Haydi bakalım Hafız! İşgalci Yunan’ın tehdit ve hakaretlerine karşı bir tık de…

Tayyip!

Bırak bir televizyon emekçisiyle uğraşmayı da, zerre miktarda da olsa biraz cesaret topla…

ABD ve AB kuklası ve o emperyalist haydutların şımartılmış, azgın çocuğu, işgalci, ilhakçı Yunan Çakallarının şu durduk yerde Türkiye’ye hakaretamiz meydan okumalarına karşı ağzını açıp bir çift laf söyle yahu…

Sen söyleyemiyorsan, hiç değilse avanenden Hulusi Bakan’ına söylet, başka bakanlarına söylet, ya da ne bileyim; Çavuş’un oğluna söylet.

Veyahut da yandaş, besleme medyandan bir ya da birkaç yazarçizerine söylet…

Bak, ne diyor, Yunanistan’ın Türk ve Türkiye düşmanlığıyla kafayı bozmuş siyasileri gibi saldırgan Genelkurmay Başkanı Evangelos Apostolakis Çakalı:

“Noel yortuları nedeniyle Savunma Bakanlığı basın mensupları için düzenlenen basın toplantısında konuşan Yunan Genel Kurmay Başkanı Evangelos Apostolakis, Yunan silahlı kuvvetlerinin bölgedeki barış ve istikrarı korumakla görevli olduğunu ve ABD’nin de aynı amacı güttüğünü belirtti. Apostolakis, “Türkler kayalıklarımıza çıkarsa, yerle bir ederiz. Hükümetimiz de aynı görüştedir” şeklinde konuştu.

“BBC Türkçe’den Stelyo Berberakis’in haberine göre, Apostolakis, Türkiye’nin Doğu Akdeniz bölgesinde uyguladığı baskılara karşı olan Yunanistan’ın Kıbrıs, İsrail ve Mısır ile kurduğu ittifak sayesinde bölgedeki dengelerin sağlandığından söz etti. (https://www.sozcu.com.tr/2018/dunya/yunan-genelkurmayindan-kustah-aciklama-yerle-bir-ederiz-2805879/)

Gördün, değil mi Tayyip söylenenleri?

İşgalci-ilhakçı çakal, Türkiye’nin cesaretini ve kararlılığını test ediyor. Ya da halkımızın deyişiyle söylersek; “yoklama çekiyor” Türkiye’ye.

Bakalım ne tepki verecekler, diye yokluyor…

Kenar mahallelerin mafyatik çakal örgütü şefleri de böyle numaralar çekmeye bayılırlar. Rakip gördükleri başka bir çetenin bir elemanına ufaktan bir hakarette ya da saldırıda bulunurlar. Baktılar ses çıkmadı, saldırganlıklarını daha da arttırırlar. Amaçları bellidir: Alan hâkimiyetlerini genişletmek, o bölgede kendilerinin dışında başka bir çakal örgütü bulundurmamak. Olanları da oradan korkutarak kovup uzaklaştırmak.

Ama saldırıya uğrayan mafyatik yapının lideri biraz daha fazla cesarete ve ataklığa sahipse, hemen durumu kavrar ve anında daha sert biçimde karşılık verir.

Bu tepki karşısında gözü yılan grup şefi, hemen adamlarını göndererek özür diler. “Ya bizim çocuklar sizin adama, sizden olduğunu bilmeden, bir harekette bulunmuşlar. Bilselerdi asla yapmazlardı. Zaten benim de haberim yok yapılanlardan. Haberim olsaydı asla izin vermezdim böyle bir şeye. Biz dostuz, hep dost kalmak isteriz. Kusura bakmayın.” şeklinde hemen geri vitesine alır hareketini.

Çakal Yunan’ın siyasetçisiyle, generaliyle yaptığı da aynı numaradır. Belli aralıklarla Türkiye’ye hakaret dolu tehditler savuruyorlar.

Fakat acıdır ki sizler, bu yenilir yutulur olmayan saldırılar karşısında ölü numarasına yatıyorsunuz. Yunan da bundan cesaret alıyor gittikçe tabiî…

Bir başına yaşayan bir televizyon emekçisine yani Fatih Portakal’a karşı, sadece düşünce özgürlüğü hakkını kullanmak istedi diye tüm avanenle birlikte hakaret ve tehdit dolu saldırılarda bulunmak iş değildir. Marifet de değildir, insani anlamda da hiçbir şey kazandırmadığı gibi sadece kaybettirir.

Ayıptır be!

Sen başta gelmek üzere televizyoncuların da, gazetecilerin de, şarkıcı türkücülerin de, medya trollerin de bu zavallı medya emekçisine karşı ağza alınmayacak, mide bulandırıcı küfür ve hakaretler dolu seferberlik başlatmak, küçük iştir, ucuz iştir, nereden baksanız iler tutar tarafı olmayan işler kategorisindedir.

Bak, nasıl aşağılayıp tehdit ve hakaretler savuruyor Yunan işgalci…

Hadi bakalım, ağzınızı açın da ona karşı bir cevap verin…

Var mısınız buna?..

Yoksunuz, öyle mi?

Bugüne kadar siyasetçisi de, askeri de bu türden çakallıkları defalarca yaptılar Türkiye’ye karşı. Her seferinde de siz bu ağır saldırıları yiyip yuttunuz, hazmettiniz ve hiç olmamış sayıp ya da ölü numarasına yatıp geçip gittiniz.

O işgalci alçaklara karşı her seferinde hak ettikleri şekilde cevap vermek bize kaldı. Onlara göstereceğiz bu işgalciliklerin, bu meydan okumaların neye mal olacağını.

Öyle görülüyor ki Birinci Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızda Mustafa Kemal, İnönü ve silah arkadaşları tarafından kendilerine verilen dersi ve o dersin yarattığı travmayı unutmuş bu çakallar.

Hak ettikleri dersi, ikinci defa aldıkları zaman hatırlayacaklardır muhakkak, Birinci Kuvayimilliye’de aldıkları dersi ama o zaman iş işten geçmiş olacaktır…

Ne diyor Yunan saldırgan çakal?

Doğu Akdeniz’de de Yunanistan’ın Kıbrıs (Rum Yönetimi), İsrail ve Mısır’la birlikte bir blok oluşturduk ve bu blokla Türkiye’ye karşı mücadele yürütüyoruz, diyor.

Demek ki işgalci saldırgan sadece Ege’nin ortasında ve kuzeyinde değil, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs açıklarında da sözünü ettiği blokla Türkiye’ye karşı saldırgan eylemlerde bulunuyor.

Bu cesareti nereden alıyor?

Tabiî ki sizin korkaklığınızdan, vatan sevmezliğinizden ve ABD-AB işbirlikçisi oluşunuzdan alıyor.

Sizler koltuk için, makam için, iktidar için, ün ve poz için ve küplerinizi doldurmak için ve her biriniz Karun’un hazinelerinden milyonlarca kat büyük kamu mallarını aşırıp zenginleşmek için satıp geçtiniz Vatan Topraklarını da, denizlerimizi de, ulusal onurumuzu da, saygınlığımızı da…

16 yıldan bu yana ABD ve AB yörüngesinde, sadece onlara hizmet ediyorsunuz. Onların projelerini, politikalarını uyguluyorsunuz, onların çıkarlarını gözetip kolluyorsunuz.

Vatana millete ve halka ise düşmanlıktan ve kötülükten başka yapıp ettiğiniz hiçbir şey yok…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

20 Aralık 2018

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı