Durmayacaklar AB-D Emperyalistleri. Durmaya da niyetleri yok. AB-D Emperyalist Haydutlarının BOP Haritası ülkemizde yaşam buluncaya, Türkiye üçe bölününceye kadar bu katliamlar, acılar, gözyaşları son bulmayacak. Ve anlaşılan o ki, bölünmeye doğru koşar adım giden bu süreç daha da boyutlanarak devam edecek.
Yıllardır, AB-D Emperyalistleri kuklaları aracılığıyla ülkemizi Suriyeleştirecekler uyarılarımız, hançeremizi yırtarcasına ettiğimiz feryatlar gerçek oldu. Artık Suriyeleştik. Hayatın baharında toprağa düşen Türk ve Kürt Gençleri, Ülkenin her tarafında patlatılan bombalar, her bombayla bedenleri birçok parçaya ayrılmış insanlarımızın görüntüleri, AB-D Emperyalistlerinin yerel enstrümanları aracılığıyla Türkiye’yi Suriyeleştirdiklerinin kanıtı değil midir? Daha düne kadar oturup televizyonlarımızın başında izlediğimiz, bize uzak diye düşünülen Irak’taki, Libya’daki, Suriye’deki görüntüler, şimdi bizim neredeyse hergün yaşadığımız, günlün yaşamımızın birer parçası haline getirildi, AB-D Emperyalistleri ve yerli satılmışlar tarafından.
İşte daha dün 20 Ağustos gecesi, Gaziantep’te şu an itibarıyla 50 masum insanımız canavarca bir acımasızlıkla, AB-D Emperyalistleri tarafından yaratılan, Suudi, Katar Şeyhlerine fonlatılan, AKP’giller’e besletilen IŞİD tarafından katledilmiştir.
İnsanlarımızın en mutlu gecesi, davulla, zurnayla, halaylarla, zılgıtlarla kutladığı kına gecesi, hiç unutulamayacak en karanlık güne döndürülmüştür. Gelinen aşamada Halkımız markete, pazara gidemez, kutlama yapamaz, törenlere gidemez, düğün dernek düzenleyemez duruma getirilmiştir.
Tıpkı AB-D Emperyalistlerinin “demokrasi” götürmek için el attığı ve paramparça ettiği, kanı, gözyaşını, acıyı, ölümleri o Halklar için yaşamın bir parçası haline getirdiği Yugoslavya’da, Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de olduğu gibi. O ülkelerde aynı süreç işlemedi mi? Günlük haberlere hep şu manşetler damgasını vurmadı mı? “Pazar yerinde patlama onlarca ölü”. “Askerlik Şubesi önünde beklerken patlatılan bombada, onlarca ölü”. “Şenlikte, kutlamalarda canlı bomba, yüzlerce ölü”.
Yıllardır söylüyoruz, insan soyunun en büyük düşmanları AB-D Emperyalistleri bir ülkeye el atmaya görsünler, ölüm meleği o ülke Halklarının başında dolaşmaya başlar. AB-D Emperyalistleri bin ülkeli bir dünya hedeflerine ulaşıncaya kadar, Ortadoğu ve ülkemiz Halklarının başından ölüm meleğini hiç ama hiç eksik etmeyecekler.
Türkiye açısından Yeni Sevr sürecine taş koyabilecek bütün Mustafa Kemalci, Yurtsever unsurlar bir bir temizlendi CIA Operasyonlarıyla. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy v.b. isimli CIA Operasyonlarıyla Türk Ordusu’nun, Türk Yargısının, Türk Üniversitelerinin bütün Yurtsever unsurları enterne edildi. Bu geriye gidişe ses çıkartabileceklerin sesi kısıldı. AKP’giller ve Pensilvanyalı İblis’in ortak olduğu, o ihanet yollarında beraber yürüdükleri günlerde Yurtsever Askerler, Hakimler, Savcılar, Aydınlar Hasdal, Silivri, Sincan zindanlarına doldurularak direniş güçleri kırıldı. Laik Cumhuriyete, Laik Cumhuriyetin Silahlı Gücü Türk Ordusu’na diz çöktürdüler. Gücünü kırdılar. 2013 Aralığıyla birlikte iş Laik Cumhuriyet ganimetini paylaşmaya gelince birbirlerine düştüler. Ve iki Ortaçağcı-Gerici güç yani Fetullahgiller ile AKP’giller kapışmaya başladılar ve bu kapışmalarını 15 Temmuz kanlı hesaplaşmasıyla bir üst boyuta sıçrattılar.
16 Temmuz’dan itibaren Genel Başkanımız Nurullah Ankut’un günlük değerlendirmelerinde hep vurguladığı gibi, ortada darbe filan yoktur, 15 Temmuz insanlığı Ortaçağ karanlığına götürmeye yeminli iki Ortaçağcı gücü kanlı hesaplaşmasıdır ve bu süreç de tamamen CIA tarafından yönetilmiş, AKP’giller bu kanlı vuruşmada galip getirilmiş, Pensilvanyalı İblis mağlup ettirilmiştir. Bu kanlı hesaplaşmanın bilançosu 400 vatan evladının katledilmesi ve Türk Ordusu’nun dağıtılması, itibarsızlaştırılması, savaş gücünün ortadan kaldırılması ve onurunun kırılması olmuştur. Dolayısıyla da artık BOP haritasının yaşama geçmesi daha da hızlanacaktır.
Artık Güneydoğu illeri fiilen PKK’nin denetimi altındadır. Son günlerde de masaya oturtmak için AKP’giller’i ABD Emperyalistlerinin izni doğrultusunda eylemlerine hız vermiştir. Yine IŞİD katliamlarına, 15 Temmuz sonrası Gaziantep’le yeniden başlamıştır. Diğer taraftan AKP’giller ve büyük patronu, yanlarına diğer Meclisteki Amerikancı partileri de alarak dinci faşizmlerine doğru koşar adım yol almaktadırlar. Yani BOP’a doğru yapılan yolculukta sona doğru yaklaşılıyor.
İşte Gaziantep’te patlayan bomba BOP’un bombalarıdır. Gaziantep’te patlayan bomba Yeni Sevr için patlatılan bombadır. Gaziantep’te patlayan bomba bundan sonrada giderek de artacak ve ülkeyi kan gölüne döndürecek bombalarında habercisidir.
Yiten her canda bizim de içimiz acıyor, bizim de canımızdan bir can gidiyor. Halkın Kurtuluş Partisi olarak başta Gaziantep Halkı olmak üzere tüm Halkımıza başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
Ve gelinen aşamada; AB-D Emperyalistlerinin, onların yerli enstrümanları AKP’giller ve büyük Patronunun karşısında dik duran HKP dışında başka bir güç kalmamıştır. HKP dışında, insan soyunun en büyük düşmanları ve onlara ruhlarını satmış, insanlıklarından soyunmuş yerli satılmışlara karşı, dimdik duran, eğilmeyen, bükülmeyen, halkın dostu bir tek güç kalmamıştır. Bir tek bizi korkutamamışlar, sindirememişler, yıldıramamışlardır bu Halk Düşmanları. Buna da güçleri yetmez zaten. Çünkü biz, gerçek insanız, gerçek devrimciyiz. Bizim için onur yaşamdan önemlidir. Öyle olduğu için de bizi, namus bellediğimiz yoldan döndürmeye hiç kimsenin gücü yetmez.
Ve sonunda da bunları biz yeneceğiz, biz hesaba çekeceğiz…
Döktükleri kanların, yaşattıkları acıların, yaptıkları katliamların hesabını biz soracağız.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz! 21 Ağustos 2016
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi