmesinde çok büyük katkısı olan AKPgiller hakkında Halkın Kurtuluş Partisi “savaş suçu işledikleri gerekçesi ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurmuştu bildiğimiz gibi. UCM HKP’nin bu başvurusunu incelemeye aldı ve süreç hala devam etmekte. Bu dava üzerine Efkan Ala harekete geçerek HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut hakkında hakaret, iftira ve suç uydurma isnatlarıyla şikâyette bulunmuştu. Savcılık, Efkan Ala’nın bu şikâyetiyle ilgili olarak: Genel Başkan’ımız hakkında TCK’nın 267/1 fıkrasında tanımlanan (suç atfında bulunmak) suç ve 271/1 maddesinde tanımlanan “delil ve emareler uydurmak” suçuyla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş, ancak Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaretten dolayı kovuşturma açılmasını talep etmişti. İddianameyi hazırlayan savcı BM raporlarını kaynak verip Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kimyasal silah kullandığını aktararak, “Suriye’de Esad askerlerinin saldırılarına karşı direnmeyi göze alanlar, Özgür Suriye Ordusu adıyla kendi ülkelerinde var olma mücadelelerine devam ederken…” ifadelerini de iddianameye eklemişti. İşte o dava 20 Ocak’ta Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davaya HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut, Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Halkçı Hukukçular, şu anki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın avukatları ve kalabalık bir izleyici kitlesi katıldı.
Mahkeme salonunun kapısında sanık Nurullah Ankut yazıyordu ancak yargılayan o oldu!
Duruşma salonuna izleyici almak istemeyen hakimle avukatların tartışmaları sonucu izleyiciler salona alındı ve duruşma başladı. Daha duruşmanın başında Nurullah Ankut kendisine “sen” diye seslenen hakime “siz diye sesleneceksiniz” dedi.
Ardından savunmaya geçen Nurullah Ankut Ortadoğu’nun ve ülkemizin getirildiği durumu somut belgeleri ile gözler önüne sererken Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tahammül edemeyerek müdahalede bulunmaya çalıştı. Ancak Halkçı Hukukçular tarafından buna izin verilmedi. Devam eden Nurullah Ankut Savcının hazırladığı iddianamenin hukuksuzluğunu, tutarsızlığını, asılsızlığını yerden yere vurdu. Savcının İddianamedeki belirttiği; UCM’ye gitmek için Türkiye’nin Roma Statüsünü imzalamış olması gerektiğini ancak birkaç sayfa sonra Roma Statüsünü imzalamamış olsa bile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden böyle bir karar çıkması yeterlidir” ibaresindeki çelişkiyi gösteren Nurullah Ankut iddianameyi bu ve bunun gibi örneklerle çökertti.
RTE’nin avukatı en sonunda: Sanık sanki müvekkilimiz Recep Tayyip Erdoğan sanıkmış gibi savunma yapıyor” dedi. Konuşmasının devamında “müvekkilimize savaş suçu isnat etmek alçıklıktır” dediğinde ise tüm salondan çok büyük tepki aldı ve duruşma bir süre ilerleyemedi. Avukata asıl hakaret edenin kendileri olduğu söylenerek özür dilemesi gerektiği söylendi.
Daha sonra Nurullah Ankut’un avukatlarına söz verildi. Av. Doğan Erkan, öncelikle UCM’de açılan davanın bekletici mesele yapılmasını istedi. MİT TIR’ları davası dosyasının talep edilmesini, MİT TIR’ları savcılarının tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Ayrıca, Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan MİT TIR’ları haberine ilişkin görüntülerin istenmesini talep etti.
Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu söz alarak; Burada UCM’ye bir başvuru var ve incelemeye alınmış durumda. Bu dava sonuçlanmadan böyle bir dava açılması “bu davayı neden açtın” demektir dedi ve Derhal Beraat istedi.
Ardından Mahkeme Başkanı Yusuf Öztürk ara kararlarını açıkladı. Öztürk, bugüne kadar yargı görevini yapan hakim ve savcıların yaptığı işlemlerle ilgili olarak tanık olarak dinlenmelerinin adet olmadığından ve gerek duyulmadığından reddine karar verdi. Öztürk ayrıca, MİT TIR’ları dava dosyasının ve Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan haberi ilişkin görüntülerin istenmesi talebini reddetti. Öztürk, avukatların istemeleri halinde talep ettikleri MİT TIR’ları dava dosyasını ve Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan görüntüleri sunabileceğini söyledi ve duruşma 10 Şubat 2016 saat 11.00’a ertelendi.
Duruşma çıkışında HKP’liler Ankara Adliyesi’nin önünde bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamayı yapan Genel Başkan Nurullah Ankut açıklamasıyla son noktayı birkez daha koydu. “Bunlar, BOP çerçevesinde Ortadoğu ve çevresinde on milyon mahsun insanın katledilmesinin suç ortakları. Bunlar başlarından tırnaklarına kadar yolsuzluğa batmıştırlar. Bunların yaptığı hiçbir meşru iş yok. Bunları devirdikten sonra bunların bütün ihaleleri iptal edilecek. Bunların bütün yöneticilerinin ilçe başkanlarının yakın ve uzak akrabalarına kadar tüm malvarlıkları gözden geçirilecek ve yandaşları ile beraber, milletin anasına küfreden müteahhitleri ile beraber, hepsi birden hesap verecek! Bundan kurtuluşları yok! Bizi korkutabileceklerini sanıyorlar Hayır! Hiçbir şey bizi korkutamaz. Biz Halklarımızın davası için ve vatan sevgimiz için 50 yıldan bu yana kelle koltukta savaşıyoruz. Hiçbir şey bizi yıldıramaz. Eninde sonunda bunu başaracağız. Türk ve Kürt Halkı olarak kardeşçe bu ülkede yeniden dirliği düzeni, adaleti, hakkaniyeti ve Sosyalizmi kuracağız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. HALKIZ HAKLIYIZ YENECEĞİZ!” 20.01.2016
HKP
GENEL MERKEZİ