ABD Emperyalizminin İzmir’e Demirleyen Savaş Gemisini Protesto Ettik!

ABD Emperyalizminin İzmir’e Demirleyen Savaş Gemisini Protesto Ettik!

2 Eylül’de İzmir Alsancak Limanı’na gelen ABD Emperyalist Haydudunun en büyük savaş  gemilerinden biri olan ve İsrail’i korumak için Akdeniz’e gidecek olan ABD Savaş Gemisini Alsancak Limanı’nda protesto ettik. Tabii ki bu duruma ses çıkaramayan sözde muhalefet, soytarı solcular ve sözde milliyetçiler de bu protestodan paylarına düşeni aldılar.

2 Eylül Pazartesi günü saat 18.00’de Partili Yoldaşlarımızla Alsancak Limanı’nda bir araya geldik. Yoğun polis ablukasının olduğu liman girişinde eylem yapmamıza izin vermeyeceklerini söyleyen polis şeflerine rağmen kararlı tutumumuz ve tartışmalarımız sonucunda liman girişinde eylemimizi yaptık. ABD Emperyalizmini ve Yerli Satılmışlar Cephesi’ni protesto eden sloganlarımızla eylemimize başladık. Eylem sırasında bizi izlemek isteyenlere müdahale eden polise Genel Sekreter Yardımcımız ve İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak müdahale edilmemesi yönünde uyarı yaptı. Partimiz MYK Üyesi Yusuf Gençer’in açış konuşmasının ardından, Genel Sekreter Yardımcımız ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak açıklama yaptı. Eylemimiz yapılan konuşmaların ardından atılan sloganlarla sona erdi.

Eylem sırasında açış konuşması yapan MYK üyemiz Yusuf Gençer şunları söyledi:

“Sevgi ve Saygıdeğer İzmir Halkı;

Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın Önderi Mustafa Kemal, İzmir’in kurtuluşundan, dolayısıyla ülkemizin kurtuluşundan sonra yaptığı bir konuşmada, “İzmir bir daha hiçbir yabancı kirli ayağın ayak basmayacağı kutsal bir topraktır”, demişti. Ancak günümüzde hatta 1950’den bu yana Amerikancı iktidarlar tarafından AKP’giller dahil olmak üzere bu topraklar hep kirli ayakla çiğnetildi. Amerikan 6. Filosuna karşı çıkan biz devrimcilerken, bizim karşımızda da Amerikan 6. Filosuna secde eden gericiler vardı. Ve bugün emperyalistlere karşı mücadele eden yine bizleriz. Amerikan Emperyalizmine karşı mücadele eden yine bizleriz ama barikatlar yine bizlere karşı kuruluyor. Şunu unutmayın ki sahte milliyetçiler, soytarı sahte solcular işte Amerikan Emperyalizminin savaş uçakları, savaş gemileri burada.

Siz neredesiniz? Hani milliyetçiliğiniz? Hani devrimciliğiniz? Hani sosyalistliğiniz?

Bu ülkenin gerçek milliyetçileri de, gerçek sosyalistleri de bizler Halkın Kurtuluş Partilileriz. Bu olayca bir kez daha kanıtlanmıştır.

Ardından sözü konuşmasını yapmak üzere Partimizin Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir İl Başkanımız Avukat Tacettin Çolak’a verdi.

Av. Tacettin Çolak konuşmasında şunları söyledi:

          “Saygıdeğer İzmir Halkı;

Bu arkamızda görülen savaş makinesi, ya da ölüm makinesi dünyanın her tarafında, başta Ortadoğu gelmek üzere dünyanın mazlum milletlerini kan ve gözyaşına boğma amacıyla üretilmiş bir makinedir. Bunlar sözde; geri ülkelere, sömürge ülkelere barış götürürler, demokrasi götürürler, insan hakkı götürürler ama kendilerini her türlü katliamı yapmaya özgür sayarlar. Barış, demokrasi, insan hakkı götürdük dedikleri yerlerin yeraltı, yerüstü zenginliklerine çökerler. Sömürge ülkeler haline getirirler bu ülkeleri. Dünyanın birçok yerinde böyle. Ama sadece yanı başımızda Ortadoğu’da yani Irak’ta, Suriye’de hatta Afganistan’da, Libya’da bu katil sürüsünün katlettiği Müslüman sayısı 2 milyonu geçmiştir. 7 Ekim’den bu yana Filistin Halkı üzerinde bir soykırım uygulamaktadır bu katiller.

Bakmayın bunların İsrail maskesi altından dövüştüklerine ya da İsrail’i öne çıkarttıklarına. Çünkü sloganımızda da söylediğimiz gibi, “İsrail eşittir ABD’dir.” Ortadoğu’daki katliamlarını Arap Halkı üzerindeki baskı ve sömürüsünü, katliamını Batılı Emperyalistler, Amerikan Emperyalizminin yanında AB Emperyalizmi de İsrail eliyle yerine getirmektedir. Çünkü İsrail’i 1947’de Arap Halkının bağrına bir kama gibi soktu bu alçaklar.

Neden yaptılar?

Çünkü Ortadoğu demek petrol demektir. Petrol demek kara altın demektir. O nedenle o zengin petrol yataklarına el koymak için bunu yaptılar. Ve bir tek Arap ulusunu yirmi bir parçaya bölerek, böldükleri minik devlet parçalarını da şeyhlere, şıhlara, emirlere iktidarlar bahşederek bu sömürü ve soygunlarına devam etmekteler. Yani 1947’den bu yana İsrail karşısında Arap devletleri çil yavrusu gibi dağınık olduğu için bu katliamları yapıyorlar.

7 Ekim’de de benzer bir senaryo hayata geçirildi. Hamas’ın saldırısını CIA’nın ve MOSSAD’ın bilmemesi ya da engelleyememesi mümkün değildir. Tekniğin son sözü silahlara sahip bu iki ajan örgütün bu saldırıdan önceden haberdar olmaması da mümkün değildir.

Neden izin verdiler peki?

Hamas’ı kışkırtıp, Hamas’ı oyuna getirerek orada işte Gazze Şeridi’nde, kendilerinin de denize açılacağı bir koridoru oluşturmak için düzenleyecekleri katliamların önünü açmak için yaptılar. Yoksa Hamas da Filistin Kurtuluş Örgütü’nü bölmek için Filistin davasına ihanet etmiş yine CIA tarafından örgütlenmiş bir ajan örgüttür. Esasen Filistin davasına yıllardır ihanet edenler ya da Filistin davasına sahip çıkanlarla ihanet edenler arasında Arap devletleri arasında da bir çatışma vardır. Suriye’nin yok edilmesi ya da üçe bölünmek istenmesi, Irak’ın parçalanması, aynen 7 Ekim’de olduğu gibi Birinci Körfez Savaşı’nda Saddam’ı kışkırtıp Kuveyt’i işgal ettirerek orada da benzer katliamlar yapmaları bundandır. Libya’yı artık otoritesiz bırakarak yani Kaddafi’yi katlettirerek çakal sürülerine Libya’nın da petrol yataklarına çökmüşlerdir. Yani Arap ulusunda yeşeren Antiemperyalist mücadele, BAAS’cı mücadeleyi ortadan kaldırmak için bu katliamlar organize edilmektedir.

Değerli İzmir Halkı;

Gelelim Türkiye’ye. Bizimkiler ne diyordu?

Gıyabi cenaze namazları kılıyorlardı. Filistin’e destek oluyoruz açıklamaları yapıyorlardı. Hatta yakında Hamas liderini İran’ın merkezinde hem de devlet başkanlığı sarayının 150 metre uzağındaki bir yerde nokta atışı ile katlettiler. Bunu da sahiplendi bizimkiler. 30 Ağustos törenlerinde Haniye resimleri astılar. Ama aynı yöneticiler İsrail ile hiçbir zaman ticari ilişkilerini kesmedikleri gibi araştırmacı gazetecilerin de ortaya çıkarttığı şekli ile özellikle 7 Ekim sonrasında ticaret hacmini de arttırmışlardır.

O zaman kim sahtekarlık yapıyor, kim timsah gözyaşları döküyor, kim halkı Allah’la kandırıyor, kim Filistin davasına sahip çıktığını söyleyerek kandırıyor?

Çünkü bunlar da çok iyi biliyorlar bizim biraz önce attığımız “İsrail ABD’dir” sloganını. Yani İsrail’in özünde ABD olduğunu biliyorlar. Kendilerini iktidara getirenin de ABD olduğunu bildiklerinden öyle olduğu için de karşı çıkamazlar. Ticari ilişkiyi kesemezler.

Hani sizin SİHA’larınız İHA’larınız vardı, neden gönder miyorsunuz Hamas’a?

Başka yerlerde övünüyorsunuz bunlarla sözde. Filistin Halkının hastanelerde, TIR’lar içerisinde yine insani yardım gönderilerinin dağıtıldığı yerlerde katledilmesine seyirci kalıyorsunuz. Demek ki siz ikiyüzlüsünüz. Siz Filistin dostu değilsiniz. Siz özünde Müslüman dostu da değilsiniz. Müslüman dostu olan, Müslüman olan öncelikle Yahudi Madalyasını atar, işe oradan başlar. Kürecik Radar Üssü’nü kapatır. İsrail’i koruyan üssü. Ama bunlarda bu samimiyet, bu ruh, bu öz nerede? Yok çünkü hepsi satılmış, ihanet batağı içinde.

Peki bu ölüm makinesi, İzmir sanki yol üstünde bir yer mi de buraya uğradı?

Düşünün Akdeniz’e İsrail’i korumak üzere gönderiliyor Ege Denizi’ne ve İzmir Körfezi’ne demirliyor bu katil araç, bu cani araç.

Peki neden bunu yapıyorlar, rotayı mı şaşırdılar?

Hayır! Önceden danışıklı bunlar, önceden planlı. Çünkü Amerika emir verdi bizimkilere Filistin Katliamı’nda Türkiye’yi de yedeklediğini dünyaya göstermek amacıyla bu ölüm makinesini buraya getirdi. Coniler de İzmir sokaklarında kafa tütsülüyor. Sarhoş sarhoş geziyor alçaklar.

Değerli İzmir Halkı;

Bir de kendine solcuyum, sosyalistim diyen hainler var bu ülkede. Onlar da Amerikan Emperyalizminin kucağında siyaset yapıyor. Onlar da kanlı zalim ABD’nin Ortadoğu katliamlarına destek oluyorlar. Onların yani ABD’nin kara gücü olduklarını da çekinmeden itiraf ediyorlar. Kuzey Suriye’de bugün Amerikancı Kürt Hareketi ve Amerikan Emperyalizmi tarafından işgal edilmiş, bölünmüş, oradaki, petrol kaynaklarına çökülmüş durumdadır. Bunlar Rojova’ da devrim yaptık diyerek kendi kendilerini uyutuyorlar. Emperyalizmin kucağında onun silahlarıyla, onun cephanesi ile devrimcilik satmak ihanetin daniskasıdır. Sizler birer hainsiniz. İşte o nedenle bizden başka Amerikan Emperyalizmini protesto eden de çıkmıyor. İşte o nedenle Halkın Kurtuluş Partisi farklı olan yalnız biziz diyor.

Bu Batılı Emperyalistler, bizim ülkemizi de, Yunan maskeleri ile 100 yıl önce buraları da işgal etmişlerdi.  Demin dedik ya onlar ülkeyi işgal ediyoruz demiyorlar. Ülkeye demokrasi getiriyoruz diyorlar ve bunları bu topraklardan denize dökmek için atalarımız tam 4 yıl süren Ulusal Kurtuluş Savaşı verdiler. O Ulusal Kurtuluş Mücadelesi sayesinde ülkemizde ya da bugün bu topraklarda Yunan çizmelerini görmüyoruz, görmedik. İşte o nedenle Birinci Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin Önderlerinin bize miras bıraktığı Cumhuriyet değerlerine de, Laikliğe de, Demokrasiye de, kamu mallarımıza da sonuna kadar sahip çıkıyoruz, çıkacağız.

Batılı Emperyalistler, işgal ettikleri ülkelerde en gerici sınıflarla ittifak kurarlar. Bizde de ilk Genel Başkan’ımız Hikmet Kıvılcımlı’nın söylediği gibi; Tefeci-Bezirgân sermayenin tahakkümü söz konusudur ve yabancı Finans Kapitalistler o gerici sınıfla ittifak içerisinde sömürü ve soygununu sürdürüyor. Bugünkü iktidar da aynı ittifakın bileşenlerinden biridir. O nedenle Halkın Kurtuluş Partililer tıpkı Birinci Kuvayimilliye’de olduğu gibi dışarıda Batılı Emperyalistlere, içerde o dönemde hilafet ve saltanattı, bugün de Tefeci-Bezirgân sermayeye karşı mücadele eden İkinci Kuvayimilliyeciler’dir. Öyleyse Tam Bağımsız, Demokratik Laik bir Türkiye mücadelesi için halkımızı Halkın Kurtuluş Partisi saflarında mücadele etmeye çağırıyoruz. Saygılar.”

Eylemimiz sırasında sık sık “Yanke Go Home”, “Kahrolsun ABD Emperyalizmi”, “Kahrolsun Emperyalizm, Yaşasın Sosyalizm!”, “İsrail ABD’dir!”, “Emperyalistler, İşbirlikçiler, Geldikleri Gibi Gidecekler!”, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek!” sloganları atıldı.

03.09.2024
HKP İzmir İl Örgütü