Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Nurullah Ankut Yoldaş’ tan Chavez Yoldaş’a mesaj:
SAYGIDEĞER BAŞKAN YOLDAŞ;
Sizinle biz, dünyanın iki ayrı noktasında yaşıyoruz. Fakat siz bana mahallemizin insanı kadar, birlikte büyüdüğüm en yakın yoldaşım kadar yakınsınız.
Biz de sizin gibi öğrencilik yıllarımızdan bu yana, ömrümüzü, insanlığın başbelası, Che’nin deyişiyle “insan soyunun en büyük düşmanı”, uluslararası emperyalist haydutlar çetesinin başhaydut devleti ABD Emperyalistlerine ve onların yerli işbirlikçisi hainlere karşı mücadeleye adadık. 45 yıldan bu yana da bu savaşımızı sürdürüyoruz, son soluğumuzu verene dek de tereddütsüz sürdüreceğiz. Çünkü insana yaraşan biricik hayat biçimi budur.
Siz, Latin Amerika Halklarının büyük dostları, yüce devrimciler: Simon Bolivar, Jose Marti, Che ve Camillo’nun ruhunu taşıyorsunuz bedeninizde. Onların, yarım bıraktıkları yüce davayı sonucuna ulaştırmak istiyorsunuz. ABD Emperyalistlerini ve yerli uşaklarını Latin Amerika’dan defetmek ve bu mazlum halkları özgürleştirmek istiyorsunuz.
Bütün bunlara ilaveten verdiğiniz devrimci savaş, öylesine etkili, büyük devrimci fırtınalar, rüzgârlar yaratıyor ki, bahar yağmurları kadar verimli olan bu fırtınalar ülkemiz halklarına da umut, moral ve mücadele azmi aşılıyor. Siz, Latin Amerika’da mücadele bayrağını yükselttiğiniz zaman ABD ve AB Emperyalist haydutları tüm dünyada tökezliyor. Yılgınlığa uğruyor. O açıdan, sizin şanlı, onurlu, yiğitçe mücadeleniz tüm dünya halklarına güç veriyor, güven veriyor.
İşte bu nedenle saygıdeğer Yoldaş, eğer siz hastalanmasaydınız ve Fidel hastalanmasaydı, inanın emperyalist haydutlar Libya’ya, Suriye’ye ve diğer bölgemiz ülkelerine saldırmaya cesaret edemeyecekti. Ve Libya Lideri Muammer Kaddafi şu an yaşıyor olacaktı.
İşte bu emperyalist çakallar, insanlık dışı canavarca bir içgüdüyle, sizin hastalığınızdan medet ummaya başlamışlardır. Sizi yenemeyeceklerini anladıkları için doğa sizi yense diye milyonlarca masum insanın kanına bulanmış, Amazon Nehri’nin sularının bile pisliğini temizlemeye yetmeyeceği iğrenç ellerini ovuşturup duruyorlar.
Saygıdeğer Chavez Yoldaş;
Ben de sizinle aynı günlerde hastalandım, prostat kanserinden ameliyat oldum. Hastalığımı ilk öğrendiğim an yani biyopsi patoloji raporunu elime aldığım an oradaki teşhis hanesinde “Prostat Adenocarsinom” (Prostat Kanseri) ibaresini görünce acı acı güldüm: “Ulan sinsi kalleş, biz elimizde silah çarpışırken ölmek isterdik, sen bize oyun ettin. Ama asla korkutacağını sanma”, dedim.
Tarihin cilvesine bakın ki Önderim Hikmet Kıvılcımlı da 1971 Ekimi’nde prostat kanserinden dolayı bedence aramızdan ayrılmıştı. Demek ki kader bize bir oyun oynuyor, diye düşündüm.
Fakat Yoldaş, sizin hastalığınızı öğrendiğim zaman inanın olağanüstü üzüldüm. “İşte bu olmamalıydı”, dedim.
Size sadece Latin Amerika Halklarının değil, tüm dünya halklarının gereksinimi var, saygıdeğer Yoldaş. Bu nedenle emperyalist haydutlara karşı savaştığımız gibi bu doğa saldırısına karşı da savaşmalı ve yenmeliyiz. Bunu başaracağımıza da içtenlikle inanıyorum.
Size kendim ve Partili Yoldaşlarım adına en derin saygı ve Yoldaşça selamlarımı iletir, zaferinizin bizlerin ve tüm dünya halklarının zaferi olacağını hatırlatmak isterim. 09.07.2012
Venceremos! Hasta La Victoria Siempre!
Nurullah Ankut
Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanı
