Herkes kınıyor saldırıyı. Dinciliği oynayan AKP’giller’i de, Ulusalcılığı oynayan CHP’si de, Türkçülüğü oynayan MHP’si de, Kürtçülüğü Oynayan HDP’si de, Sendikacılığı oynayan KESK’i de, TÜRK-İŞ’i de, Meslek Örgütçülüğünü oynayan TMMOB’u da, Devrimciliği oynayan Sevrci Sahte Sol’u da lanetliyorlar saldırıları. Samimiyetsiz bu lanetlemeler. Bu kınamaların tamamı da gerçek suçluyu gizlemekten, korumaktan, kollamaktan başka bir anlam ifade etmiyor. Deniyor ki; gerçek suçlu ya beline bomba sarandır, eline silah verilendir ya da AKP’dir. Kısacası suçlu kukladır denilerek, kuklacılar gözden kaçırılıyor aslında. Yıllardır hançeremiz yırtarcasına bağırdığımız sloganı bir kez daha haykırıyoruz:
Bu katliamların yaratıcısı AB-D Emperyalistleridir. Bu katliamların sorumluları “Katil ABD Ortadoğu’dan defol” diyemeyenlerdir. Bu katliamların, patlayan bombaların, parçalanan bedenlerin, dökülen gözyaşlarının, çekilen acıların, geride kalan dul eşlerin, öksüzlerin, yetimlerin vebali “Bugün siyaset yapıp da ‘Katil ABD Ortadoğu’dan defol’ diyemeyen gafil ve hainlerin” üzerindedir.
Patlatılan bombaların, bu topraklarda yaşayan halkları, birbirinden bir daha bir araya gelemeyecek şekilde ayırmaya, parçalamaya yönelik olduğu gerçeği görülmüyor, gösterilmiyor, gözden kaçırılıyor.
Türk Halkına; “bunlardan bize bir hayır gelmez, verelim gitsin”, Kürt Halkına “artık Türklerle bir arada yaşanmaz, ayrılalım gitsin”, dedirtilmeye çalışıyor. AB-D Emperyalistlerinin yerli işbirlikçilerinde yaşam bulan psikolojik bölünme, Halka indirilmeye çalışılıyor. Tıpkı Yugoslavya’da, Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da olduğu gibi.
Bu ülkeyi Suriyeleştirme politikasında başrol üstlenen CIA İslamcısı AKP’giller, Halkımızı din afyonuyla uyutmaya devam ediyor. Muaviye-Yezid’in torunları hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Onlar insanlıklarından sıyrılıp bir nükleer atık formatına geçtiklerinden, her olaydan nemalanmaya, her katliamda Halk düşmanı politikalarını yaşama geçirmeye devam ediyorlar.
Her patlatılan bomba sonrası yaptıkları gibi, bu sefer de Şehitlik güzellemesi yapıyorlar. Halkı şehitlik güzellemeleriyle uyutuyorlar, kandırıyorlar. “Şehitlik en yüce mertebedir, Allah bize de şehit olmayı nasip etsin diyerek”, nutuklar atıyorlar, acılar çeken, evladını, eşini kaybeden acılı insanlara. Ama bunu diyen AKP’giller’in hiçbir çocuğu Doğuda askerlik yapmıyor. Nedense AKP’giller kendi çocuklarına bu “en yüce mertebe”yi layık görmüyorlar. Hatta AKP’giller’in büyük patronunun yaptığı gibi kendi çocuklarına askerlik bile yaptırmıyorlar. Ya çürüğe çıkartıyorlar, ya da askerde gözüküp dışarılarda sefa sürdürüyorlar. AKP’giller kendilerine de, “çok arzulamalarına rağmen” şehitliğe gidecek her yolu kapatıyorlar. Koruma ordularıyla dolaşıyorlar, kale gibi korunan, yolları trafiğe kapatılan kaçak ve haram saraylarda, köşklerde ikamet ediyorlar.
Kayseri’de patlatıldı bu sefer bombalar. Kayseri seçildi, çünkü gericiliğin en yoğun olduğu merkezlerden. Dolasıyla da binlerce yıl birlikte yaşadığımız Kürt Halkına en yoğun saldırılar şu an itibarıyla Kayseri’de başlamış durumda. Kayseri seçildi, çünkü Türkiye’nin her tarafının güvensiz olduğunun, her tarafın Suriyeleştirileceğinin de habercisi bu bombalar.
Çarşı iznine çıkan kınalı kuzuları hedef aldı bu defa ABD Emperyalistlerinin BOP terörü. Şu ana kadar 13 kişi yaşamını yitirmiş durumda. 55 kişi yaralı, bunlardan 6’sının durumu kritik. Umarız ki daha artmaz ölümler, daha da fazla aileler yasa bürünmez.
Halkın Kurtuluş Partisi olarak tüm halkımıza başsağlığı, yaralanan insanlarımızın bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz.
Ama şu bir gerçek ki bu süreç BOP Haritası yaşama geçinceye kadar devam edecek. Ama Genel Başkanımız Nurullah Ankut’un dediği gibi:
“Bu ihanet günlerinden de beraber çıkacağız. Bütün bu hainliklerin, katliamların, caniliklerin, alçaklıkların, canavarlıkların sonu gelecek bir gün. En sonunda biz kazanacağız, halklar kazanacak. ABD Emperyalist haydutları ve onların yerli kuklaları hezimete uğrayacaklar, kaybedecekler…”
Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!
17 Aralık 2016
HKP Genel Merkezi