Ege’de bize ait olduğu Lozan Antlaşması’yla sabit olan 20 Ada ve 2 Kayalığımızın Yunanistan tarafından işgal altında tutulduğunu sürekli gündemde tutan Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Sayın Ümit Yalım hakkında, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin’e “hakaret” ettiği iddiasıyla dava açıldı.
Ümit Yalım, “Süleyman Soylu, Yunan vatandaşı vali ve belediye başkanlarını neden görevden almıyor” ve “Kuva-yı İnzibatiye saldırıya geçti” başlıklı iki yazı kaleme almıştı. Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’in avukatı AKP eski Çankaya İlçe Başkanı Alaaddin Varol, Yalım’ı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet etti. Yalım hakkında Arif Çetin’e hakaret ettiği gerekçe gösterilerek Başsavcılık tarafından soruşturma başlatıldı ve ardından dava açıldı.
Ankara 33’üncü Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında Ümit Yalım’ın yanındaydık. Ümit Yalım savunmasında, “Türkiye’nin Batısındaki topraklarımız, Adalarımız Ankara’dan değil Atina’dan yönetiliyor. Türkiye adım adım Filistin oluyor. Türk Milleti adına beraatımı talep ediyorum. Kahrolsun işgalci Yunanistan, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti”, dedi.
Yalım’ın savunmasının ardından, Saygıdeğer Hukukçu Dostumuz Ömer Faruk Eminağaoğlu ile Halkçı Hukukçularımız söz aldı.
Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu savunmasında; Müvekkilinin Ege Denizindeki Adalarımız üzerine sürekli çalışma yapan, bu konuda kamu görevinden ayrıldıktan sonra da çalışmalarını sürdüren, alanında yetkin bir isim olduğunu belirtti. Ümit Yalım’ın, yaptığı çalışmalar nedeniyle takdir edilmesi gerekirken suçlandığını, yargı organları önüne çıkarıldığını; 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde işgal altında kalan Adalarımızın sayısı ile kıyaslandığında bugün işgal altında kalan Adalarımızın sayısının her geçen gün artmakta olduğunu, müvekkilinin de sürekli olarak bu duruma dikkat çektiğini belirtti. Müştekilerin, sınır güvenliği ve kamu düzeninin sağlanmasından sorumlu olan kişiler olduğunun altını çizerek alanında yetkin bir kişi olan Ümit Yalım’ın, Adalarımızda artan işgalin sınır güvenliği, kamu düzeni yönünden yarattığı sorunları ortaya koyduğunu, bu konulardaki görüşlerinin herkesin ifade özgürlüğü çerçevesinde, hakları içinde kalmakta olduğunu ifade etti.
Av. Metin Bayyar; Mesleğinin gereğini yerine getiren müvekkiline, görevinin gereğini yerine getirmeyen müştekileri eleştirmesi nedeni ile haksız bu davanın açıldığını, iddialarını ispata yönelik lehe delillerin toplanmayarak CMK’ye aykırı hareket edildiğini, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını belirtti ve “Yargılanması gereken varsa, görevini ihmal eden müştekilerdir” ifadelerini kullandı.
Av. Ayça Okur ise şunları dile getirdi:
“Sayın Yargıç bizim aslında üç vatanımız vardır.
“1- Ülkemizin coğrafyasını oluşturan yani topraklarımızı oluşturan, bize kan ve can veren vatanımızdır.
“2- Düşünce dünyamızın içinde yaşadığı anadilimizdir.
“3- Cesarettir.
“Cesaret de bir vatandır gerçeklikte. Eğer Cesaret Vatanına sahip değilseniz onurunuzu da, diğer iki vatanınızı da koruyamazsınız. Ümit Yalım da bu vatana sahip çıkmıştır.”
Tanık olarak dinlenen Genel Sekreter Yardımcımız Av. Tacettin Çolak ise, “Halkın Kurtuluş Partisi olarak işgal altında bulunan Ege Adaları’na biz de sahip çıkıyoruz. Bunun için Çeşme, Didim ve Bodrum’da onlarca suç duyurusu ve eylem yaptık. Eğer vatan topraklarını savunmak suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğiz, ben kendimi de ihbar ediyorum. Bizi de yargılayın o zaman”, dedi.
Mahkeme bir sonraki duruşmayı 18 Nisan 2024, saat 13.30’a erteledi. Namuslu, vatansever emekli komutanımızın yanında olmaya devam edeceğiz!
Ege Adaları vatandır, satılamaz!
19 Aralık 2023
HKP Genel Merkezi