Tayyipçi Kardeş!
Şu videoyu bir izle ya da tapesini bir oku!
“Vatan toprağını ve Türk Milletinin namusunu Yunan askerine teslim eden” bu korkağa, bu haine, bu Amerikan işbirlikçisine hâlâ “Reis” diyebilecek misin?
Buyur izle, ya da oku:
***
Videonun tapesi:
Ümit Yalım: Geçtiğimiz günlerde Aytun Çıray bunlarla ilgili bir soru önergesi verdi ve Mevlüt Çavuşoğlu o kadar yalan söylemiş, o kadar yalan söylemiş ki, cevapları okudum gözlerime inanamadım.
Gülgün Feyman: Ne demiş Mevlüt Çavuşoğlu?
Ümit Yalım: Onu söyleyeyim. Şimdi bakın, Keçi Adası’nın yakınında 2014 yılında bizim vatandaşların birisine Yunan sahil güvenliği geldi, takır takır takır uçaksavarla, makineli tüfekle ateş açtı. Bakın Keçi Adası’nın doğusunda.
Gülgün Feyman: Evet, masum bir vatandaşımız, evet.
Ümit Yalım: Ve Türk kaptan Mustafa Ateş’i öldürdüler, sene 2014. Hükümet bunun hesabını soramadı.
Neden?
Çünkü Keçi Adası işgal altında. Artı Yunanistan bu bölgeleri kendi egemenlik alanı sayıyor. Yunanistan resmen Türk karasularında deniz korsanlığı yapıyor. Ateş açıyor, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne aykırı bir şekilde ateş açıyor, vatandaşlarımızı öldürüyor. Bakın artık Ege Denizi’nde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği yok.
Normalde İçişleri Bakanı, biliyorsunuz ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Türk kara sularındaki kamu düzenini sağlamaktan sorumlu.
Hani nerede kamu düzeni?
Başka ne oldu?
Biraz daha yukarıda Çatal Ada var. Bakın şu Bodrum’un üst tarafında bir ada daha var, 6 mil yazısının sağında; Çatal Ada. Mesafesi 1,5 mil. Orada vatandaşlarımız yine 2014 yılında tekneyle balık avlıyorlar.
Neresi orası?
Mesafesi 1,5 mil Türk karasuları. Yunan sahil güvenliği geliyor takır takır takır uçaksavar, makineli tüfeğiyle ateş açıyor, vatandaşımızın teknesinin motoru kullanılamaz hale geliyor. Halatı atıyor vatandaşlarımızı güneye, şu İstanköy Adası’na götürüyor, orada hapse tıkıyor.
Ne biliyor musunuz suçlama?
Yunan karasularında balık avlamak. Rezalete bakın…
Gülgün Feyman: Ne oldu o vatandaşlarımız şimdi?
Ümit Yalım: Dört kişi vardı. Tekne kaptanı şu anda hâlâ Atina’da Pire’de hapishanede.
Nerede bu hükümet?
Mevlüt Çavuşoğlu cesareti varsa cevap versin. Bir de yalan söylüyor ya, utanmadan yalan söylüyor. Diyor ki, yok efendim, yok böyle bir şey, diyor. Hürriyet Gazetesi’nde çıktı, bakın Nisan 2014.
Gülgün Feyman: Diğerleri döndü mü, o dört kişiden üçü?
Ümit Yalım: Üç tanesinde, yani şöyle, önce hepsini tutukladılar, İstanköy’de hapse attırdılar, bir hafta kaldılar. Bir hafta sonra üç tanesini serbest bıraktılar. Tekne kaptanını Yunanistan’a götürdüler. Atina’da, Pire’de şu anda bakın üç yıldır adam hapiste. Çavuşoğlu bunun hesabını versin.
Ayrıca Bulamaç Adası’nda da bizim vatandaşlarımız, güya suç işliyor, iddia bu. Çünkü Yunanlılar hep yalan söylediler, iddia diyorum.
Kimin yargılaması lazım eğer suç işlemişse?
Göçmen kaçakçılığı yaptığı iddia ediliyor.
Türk Mahkemesi.
Kim yargılıyor biliyor musunuz?
Yunan Mahkemesi. Ya rezalete bakın! Türk karasularında Yunanlılar yargılama yapıyor. Türk Karasularında balık avlayan vatandaşımızı zorla alıp hapse tıkıyor, Yunan karasularında balık avlıyor, diye. Ve Türk Karasularında seyir halinde olan vatandaşımıza ateş açarak vatandaşımızı öldürüyor. Mevlüt Çavuşoğlu da, Aytun Çıray’ın, CHP Milletvekili Aytun Çıray’ın, vermiş olduğu soru önergesine utanmadan, sıkılmadan yalan cevap veriyor. Cesareti varsa bana cevap versin. Buyursun Mevlüt Çavuşoğlu, gelelim televizyon kanalında karşı karşıya, cesareti varsa çıksın karşıma, bunların hesabını soracağım.
Gülgün Feyman: Peki, ne diyor bu soru önergesine karşılık Çavuşoğlu?
Ümit Yalım: Efendim, diyor, yok böyle bir şey, diyor. Bir de diyor ki, efendim diyor, bu Ege Adaları var ya şu 18 kayalık, buradaki adalarda, Ege Adalarında hukuki ve diğer konularda herhangi bir değişiklik yoktur, diyor.
Şimdi, öyle bir şey ki, burada bakın, adam gelmiş, bayrağını çekmiş. Yani hukuki ve fiili durumda hiçbir değişiklik yoktur, diyor. Tabelasını asmış, Yunanistan Cumhuriyeti, Güney Ege bölgesi, 12 Ada ve Eşek Adası’na ise tabela asmış. Eski cumhurbaşkanı 2009 yılında, 6 Ocak 2009 yılında tabelanın önünde poz vermiş, Artık bırakın işgali, ilhak etmiş. Bayrağı çekilmiş, asker konulmuş, Yunanistan’dan vatandaşlar getirilmiş. Ve yalan söylüyor, yok öyle bir şey, diyor. Yani işgali inkâr ediyor.
Bakın bu hükümetin aynı bakanı, 2015 yılında, 26 Mart 2015 tarihinde TBMM’de bunla ilgili kavga çıktı. O zamanki Savunma Bakanı İsmet Yılmaz aynen şunu söyledi:
“Lozan’a göre ve Paris Antlaşmalarına göre bu adalar, yani şu anda işgal edilen adalar bize aittir. Evet fiili durum vardır ama bu bir şey ifade etmez.”
Bakın bu hükümetin bakanı…
Gülgün Feyman: Ne demek bu yani?
Ümit Yalım: Tabiî. Bu hükümetin bakanı yani aynı hükümetin savunma Bakanı şimdi de Eğitim Bakanı oldu. Zaten savunmayı mahvettiler şimdi eğitime geçti adamlar. Açıkça itiraf etti. Diyor ki; Lozan ve Paris Antlaşması’na göre bunlar bize aittir, diyor. Ama Mevlüt Çavuşoğlu’na bakıyoruz, Aytunç Çıray’a vermiş olduğu cevapta diyor ki, efendim bu Lozan ve Paris’in farklı yorumlanmasından, farklı kaynaklanmasından olmaktadır.
Gülgün Feyman: Ne demek bu?
Ümit Yalım: Efendim yalan söylüyorlar. Kıvırıyorlar. Çünkü boğazına kadar batmışlar. Vatana ihanet etmişler, terör suçu işlemişler. Bu kadar açık.
Şimdi bakın. Dün Mevlüt Çavuşoğlu Edirne’de bir konuşma yapmış. Edirne’de. Diyor ki; Türkiye içinde ve dışında hainler hayır kampanyası için çalışıyor. Bizi hain olarak nitelendiriyor.
Ben de soruyorum:
Vatan topraklarını, Türk milletinin namusunu, Yunan Askerlerine teslim edenler mi hain yoksa vatan toprağına sahip çıkan bizler mi hainiz?
Bu sorunun cevabını da milletimizin takdirine bırakıyorum. Bu kadar açık…
Başka ne yapmışlar?
Bakın Keçi Adası’na yani Yunan Cumhurbaşkanının gittiği yere top da kurmuşlar, çekili top. Topun namlusu Bodrum Turgut Reis. Şurada Yunan bayrağı dalgalanıyor. Bu bir utanç vesilesidir. Ve şurada da Yunan askeri bizi gözetliyor. Bu kadar açık. Ve ondan sonra da inkar ediyorlar. Efendim bir şey yok, diyorlar. Nasıl bir şey yok?..
Gördüğünüz gibi, bu kilisede, bakın Patrik Bartholomeos’un gönderdiği adamlar şey yapıyor. Ki bu Keçi Adası’na eski Yunan Cumhurbaşkanı Papulyas da 2014 yılında yine geldi, aynı adaya. Yani artık bunlar yol geçen hanına döndü. Hatırlarsanız 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Tayyip Erdoğan’a suikast yapanlar kaçtılar. Nereye kaçtılar?
Gülgün Feyman: Yunanistan’a.
Ümit Yalım: Hayır, hayır, hayır. Keçi Adası’na. Bakın Sayın Feyman, bakın.
Kim var orada biliyor musunuz?
Burası Keçi Adası, Türk toprağı. Yunan Apaçi helikopteri o hainleri arıyor, artı Yunan polisi arıyor.
Tayyip Erdoğan, başkomutan olduğunu iddia eden Tayyip Erdoğan, cesaret edip, yürek gösterip, bu Keçi Adası’na Türk polisini, askerini gönderemedi, gönderemez de…
Ama lafa gelince başkomutan. Hadi görelim bakalım başkomutanlığını… Gördüğünüz gibi, felaket. Yani artık bu hükümet, buraya kaçan, Türk toprağına kaçan hainleri aramaktan aciz hale gelmiş. İşte Sözcü Gazetesi’nde sürmanşet, tam sayfa verildi.
Ben savcılara soruyorum, neredesiniz? Gözleriniz kör, kulaklarınız sağır mı?
Gülgün Feyman: Yani, gerçekten..
Ümit Yalım: Şimdi soralım sayın Feyman; Bakın, Yunan Cumhurbaşkanı başkomutan sıfatı ile Muğla’ya geldi. Tayyip Erdoğan başkomutan olduğunu iddia ediyor. Hatırlarsanız Harp Akademisinde, Sarıyer’de konuşma yapmıştı başkomutan benim, dedi. Bir de film yaptılar “Reis” diye. Biliyorsunuz şeyde, sinemalarda gişede çakıldı.
Gülgün Feyman: Çakıldı kaldı, pek izleyen yok.
Ümit Yalım: Şimdi, bu Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki muhteremlere sesleniyorum; Ey muhteremler, siz Reisinize sorun bakalım:
Bu Reis nasıl oldu da bu adaya gidemiyor?
Hadi gitsin de görelim. Sizin başkomutanınız, habire pankart açıyorlar bizim başkomutanımız sensin diye. Sizin başkomutanınız nasıl oluyor da bu adaya gidemiyor?
Bakın Yunan Genelkurmay Başkanı ve Yunan Başkomutanı yani Cumhurbaşkanı bu adaya gidiyor. Ben buradan Tayyip Erdoğan’a ve o etrafındaki reisçilere sesleniyorum:
Tayyip Erdoğan, cesareti varsa yanına Genelkurmay Başkanını alsın şu adaya gitsin. Cesareti varsa, yüreği yetiyorsa. Ama gidemez. Giderse çünkü ateş açarlar. Tekrar ediyorum, başkomutan olduğunu iddia eden Tayyip Erdoğan ve etrafındakiler, reis reis diye onu pohpohlayanlar…
Söylüyorum, Tayyip Erdoğan’ın cesareti varsa, başkomutan olduğunu söyleyen Tayyip Erdoğan, buyursun gitsin, yanına genelkurmay başkanını alsın, cesareti varsa…” (http://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/umit-yalim-yunan-isgali-altinda-referanduma-gidiyoruz-1740882/)
***
İşte durum bu. Kahredici gerçek, matematiksel kesinlikte ortada…
İşte sen, yıllardan bu yana bu adamın peşinden gidiyorsun. O da sizleri Allah’la aldatarak oyunuzu aldığı için, her ihaneti yapıyor. Ve de durup dinlenmeden kamu mallarını aşırıyor. Hırsızlık yapıyor, aleni bir şekilde.
AKP kurucularından Abdüllatif Şener’in söylemiyle; 100 milyar dolar tutarındaki kamu malını sadece kendisi ve ailesi aşırmış bulunmaktadır. Bu, Müslümanlığa da sığmaz. Kamu malı hırsızının Müslüman sıfatıyla cenaze namazı kılınamaz. Hz. Muhammed kıldırmamıştır.
Bunun yandaşları, siyasiler ve işadamları, 2 trilyon doları aşkın kamu malını iç etmiş durumdadırlar.
Irak’ta, Amerikan conileri camileri bombalayıp Müslümanları kurşuna dizerken, on binlerce Müslüman kadının ırzına geçerken, bu ne dedi, biliyor musunuz?
“Kahraman Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için Allah’ıma dua ediyorum.”
Böyle bir insan Müslüman olabilir mi hiç?..
Böyle bir insana Amerikan hizmetkârı hain denmez de ne denir?
Ülkemizde hukukun, adaletin zerresi kalmış bulunsa, bu adamın ve yandaşlarının işledikleri binbir suçtan dolayı, yüzlerce kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olarak cezaevlerinde yatıyor olması gerekirdi.
Şimdi de kalkmış bu adam, “Ben Başkan olacağım”, diyerek Firavun Anayasasını oylatıp, kandırmış olduğu sizlerin oyunu alıp, Firavun olmak istiyor. Ölünceye kadar da yaptırmış olduğu 1165 odalı Firavun Sarayında oturmak istiyor.
Bunu iktidara getiren ve 15 yıldan bu yana orada tutan Amerikan Emperyalistleri bunun eliyle BOP’un yani Yeni Sevr’in Türkiye ayağını hayata geçirecekler. Yani vatanın parçalanacak, en az üçe…
Hâlâ uyanmayacak mısın?
Yapma yahu…
Yapma…
Bebeler bile bunun ihanetini ve hırsızlığını görüp anlamış bulunmaktadır artık. Kaldı ki sen ergensin, yetişkinsin. Allah akıl fikir vermiş sana. Kullan onu. Eğer kullanmazsan, hayvandan bile daha aşağı seviyeye düşürmüş bulunursun kendini…
20.03.2017
Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı