Siz bakmayın bu Kaçak Saraylı Hafız’ın ABD Emperyalist Çakalıyla arasıra atışır görünmelerine.
O sadece oynadıkları aşağılık ihanet oyununun bir maskesi ya da bir örtüsüdür, halkları kandırmaya yönelik…
Bu Kaçak Saraylı, nasıl ki 10 yıl kadar önce meydanlarda, kürsülerde, ekranlarda; “Ben BOP’un Eşbaşkanlarından bir tanesiyim ve biz bu görevi yapıyoruz.”, diye ihanetini ve Müslüman Halklara olan kin ve nefretini, sanki bir meziyetmiş gibi anlatıyordu ya; inanın bu o görevinden milim olsun sapmış, ayrılmış değildir.
O, sadakatle efendisi ve yapımcısı ABD Emperyalist Haydudunun BOP’ta kendisine verdiği görevleri yapmaktadır, o günden bugüne.
Bu Kaçak Saraylı hain, geçenlerde sanki aldığı yüksek dozda uyuşturucunun etkisinden kurtulmuş da etrafında olan bitenleri görmüş ve onlara isyan ediyormuş gibi gak guk etmişti hani.
Ne demişti, birkaç cümleyle özetlersek?
“Bizim için asıl tehdit Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasıdır. Güvenli bölge için ABD ile görüşme halindeyiz. Güvenli Bölge için ABD ile görüşüyoruz ancak istediklerimizle onların kafalarındakinin aynı şey olmadığını attığımız her adımda görüyoruz.
“Biz bölgede yuvalanan terör örgütünü tamamen ortadan kaldırmayı hedeflerken onlar terör örgütüyle bizi aynı zeminde idare etmenin hesabını yapıyorlar. Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz.” (https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/09/08/erdogan-ibbde-28-subat-uygulamalarina-imza-atiliyor/)
Daha önce de belirttiğimiz gibi, sanki Yedi Uyuyanlar meselinde olduğu gibi, yıllarca uykudaymış da uyanmış biri gibi konuşuyor yukarıda, değil mi?
Oysa ABD Emperyalisti, BOP’unu tâ 2000’li yılların ilk yarısında açıkça ilan etti, Condollezza Rice’ın ağzından ve haritasını yayınladı Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi’nde. NATO Kolejlerinde de ders kitabı olarak okuttu Türk subaylarının gözü önünde.
Adam 1990’dan (Irak’a ilk saldırısından) bu yana da bu projesini Ortadoğu’da uygulamak için askeri, siyasi harekâtlar koyuyor, savaşlar, işgaller yapıyor, kitlesel katliamlara girişiyor, Pakistan-Afganistan’dan tutun da Libya’ya kadar uzanan İslam Coğrafyasını ölüm tarlalarına çeviriyor.
Bu haritada da Türkiye gibi Suriye de üç parçaya bölünmüş olarak gösteriliyor.
Tayyip Efendi “Güvenli Bölge” oluşturacakmış ABD’yle birlikte…
Diyelim ki hadi oluşturdun, ABD sözünde durdu. Ve bu bölgenin derinliği de 30 km oldu.
Onun aşağısı ne olacak?
PKK-PYD-YPG orada BOP’un Suriye ayağını oluşturacak ABD’nin sağdıçlığında.
Bir de sen laf kalabalığına getiriyorsun; “Biz terör örgütünü tümüyle ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz”, falan diye mugalata yapıyorsun.
30 km derinliğinde bir koridor oluşturunca PKK-PYD-YPG ortadan kalkmış mı olacak?
İşin gücün hile, dümen, kandırmaca be Hafız…
Kaldı ki ABD Emperyalist Efendin buna da izin vermiyor işte.
Ne demişti Menbiç’te ABD’yle birlikte devriye yapan ve geçen 30 Ağustos’ta emekliye sevk edilen Türk Komutan?
“Fırat’ın doğusunda yapılacağı söylenen şeylerin tamamı hikâyeden ibarettir. Ben Menbiç’te ABD’yle devriye yaptım. Menbiç kırsalında dolanıp durduk boş yere, şehre yaklaşmamız bile mümkün olmadı. Bunların hiçbir anlamı yok.”
Tayyip Efendi böyle kuru gürültüden de olsa esip gürledi ya; ABD Çakalı ne yaptı hemen ardından?
YPG’ye silahlı eğitim verdiğini gösteren videoyu internet ortamına sürüverdi. Ve aynı anda da Irak’tan 55 TIR dolusu silah-askeri mühimmat taşıyan konvoyu gösteriverdi.
Yani ne demiş oldu?
“Biz PKK-PYD ve YPG’yle stratejik ortağız. Onu asla bırakmam. Senin onu hırpalamaya kalkmana izin vermem. Ona dokundurtmam. Bunu bil!”
Sen kuru gürültü yaptın, adam hareket koydu ve sana görüntüsünü iletti.
Ne yaptın sen bunun sonunda?
Hiç…
İki gün önce Reuters’a verdiğin bir röportajda muhabirin sorusu üzerine mecburen konuya girdin ve Malatya’da söylediğin, yukarıda aktardığımız şeyleri bir kere daha tekrarladın. Ha, bu arada da “ABD, müttefiki Türkiye’yi daha fazla incitmek istemeyecektir,”, diyerek de saygılarını ve sadakatini sunmaktan geri kalmadın.
Sen bal gibi ikili oynuyorsun, Tayyip…
Sen tâ yapım aşamasında efendine verdiğin, BOP’ta kendine verilen görevi eksiksiz yerine getireceğine dair olan sözünü sadakatle tutuyorsun. Ve “BOP” adlı Ortadoğu Halklarının düşmanı ihanet projesinde taşeron rolü oynamaya devam ediyorsun. Sen, Halkımızı kandırmaya ve ihanetini maskelemeye çabalıyorsun.
Yoldaşımız Hüseyin Ali’nin Kurtuluş Yolu’nda yayımlanan makalesinde sözünü ettiği bir CIA kitapçığı var. Oradan aktarmalar yapıyor Yoldaş’ımız. Bakın ne deniyormuş kitapçıkta:
“Bu yıl daha yeni, temmuz ayı sonunda bir “düşünce kuruluşu”nun raporu yayımlandı. (Bu düşünce kuruluşu denilen oluşumların yüzde yüze yakını CIA veya emperyalist patentlidir). International Crisis Group (Uluslararası Kriz Grubu) adlı bu CIA yan örgütünün yayımladığı raporun başlığı şu: “Squaring the Cirles in Syria’s North East” (Kuzeydoğu Suriye’de Yuvarların Birleştirilmesi) (Middle East Report No 204, 31 Temmuz 2019).
“Raporda hedefi şöyle belirliyorlar:
“Ne yapılmalı? Washington kuzeydoğuda YPG’yi korurken, kalan gücünü, Türkiye’nin PKK’ya yönelik endişelerine yönlendirmeli; Moskova ise YPG ve Şam’ı Suriye devleti içinde kuzeydoğuda özerk yönetim temelinde adım adım yeniden bütünleşmek üzere uzlaşmaya ikna etmeli.” (Squaring the Cirles in Syria’s North East)” (Hüseyin Ali, Kurtuluş Yolu Gazetesi, 139’uncu Sayı)
Emperyalist Çakal, aynen bu raporda dile getirdiği stratejisini uyguluyor. PKK-PYD ve YPG’yi her yönüyle güçlü bir devlet yapısına büründürüyor, durup dinlenmeden.
Her türden ağır silahlar ve hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere 90 bin kişilik, savaş deneyimine sahip bir ordu oluşturmuş durumdadır orada.
30 bin kişilik de polis gücü vardır.
Ve bunlara ilaveten 140 bin kişiden oluşan da sivil devlet görevlileri vardır.
Yani şu anda PKK’nin Suriye’deki devleti, 260 bin kişilik profesyonel asker ve sivil olmak üzere bir kadroya düzenli maaş vermektedir.
Şu anda elinde tuttuğu bölge, Suriye’nin petrol, doğalgaz rezervlerinin önemli kısmını oluşturmaktadır. Tarım ve hayvancılık için de en önemli bölgesini meydana getirmektedir.
Yani Emperyalist Haydut, BOP’un Suriye’de öngördüğü bölümünü hayata geçirmiş bütünüyle. Ortadoğu’daki İkinci İsrail’in bu bölümü de tam anlamıyla oluşmuş.
Onun dışında ne yapıyor Emperyalist Haydut?
Türkiye’yi keriz pozisyonunda oyalıyor…
Hani bazen diyor ya Trump filan; “Türkiye’nin endişelerini anlıyoruz.”, diye. Ya da son günlerde olduğu gibi; “Ortak güvenli bölge oluşturalım”, filan diye…
Bunlar neye yönelikmiş?
CIA raporunda açıklandığı üzere Türkiye’nin PKK’ye yönelik endişelerini nötralize etmeye.
Yani bebe kandırır gibi Türkiye’yi kandırmaya…
Bir de ne yapmalıyız diyor, CIA raporunda?
Rusya’yla işbirliği halinde çalışmalıyız bu bölgede. Oluşturduğumuz bu PKK Devletini özerklik mözerklik gevelemeleriyle ya da kandırmacalarıyla Suriye Devletine yedirmeliyiz.
Yani Ortadoğu’da Barzanistan’dan sonra Suriye’deki ayağını da oluşturduk muydu BOP’un, bunu da yedirdik miydi bölge halklarına; geriye kalır iki parça: Türkiye ve İran’daki bölgelerde BOP’un hayata geçirilmesi…
Bakın, bugün Barzanistan’a kimse bir şey diyemiyor. Onu yedirdik, yiyenler sindirdi. İşte Suriye’deki parçayı da aynı duruma getirmeliyiz. Ondan sonra da Suriye ve Irak’ın yerine Türkiye ve İran’ı hedefe koymalıyız.
Herhalde sıra Türkiye’dedir artık bundan sonrasında. Zaten orada da PKK’nin savaşı sürmektedir. Kürt Halkı bu doğrultuda doktrine edilmiştir ve Amerikancı Burjuva bir hareket olan PKK’nin çatısı altında örgütlemiştir, çoğunluğunu teşkil edecek biçimde.
Dikkat edersek; Amerika’yla Rusya Suriye’de bugüne dek hiçbir çatışmaya, sürtüşmeye girmemişlerdir.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, Rusya da emperyalist bir devlettir artık ve o da Kürtleri kendi yörüngesine çekerek kullanma siyaseti uygulamaktadır. Bu sebeple o da bu siyasetine uygun biçimde davranmaktadır, Suriye’deki olanlar karşısında.
Yani Kürtler, Amerika’yla Rusya arasında iştah kabartan ve yörüngelerine sokulması gereken millet olarak görülmektedir. CIA planı, bu durum tespitinden hareket ederek oluşturulmuştur.
CIA da diyor ki; Barzanistan’ı biz kurduk Irak’ta. Suriye’deki PKK-PYD-YPG Devletini de biz kurduk, biz silahlandırdık, donattık, eğittik. Bu sebeple Kürtler bizim uydumuz olurlar. İsrail’e ikinci bir kardeş oluşturmuş olurlar.
Daha önce de söylediğimiz gibi, bölgede stratejik müttefik olarak İsrail’den sonra sadece Kürtler vardır ABD için.
Özetçe; ABD, Ortadoğu’da İsrail’den sonra ikinci bir petrol bekçisi yaratma uğraşındadır. PKK de iştahla ve büyük bir heveskârlıkla bu göreve soyunmuş durumdadır. Hem de bugün değil; 1991’de Sosyalist Kamp’ın çökmesiyle birlikte PKK, dümeni hiç duraksamadan Atlantik’e kırmış ve Miami açıklarına demir atmıştır. O günden bu yana da ABD’nin hizmetindedir. ABD’yle iç içe ve omuz omuza çalışmaktadırlar.
Kaçak Saraylı Hafız ve avanesi de devşirildikleri ve parti aşamasına getirildikleri günden bu yana, duraksamaksızın ve şaşmaksızın ABD’nin emirleri doğrultusunda çalışmaktadır. Hem içeride Laik Cumhuriyet’in yıkılması hainane işinde hem de Irak, Libya, Suriye’de olduğu gibi BOP’un hayata geçirilmesi işinde şaşmaz bir biçimde ABD hizmetkârlığı yapmaktadır, ABD taşeronluğu yapmaktadır.
Çünkü var oluşunu, iktidara gelişini ve iktidarda kalışını ABD’ye borçludur. ABD’yle ipleri kopardığı anda iktidardan tekerleneceğini iyi bilmektedir.
İnsan şu Arap atasözünü hatırlamadan edemiyor:
“El hain la iflah!” (Hain iflah olmaz!)
Yine daha önce de belirttiğimiz gibi, bunları ancak toprak ıslah eder.
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
14 Eylül 2019
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı