Kaçak Saraylı Caligula’nın Sahte Anayasa Taslağını Neden AYM’ye Götürmüyorsun, TESEVCİ, Sorosçu Hain!

Caligula, senin de dahil olduğun ihanet oyununun Meclisteki 4 aktörüyle birlikte, adım adım, kerte kerte yıktı, Laik Cumhuriyet’i ve onun tüm kurumlarını.

Yağmaladı, memleketin gelmişinden geçmişinden kalan malını mülkünü ve de şehirlerini, meydanlarını, dağlarını, ovalarını, ormanlarını, limanlarını, derelerini.

Senin de efendin olan ABD Emperyalist haydutlarının emirleri üzerine suç ortaklığı etti onlarla. BOP Eşbaşkanı oldu. Ve hep birlikte 10 milyon civarında masum Müslümanın kanını akıttınız Ortadoğu’da. Ne komşu bıraktınız, ne sınır. Ve hepsinin de haklı düşmanlığını çektiniz üzerimize. Onlara da ihanet ettiniz.

Elbirliğiyle, memleketi parçalamaya giriştiniz, Yeni Sevr çerçevesinde, BOP çerçevesinde.

Kaçak Saraylı Caligula, işlemiş olduğu bütün suçlarını biliyor aslında adı gibi. İşte bu kriminal kişiliğini gizleyebilmek, milletin gözü önünden uzak tutabilmek için, kendisine bir kanun kılıfı hazırlatma işine girişti. Bunun adına da “Anayasa Değişikliği Paketi”, dedi. Binbir sandık oyunuyla, millet çoğunluğunun oyunu almış görünerek, meşru saydırma derdinde kendini.

Her işinde olduğu gibi, bu kılıf örme işinde de binbir kanunsuzluk yaptı. Güya Mecliste (bize göre orasının Meclis niteliği filan çoktan ortadan kalkmıştır ya, neyse…) gizli olması gereken oylamayı, alenen, herkese göstere göstere açık yaptırttı. Sadece bu suç bile, o Anayasa Değişiklik Paketinin, Anayasa Mahkemesince iptali için yeterli bir sebeptir. Gerçi Anayasa Mahkemesi filan da kalmamıştır ortada ya… En azından o adı taşıyan mahkemeyi bir kez daha zor duruma düşürmüş oluruz, götürmüş olsak. Bu denli açık kanunsuzluğu olmamış saymak, pek kolay yapılabilecek işlerden değildir hani. Yaparlarsa bile, onlar da açık seçik suç ortaklığı etmiş olurlar, Kaçak Saraylı Caligula’yla. O suçun ağırlığını taşırlar en azından vicdanlarında, bir ömür. Ve korkarlar, bir gün olur bir şekilde hesap sorulabileceğinden.

Yine bu taslakta, Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek, Laik Cumhuriyet’in temel ilkelerini belirleyen ilk dört maddesi, binbir hile ve düzenle, kevgire çevrilmiş bulunmaktadır. Bu da AYM üyelerine gösterilerek, taslağın iptali istenebilir.

Neyse, fazla uzatmadan, hukukçu yoldaşlarımıza bırakalım sözü. Bakın ne diyor Partili Yoldaşlarımız:

“CHP’nin, Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesine götürmemeye karar vermesi büyük aymazlıktır, gaflettir…

“Anayasa yargısı denetimini zul gören AKP’nin gerici demagojilerine teslim olmaktır, demokrasiyi sandıktan ibaret sayan formel burjuva demokrasisini kutsamaktır.

“Üstelik sandık demokrasisinin bile yok edildiği, binbir manipulasyon ile halkın kandırıldığı, afyonlandığı, seçim hilelerinin, SEÇSİS yazılımlarının güvenilmezliğinin ayyuka cıktığı bir süreçte, OHAL bahanesiyle #Hayır propagandasına, #Hayır’ın seçim çalısmasına bile izin verilmeyen bir ortamda, verdiği her kararın kesin olduğu AKP’nin YSK’sına halkı ve cumhuriyeti teslim etmektir.

“AYM, anayasa degişikliğini şekli yönden denetleyecek mi? Evet!

“Yalnızca fotoğraftaki ve benzer resimler, gizli olması gereken oy düzenini ihlal etti mi? Evet!

    

“Bu durumda parlamenterler üzerinde baskı kurulup, gizli oy kullanacakların iradesi sakatlandı mı? Evet!

“Kimi vekiller korkusundan açık oy kullandı mı? Evet!

“İlk 3 maddeye aykırılığın denetlenmesini AYM şekli denetleme kapsamı içine alıyor mu? Evet!

“Meclisin başta gensoru, güvenoyu, bütçe, KHK onama yetkileri ortadan kalkıyor mu? Evet!

“Bu durumda ilk 3 madde aykırılığı ortada mı? Evet!

“Hangi akıl AYM’ye gitmez bu durumda?

“Sen git, AYM reddederse reddetsin…

“Nasıl da rahatlattın Tayyip’in elini.

“Dönün şimdi sine-i millete, yıllardır girmediginiz yoksul mahallelere, fabrikalara, tarlalara… Tek bir karşılığınızın olmadığı yerlere… Hepsi tarikat kaynıyor!

“Oralar kazanılacak mı? Evet!

“Siz elitizmin partisince değil, devrimcilerce…

“İyi de 2 ay var “referandum”a. 2 ayda nereyi kazanıyoruz, ya da kazanıyorsun?!

“Tüm bunları, seçime hile karışmazsa Hayır çıkacağına inanan biri olarak söylüyorum:

“Yahu tek alternatif seçime bırakılır mı?

“Nasıl gitmezsiniz AYM’ye?!

“Akılsızlık mı, görev mi yapıyorsunuz?!

“#Hayır” (HKP Ankara İl Yöneticisi Av. Doğan Erkan)

Görev yapıyorsunuz, değil mi, Sorosçu Kemal?

Tıpkı Ekmeleddin’i Cumhurbaşkanı adayı olarak sunduğunuz gibi. O işte de efendinizden aldığınız bir emir üzerine, Partinizden hiç kimseye danışmadan ve haber vermeden, “Adayımız” diye açıklamıştınız, Ortaçağcı Ekmel’i.

TR 705 kod adlı tescilli CIA Ajanını parti yöneticiliğinize getirdiğinizde yaptığınız gibi.

Ömrünü, Laik Cumhuriyet’e ve Mustafa Kemal’e ve de CHP’ye düşmanlıkla geçirmiş olan Mehmet Bekaroğlu’nu parti yönetimine getirişinizde yaptığnız gibi.

Batı sermayesinin ajanı Selin Sayek Böke’yi parti yöneticisi yaptığınız gibi.

Laik Cumhuriyet yıkılırken, “Laiklik tehlikededir, diyemem.”, diyerek Kaçak Saraylı Caligula’ya yandan çarklı destek attınığınz gibi.

Ve hâlâ bugün bile, dost ve kardeş Suriye’nin meşru Başkanı Beşşar Esad’a düşmanlık beslediğiniz gibi.

Ve dost ve kardeş ülke Libya’nın antiemperyalist lideri Muammer Kaddafi’nin katilleri arasında yer alışınız gibi.

“Meclis”te Caligula’nın adamlarıyla “enseye tokat” formatında her gün geyik çevirişiniz gibi.

Kaçak Saraylı’nın dindarlığı, Bahçeli Devlet’in milliyetçiliği nasıl sahte ise, sizin de CHP’liliğiniz, Mustafa Kemal’ciliğiniz sahtedir. Sadece kandırmacadan ibarettir. Sahtekârlıktır, düzenbazlıktır.

Kaçak Saraylı, iktidara mahkumdur. O denli ağır suçlara batmıştır ki, normal yani hukuka uygun olarak çalışan bağımsız bir mahkeme önüne çıkarılmış bulunsa yüzlerce kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılır. Hem kendisi, hem avanesi…

İşte bundan kurtulmak için, iktidarda kalmaya mahkumdur o. Orada da uzun süre kalabilmek için, kendisine işte bu Anayasa Taslağı girişiminde olduğu gibi, bir kılıf edinmeye mecburdur. O yüzden de, bu işten istediği sonucu alıncaya kadar asla vazgeçmeyecektir. 16 Nisan’da yenilmiş olsa bile, İblis’in bile aklına gelmeyecek yollar bulup, tekrar tekrar deneyecektir, kanun kılıfı içine girip saklanmayı.

Varsayalım ki, Anayasa Mahkemesine götürüldü bu taslak ve mahkeme onu reddetti. Anayasaya uygun bulmadı.

Ne anlama gelir bu?

Kaçak Saraylı’nın yaptığı bu büyük girişimin kanunsuzluğunun, Anayasanın ihlali demek olduğunun açıkça ortaya çıkmış olması anlamına gelir. Yani, bir kez bile olsa yenilmiş olur, Kaçak Saraylı.

Ha, böyle bir durum oluşmuş olsa pes mi edecektir o?

Hayır. Emri altındaki Meclise dönüp yeniden bir taslak hazırlamalarını isteyecektir. Fakat bu girişim bile onun yenilmişliğini ortadan kaldırmayacaktır.

Üstelik de, hem o mahkeme içinde, hem de yargı kurumunun tamamı içinde, kıyıda köşede kalmış olan namuslu savcı ve yargıçlara cesaret ve umut verecektir. Onlar için de olumlu bir örnek oluşturmuş olacaktır.

Bugüne dek belki onlarca, belki yüzlerce kez söyledik: Türkiye Cumhuriyeti’ne ve halkımıza ve vatanımıza hiç kimse Kaçak Saraylı Caligula ve onun AKP’giller’i kadar kötülük ve ihanet etmedi. Onunla ve avanesiyle mümkün olan her araç ve yöntemle mücadele etmek, namuslu insanların, yurtsever insanların, en öncelikli görevidir.

Bugüne dek, biz, bu anlayışla mücadele ediyoruz, bu ABD yapımı hain oluşuma karşı. Bundan sonra da hep aynı anlayış ve kararlılıkla mücadele edeceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Yine hep söylediğimiz gibi, gerçek hesabı ondan ancak biz sorabiliriz. Ve soracağız da. Tarih buna tanık olacak…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

15 Şubat 2017

Nurullah Ankut
HKP Genel Başkanı