Vurguncular seçimi kaybetti ama HKP, İBB’de gün yüzüne çıkan vurgunların peşini bırakmıyor

Bilindiği gibi 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından İBB’yi 25 yıldır vurgun ve talanlarla yöneten AKP’giller, yaptıkları vurgunların, yolsuzlukların izlerini kaybettirmek amacıyla zaman kazanmak için türlü bahanelere başvurmuş, süreci uzatmıştı.

Bu süreç içerisinde İBB’deki sayısız yolsuzluklardan biri daha günyüzüne çıktı. Dönemin İBB Meclis Üyesi Nahit Ataman, İBB kadrosunda yer alan personellerden birinin Egemen Bağış’ın özel soförü olarak tahsis edildiğini ortaya çıkardı. Kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi, 13 yıl boyunca Egemen Bağış’ın özel şoförlüğünü yapan M. G. isimli şahsın maaşının İBB tarafından ödendiği, İBB’nin bu yolla yaklaşık 780 bin TL zarara uğratıldığı ortaya çıktı.

İBB Meclis Üyesi Nahit Ataman, bu şekildeki usulsüzlüklerin sadece bu örnekle sınırlı kalmadığını şu sözlerle dile getirmişti:

“Bu gibi birçok yasa dışı görevlendirme yapıldığını biliyoruz, hepsini açıklayacağız. İBB yılladır kendi kadrosundaki elemanları bu şekilde tahsis ederek İstanbulluların cebinden milyonlarca liranın çıkmasına neden oldu.”

Bu açıklamalarının basına yansımasının ardından, kamuya ait kaynakların yağmalanmasına karşı her alanda mücadele etmeyi ilke edinen Partimiz harekete geçerek İstanbulluların cebinden çalınan paraların hesabını sormak üzere, bu vurguna imza atan ve göz yuman sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu dilekçesinde şunlar belirtildi:

“İBB önceki dönem başkanı Mevlüt UYSAL başta olmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait bütçenin, belediye ile hukuki veya fiziki bir bağı bulunmayan Egemen Bağış’a görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak özel şoför tahsis etmiştir. Açıkça görülmektedir ki görevi biten belediye başkanı, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek sureti ile kişiye haksız bir menfaat sağlamıştır. Mevzuata aykırılık gösteren bu işlemin aralıksız 13 yıl sürmesi 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71. Maddesi’nde yer alan kastın varlığını da açıkça ortaya koymaktadır. Menfaat sağlanan kişilerin sayısı bilinememekte ama yapılan açıklama göz önüne alındığında sadece bu örnekten ibaret olmadığı anlaşılmaktadır.”

Egemen Bağış’a kanunsuz biçimde, kamuyu zarara uğratarak fayda sağlandığının dile getirildiği dilekçede “Halkın Kurtuluş Partisi’ne göre, idari her türlü eylemin ve davranışın halka açık olması ve yargısal denetime tabi olması gerçek hukuk devletinin de temel prensibidir. Ancak bugünlerde yapılanlar Halkın menfaatlerini hiçe sayılarak yapılmakta, sadece iktidardaki belirli kişilerin yakınlarının menfaatlerini esas almaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Halkın Kurtuluş Partisi olarak, kamuyu zarara uğratan, insanların alınterini gasp eden her türlü eylem ve davranışlara karşı her alanda mücadelemiz devam edecektir.

18 Nisan 2019
HKP Genel Merkezi

Suç Duyurusu Dilekçesini aynen yayımlıyoruz:

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNAN :Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Karanfil Sokak No:24/15 Kızılay/ANKARA

V E K İ L L E R İ :Av. Ayhan ERKAN, Av. Ali Serdar ÇINGI, Av. Pınar AKBİNA,
Atatürk Bulvarı Emlak Bankası Blokları B Blok K:4 D:16
Fatih/İstanbul

Ş Ü P H E L İ L E R : 1- Mevlüt UYSAL – İstanbul Büyükşehir Belediye Önceki Başkanı
2- Egemen BAĞIŞ
3-Soruşturma aşamasında ortaya çıkartılacak; menfaat temin eden ya da sağlayan şüphelilerin fiillerine onay veren, ya da suçu bildirmeyen diğer kamu görevlileri. 

TANIK : Nadir ATAMAN- İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi

S U Ç :–     Nüfuz ticareti (TCK 255)

  • İrtikap (TCK 250)
  • Suçu Bildirmeme (TCK 278)
  • Denetim Görevinin İhmali (TCK 251)
  • 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71. Maddesini ihlal,

İHBAR VE BEYANLARIMIZ:

Bilindiği üzere 31 Mart 2019 tarihinde Mahalli İdareler Seçimleri ülkemizde gerçekleştirilmiştir. AKP’nin itirazları sonucu günlerdir süren sayım nihayet sonuçlanmış ve Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğuna dair mazbatası 17.04.2019 tarihinde verilmiştir. Bunun anlamı uzun yıllardır AKP tarafından yönetilen İstanbul Büyükşehir Başkanlığı yönetiminin değişecek olmasıdır.

Bu yönetim değişiminin gerçekleşeceğinin ortaya çıkması ile birlikte seçim sonuçlarının açıklanması konusunda yaşanan karmaşa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı kaynaklarının usulsüz şekilde kullanıldığı yönünde çeşitli bilgilerin basın/yayın kuruluşları ve sosyal medya aracılığı ile toplumun bilgisine sunulmaya başlanmıştır.

Bu konuyla ilgili en somut örnek İBB Meclis Üyesi Nadir Ataman tarafından ortaya çıkarılan Egemen BAĞIŞ’ın özel şoförlüğünü yapan M.G.’nin İBB kadrosunda yer alan personel olmasıdır. Konuya ilişkin İBB Meclis Üyesi Nadir Ataman tarafından yapılan açıklamada “Bu gibi birçok yasa dışı görevlendirme yapıldığını biliyoruz, hepsini açıklayacağız. İBB yılladır kendi kadrosundaki elemanları bu şekilde tahsis ederek İstanbulluların cebinden milyonlarca liranın çıkmasına neden oldu” şeklinde beyanda bulunmuştur.(https://odatv.com/egemen-bagisin-soforu-nereden-cikti-15041958.html)

İBB Meclis Üyesi Nadir Ataman’nın devam eden açıklamaları yukarıda somut örneği verilen Egemen Bağış’a atanan şoför M.G.’den ibaret olmadığını gösterir niteliktedir. Ataman konuşmasının devamında “Bağış’ın şoförünün İBB’ye maliyeti kaba bir hesapla 780 bin lirayı buluyor. İstanbul halkının parasının bu yöntemle kimlere peşkeş çekildiği yakında tek tek ortaya çıkacak. Bu tip şoför ve araç tahsislerinin İstanbullulara maliyeti milyonlarca lirayı buluyor. Geriye dönük olarak bu paraları kamuya kazandıracağız. ‘İstanbul sevdalarını’ ortaya dökeceğiz” diye konuşmuştur. Ataman’nın devam eden konuşmasından anlaşıldığı üzere İBB 13 yıl boyunca aralıksız bir şekilde şoför M.G.’ye belediye bütçesinden maaş ödemeye devam etmiştir. Bahsi geçen hukuksuzluğun tekil bir örnek olmadığı ve gerekli soruşturma sürecinden neticesinde; usulsüz memur görevlendirmelerin, araç tahsislerinin sayısı ve kim tarafından nasıl gerçekleştirildiği ortaya çıkacaktır.

İBB önceki dönem başkanı Mevlüt UYSAL başta olmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait bütçenin, belediye ile hukuki veya fiziki bir bağı bulunmayan Egemen Bağış’a görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak özel şoför tahsis etmiştir. Açıkça görülmektedir ki görevi biten belediye başkanı, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek sureti ile kişiye haksız bir menfaat sağlamıştır. Mevzuata aykırılık gösteren bu işlemin aralıksız 13 yıl sürmesi 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71. Maddesi’nde yer alan kastın varlığını da açıkça ortaya koymaktadır. Menfaat sağlanan kişilerin sayısı bilinememekte ama yapılan açıklama göz önüne alındığında sadece bu örnekten ibaret olmadığı anlaşılmaktadır.

Söz konusu kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklı olarak mevzuata aykırı karar, işlem veyaeylemleri sonucunda kamu kaynağında ciddi bir eksilme olduğu açıktır. Dolayısıyla bu haber tek başına bile bir suç duyurusu niteliği taşımaktadır.

Bilindiği gibi Egemen Bağış, eski bir bakandır. Ve halen iktidar grubuna yakın, AKP içinde gücü ve hatırı olan, dolayısıyla kamu kurumları ve kamu görevlileri üzerinde etkisi ve nüfuzu vardır. TCK bağlamında bu nüfuzu kullanarak şoförünün maaşını ödettiği anlaşıldığından, Nüfuz ticareti suçu (TCK 255. Md.) sübut bulmuştur.

Egemen bağışa kanunsuz biçimde bu faydayı kamuyu zarara uğratmak pahasına sağlayan önceki belediye başkanı olan şüphelinin eylemi ise İrtikap (TCK 250) suçuna vücut vermektedir.

Bu suçu bilmelerine rağmen soruşturma ve/veya yargı makamlarına bildirmeyen diğer görevliler açısından TCK 278, gerekli denetimleri yapmayarak suçun ortaya çıkarılmasını sağlamayan her düzeyde belediye denetleme görevlisi, müfettiş, sayman, mali hesap uzman ve yetkilileri açısından ise TCK 251. Maddedeki suçlar oluşmuştur.

Yukarıda işlendiği açık bir çok suç göz ardı edilmemesi, siyasi saiklerle tüm bu yasadışı işlerin üstü örtülmemesi için müvekkil Parti bu ve benzer konularda defalarca suç duyurularında bulunmuştur. Çünkü Halkın Kurtuluş Partisi “Halk İçin, Halk Tarafından” bir yönetim anlayışını benimsemektedir. Ayrıca Halkın Kurtuluş Partisi’ne göre, idari her türlü eylemin ve davranışın halka açık olması ve yargısal denetime tabi olması gerçek hukuk devletinin de temel prensibidir. Ancak bugünlerde yapılanlar Halkın menfaatlerini hiçe sayılarak yapılmakta, sadece iktidardaki belirli kişilerin yakınlarının menfaatlerini esas almaktadır.

Tüm bu sebeplerle, şüpheli olarak belirtilen kamu görevlileri ile soruşturma sonucunda tespit edilecek diğer sorumlular hakkında kamu davası açılması için işbu suç duyurusunu yapmak zorunlu olmuştur.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıkladığımız ve Cumhuriyet savcılığınca resen araştırılacak sebeplerle, şüphelilerin eylemlerine uyan Türk Ceza Kanununun anılan suçlarından haklarında gerekli soruşturmanın yürütülerek Kamu Davası açılmasını müvekkil Parti adına talep ediyoruz. 18/04/2019

Suç Duyurusunda Bulunan
Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Vekilleri
Av. Ayhan ERKAN     Av. Ali Serdar ÇINGI Av. Pınar AKBİNA