Her zaman söylediğimiz gibi; bugün Türkiye’yi şöyle ya da böyle, doğru ya da yanlış çeşitli siyasi gerekçelerle hareket eden, politikalar uygulayan normal bir siyasi parti yönetmemektedir. ABD Emperyalistleri tarafından iktidara getirildiği 2002 yılından bu yana tek derdi efendileri ABD-AB Emperyalist Haydutlarına hizmet etmek; bir yandan da kamu malı hırsızlığı yapmak, halkı soyup soğana çevirmek, insanlarımızı İşsizlik, Pahalılık, Zam, Zulüm Cehenneminde inim inim inletmek olan çıkar amaçlı bir suç örgütü yönetmektedir bugün ülkemizi.
İşte bu hırsızlık, vurgun, soygun, talan iktidarının lideri, Kaçak Saraylı “Reis”in ve avanesinin tek sermayesi yalan, riya ve kandırmacadır.
Hatırlanacağı gibi büyük bir hezimetle karşılaştıkları Yerel Seçimler öncesinde, 2018 yılının Aralık ayında Kaçak Saraylı Reis aynen şunları söylemişti:
“Yılbaşından itibaren elektrik fiyatlarında konutlarda yüzde 10 indirim yapıyoruz. Konutlarda ve küçük orta ölçekli işletmeler ile ticarethanelerde kullanılan doğal gazın fiyatında da yüzde 10’luk bir indirime gidiyoruz.”
Ancak bu sabah öğrendik ki bırakalım indirimi, zaten içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda emekçilerin bütçeleri için astronomik olan doğal gaz faturaları bugünden itibaren daha da kabaracak. BOTAŞ gece yarısı yaptığı açıklamayla konutlarda kullanılan doğal gaza yüzde 14,97, sanayi bölgelerinde kullanılan doğal gaza ise yüzde 13,73 oranında zam yapıldığını belirtti.
Yapılan bu zamla birlikte emekçilerin geçinmek zorunda olduğu sefalet ücretinin bir bölümü daha gasp edilmiş oluyor. Örneğin kış aylarında ısınma ihtiyacının da devreye girmesiyle ödediğimiz 300 TL’lik doğal gaz faturası artık 345 TL olacak. Yine en iyimser ihtimalle kışın ödenecek ortalama 345 TL’lik doğal gaz faturasını baz alırsak; adına “Asgari Ücret” denilen 2020 TL’lik Sefalet Ücretiyle geçinmeye çalışan insanlarımız, maaşlarının yüzde 17’sinden fazlasını sadece doğal gaz faturasını ödemek için kullanmak zorunda kalacak.
Yapılan bu zamlar, ki doğal gazla sınırlı kalmayacaktır, başta Kaçak Saraylı Reis ve AKP’giller’in Ekonomi Bakanı Damat Berat olmak üzere tüm AKP’giller avanesinin “Ekonomi iyiye gidiyor”, “Tünelin ucundaki ışık büyüyor”, “En kötüsü geride kaldı” gibi açıklamalarının ne kadar büyük bir kandırmacadan ibaret olduğunu göstermektedir.
AKP İktidarı 17 senedir uyguladığı halk düşmanı politikalarla ülke ekonomisini bitme noktasına getirmiş, insanlarımızı açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, pahalılığa, geçim sıkıntısına mahkûm etmiştir. Namuslu İlahiyatçımız rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ün deyişiyle gulûl suçlarıyla dolu olan iktidarları boyunca yaptıkları kamu malı hırsızlıkları başta Kaçak Saraylı Reis olmak üzere AKP’nin tepedeki tüm kesimlerini ve yandaşlarını Karunlaştırmıştır.
İşte bu ihanet politikalarının ekonomide açtığı gediği, yarattığı tahribatı onarabilmek için de fahiş zamlara başvurmakta, faturayı yine Emekçi Halkımızın sırtına yüklemektedir AKP’giller. Çünkü halkın hangi koşullarda nasıl yaşadığı, yeme içme, barınma, ısınma, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığı bu zulüm iktidarının umurunda değildir. Tapındıkları tek Tanrı olan Para Tanrısı’nın onlara emrettiği tek şey kamu malı hırsızlığı, vurgun, soygun, talan politikalarıdır.
Ama Tarihe baktığımızda her zulüm çağının bir sonu olduğunu görüyoruz. Yine Tarih, Halkımızın deyişiyle “zulm ile abad olanların” yaşadıkları trajik sonların hikayeleriyle doludur. AKP’giller de eninde sonunda Halkımıza yaptıkları ihanetlerin, işledikleri suçların hesabını vereceklerdir. Hak ettikleri son da yakındır. Halkımız AKP’giller’in zulüm ve ihanet politikalarını daha iyi görmektedir artık. Son Yerel Seçimler bunun kanıtıdır.
Başta İşçi Sınıfımız olmak üzere tüm Emekçi Halkımızın yaşadığı sıkıntılar kader değildir. Bu sıkıntıların tamamının kaynağı, bir avuç Parababasının ve onların siyasi plandaki temsilcilerinin ülkemizin kaynaklarını, insanlarımızın alınterini arsızca, pervasızca sömürmesi, gasp etmesidir. Bu asalaklardan kurtulmanın yolu ise Halkın Kurtuluş Partisi saflarında örgütlenmek, Demokratik Halk İktidarı mücadelesi vermektir.
Zafer mutlaka örgütlenen, direnen, mücadele eden Halkımızın olacaktır!
1 Ağustos 2019
HKP Genel Merkezi