Anayasaya, kanunlara ve görevinizin size yüklediği sorumluluğun gereğine uyun! Tayyip’in göndereceği sahte diplomaya gerçekmiş gibi suret vermeyin! Kanunsuzluk yapmayın, suç işlemeyin!

Türkiye Noterler Birliğine uyarı ve çağrımızdır!

Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’de her aklı başında aydının bildiği gibi, yüksekokul diploması yoktur. Tayyip’in kalbura çevirdiği Anayasanın bile 101’inci maddesi, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Cumhurbaşkanlığına aday olabilmesiyle ilgili der ki; “Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.”

40 yaşını doldurmuş, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip ve de yüksekokul mezunu olduğunu gösterir bir diploması olması gerekir.”

İşte bu sebeple de sayın Noter Hukukçular, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için Anayasa gereği yeterli şarta sahip değildir. Dolayısıyla da CB adayı olamaz.

Sanırız hepinizin hatırındadır; daha önceki CB seçiminde Tayyip’in Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın şoförü Hasan Tükenmez, bir sahte diploma fotokopisi getirmiştir, İstanbul 15’inci Noterine. Bu Noter de devşirilmiş olduğu için kanunsuzluk ederek, suç işleyerek bu sahte fotokopiyi gerçek diploma yerine koymuş ve ona uygun bir suret çıkarıp, mühürleyip imzalamıştır.

Fakat hep söyleyegeldiğimiz gibi, kanunsuzların olduğu her yerde namuslu insanlarımız da vardır. İşte onlardan biri işi patlatmış, düzenbazlık açığa çıkmıştır. Siz de bunun üzerine İstanbul 15’inci Noterine sadece ve sadece uyarı cezası verip geçmişsiniz. Yani işi kapatmışsınız böylece. Dolayısıyla da siz de kanunsuzluğa suç ortaklığı etmişsiniz.

Oysa yapmanız gereken neydi, çok iyi bildiğiniz gibi?

15’inci Noterin verdiği sözde diplomanın suretinin geçersiz olduğunu, yok hükmünde olduğunu, çöp hükmünde olduğunu belirtmeniz gerekirdi. Ama bunu yapma cesaretini gösteremediniz.

Olmadı hukukçu kardeşler…

4 yıl okuduğunuz hukuk fakültesindeki derslerinizin, kitaplarınızın, hocalarınızın hakkını çiğnediniz böylelikle. Onlar size; “korkun, görevinizin size yüklediği sorumluluğun gereğinden kaçının”, diye bir şey öğretmediler. Tam tersine; “Türkiye’nin bir hukuk, kanun devleti olması için siz de kendi alanınızda elinizden gelen hassasiyeti, titizliği, çabayı gösterin”, dediler.

Bakın; yaptığınız kanunsuzluk ve cesaretsizlik nelere mal oldu:

Tayyipgiller, 21 yıldan beri üst üste vurdukları darbelerle, Antiemperyalist Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın zaferi üzerine inşa edilmiş olan Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni hurda yığınına döndürdüler. Ve onun yerine Ortaçağcı Faşist bir Din Devleti inşa etmektedirler, hep birlikte gördüğümüz gibi.

Ne diyor Tayyip?

“Taliban’la bizim inanç yönünden pek bir farklılığımız yoktur.”

Bu ne demektir ya?

Biz Türkiye’yi Taliban Afganistan’ı benzeri bir ülke haline getireceğiz, demektir.

Bakın; yolun sonuna geldiklerini anlayınca artık iyice zıvanadan çıktılar. Eli kanlı Hizbullah’ın vahşice işlediği onca cinayeti, canavarlığı görmezlikten gelip onun siyasi plandaki temsilcisi Hüda-Par gibi bir örgütle masaya oturdular ve ittifak yaptılar. Hizbullah ki 1991 ve 2001 yılları arasında yani 10 yılda 526 insanı vahşice, insanlık dışı bir biçimde katletmiştir.

Hizbullah’ın, Hüda-Par’ın, Menzil’in, İsmailağa Cemaati’nin Taliban’dan, IŞİD’den, El Kaide’den, El Nusra’dan zerre miktarda farkı olduğunu kim iddia edebilir, namuslu olmak kaydıyla?

Dikkat ederseniz; 15 Temmuz sonrası bunlar Menzil Şeyhi ve Tarikatı’yla da iktidarı paylaşmaktadırlar. Yani FETÖ’den boşalan devlet kadrolarını ağırlıklı olarak Menzilcilerle doldurmuşlardır Tayyipgiller. Ve Menzil Şeyhi de Tayyipgiller’i önümüzdeki seçimde desteklediğine dair açık, net bir bildiri yayımladı.

Adamların hedefi açık, net: Faşist Din Devleti kurmak…

Tabiî bu arada Tayyipgiller Türkiye’yi hem dışarıda hem içeride felaketten felakete sürüklemişlerdir. Bunları hepimiz biliyoruz. Burada sayarsak yazıyı uzatmış oluruz.

Yani bu Tayyip ve AKP’giller, ABD tarafından devşirilmiştir, partileştirilmiştir, Türkiye’nin tepesine çöktürülmüştür ve 21 yıldan bu yana da orada tutulmaktadır. Bunlar kanunsuzdur. Mafyatik ve çıkar amaçlı bir suç ve ihanet örgütünden başka bir şey değildir.

Sonuca gelirsek; Tayyip 14 Mayıs 2023 Seçimi için de size yani sizin bir Noterliğinize daha önce yaptığı gibi bir sahte diploma ya da onun fotokopisiyle başvuracak; YSK’ye adaylık başvurusunda bulunabilmesi için. Sizden bir diploma sureti almak isteyecek.

Bakın, sizi açık ve kesince uyarıyoruz: Sakın ola ki daha önce yapıldığı gibi yine bir sahte diploma ya da fotokopi üzerinden Noter tasdikli ve imzalı bir diploma sureti vermeyesiniz!

Bütün şubelerinize ya da birimlerinize şimdiden uyarıda bulunun. Gerçek bir diploma görmeden onun suretini vermeye kalkışmasınlar. Ki gerçek bir diploma göremeyeceklerdir çünkü yoktur böyle bir belge. Dolayısıyla da Tayyip’e ya da onun göndereceği bir emir erine kanunsuzluk yaparak daha önce olduğu gibi sahteliği onaylayan bir belgeyi kesinkes vermeyin.

Verirseniz, Tayyip ve avanesinin işlediği ve bundan sonra da işleyeceği binbir suça suç ortaklığı etmiş olursunuz. Sadece görevinizi kötüye kullanmakla kalmazsınız; Tayyipgiller adlı suç örgütünün bir elemanı, bir işbirlikçisi, bir bileşeni durumuna girmiş olursunuz.

Bunu yapmayın!

Yaparsanız ileride siz de hesaba çekilirsiniz, Yargı önüne çıkarılırsınız. Tayyipgiller’le birlikte yan yana kanun önünde hesap verirsiniz!

Görevinizin size yüklediği sorumluluğu bilin. Onu netçe bilince çıkarın ve ona uygun, dürüst, açık, kanuni tavır koyun. Gerçek hukuk insanları gibi davranın. Mesleğinize ve insanlığınıza sırtınızı dönüp ihanet etmeyin!

Burada Hukukçu Yoldaşlarımıza kaçınılmazca şöyle bir görev çıktığı kendiliğinden anlaşılır:

En kısa sürede Yoldaşlarımız, bizim bu uyarı ve çağrımızı bir dilekçeye dönüştüreceklerdir. Bununla da Türkiye Noterler Birliğine başvuruda bulunacaklardır; dün YSK’ye yaptığımız gibi.

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

18 Mart 2023

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı