AKP’gillerden Tarihe Saygısızlık Son Bulmayacak

akp_osmanlinin_ilk_modern_kislasini_yikti_HKPHKP Genel Merkezi tarafından, Kasımpaşa’da yer alan ve Osmanlı’nın ilk modern kışlası sayılan Kalyoncular Kışlası, diğer adıyla Cezayirli Gazi Hasan Paşa Kışlası’nın tamamen yıkılarak yok olduğuna dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet dilekçesi;

 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

SUÇ DUYURUSUNDA

BULUNAN………………: Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı

                                       Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

 

V E K İ L L E R İ……….: Av. Orhan ÖZER, Av. Metin BAYYAR, Av. Ayhan ERKAN,

Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Tacettin ÇOLAK, Av. Sait KIRAN, Av. Ayça OKUR, Av. Halil AĞIRGÖL, Av. Pınar AKBİNA, Av. Doğan ERKAN

Ortak adres: Atatürk Bulvarı Emlak Bankası Blokları B Blok K:4 D:16 Fatih/İstanbul

 

ŞÜPHELİLER……………:       1- Kadir TOPBAŞ-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

  1. İstanbul İl Özel İdaresi Yetkilileri
  2. Suçun Oluşmasına Yardımcı Olan veya Göz Yuman Suçu İşleyenler de Dahil Diğer İlgililer

SUÇ………………….…….:  Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu m.9 ve m.65

SUÇ TARİHİ…………………:  23 Haziran 2016

AÇIKLAMALAR……….:

I- OLAYLAR:

    23 Haziran 2016 tarihinde basına yansıyan haberlerden Kasımpaşa’da yer alan ve Osmanlı’nın ilk modern kışlası sayılan Kalyoncular Kışlası, diğer adıyla Cezayirli Gazi Hasan Paşa Kışlası’nın tamamen yıkılarak yok olduğunu öğrendik.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Topçu Kışlası'nı kastederek, "Gezi Parkı'na o tarihi eseri yeniden inşa edeceğiz" dediği günlerde Kasımpaşa’da yer alan ve Osmanlı’nın ilk modern kışlası sayılan Kalyoncular Kışlası yıkıldı. Cezayirli Gazi Hasan Paşa Kışlası olarak da bilinen tarihi yapı tamamen yıkılarak yok oldu.

2012 yılında İstanbul İl Özel İdaresi tarafından restore edileceği duyurulan Kalyoncular Kışlası bir anda yıkılarak yok edildi. Kışla, günümüzde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Karargahı olarak kullanılıyordu.

AVM YAPILABİLİR

İstanbul İl Özel İdaresi’nin, Kasımpaşa’daki Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa Kışlası’nın yıkılıp yeniden yapılacağını açıklaması tarihçi ve çevrecilerin isyanına neden olmuştu. Kışla yıkıldıktan sonra yerine AVM yapılacağı da dedikodular arasındaydı.

TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, tarihi kışlayla ilgili daha önce Deniz Kuvvetleri ve İBB’ye rapor sunduklarını açıklamıştı ve şunları söylemişti:

“Bu tür yapılar endüstri mirasıdır. Biz de Mimarlar Odası olarak bu yapıların müze ya da kültür-sanat amaçlı değerlendirilmesi, bu kışlanın da aynı amaçla yıkılmadan restore edilmesi gerektiğine ilişkin bir rapor sunmuştuk. Bu binalar, yıkılıp yeniden yapılmaları halinde mimari ve tarihsel özelliklerini yitirecek, kent dokusu da bundan zarar görecek.”

RESTORASYON PROJESİ HAZIRDI

Arkeofili'den Erman Ertuğrul'un haberine göre 1883 ve 1963’lerde 4-5 kez onarım, tadilat ve yenilemesi yapılan fakat geçen zaman içerisinde yıpranan Kışla ve içerisinde yer alan Cami, 8 milyon 642 bin TL’lik bir bütçe ile yenilenecekti.

Restorasyon ve onarım projeleri İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından 2007 yılında hazırlandıktan sonra İstanbul İl Özel İdaresi ilk önce Kışla avlusunun tam ortasında bulunan caminin restorasyonu ile 2010 yılında çalışmalara başlamıştı. Mayıs ayında başlanan restorasyon çalışmalarının 2013 yılında bitirilmesi hedefleniyordu.

OSMANLI MİMARİSİNDE ÖNEMLİ BİR YAPIYDI

1782 yılında “Kalyoncu Kışlası” adıyla yaptırılan yapıya kullanılış amacına göre Kasımpaşa Kışlası, Bahriye Kışlası, İstanbul Kışlası ve son olarak da Cezayirli Gazi Hasan Paşa Kışlası isimleri verildi. Osmanlı mimarisinin eşsiz örneklerinden olan yapı üç katlı ve 160 odalıydı. Kışlanın, tavan, taban, merdiven döşemeleri ahşap, etrafı ise duvar ile çevriliydi. Caminin Kışlaya köprülerle bağlı olması, bu kışlayı Osmanlı Mimari sanatı açısından özel bir konumda tutuyordu.

http://odatv.com/erdogan-topcu-kislasi-derken-meger-orasi-yikilmis-2306161200.html

http://www.birgun.net/haber-detay/kasimpasa-da-osmanli-nin-ilk-modern-kislasi-tamamen-yikildi-117445.html

Bu haber ülkemizdeki mevcut iktidarın ve yerel yönetimlerin tarihe olan saygısızlığını gözler önüne seren onlarca örnekten biridir ki benzer konularda müvekkil Parti defalarca suç duyurularında bulunmuştur. Ne yazık ki bu saygısızlık bizim ülkemize benzeyen Ortadoğu ülkelerinde de sıkça yaşanmaktadır. Örneğin; Sabah Gazetesi’nin 13.11.2014 tarihli haberine göre İngiliz Independent gazetesi, Hz. Muhammed'in (sav) doğduğu evin yıkılacağını ve yerine Kral Abdullah için saray yapılacağını iddia etti.

Independent'ın haberine göre, Mekke ve Kabe'nin etrafını gökdelenlerle dolduran Suudi yönetiminin Hz. Muhammed'in doğduğu evi yıkmayı planlıyor. Plana göre, söz konusu alana rezidans ve AVM yapılacak.” http://www.sabah.com.tr/dunya/2014/11/13/independent-hz-muhammedin-evi-yikilacak

Ne kadar benziyor değil mi ülkemizde yaşananlara? Üstelik ikisi de Müslüman olduğunu iddia eden, Müslümanlıkta kimseye pabuç bırakmayan ülkelerin iktidarları yapıyor bunu!

Ne uğruna? Rant uğruna! İkisinin de amacı AVM yapmak! Bu kadar benzemelerinin nedeni çok açık: Çünkü kökenler üretimle ilgisi olmayan geçimini ticaretle sağlayan Ortaçağdan kalma Tefeci-Bezirgan Sermayeye dayanıyor.

    Partimizin defalarca da söylediği gibi içinde şüphelilerin de bulunduğu kişiler organize suç ve çıkar örgütü olarak çalışmaktadırlar. Kamu nüfuzunu kullanarak kendilerine menfaat temin edinmeyi meslek edinmişler, bu arada da yandaş iş adamlarını da bu vurgunculuktan yararlandırmaktadırlar.  Böylelikle devlet cihazını elinde bulunduran şüpheliler ve benzerleri ile yandaş işadamları yeryüzünü kendilerine cennet yapmaktadırlar.

    Türkiye yanıyor. Ülkemiz Iraklaşmış, Libyalaşmış, Suriyeleşmiştir artık.Ülke parçalanmanın eşiğinde. Türk, Kürt her gün en az beş-on genç hayatının baharında toprağa düşmekte. Ülkenin en doğusundan en batısına kadar canlı bombalar patlatılmakta. Bazen yüz, bazen elli, bazen otuz-kırk masum insan aynı saniyeler içinde paramparça olmuş bedenleriyle hayatını kaybetmekte. İşte daha iki gün önce Atatürk Havalimanında ABD tarafından kullanılan ve yönetilen IŞİD cihatçı çetesine mensup  canlı bombalar aracılığıyla yapılan katliamda 44 insan yok yere hayatını kaybetmiştir. Ne yazık ki hep söyleyegeldiğimiz gibi bu katliamlar boyutlanarak daha da artmaktır. Bu iktidarın ve meclisteki Amerikancı muhalefetin Türkiye’yi götürebileceği başka bir yer yoktur çünkü. Türkiye böylesine bir cehennemi yaşarken bunların ne ülke umurlarında ne de Türkiye insanları. Ne yok olan canlar, ne sönen ocaklar, ne feryat eden analar, babalar, eşler, kardeşler.

    Bunlar gözü dönmüş bir biçimde durup dinlenmeden ve hiç hız kesmeden kamu malı aşırma derdindeler. Bir bölümünün de bunlara ek olarak derdi Türkiye’de Cumhuriyet rejiminin izini tozunu silip ülkeyi ortaçağ karanlığına götürmek, aynı anda da Başkanlık sistemine geçmek. İşte böylesine ülkeden, halktan kopuk bir iktidar ve muhalefet ile karşı karşıyayız. Bugün Türkiye’nin trajedisidir bu yaşananlar…

    Müvekkil Parti bu tür vurgunculuklarla mücadeleyi ve tarihe saygıyı kendine ilke edinmiş, bu ilkesine programında yer vermiştir.  Bu nedenle soruşturma sonunda ortaya çıkacak tüm suçluların cezalandırılmaları için bu başvuruyu yapmak gerekliliği doğmuştur. Şüpheliler bu tarihi eserin yıkılmasını sağlayarak Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu m.9 ve m.65’i ihlal etmişlerdir, cezalandırılmaları gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM…….: Şüpheliler hakkında atılı suçtan soruşturma yürütülerek haklarında açılacak kamu davası ile cezalandırılmalarının sağlanmasını vekaleten arz ve talep ederiz. 01.07.2016

 

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN
HALKIN KURTULUŞ PARTİSİ VEKİLLERİ

Av. Ayhan ERKAN      Av. Ali Serdar Çıngı           Av. Pınar AKBİNA