23 yaşındaki Necmettin Öğretmen’in, memleketine giderken yolunu kesip, arabasını yakıp, katledip cesedini dereye atmak nasıl bir canavarlıktır yahu…
Nasıl bir anlayışın ürünüdür, bu insanlık dışı katliam…
Suruç ve Ankara Gar Katliamlarını yapan IŞİD’le Güvenpark otobüs durakları ve İstanbul Vezneciler Katliamlarını yapan PKK arasında zerrece bir fark olabilir mi?
Hayır.
IŞİD; Suruç’ta 31 masum genci, Ankara Garı’nda 101 masum sivil insanımızı katletti. PKK ise Ankara Güvenpark otobüs duraklarında 36, İstanbul Vezneciler’de ise 6’sı polis, 5’i de sivil olmak üzere toplam 11 insanı katletti.
Bu katliamları yapan örgütler, insanlık dışı örgütlerdir, insanlık dışı bir ideolojiye sahip olan örgütlerdir, insanlıktan zerrece nasiplenmemiş kişiler tarafından yönetilen örgütlerdir.
IŞİD, sapkın dini inanışı doğrultusunda kendinden olmayanı “Kâfir” sayarak öldürmektedir. Aklınca Cihad yapmış olmaktadır bu katliamlarıyla.
PKK ise Türk düşmanlığıyla kafayı bozduğu için, tıpkı Rum EOKA ve Ermeni ASALA katliam örgütleri gibi, ideolojisini Türk düşmanlığı üzerine inşa ettiği için, bütün Türkleri, katledilmesi gereken düşmanlar olarak görüp bu canavarca bir acımasızlıkla yapılmış olan katliamlarını gerçekleştirebilmektedir.
Hatırlanacağı gibi PKK’nin, Necmettin Yılmaz Öğretmen ilk kurbanı değildir. Daha önce de gencecik kadın, erkek öğretmenleri, mühendisleri, işçileri, yollarını kesip, kimliklerini kontrol edip, Kürt illerinde nüfusa kayıtlı görünmeyen gençleri acımasızca katlettiğini biliyoruz.
Böylesi katliamlar yapan örgütler, hiçbir ulusun, hiçbir halkın ve hiçbir dinin temsilcisi olamazlar. Çünkü insani hiçbir değer taşımamaktadır, bu katliamları yaptırtan örgütler ve onların ideolojisi.
Dikkat edersek, bu örgütlerin tamamı ABD ve AB yapımıdır, CIA tarafından yönlendirilmektedir. Gerçekte de ABD Emperyalist Çakal Devletinin ve Avrupa Emperyalist Devletlerinin çıkarlarına hizmet etmektedir. Bu emperyalist haydutlar, halkları etnik ve dinsel temelde ayrıştırıp, birbirlerine karşı düşmanlaştırıp, kanlı boğuşmaların içine atmaktalar; böylece de aşağılık çıkarlarına uygun düşecek sonuçların doğmasını sağlamış olmaktadırlar. Yani önce halkları birbirlerine karşı kanlı bir hesaplaşmanın içine atmaktalar, sonra da o hesaplaşmadan istedikleri sonucu çıkarmaktadırlar. Daha önce de söylediğimiz gibi, CIA bu kanlı oyununa “Order from Chaos”- “Kaostan Düzen Çıkarmak” adını vermektedir. Öyle terimleştirmektedir bu aşağılık işi.
Daha önce de söyledik; IŞİD de, El Kaide de, El Nusra da, PKK de, PYD de, YPG de, DSG de, ÖSO da ABD’nin bölgedeki yerli taşeronlarıdır, piyonlarıdır. Bunların yapmakta oldukları görev, BOP’un hayata geçirilmesinde kendilerine verilen rolü yerine getirmeleridir, diye.
İşte bu aşağılık, insanlık dışı işi yapmaktadır bu örgütler.
Biz Gerçek Devrimciler biliriz ki savaşın da bir ahlâkı vardır. Bu ahlâka göre hiçbir sivil, hedef alınmaz. Sivillerin zarar görmemesi için azami dikkat gösterilir.
Teslim olan savaş esirine asla kötü davranılmaz. Bir savaş esiri sadece kimliğini belirtmekle yükümlüdür. Onun dışında hiçbir şey söylemeye mecbur değildir. Yani savaş esirlerine işkence ederek konuşturup bilgi almaya çalışmak, bir savaş suçudur.
Yukarıda andığımız örgütler ise, bırakalım savaş hukukunu, savaş ahlâkını, insani ve vicdani değerlerin bir tekini olsun taşımazlar.
Tıpkı efendileri olan ABD-AB Haydut Emperyalist Devletleri gibi, onların casus örgütleri gibi, CIA gibi, Pentagon gibi, Washington gibi…
Yani efendileriyle hizmetkârı olan bu örgütler çarkla dişli gibi birbirleriyle uyumludurlar ve öyle çalışırlar.
Bunların tamamı Türk Halkının da, Kürt Halkının da, Arap Halkının da düşmanları cephesindedir. Ve de emperyalist haydut devletler safındadır.
İnsanlık ve halklar bunlardan kurtulacak, er geç…
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
26 Temmuz 2017
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı