AKP’giller’in halklarımıza CIA İslamı’nı, Pentagon İslamı’nı, Muaviye-Yezid İslamı’nı dayattığı şu günlerde din simsarlığı yapanlara karşı içtenlikli bir mücadele yürüten Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ü bugün kaybettik. Öztürk, bir süredir mücadele ettiği kanser illetine yenik düştü, ne yazık ki.
Yaşar Nuri Öztürk, çıkarları uğruna dinini AKP’giller İktidarına satanlardan değildi. Bugün AKP’giller’in satılmış medyasında boy gösteren, insanlarımızı bilim dışı, akıl dışı ve İslamiyet dışı zırvalarla uyutan, Hz. Muhammed ve Dört Halife İslamı’nın özünü dejenere eden saray soytarılarından değildi. Öztürk, din alanındaki çalışmalarını içtenlikli bir şekilde daha adil, daha yaşanılır, insanın insana kul köle olmadığı bir toplum yaratabilmek için halkın hizmetine sundu. Bugünkü AKP kadrolarının din kisvesi altında yaptığı şarlatanlıkları halkımıza anlatmaya çalıştı ve bu yüzden de AKP’giller’in hedef tahtasına oturdu. Öyle ki zamanın Başbakanı olan, şu anda da Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden Tayyip Erdoğan, sadık hizmetkarı, “Alo Fatih” ismiyle maruf Fatih Saraç’ı arayarak Öztürk’ün televizyonda yaptığı programa son vermesini emretmişti. Bunun üzerine Öztürk’ün yanıtı ise şu şekilde olmuştu:
“Yalan ve talan ekiplerine avukatlık yapan, her gün oraya buraya telefon edip düşünce adamlarının susturulması için baskılar yapmaya tenezzül eden bir Başbakanın keyfine uyacak değiliz. Bizim, tarih ve Tanrı önünde bir görevimiz, bir sorumluluğumuz var. Erdoğan ve benzerleri gelip giderler ama bizim tarih önündeki misyonumuz devam eder.”
İşte böyle seslenmişti Yaşar Nuri Öztürk “cenaze namazı bile kılınmaz” dediği Tayyip Erdoğan’a. Bu yüzdendir ki içtenlikli insanlarımızın, hiçbir menfaat beklemeden temiz duygularla inanan insanlarımızın büyük saygısını kazandı.
Aynı zamanda Partimizin de saygısını kazanmış bir araştırmacıydı Öztürk. En büyük sermayesi din bezirganlığı olan Ortaçağcı AKP’giller’le mücadelemizde araştırmalarından faydalandığımız, zaman zaman referans gösterdiğimiz bir ilahiyatçıydı. Halkımıza gerçekleri bir ilahiyatçının ağzından anlatma imkanı sundu bizlere. Genel Başkan’ımız Nurullah Ankut TRT’deki Seçim Konuşmaları sırasında Öztürk’ün; AKP’giller’i İslamiyet çerçevesinde tanımlayan şu tespitlerini milyonlara aktarmıştı:
“On küsur yıllık icraatı gulûl (kamu malı hırsızlığı) suçlarıyla dolu olan AKP iktidarının bu gulûl siyasetlerini kotaran kodaman kadrolarının hiçbirinin cenaze namazı ‘Müslüman’ sıfatıyla kılınmaz. Hatta onların katıldığı saflarda, girdikleri camilerde namaz kılınamaz.”
Tüm bunların yanında aynı zamanda olabildiğince gerçekçi bir ilahiyatçıydı Yaşar Nuri Öztürk. Genelde dinlerin, özelde ise İslamiyet’in tarihsel süreç içindeki gelişimini, insanlığın hangi toplum biçimi içinde, hangi döneminde ihtiyaç olarak ortaya çıktığını bilen bir araştırmacı olarak “İnsanlık komünizmi yeniden sahneye çağıracaktır!”, diyebilecek kadar öngörülü bir ilahiyatçıydı.
Yaşar Nuri Öztürk’ün kaybı özellikle halklarımızın Muaviye-Yezid diniyle afyonlandığı bugünlerde büyük bir kayıptır. Halkın Kurtuluş Partisi olarak anısına her zaman saygı duyacağız. Ailesine, yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz. 22.06.2016
HKP Genel Merkezi
