Tayyipgiller İçerde Dışarıda Katletmeye Devam Ediyor
Çünkü Ortaçağcı bu güruh insana, umuda, vatana düşmanlar. Vatansız oldukları için saldırıyorlar yurtseverlere, tıkıyorlar Silivri’ye, Hasdal’a. Ortaçağa dönme özlemleriyle yanıp tutuştukları için yarınlara dair umutları her zaman diri tutan Devrimcilere saldırıyorlar, katlediyorlar, cezaevlerine atıyorlar. ABD ve AB Emperyalistleriyle, yerli yabancı Parababalarıyla etle tırnak gibi kaynaşmışlardır insana düşmanlık noktasında. O yüzdendir insana değer vermemeleri, insana dair hiçbir şey yapmamaları. İşte bu yüzdendir insanları açlığa, yokluğa, yoksulluğa, işsizliğe, pahalılığa, zamma, zulme mahkûm etmeleri.
Bu güzelim ülkeyi açık cezaevine çevirdiler. Tayyipgiller gemi azıya aldılar artık, arkalarında yerli yabancı Parababalarının, ABD ve AB Emperyalistlerinin her türlü desteğiyle, geriye gidişe ses çıkartan, artık yeter diyen herkesin sesini boğmaya çalışıyorlar. Bu açık cezaevi içinde bütün insanlık düşmanı saldırılara karşı mücadele eden tüm emekçilere acımasızca saldırıyorlar, coplarla, gaz bombalarıyla.
Kapalı cezaevlerinde insanlık dışı koşullara isyan eden mahkûmlar da bu saldırılardan nasibini alıyor. Tayyipgiller için içerde dışarıda olman, özgürlüğünün kısıtlanmış olması fark etmiyor. İsyan edersen, haksızlığa başkaldırırsan, vicdansızlığa sesini çıkartırsan, hukuksuzluğa sabır göstermezsen çektirilen ezalara, biat etmezsen Tayyipgillere, saldırıya ve katliama uğraman artık Allah Emri.
Şanlıurfa Cezaevindeki mahkûmlar işte bunun için katledildiler. 6 kişilik koğuşlarda 30 kişi kalınmasına, yer yokluğundan nöbetler halinde uyumaya, işkencelere, 39 derece sıcaklıkta dağıtılan soğutucuların toplanmasına isyan ettikleri için katledildiler. Tayyipgiller her zaman her yerde yaptıkları gibi hemen yalana başvurdular. Dediler ki, mahkûmların diri diri yanmasına neden olan yangın, mahkûmların kendi aralarında çıkan kavga sonucunda çıktı. İnsanlıkdışı koşullara karşı isyan sonucu yangının çıktığı belirlendi. Dediler yangına hemen müdahale edildi. Tam 45 dakika sonrası müdahale edildiği, hortum kısa geldiği için kovalarla çıkan yangının söndürülmeye çalışıldığı çıktı ortaya. Kavga dediler, mahkûmların isyana katılmayan 5 kişiyi ıslak battaniyelerle banyoya gönderdikleri tespit edildi. Ama mızrağı çuvala sığdıramadılar, tez çıktı yalanları ortaya. Ama bunların meşrepleri bu, ekmek yer, su içer gibi yalan söylemek. Yüzleri kızarmaz yalanları ortaya çıkınca, ar duyguları kalmamıştır çünkü.
Bu acımasız saldırı, sadece mahkûmlara değil içeride yakınlarının durumunu merak eden, bu saldırıya tepki gösteren ailelere karşı da yapıldı. Yakınlarının durumunu merak eden, yakınının yaşadığı haberini almak umuduyla çırpınan acılı insanlara; analara, babalara, kardeşlere karşı coplarla, gaz bombalarıyla saldırıldı. Artık bunlarda insani hiçbir değer, insanlıktan en ufak bir kırıntı dahi kalmamış. Yakınlarının cezaevinde olmasından dolayı zaten acı içerisinde olan ailelere, ikinci bir acıyı da yaşatmaktan geri durmuyorlar Tayyipgiller.
Tayyipgillerin 10 yıllık iktidarında cezaevlerine atılanları sayısı 60 binden 120 bine çıkmış.
Bunların dönemlerinde arttı kadın cinayetleri, bunların dönemlerinde artış gösterdi tecavüzler. Bunların dönemlerinde, Uludere’de yaşandı ikinci 33 kurşun vakası.
Tayyipgillerin, insanların sağlıklı yaşamına yönelik yaptıkları tek bir yatırımı yok.
Tayyipgillerin işsizliğe karşı bir yatırımları yok. Bir fabrika inşa etmiş değiller.
Bunların yaptığı, utanmadan da övünürler, 5 yıldızlı Adliye Sarayı, “modern” cezaevleri yapmak.
Ama bu böyle gitmeyecek. Bu hayasız akın durdurulacak. Bu acıları yaşatan ve yaratan Ortaçağcı asalak güruh eninde sonunda Halklarımıza çektirdikleri acılar, insanlığa karşı işledikleri suçlar için, Halk Mahkemelerinde yargılanıp, tarihin çöplüğündeki yerlerine gönderileceklerdir.19.06.2012
Halkın Kurtuluş Partisi
Genel Merkezi