Anayasa Mahkemesi; Referandumdaki Hileye Onay Vererek…

Anayasa Mahkemesi; Referandumdaki Hileye Onay Vererek

Bizzat Kendisi de Kanunsuzluk Yapmaktadır.

Bilindiği gibi, 16 Nisan 2017 günü ülkemizde her bakımdan hukuksuz ve hakkaniyetsiz bir referandum yaşandı. Mecliste yapılmak istenilen Anayasa değişiklikleri, üye tam sayısının 2/3’ünün kabul oyuna (367’ye) ulaşmadığından, Anayasa gereği bu değişiklikler referanduma götürüldü.

Ancak, Meclisteki bu oylamalarda dahi, özellikle AKP ve MHP milletvekillerinin birçoğu açık oy kullanmak ve oyunun rengini parti yöneticilerine göstermek suretiyle Anayasa ihlalleri yaptılar. Sırf bu haliyle bile bu Referandum süreci gayrı meşru ve kanunsuz bir dayatma idi. İşin acı tarafı ise Meclisteki diğer muhalefet partilerinin de bu kanunsuzluklara seyirci kalmalarıydı.

Referandum sürecinde ise bilinen keyfilikler, engellemeler, gözaltı ve tutuklamalarla Hayırcılar baskı altına alındı. AKP tüm devlet olanaklarını seferber ederek, Kaçak Saraylı Reis ise Anayasal tüm sınırları keyfi bir şekilde ihlal ederek Evet oylarının artırılması çalışmalarını yaptı.

Bütün bunlara rağmen Referandumda yenildiklerini anlayan AKP’giller’in son ve etkili vuruşu ise; halk oylaması devam ederken YSK’na aldırdıkları; “seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, mühürsüz zarf ve oy pusulalarının geçerli sayılması” şeklindeki karar olmuştur.

İşte bu karar, Referandumu tamamen hileli hale getirmişti. Açıklanan sonuçlar kıl payı Evet oylarının fazlalığı yönünde olmuştur. Ancak bütün bu baskı ve hilelere rağmen bizzat kendileri de adları gibi biliyorlar ki; Referandumun gerçek sonucu HAYIR’dır.

YSK’nun 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 98/4 fıkrası ile 101/3 fıkrasının EMREDİCİ hükümlerine açıkça ve tümüyle aykırı olan bu kararı; “Hukuk Devleti” ilkesi ve “Hukuk Güvenliği” Hakkı’nı, “Kanunilik” ilkesi ve hakkını, “Hukuki Belirginlik” (Legal Certainty) ilkesi ve hakkının, AİHS EK-1 no.lu protokolün 3. maddesi ile ve Anayasanın 67. maddesinde düzenlenen “Serbest Seçim Hakkı”nı, AİHS 13. md.si ve Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen “Etkili Başvuru Hakkı”nı ve “Hak Arama Hürriyeti”ni ihlal eden bir karardır.

İşte bu nedenlerle YSK’nin kararı hakkında HKP olarak Anayasa Mahkemesine başvuru yapmıştık.

Ancak AYM; başvurumuz hakkında; “Yüksek Seçim Kurulu kararlarının yargı denetimi dışında bırakıldığı”, “AİHS’nin Ek 1 Nolu Protokolünün 3’üncü maddesindeki düzenlemenin özü itibarıyla yasama yetkisi kullanan organların seçimleriyle sınırlı olduğu ve halk oylamalarını kapsamadığı” gerekçeleriyle esasa girmeksizin, “konu bakımından yetkisizlik” kararı vermiştir.

AYM’nin bu kararı; açıkça hukuksuzdur, hiçbir yasal dayanağı yoktur, YSK’nin tam kanunsuzlukla malül kararını meşrulaştıramaz. Öyle ki, AYM olayın esasına girme cesaretini dahi gösterememiştir. AYM; YSK eliyle Referanduma karıştırılan hileyi legalize etmek amacıyla bu kararı vermiştir. AYM, bu kararıyla; “AKP’giller’in talimatları yargı denetimine tabi değildir” demek istemektedir.

İyi o zaman, dünya âlemin gözü önünde ve bizzat kendi yasalarına aykırı olarak seçimlere hile karıştırılan kararlar alsınlar, bu hileye karşı yargı yoluna başvuru hakkımız olmasın… Böyle bir düzene Hukuk Devleti denilebilir mi? Bu düzene ancak Haydut Hukuku denilir.

Partimiz, YSK’nin halk oylamasına hile katan kararını meşrulaştıran AYM’nin bu kararına karşı Pazartesi günü AİHM’ne başvuru yapacaktır.

Çünkü AYM kararı; yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve Uluslararası Sözleşmelere açıkça aykırıdır. Bu açık kanunsuzluklar karşısında HKP sessiz kalmamıştır, kalmayacaktır.  08/07/2017

HALKIZ HAKLIYIZ YENECEĞİZ!

HKP GENEL MERKEZİ