İhanetin, Amerikan uşaklığının ve vatan satıcılığının şu boyutuna bakın bir yahu…

Saygıdeğer Halkımız;

İhanetin, Amerikan uşaklığının ve vatan satıcılığının şu boyutuna bakın bir yahu…

Yunanistan, 18’i ada statüsünde Ege’deki 153 kara parçasından oluşan, Lozan’da bizim olduğu tescil edilen toprağımızı işgal ve ilhak ediyor, bununla da yetinmeyip oraları yerleşime açıp silahlandırıyor, bizim karasularımızda askeri tatbikatlar yapıyor, uçakları, helikopterleri bizim hava sahamız üzerinde pervasızca turlar atıyor, bütün bunlara ilaveten de oralardan maden çıkarıp Pire Limanı’na taşıyor, pazarlıyor; bunlarsa Milleti Firavun Anayasası Referandumlarıyla oyalıyorlar. Zerrece dert edinmiyorlar, vatan topraklarının göz göre göre elden çıkışını…

 

Nasıl isyan etmezsiniz?

Nasıl öfkeden deliye dönmezsiniz?

Adamlar bir de delikanlı havalarında, rüzgara tutulmuş ağaçlar misali sağa sola, öne arkaya yalpalar vurarak yürüyor, kürsülerde, ekranlarda nutuklar atıyor.

Kim yutar sizin bu yalancı pehlivan numaralarınızı be!

Bakın, zerre miktarda hasara uğratılmamış zihne sahip “hülooğğ”cularınız bile, “artık bu kadarı da fazla”, dedi 16 Nisan’da. Adınız gibi biliyorsunuz ki, yenildiniz. Biz kazandık.

Ne YSK’niz, ne Saray’ın Arka Bahçeli Amigosu, ne Sorosdaroğlu Kemal, ne İP’in Bin Kalıplı insan sefaleti Şefi, sizi kurtarabilecek…

Bu sefer paçayı fena kaptırdınız, hırsızlık ederken. Cürm-ü meşhut oldunuz. Lamı cimi yok bunun…

İşte dünün Hürriyet’inde yer alan bir haber:

“YUNAN Savunma Bakanı Panos Kammenos’un, geçen pazar günü helikopter ile Ege’de Eşek adasına (Agathonisi) giderken, Türk hava sahası içinde uçtuğu uyarısında bulunan Türk hava kontrolörüne Türkçe küfür ettiği öne sürüldü.

“Alpha radyosu ve televizyonunun muhabiri Dimos Verikios’un iddiasına göre, Kammenos’u taşıyan helikopter Didim’in karşısındaki Eşek adasına yaklaştığında Türk kontrolör telsizden “Türk hava sahasında uçuyorsunuz. Uçuş planı verin” dedi. Kammenos bizzat “Yunan hava sahasındayız. Ben de Yunan Savunma Bakanıyım” diye cevap verdi. Türk  kontrolör  ısrar edince, Kammenos “Bre ha s…r”  karşılığını vermiş.” (http://www.hurriyet.com.tr/yunan-bakandan-turkce-kufur-iddiasi-40432281)

Yazıklar olsun sana Tayyip!

Bırakalım 1165 odalı Kaçak Saray’ı, bu milletin sana verdiği kör kuruş bile boşa gitmiştir.

Bu hakaret kime?..

Tabiî en başta sana. Sana küfrediyor Yunan Bakan. Sonra da, Türk Milletine.

Sadece kendinin ve avanenin değil, milletin onurunu, namusunu da çiğnettin be!

Alçak Yunan Bakan, biliyor tabiî, sende ve avanende tavşan kadar olsun yürek olmadığını. Ondan böyle rezilce kabadayılık gösterisinde bulunuyor.

Orduyu da çürüttünüz. Ordumuzdaki çürüme, 1952’de NATO’ya girişle başladı. Ruhunu, özgüvenini ve cesaretini aldı, ABD Emperyalist haydut alçağı, Türk Ordusu’nun. O yüzden onlar da görevlerini ve sorumluluklarını yerine getiremiyorlar. Eğer onlar çürümemiş, gerçekten Birinci Kuvayimilliye’nin ve Mustafa Kemal’in Ordusu olmuş olsalardı, sana rağmen, hak ettiği cezayı anında verirdi, ABD ve AB Emperyalistlerinin şımarttığı o işgalci alçağa. Gömüverirdi onu, Ege’nin sularına. Ama kalmadı ki o yürekte bir komutan.

Hadi bakalım, Kaçak Saraylı!

Bu Yunan Bakanın küfrünü de mi yalayıp yutacaksın?

Yutacaksın, değil mi…

Yutarsın, yutarsın…

Senin bütün zulmün, İslam Dünyasına. Ve Türkiye Halkına. ABD’nin hizmetkârı olarak BOP’un taşeronluğunu yaparsın ancak.

İçeride de, seni eleştirene anında soruşturmalar, davalar açtırırsın, “Cumhurbaşkanına hakaret”ten, değil mi?

Buna gücün yeter. Bu, cesaret gerektirmez çünkü. Hukuka uygun yargı diye bir şey bırakmadığın için, bir emrinle açıverir savcılar, sana gık diyenlere karşı soruşturmaları. 10 civarında da, bana ve yoldaşlarıma açtırdın böyle dava, soruşturma, değil mi?

Açtır bakalım…

Sonunuz gelecek ama. Uzak gelecekte değil, yaklaştı bir hayli.

Tüm ihanetlerinizin, vatan satıcılıklarınızın, vurgunlarınızın, hırsızlıklarınızın hesabını vereceksiniz.

İşgalci ve ilhakçı Yunan Devletine de, erken bayram etmeyin, deriz. Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızı hatırlayın, deriz.

Dedem, Bozkır’lı Mustafa Efe de, o savaşın savaşçılarındandır. Seferberlik ilanıyla gider askere ve Kurtuluş Savaşı’nın zaferiyle döner köyümüze. Yani 8 sene cepheden cepheye koşarak savaşır. Biz de, ninemin Kuvayimilliye türkülerini dinleyerek büyüdük. Yani bedence yaşamamış olsak da, ruhen yaşamışızdır o günleri…

Türkler kandırılabilir, başlarına Vahdettin’ler, Damat Ferit’ler, Tayyip’ler, benzerleri gelebilir. Siz de onların zamanında böyle işgaller yapabilirsiniz. Onların korkaklığından güç alarak arkanızı yasladığınız emperyalist Batılı ağababalarınızdan güç alarak yapabilirsiniz, böyle hukuksuzluklar, namussuzluklar. Ama, bunu sürdüremezsiniz, uzun süre.

Bu millet, Mustafa Kemal’leri, silah arkadaşlarını çıkarmayı da bilir. Çıkaracaktır da. Bakın bakalım, o zaman ne oluyorsunuz…

Bu vatan satıcı Tayyipgiller’in de, siz işgalci alçakların da, hesap vereceği günler gelecek. Bekleyin bizi…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

21 Nisan 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı