AKPGİLLER; ARTIK PANKARTLARDAN DA KORKAR OLDULAR

DSC_0467AKP’nin hukuk büroları işbaşında. Gece gündüz demeden, “suçu ve suçluyu” arıyorlar. Maşaallah hiç de kaçırmıyorlar..

Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Örgütü’nün penceresinde asılı olan “SÖZÜMÜZDÜR: NEREYE GİDERSEN GİT, NEREYE ÇIKARSAN ÇIK, ÇELİK BİLEZİKLE TANIŞACAKSIN, TARİHE DE HIRSIZ, KATİL HAİN VE ABD UŞAĞI OLARAK GEÇECEKSİN” içerikli pankartımızda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı; “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçunu bulmuş.

Bu pankartın neresinde Cumhurbaşkanı yazıyor ya da savcı hangi kelimeden Cumhurbaşkanı sonucunu çıkartmış belli değil. Ama savcının çıkarttığı bir şey var: DURUMDAN VAZİFE.

“Cumhurbaşkanına Hakaret” suçu aramakla “vazifeli” savıcımız haber göndermiş ki, soruşturma başlatıyorum, pankartı indirsinler ve polise teslim etsinler.

Sayın Savcı, karşısında talimatlarıyla hareket edecek emir erleri olduğunu sanıyor.

Gelen polislere aynen bunu söyledik. Savcı talimatıyla buradan pankart inmez… Madem ülkede hukuk var, savcı da hukuka uyacak…

Polisler gitti. Aradan 1,5 saat geçmeden, bu kez mahkeme kararı getirdiler. Baktık ki, İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği de yıldırım hızıyla pankarta “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçunun unsurunu buluvermiş ve basmış El Koyma kararının altına imzayı..

Ne savcılığın mahkemeden el koyma kararı istem dilekçesini ne de mahkemenin el koyma kararını bu kadar kısa sürede yazması mümkün değildir. Anlaşılan “iyi saatte olsunlar” tarafından yazılan kararlara basmışlar imzayı.

Polisler ilk kez geldiklerinde kendilerine de söyledik. Bu pankartla ilgili İstanbul’da İl Yöneticimiz Halil Arabulan’a dava açılmıştı. Ancak İstanbul 79. Asliye Ceza Mahkemesi’nce pankartta “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçu görülmediğinden beraat kararı verilmişti. Anılan kararı kendilerine verdik, savcıya bunu gösterin dedik. Ama yargının içinde bulunduğu durum ortada. Kimse kimseye güvenmiyor ki. Ya da emsal karar, yargı birliği gibi değerler ve hukuki kurallar ayaklar altında. O nedenle pankartı indirmekte ısrarlılar.

El koyma kararını polisler getirdiler. Pankartı indirmemizi istediler. Bizim tavrımız; “Biz elimizle astığımız pankartı, ancak kendimiz istersek indiririz. Mahkeme kararı bizi bağlamaz. Biz indiremeyiz.” dedik. Bunun üzerine polis itfaiye çağırdı, itfaiye merdiveni ile pankartı indirdiler. Arkasından bir “Cumhurbaşkanına Hakaret” davası daha geleceği kesin.

Gelsin bakalım. Şimdiye kadar olduğu gibi, bu davada da kim kimi yargılayacak göreceğiz.

Ne yapalım, “Devlet Başkanı”nın memleketinde ve ailesiyle birlikte Yüksek Yargı Başkanları’nın çay topladığı, aynı Devlet Başkanının; “ben yasamanın da yürütmenin de yargının da cumhurbaşkanıyım” diyerek Kuvvetler Ayrılığı ilkesini ayaklar altına aldığı ve “Padişahlığını” ilan ettiği, 93 yıllık Cumhuriyet bitmiştir, artık fiili başkanlık sistemi vardır, sözlerini de hepsinin sineye çektiği günümüzde, yerel yargıç ve savcıların pankart toplamaya kalkmasını da görecekmişiz.

Ama başka şeyler de göreceğiz. Gün gelecek devran dönecek “Padişahım çok yaşa” anlayışıyla hukuka takla attıranlardan hesap soracağımız günler de gelecek. Bundan adımız gibi eminiz.

Biz hep diyoruz; Boyun Eğmedikten Sonra Yenilmiş Sayılmazsın! 02/06/2016

HKP İZMİR İL ÖRGÜTÜ

Pankart_HKP_01 pankart_HKP İzmir Resim 2 DSC_0487 DSC_0467 İzmir Resim 1