AKP, şimdi de tecavüzcüleri kurtarma peşinde!

tecavuzAKP, dün gece TBMM Genel Kuruluna cinsel istismar suçunda yargılamaya ilişkin olarak bir önerge getirdi. Önergeye göre, “cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanması geri bırakılıyor” ve hüküm verilmiş ise infazın ertelenmesine karar veriliyor.

Önerge, açık oylamada 184 oyu bulamaması sebebiyle salı günü tekrar görüşülecek. Gelen tepkiler üzerine de Başbakan Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da önergeyi “Küçüğün rızası” diyerek savundu.

AKP’nin tecavüzcüleri aklayan önergesi mecliste konuşulurken aynı saatlerde CNN Türk’te yayınlanan “Ne Oluyor” programına katılan ve 1 Kasım seçimlerinde AKP’den Van milletvekili adayı olan gerici yazar Vahdettin İnce, çocuk istismarını, pedofiliyi şöyle savunuyordu:

“İslam hukukuna göre buluğ çağına giren kız çocukları evlendirilebilir. Bunun çocuk istismarı olarak görülmesi İslam’a aykırı…”

“Başka kültürlerde oluşmuş algılar evrensel hukuk olarak dayatılıyor. Öyle bir şey yoktur, 18 yaş falan, kanunen böyle bir sınırlandırma getirilmiş olabilir ama bu doğru değil. Neden 18 yaşına kadar beklesin ki?”

Hızını alamayan İnce, dini nikahla evlendirilen 13 yaşındaki bir çocuğun da evliliğinin kabul edilebilir olduğunu savundu.

Hatırlarsınız Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız da “6 yaşındaki çocuklar evlenebilir” demişti.

Ensar Vakfı’ndaki çocuklara yapılan cinsel istismarlar ortaya çıkınca Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı Sema Ramazanoğlu da “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek tecavüzcüleri utanmadan savunmuştu.

Bu Ortaçağcı iktidarın, güruhun buna benzer söylemleri yazmakla, söylemekle bitmez. En tepesinden en aşağıya doğru kadına bakış açılarını dile getiriyorlar; saklamıyorlar artık.

Bu sapkınlığı, bu çürümüşlüğü neresinden tutarsınız elinizde kalır.

Bir insanın; kadın, çocuk fark etmez en büyük insanlık suçu olan tecavüze maruz kalması yetmiyormuş gibi bir de tecavüzcüsü ile evlendirilerek ömür boyu cehenneme mahkûm ediliyor; tecavüzcü de ödüllendiriliyor. Hiçbir ceza almadan dışarda dolaşabiliyor ve örneklerden yola çıkarak söyleyebiliriz ki ikinci üçüncü tecavüz suçunu da nasıl olsa bana bir şey olmaz diyerek gönül rahatlığıyla işliyor.

Bu durum hangi insani değere, hangi vicdana, hangi ahlaka sığar!

Ama karşımızda olan bu güruh, sadece fiziken insan;  ruhen ise çürümüş, yozlaşmış ve sapkınlaşmış…

Küçücük çocuklara, kadınlara hatta hayvanlara tecavüz, taciz vakalarının artık her gün yaşandığı ülkemizde; tecavüzcüler zaten caydırıcı hiçbir cezaya çarptırılmıyor; “iyi hal” indirimleriyle bu insanlık düşmanları destekleniyor; önleri açılıyor. HKP olarak programımızda da belirttiğimiz gibi tecavüzün cezasının idam olması gerektiğini savunuyoruz.

AKP’giller iktidarından bu yana kadına yönelik şiddet her geçen gün artmaktadır. İktidarları boyunca kadınlara yönelik cinayetler yüzde 1400 artmıştır. Bu Ortaçağcı zihniyet, bu sapık güruhu meşrulaştırmaktadır. İşte bu önergeyle de bunu taçlandırmaktadırlar.

Söz konusu önerge yürürlüğe girdiği ilk etapta dört bin tecavüzcü tahliye olacak. Ayrıca zaten fiilen uygulanan ve her geçen gün sayısı artan çocuk evlilikleri,  tecavüz sonrası zorunlu yapılan evlilikler de fiili durumdan yasal zemine geçirilmiş olacak. Tecavüzcülerin salıverilmesi sonucu kadınlar için sokağa çıkmak iyice tehlikeli hale gelecek.

Bu Ortaçağcı iktidar, tarikatlar elbirliği ile Laik Cumhuriyet’i zaten yıktılar. Ve ülkeyi bir enkaz yığınına çevirdiler. Şimdi de 15 Temmuz kapışması sonrası “Faşist Din Devleti”ni kesince kurma uğraşı içindeler.

Bu düzende kadınlarımızın payına düşen kölelik ve sadece cinsel bir nesne olmak… Bu söylemler uygulamalar da yasal kılıfları. Giderek tecavüzü normalleştirme, kadın üzerinde her türlü hakka sahip olduklarını bu uygulamayla da kalıcılaştırma çalışmaları.

Daha geçen ay Irmak Bebek’e olanlar, şortlu genç kızın otobüste dövülmesi, okul bankında erkek arkadaşıyla oturduğu için müdür tarafından şikayet edilerek intihara sürüklenen genç kızımız… Ama bunları iyi tanıyoruz: “Namus” kavramını dilinden düşürmeyerek en büyük sapkınlıkları yapanlar, küçücük çocuklarla evlenmeyi teşvik edenler, “öz kızından tahrik olan”lar bunlar… Bu örnekler, söz konusu önerge, AKP’giller’in açıklamaları birbirinden bağımsız değil. Ortaçağcı zihniyetin kadına yönelik siyasetinin, bakış açısının bir ürünü.

Bu Ortaçağcıların ruh ikizleri de bildiğimiz gibi; Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da masum insanların kafalarını kesmekte; kadınları köle pazarlarında satmaktadır.

Faşist Din Devleti en çok da kadınlarımız ve çocuklarımız için büyük bir tehdit. Çünkü böyle bir devlet, onlara hiçbir şekilde özgür bir şekilde yaşama, bilimsel laik bir eğitim alma ve çalışma hakkı tanımamaktadır. İnsana yaraşır bir yaşam için bu halk düşmanlarına karşı mücadele etmekten başka seçeneğimiz yoktur! Özellikle kadınlarımızın… Ülkemizin götürüldüğü bu Ortaçağ karanlığına ve Yeni Sevr’e karşı topyekün mücadeleyle ancak insancıl bir düzen kurabiliriz. 18.11.2016

Kurtuluş Partili Kadınlar